Sema | Bölüm 8 | IV. Selam

Kanalım abone olmak için: / mustafa Özmen
Sözlükte “işitmek, duymak, dinlemek; işitilen söz, güzel ses, iyi şöhret” anlamlarındaki semâ‘ kelimesi genellikle “şarkı, nağme, mûsiki, raks” mânalarını çağrıştıracak biçimde kullanılmaktadır. İlk sûfî müelliflerin eserlerinde semâ “sûfînin kendisine gelen vâridi işitmesi ve işittiğini kalbe aktarması” anlamına gelmektedir. Hücvîrî şeriatı ve dini vâcip kılan şeyin sem‘ (işitme, vahiy, nakil) olduğunu, şer‘î hükümlerin kabulünün işitmeye dayandığını, dinî mükellefiyetler sahasında kulağın gözden, işitmenin görmekten üstün olduğunu, şeriat, tarikat ve mârifetin elde edilmesinde işitme eyleminin zorunlu şart sayıldığını belirterek semâ fiilinin diğer bütün tasavvufî fiil ve hallerden önce geldiğini söyler (Keşfü’l-mahcûb, s. 543-545).
İlk sûfîler, semâ kavramına işitilen şeyi (mesmû) ve bunun kalpte doğurduğu hali kapsayacak biçimde yer vermişlerdir. Zünnûn el-Mısrî’nin “Semâ Hak’tan gelen bir mânadır (vârid) ve kalpleri Hakk’a doğru harekete geçirir. Semâı Hak ile dinleyen hakikat mertebesine çıkar; nefsiyle dinleyen zındıklık derekesine düşer” sözü bu duruma işaret eder. Semâ kelimesi kalpte ortaya çıkardığı vecd-vücûd, gaybet-huzur, setr-tecellî, sekr-sahv halleriyle birlikte kullanılarak açıklanır. Semâ bu halleri ortaya çıkaran sebep konumundadır. Sahâbe ve tâbiîn içinde Kur’an dinlerken ağlayan, bayılan, hatta ölen kimselerin bulunması, ilk sûfîlerden İbrâhim b. Edhem’in, “Gökyüzü parçalara ayrıldığında ...” (el-İnşikāk 84/1) âyetini işitince titremeye başlaması vecd halinin semâın semeresi olduğunu gösterir. Muhakkik sûfîler arasında semâın gaybet ve huzur hallerinden hangisinin sebebi olduğu hususu tartışılmıştır. Semâın gaybet sebebi olduğunu söyleyenlere göre Hakk’ı müşahede onu duymaktan evlâdır ve müşahede esnasında semâ imkânsızdır. Semâ gafletin eseri olan fark halinden cem‘ haline gelebilmek için bir vasıtadır. Semâ ile cem‘ haline gelen sâlik mutlaka fark haline de gelir. Semâı huzur halinin sebebi kabul edenler ise semâ ile kalpte meydana gelen gaybet halinin Hakk’a yönelik dostluk ve muhabbeti ortadan kaldırdığını, gaybeti gerektiren şeylere karşı sırların uyarılmasının zorunlu olduğunu, sır ve ruhun uyarılmasıyla Hak ile dâimî huzura erileceğini, Hak her ne kadar gāib olsa da semâ ile kalbin onun yanında hazır olacağını söylemişlerdir (a.g.e., s. 559-560).
Kaynak ve devamı için: islamansiklopedisi.org.tr/sem...

Пікірлер