M. Fatih Çıtlak • İnsan Ne Zaman Günah İşler?

Bir derviş, Hasan-ı Basrî Hazretleri’nden ق bir şey ister. O da hemen ayağa kalkıp gömleğini çıkarır ve dervişe verir. Oradakiler:
“-Ey Hasan, evine gidip oradan bir şeyler verseydin ya!” derler.
Hasan-ı Basrî Hazretleri şöyle cevap verir:
“-Bir defasında bir muhtaç mescide geldi ve; «Açım!» dedi. Biz gaflet edip hemen yiyecek getirmedik. Onu mescitte bırakıp evlerimize gittik. Sonra da unuttuk. Sabah namazına geldiğimizde bir de baktık ki, zavallı ölmüş. Kefenleyip defnettik.
Ertesi gün, yakaza hâlinde mânevî bir zuhurat olarak, o garibe sardığımız kefenin mihrapta durduğunu ve üzerinde; «Kefeninizi alın, Allah ج kabul etmedi!» yazısını gördüm.
İşte o gün; «Bundan sonra bir ihtiyaç sahibini gördüğümde onu aslâ bekletmeyeceğim, hemen ihtiyacını göreceğim.» diye yemin ettim.”
Şüphesiz ki Hak dostlarındaki bu gönül ufkunun menbaı da Rasûlullah ص Efendimizʼdir. Nitekim Peygamber Efendimiz ص hayırda acele etmenin ehemmiyetini, kendi örnek hayatında sergilediği sayısız fazîletlerle bizzat tebliğ buyurmuşlardır. Bunlardan birini, Ukbe bin Hâris ر şöyle nakleder:
Bir keresinde Rasûlullah Efendimiz'in ص arkasında ikindi namazı kılmıştım. Allah Rasûlü ص selâm verip namazı bitirdi ve sür’atle yerinden kalktı. Aceleyle hanımlarından birinin odasına gitti. Cemaat, O’nun bu telâşından endişe ettiler. Fahr-i Kâinât Efendimiz ص kısa bir süre sonra döndü. Bu davranışı sebebiyle ashâbının meraklanmış olduğunu gördü ve şöyle buyurdu:
“Odamızda biraz altın (veya gümüş) olduğunu hatırladım. Beni hayırda acele etmekten alıkoymasın diye, hemen dağıtılmasını emrettim.” (Buhârî, Ezân 158, el-Amel fi’s-Salât 18; Nesâî, Sehv, 104)
Yine Rasûlullah Efendimiz ص şöyle buyurmuşlardır:
“Faydalı işler görmekte acele ediniz. Zira yakın bir gelecekte karanlık geceler gibi birtakım fitneler ortalığı kaplayacaktır…” (Müslim, Îman, 186; Tirmizî, Fiten 30, Zühd 3)
Bizler de bu ve benzeri hakîkatlerden ibret alarak hayırda acele edelim:
‒Bilhassa namazlarımızı ezan okunur okunmaz, ilk vaktinde ve cemaatle edâ edelim.
‒Zekât, infak ve hayır-hasenâtı, maddî bakımdan daha müreffeh olmayı ümit ettiğimiz yarınlara bırakmayalım. Hiç imkânımız yoksa yarım hurmayla da olsa bugünden infâk etmeye başlayalım.
‒Mükellef olduğumuz hâlde bugüne kadar gidemediysek, hacca derhâl mürâcaat edelim. O büyük ibadeti, emekliliğe, ihtiyarlığa, âcizlik günlerine ertelemeyelim.
‒Allah ج yolundaki hizmet ve gayretleri, boş vakitlere bırakmayalım. Her zamanı ve zemini, Cenâb-ı Hakkʼın rızâsını kazanmak için bir hizmet imkânı olarak görelim.
Kaynak ve devamı için: www.islamveihsan.com/fayda-ve...

Пікірлер: 1

  • @cuneydyldz4529
    @cuneydyldz4529 Жыл бұрын

    Çok güzel anlatıyorsunuz hocam inşaallah bizler anlayabilelim