#103

Dr. Bruce Perry ile Oprah Winfrey’in birlikte kaleme aldıkları “What Happened to You” isimli kitaptan hareketle;
İlk önce oldukça basit bir şekilde beynin hiyerarşik yapılanmasından (beyin sapı, ara beyin, limbik sistem ve korteks olmak üzere 4 ana bölgeden oluşur ve aşağıdan yukarı doğru hiyerarşik bir yapılanma söz konusudur.), her beyin bölgesinin özelliklerinden ve bunun yaşamımıza, özellikle (harici ve dahili) stres faktörlerine verdiğimiz tepkiler üzerindeki etkilerinden,
Stresten, ve akut (strese yol açan bir olay karşısında verdiğimiz savaş-kaç-don stres tepkileri sonrasında vücudumuzun dengeye döndüğü durumlar) stresin aslında iyi bir şey olduğundan ve bizi yaşamda tuttuğundan, kronik (strese yol açan olayın veya düşüncenin süreğen olduğu ve uzun seyrettiği durumlar) stresin ise patolojik hale gelerek sağlığımızı bozduğundan, harici ve dahili stres uyaranlarından ve bunların beyin tarafından nasıl algılandıkları, işlendikleri ve depolandıklarından,
Beynimizde (travmatik) hafızanın nasıl oluştuğundan ve
Bebek beyninin işleyişinden
bahsettim. Özetle; dışımızdaki (harici) ve içimizdeki (dahili) stres faktörleri ilk önce beyin sapımız ve limbik beynimizde proses edilir ve örtük belleğimize (duygusal hafızamızın depolandığı bellek) kaydolur. Saliseler içinde gerçekleşen bu sürecin sonunda kortekse ulaşır. Korteks aklın, muhakemenin ve zaman algısının merkezidir. Stres anında korteks devre dışı kalır ve beyin sapı ile limbik sistem kontrolü ele geçirir zira stres faktörü sinir sistemimiz tarafından ilk önce beyin sapına iletilir oradan da limbik sistem devreye girer. Dolayısıyla, travmatik bir olay yaşamış bir kişi eğer travmasını işlemez ise 10 yıl sonra bile travmatik olayı hatırlatıcı benzer stres uyaranları karşısında zaman algısını yitirerek irrasyonel bir şekilde geçmişe döner ve geçmişte travmatik olay karşısında verdiği tepkilerin aynısını ya da benzerini şimdi ve burada verir. Bu arada, insan beyninde 3 yaşına kadar korteks bölgesi oluşmaya başlamaz. Bu nedenle bebekler, 3 yaşına kadar beyin sapı ile limbik sistemin kontrolü altında yaşarlar ve travmatik olaylardan kalıcı olarak daha çok etkilenirler. Yorumlarını bekliyorum. Lütfen abone olmayı ve kendine çok iyi bak😊

Пікірлер: 10

  • @user-ld5zk3mm7v
    @user-ld5zk3mm7v5 ай бұрын

    Farkındalık kazanmak beni karanlıktan çıkartıyor gerçekten

  • @kendinias8533

    @kendinias8533

    5 ай бұрын

    Bunu duyduğuma çok mutlu oldum. Sevgiyle.

  • @user-ld5zk3mm7v
    @user-ld5zk3mm7v5 ай бұрын

    Çok teşekkürler ihtiyacım olan konu ❤

  • @Sevda_mete
    @Sevda_mete3 ай бұрын

  • @ulku6999
    @ulku69996 ай бұрын

    👍🏽

  • @kendinias8533

    @kendinias8533

    6 ай бұрын

    Sevgili Ülkü merhaba. Nihan Kaya'nın "İyi Toplum Yoktur" kitabında benim çok ilgimi çeken ve düşündüren bir bölüm var. Çocukluğumda beni de ziyadesiyle ürkütmüş ve belki de travma yaşamış olmama neden olan "sünnet" ile ilgili. Travma konusunda kendimi geliştirmek için okumalara devam ediyorum. Şu anda Peter Levine'in "Kaplanı Uyandırmak" isimli kitabını okuyorum. Ve orada da görüyorum ki travma yaşamamız için illaki çok büyük/çok dramatik ve anılan kitapta da değinilen travma tanımlarından biri olan (eksik olmakla birlikte), "normal insan deneyiminin sınırları dışında kalan" bir olay yaşamamız gerekmiyor. Başkası için travmatik olmayacak bir olay, içinde bulunduğumuz koşullar, olayı deneyimlediğimiz yaş, o andaki mental ve fiziksel durumumuz, olayın kendisi, o ana kadar edinmiş olduğumuz kişisel becerilerimiz, tehlikeyi göğüsleme noktasındaki kendilik algımızın seviyesi nedeniyle bizim için travmatik olabilir. Ameliyatlar, uzun süre hastanede yatmak zorunda kalmak, çocuklukta bademcik veya şaşılık ameliyatı geçirmek gibi bir sürü olay bizi travmatize edebilir. Dolayısıyla, geçmişimizde yaşadığımız (toplum tarafından basitleştirilmeye alışılmış, savunmasızlığın/kırılganlığın güçsüzlük olduğu inancıyla önemsizleştirilmiş) bir sürü olay (kendisi başlı başına travmatik olmasa da) bizim o anda küçük, güçsüz, dayanıksız, panik ve depresif olmamız nedeniyle travmatize edici olabileceğinden meseleleri başkalarının ne düşündüğü üzerinden değerlendirmemek gerektiğini öğrenmiş bulunuyorum. Bu bağlamda, sonraki bölümlerde Peter Levine'in kitabından yola çıkarak adam akıllı bir şekilde travmayı tanımlamayı düşünüyorum. Bu sayede sevdiklerimizi de bilgilendirme ve bilinçlendirme şansımızın olabileceğine inanıyorum. Sevgiyle.

  • @ulku6999

    @ulku6999

    6 ай бұрын

    @@kendinias8533 🙏

  • @ahmetsengul2313

    @ahmetsengul2313

    4 ай бұрын

    ​@@kendinias8533eyvallah hocam ,travma meselesini iyi anlattın ,iyi günler, iyi geceler ,iyi sabahlar 😊

  • @ahmetsengul2313
    @ahmetsengul23134 ай бұрын

    Hocam strese ne sebep olur ,açıklayın. Bu kitabida alacam ,sparis verdim ,sizin elinizdeki ingilizce ,iyi günler hocam 😊

  • @kendinias8533

    @kendinias8533

    4 ай бұрын

    Strese bu serinin bölümlerinde de açıkladığım gibi içsel ve dışsal faktörler neden olur. Vücudumuzun homeostasisini yani dengesini bozan -her durum- strese neden olur. İyi ki de böyle olur zira bedenimiz ancak stres sayesinde dengesini eski haline iade etmesi gerektiğini anlar ve bunun icin gereksinim duydugu biyokimyasal salinimi yapar. İşte tam da bu noktada akut ve kronik stres ayrımı önem kazanır. Akut streste stres yaratan etkene beden tepki verir ve kısa zaman sonra eski haline döner. Kronik streste ise dönemez. Aslında stresin iç dinamiği hiç değişmez ama bizim ona verdiğimiz tepkinin boyutu değişir. Bunun nedeni de geçmiş yaşam oykumuzden gelen cozumlenmemis travmalardir. Sevgiyle.