#95 Kaygılı Bağlanmış Kişide Kendilik Hissine Dair Kafa Karışıklığı Söz Konusudur

Bu bölümde kaygılı bağlanmadan ayrıntılı olarak bahsettim ve sadece bu stili ele aldım. Ben de kaygılı bağlanmış biriyim. Kendimle ilgili bölüm sonunda kısa da olsa bilgi verdim. Kaygılı/ikircikli bağlanmış insanların yaşama ve birlikte oldukları insanlara güvenmekte güçlük çekmelerinin nedenleri temel bakım veren figürleri ile olan erken çocukluk deneyimlerine dayanıyor. Annenin çocuğu ile hizalanamadığı, kendi sorunları ve geçmiş problemleri ile uğraşırken çocuğunu genellikle ihmal ettiği bir ev ortamında büyüyen çocuğun yine de bir şekilde ilgi gördüğü annesinin sevgisine ve onayına (her ne kadar ona güvenmese de) muhtaç olması onu erişkinliğinde de dış tanıklığa ve onaya daha bağımlı hale getirmektedir. Bu onayı ve değeri kendi içinden çıkartmakta güçlük çekmesinin en önemli nedeni ise annesi ile kurduğu bağın onun zihninde oluşturduğu sevilme ihtimaline tutunmaya ve onu edinmek için sürekli didinmeye/uğraş vermeye alışmış olmasından kaynaklanmaktadır. Bu bazen sonuçsuz kalan uğraş ve empatik yönelim sırasında harcadığı enerji onun kendi içine dönmesini ve kendisiyle ilgilenmesini neredeyse imkânsız kılmaktadır. Kaygılı bağlanma ile ilgili bu ve buna benzer birçok konuyu bu ve sonraki bölümde ele aldım. Yorumlarını bekliyorum. Lütfen abone olmayı unutma ve kendine çok iyi bak😊 (Bu bölüm hazırlanırken Daniel Siegel’ın “Zihnin Gelişimi” isimli kitabının I. cildinin 212-217. sayfalarından yararlanılmıştır.)

Пікірлер: 23

  • @user-sf2tf7ee9k
    @user-sf2tf7ee9k8 ай бұрын

    Bende kaygılı bağlanan biriyim. Bölümlerinizi izlerken hep annemin bana yeterince ilgi verip vermediğini sorguladım ve hatırladığım kadarıyla hep annesinin kucağında duran neredeyse annesinden ayrılamayan bir çocuktum. Bu bölümde söylediğiniz bir şey bende bir ışık yaktı. Annem çocukları üzerinde o kadar müdahaleci ve kaygılıydı ki benim kaygılı olma sebebim ilgi eksikliğinden ziyade fazla ilgiden anneyle ayrışamamış olmak olabilir diye düşündüm. Kitabı bizimle tanıştırdığınız için teşekkürler mutlaka okuyacağım.

  • @kendinias8533

    @kendinias8533

    8 ай бұрын

    İçten paylaşımın için teşekkürler. Sende yaktığım ışık, tam da yakmak istediğim ışık:) Kaygılı bağlanmış olan yetişkinler çocukluklarında anneleri tarafından aşırı ama tutarsız ve çoğunlukla tek yanlı olarak gösterdiği (yani anne ne zaman isterse ve uygun görürse o zaman gösterdiği) ilgi yüzünden binlerce kez işgal edilmiş ve kendilik algısı ikircikli/saplantılı ve katı hale gelmiş insanlardır. Dış tanıklığa muhtaç bir şekilde büyütüldükleri için de bir türlü kendine tanıklık edemeyen, sürekli olarak geçmişle hesaplaşmak zorunda hisseden, geçmişe dair tatmin edilemeyen bir tamamlanmamışlık hissi ile kendinden çok başkalarına ya da haz odaklarına (alkol, uyuşturucu, alışveriş, seks vb haz vericilere) yönelerek içlerindeki boşluğu tamamlamaya çalışan insanlardır. Tüm bunları fark etmek o kadar zor ki bizim gibi kaygılı bağlanmış insanlar için. Ancak sen bu bölümü izlerken çocukluğundaki "işgal edilmişlik" hissinin farkına vardın ve bağlanma stilini değiştirmende sana rehberlik edecek bu farkındalık sayesinde gelişim sürecinde önemli bir seviye atladın. O yüzden inan bana bu farkındalığın çok değerli. Bu farkındalığını başka farkındalıklarla geliştirebilirsin. Artık hiçbir şey senin için eskisi gibi olmayacak. İçindeki boşluğun nedeni işgal edildiğin zamanlarda ifade edememiş olduğun "sağlık öfkendir". Bu öfkeyi artık ifade edebilir, sınırlarını güçlendirebilir, kendi içindeki güce daha fazla yönelebilir ve öteki tarafından işgal edilmekten kaygılanmaya son verebilirsin. Zira sen istemediğin sürece kimse seni işgal edemez. Eğer sen kendini daha çok sever ve kendine daha çok değer verirsen, işgal edildiğin ya da edilebileceğin ilişkilerin içine girmez ya da girdi isen de bunların içinden çıkabilir ve daha özgür olabileceğin yeni ilişkilere doğru yelken açabilirsin. Tutarsız, dengesiz ilişkilerini lütfen gözden geçiriver. Seni kaygılandıran ve peşinde koşturan, eksik ve yetersiz hissettiren ilişkilerinin farkında var. Bunlar senin kaygılı bağlanma stilinin -annenle olan ilişkinin- hayatında yeniden canlandırdığı benzer ilişki örüntüleri. Seni işgal eden, başka bir seçenek olduğunu düşünemediğin için etmesine izin verdiğin ilişkiler. Daha çok empatik davranmak zorunda hissettiğin, kaybetmekten korktuğun ilişkiler. Belki de senin gerçeğin böyle değildir, bilemem. Ancak ben bu satırları senin vesilenle kaygılı bağlanmış herkes için yazdım. Belki yazdığım gibi olanlarımız vardır. Onlar bu satırları okuduklarında faydalanabilirler. Sevgiyle.

  • @NNF2023
    @NNF20238 ай бұрын

    İyi ki varsınız

  • @kendinias8533

    @kendinias8533

    8 ай бұрын

    sen de iyi ki varsın

  • @pamirtutak9862
    @pamirtutak98628 ай бұрын

    Paylaşımlarınız çok detaylı ve kıymetli. Ağzınıza sağlık her zamanki gibi

  • @kendinias8533

    @kendinias8533

    8 ай бұрын

    Sevgili Pamir nazik sözlerin için çok teşekkürler. Değerli vaktini ayırıp videolarımı izlediğin için de sağolasın. Umarım bu videolar sayesinde yaşamına ve bilinç evrimine bir nebze olsun katkım oluyordur. Kendine iyi bak. Sevgiyle.

  • @AhmetYaman03336
    @AhmetYaman033364 ай бұрын

    Hocam nasılsın iyimisin ,günler nasılsın geçiyor, sağlıklı yaşamlar, iyi akşamlar 😊

  • @semrakaya3812
    @semrakaya38124 ай бұрын

    Kendimi buldum. Şok içerisindeyim. Derin yüzleşme oldu.

  • @kendinias8533

    @kendinias8533

    4 ай бұрын

    Semra merhaba. Kendini buldum derken tam olarak neyi kastediyorsun? Kendini bulmak sana neler hissettirdi? İçine bakış atıp bana bir yanıt vermek istersen çok mutlu olurum. Bir de nelerle yüzleştin bu videoyu izleyince. Paylaşabilir misin sakıncası yoksa? İlgin için teşekkür ederim. Sevgiyle.

  • @semrakaya3812

    @semrakaya3812

    4 ай бұрын

    @@kendinias8533 akışta olamıyordum. Sanırım kendimle yüzleştim. Videolarınızı izliyorum. İyi ki varsınız🙏

  • @AhmetYaman03336
    @AhmetYaman033363 ай бұрын

    Hocam ramazan nasil gidiyor ,hayırlı iftarlar .

  • @nisanurkara9857
    @nisanurkara98578 ай бұрын

    Videolarınız ve içerikleriniz çok donanımlı ve güzel, emeğinize sağlık.

  • @kendinias8533

    @kendinias8533

    8 ай бұрын

    Çok teşekkürler

  • @NNF2023
    @NNF20238 ай бұрын

    Kaygılı bağlanma stilinde iyileşme sürecine dair bir video olacak mı?

  • @kendinias8533

    @kendinias8533

    8 ай бұрын

    Hayır şu anda böyle bir video çekmedim zira biliyorsun ben psikolog ya da psikiyatr değilim. Dolayısıyla terapi sürecine yönelik klinik tecrübem yok. Bununla birlikte, sıradan bir vatandaş olarak okumalarımdan öğrendiklerim doğrultusunda bu konuda bir video çekebilirim belki. Notumu alıyorum. Teşekkür ederim sorduğun için. Sevgiyle.

  • @yesilayyurekli7475
    @yesilayyurekli74758 ай бұрын

    Merhabalar Bu durumda, yeterli olamadigimiz büyümüş cocuklarimiza simdi neler yapabiliriz ?

  • @kendinias8533

    @kendinias8533

    7 ай бұрын

    Merhaba. O kadar güzel ve sahici bir soru ki, duygulandım okuduğumda. İşte bu bilince sahip ebeveynlere ihtiyacımız var bizim. Hiç birimiz ebeveyn olmadan önce travmalarımızı işlemeye ve çözmeye çalışmıyoruz. Bu bize öğretilmediği gibi öğrenmemiz de teşvik edilmedi. Denetim odaklı güç kültürünün geçerli olduğu bir toplumda bunu beklemek de safdillik olabilir işin doğrusu. Bu yüzden kurtuluşu kendi arayışımızda bulabiliriz. Bize bilerek öğretilmeyen (evrim teorisi de dahil olmak üzere) her şeyi öğrenmek için ısrarla ve tutkuyla çalışarak, araştırarak, okuyarak, düşünerek, felsefe yaparak, bilinçli bir şekilde bilgilenerek tekamül etmek için elimizden geleni yapmalıyız. Şimdi sen elinden geleni yapmaya çalışan birisinin sahip olduğu bilinçle bu soruyu soruyorsun. Seni kutluyorum. Çocuğunu büyütürken yeterli olmadığını düşündüğün için bu soruyu sorduğunu da görüyorum. Yetersizlik hissi/şeması neredeyse hepimizde var. Bu hisle yaşamayı öğrendik. Ancak bunu değiştirebiliriz. Öncelikle öz şefkatimizi geliştirmeliyiz. Bilmeliyiz ki bu şekilde yetersizlik hissi ile boğuşan ve çocuklarını bu his ile yetiştiren bir tek biz değiliz. Bu farkındalık kendimize daha anlayışlı ve hoşgörülü bir şekilde davranmamıza yol açacaktır. Bu sayede yapamadıklarımız üzerinden değil, yapabildiklerimiz üzerinden kendimizi değerlendirebileceğiz. Elbette yaptığımız bazı şeyler de yapmadıklarımız kadar çocuğumuza zarar vermiş olabilir. Bunun sonu yok. O zaman işe doğru ve dişe dokunur kaynakları daha çok okumak, sorgulamak ve düşünmek ile başlayabiliriz. Geçmişimizi anlamaya daha çok vakit ayırabiliriz. Geçmişimizle yüzleşirken, kendimizle kavga etmeyi bırakabiliriz. Egomuzun farkına vararak, ego hakkında işin doğrusunu öğrenebiliriz. Neden böyle davrandığımızı anlamak için bir bilene sorabilir, imkanımız var ise terapi alabiliriz. Farkındalıklarımızı artırabiliriz. Sadece okuyarak değil, düşünerek/felsefe yaparak bunu başarabiliriz. Kendi geçmişimizle yüzleştikçe öncelikle kendimizi affedebiliriz. Ne de olsa ben küçükken başıma gelenlerden sorumlu değildim, olamazdım da, diyebiliriz. Başımıza gelenleri o günkü aklımızla yorumlarken kutsallaştırdığımız değerlerin ve kara pedagojinin baskısı altında idik ve şimdi değiliz. Artık seçim şansımız var. O gün belki seçemedik, cesaret edemedik ama şimdi edebiliriz. Hem de herkese ve her şeye rağmen daha iyi bir insan olmak için tekamül edebilir ve kendimize/sevdiklerimize vermiş olabileceğimiz zararları telafi edebiliriz. Bunun için hiçbir zaman geç değil, diyebiliriz. Geçmişimizle barıştıkça ve tamamlanmamış işlerimiz kalmadıkça çocuğumuza "gerçek benliğimizden, çocukluğumuzdaki hayatımızdan, ebeveynlerimizden, nasıl bir ortamda büyüdüğümüzden" bahsederek onun sarsılmış güvenini kazabiliriz. Önce kendimiz sonra da çocuğumuz için daha güvenli bir liman olmaya karar verebiliriz. Kendimizi daha çok sevebilir, kendimize daha çok değer verebiliriz. Bu sevgi ve değeri çocuğumuza da aktarabiliriz. Onu sevdiğimizi daha çok söyleyebilir, yaptığımız hatalardan dolayı özür dilemeye seçebiliriz. Kendimize daha çok saygı duyarak, çocuğumuzun kararlarına ve seçimlerine de eskisinden daha fazla saygı duyabilir ve onu, yaşama coşku ile katılması için önceden yapamadığımız kadar çok teşvik edebiliriz. Onun hayallerinden konuşabiliriz. Yapmak isteyip de yapamadıklarından, cesaret edemediklerinden ve en önemlisi kendisini her daim eksik ve yetersiz hissettiği için söylemeye/yapmaya/yapmamaya cüret edemediği şeylerden konuşabiliriz. Ona hiçbir şey için geç olmadığını söyleyebiliriz. Geçmişin geçmişte kaldığını kabullenebilirsek, şimdi ve burada olanı yaşamaya daha çok ehemmiyet verebilir ve çocuğumuza da bu farkındalıkla yaklaşabiliriz. Tüm bunları yaparken mutlaka geçmişimizde yaşadığımız ve bize acı veren her şey ile ilgili olarak "yas" tutabilir ve üzüntümüzü paylaşabiliriz. Sözün özü, çocuğumuzun elinden daha fazla tutabilir, onun yaşamına o istediği ölçüde eşlik edebilir ve onu onurlandırabiliriz. Bundan sonra neler yapabileceğimize odaklanabilir ve sorumlu olduğumuzu düşündüğümüz meselelerle ilgili daha doğru kararlar vererek, bunları yaşama geçirebiliriz. Çocuğumuzu sevdiğimizi, davranışlarımızla da gösterebiliriz. Ne de olsan söz uçar, davranış kalır. Kalıcı olana odaklanabiliriz. "Sevgiye." Korktuğumuz ve kaygılandığımız çoğu şeyin hiçbir zaman gerçekleşmediğinin farkına varabilir ve daha az korkuya/telaşa kapılmaya karar verebiliriz. Bunun çocuğumuz üzerindeki olumlu tesiri çok fazla olacaktır. Zira biz değiştikçe, bu değişim ona da sirayet edecek ve bizi daha farklı görmeye başlamasına neden olacaktır. Son olarak kişisel bütünlüğümüzü korumaya özen göstermeliyiz. Söylediklerimizle yaptıklarımız örtüşmeli. Bu kendimize duyduğumuz saygının bir gereğidir. Bunu yaptıkça çocuğumuz da bize daha çok saygı duyacaktır. Umarım yazdıklarım yararlı olur. Daha iyi bir ebeveyn olmak için düşündüğün, sorguladığın, okuduğun, böyle kanalları takip ettiğin ve değişebileceğine inandığın için tüm kalbimle sana teşekkür ederim. Sevgiyle.

  • @Christensen1
    @Christensen18 ай бұрын

    Hocam bir konuda sizden fikir almak istiyorum. 1 seneye yakın bir ilişkim vardı sonrasında ayrıldık. İki tarafta birbirini çok seviyordu fakat sözlü bir tartışmada biraz hakaretler aşırıcı olmuştu. Ayrılığın üstünden 1-1.5 ay geçti. İlk zamanlarda sakin bir şekilde olan karşı taraf sonrasında sürekli olarak benim olduğum yerlere gelmeye sürekli kendini bana göstermeye çalışmaya başladı sürekli göndermeli durumlar ne kaybettiğine dön bak gibisinden hal hareketler, artık bende anlam verememeye başladım. Evimin önünden geçmeler hangi saatte nerede olduğumu iyi bildiği için bunuda zamanına uydurarak yapıyor. Sürekli eğlendiğini göstermeye çalışıyor bana fakat anlam veremiyorum. Ben 1 seneye yakın beraber oldum bu kız ile illa ki tanıdığımı düşünüyorum fakat anlam veremiyorum. Okundu bilgisini kapatıp sürekli durumlarımı stalklaması (durumu attığım dakikasında bakıyor). Ayrılmadan önce sabah namazı kılan kız şimdi bira ile durum atıp ne kadar eğlendiğini ne kadar iyi olduğunu gösterme gereksinimi duyuyor sanırım bunu yapma sebebi nedir

  • @bxrfis

    @bxrfis

    8 ай бұрын

    Aslında çok düşünmeye gerek yok bu ayrılık sonrası yaşadığı bir süreç sanırım, yaptığı şeyler sizi aşamadığını gösteriyor aslında. Ayrılık sürecinden sonra kendisiyle hiç iletişime geçmediyseniz bu onun yapmayacağı şeyler yapmasına da sebebiyet vermiş olabilir. Bu durumda sizin sorgulamanız gereken bir şey olduğunu düşünmüyorum bitmiş bir ilişkiye herkes farklı yaklaşır bir süre sonra onun da yaptığı şeylerin kendisine ne kadar aykırı olduğunu fark edip maalesef ki utanacağını düşünüyorum. Sizinle iletişime geçmeye çalışırsa da terslemeyin.

  • @kendinias8533

    @kendinias8533

    7 ай бұрын

    @Christensen1 değerli paylaşımın için çok teşekkürler. @lilhisteria senin çok kıymetli yorumun için de çok teşekkürler. Yaptığınız her yorum, paylaştığınız her bilgi/anı benim için çok değerli. Ben de benzer bir ilişki yaşadım. Eski kız arkadaşının davranışlarının bana kalırsa en önemli nedeni bebekliğinde annesine kaygılı bağlanmış olması. Kaygılı bağlanmış insanlar daha çok geçmişlerinde yaşarlar, tamamlanmamışlık hissi ile günlerini geçirirler. Bir insanın geçmişini, şimdi ve burada yaşaması o kadar yorucudur ki. Kaygılı bağlanmış insanlar ilişkiye ve birlikte olduğu insana karşı oldukça empatik olmalarına karşın geçmişleri ile sürdürdükleri hesaplaşma/kavga onların ilişkiye kendilerini tutarlı bir şekilde vermelerini, birlikte oldukları insana tutarlı bir şekilde ilgi ve ala göstermelerini zorlaştırır. İlişkiye tutunmak için ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar reddedilme/kaybetme korkusunun esaretinde kontrolcü bir yaklaşımla ve beklentiler içinde sevdikleri insanları kendilerinden uzaklaştırarak "her daim içlerinde olan tam olarak sevilmeyeceklerine ve ilgi duyulmayacaklarına ilişkin kehanetlerini" bizzat gerçekleştirecek "belirsizlik" ortamını yaratırlar. Bu ortamda kıskançlık da olur, birlikte olunan insanı değiştirme çabası da. Söz gelimi ben kaygılı bağlanmış bir insan olarak kıskanç değildim ancak birlikte olduğum insanı değiştirmek için büyük uğraş verirdim, hatta bu uğurda harcadığım çaba sırasında yaptığım "monologları", "ikna konuşmaları" olarak nitelendirdim sonraları. Kimseyi değişmek için ikna edemeyeceğimi çok sonra anlayabildim. Bunun benim kaygılı yapımdan kaynaklandığını fark edince bu durumu değiştirmeye karar verdim. Anladığım kadarıyla eski sevgilinin henüz böyle bir niyeti yok. Birlikte iken geçmişi ile sürdürdüğü kavgası nedeniyle kendini ilişkiye tam olarak veremediğinin farkında ancak küçükken bilinçdışına ittiği duygusal ve yöntemsel anıların farkında değil. Örtük belleğimizin (duyusal ve duygusal dolayısıyla bilinçdışı hafızamızın oluştuğu bellek) alt türleri olan bu iki tür anı, duyusal ve duygusal hafızalarımızın depolandığı yerlerdir, bedenin hafızasında kayıtlı bu anılar daha çok istemsiz olarak dışa vurulurlar. İstemsiz davranışlar, "hayatta kalmak", "yaklaşmak veya kaçınmak" ve "öğrenilmiş motor becerilerini yaşama geçirmek" için sergilediğimiz eylemlerde açığa çıkarlar. Bu konuda ünlü travma uzmanı Peter Levine'in "Travma ve Anı" isimli kitabını okuyabilirsin. Eski sevgilin de bebekliği ve erken çocukluk döneminde örtük belleğine attığı ve hiç farkında olmadığı yöntemsel (davranışsal) anıları dolayısıyla belli koşullar ve tetikleyiciler altında kaldığında yaşamını/varlığını sürdürebilmek, değerli hissetmek için istemsiz bir şekilde (makul olmayabilecek bir şekilde) "yaklaşma tepkisi" göstermektedir. Kaygılı bağlanmış biri olması da dikkate alındığında seninle olan ilişkisini geçmişte bırakmakta zorlandığını da düşünecek olursan (zira az önce belirttiğim gibi kaygılı bağlanmış insan şimdi'de geçmişini yaşamaya devam eder, dolayısıyla seninle olan sonlanmış olan ilişkisini de geçmişte bırakamaz ve şimdi'ye taşır) seninle ilişkisini aslında bitirmekte güçlük çektiğini, içindeki (annesi ile olan tutarsız ilişkisinden dolayı bebekliğinden beri devam eden) tamamlanmamışlık hissi nedeniyle de (bu konuda annesinin bakım verirken onu aralıklarla manevi olarak terk etmesinin örtük belleğinde yarattığı annenin ilgisini çekme ve yeniden kendisine bakım vermesini sağlama içgüdüsüyle) seni stalk'lamaya başlamış olabilir. Senin ilgi ve alakanı bu şekilde geri kazanabileceğini ummaktadır. Bu anlamda, aslında en işe yaramayacak şekilde davranmakta ancak bunun ne yazık ki farkına varamamaktadır (zira davranışları otomatiktir). Bu davranış biçimi, bebekliğinde oluşan yöntemsel anılarının (annenin uzaklaşması karşısında onu geri kazanmak için yaptığı tüm davranışlar, çıkardığı sesler vb.) etkisiyle otomatik olarak gerçekleştirdiği yaklaşma mekanizmasının devreye girmesiyle ortaya çıkmaktadır. Bu davranışlarını seni yeniden elde edip, ona ilgi göstermeni sağlamak için sergilemekle birlikte senin ona belli bir süre boyunca geri dönmemen halinde vazgeçecektir. Zira, bu otomatik yaklaşma davranışları annesini kısa süreliğine geri kazanmış olsa da seni kazanamama ihtimalinin farkında olarak bu aşırı dikkat çekici davranışları sergilemektedir. Sergilediği aşırılığın sebebi de ancak bu şekilde senin ilgini kazanabileceği inancına dayanmaktadır. Kendini sevmeyen, kendisine değer vermeyen birinin sergileyebileceği davranışları farkında olmadığı sergilemekte bir beis görmemesi de seni rahatsız etmektedir. Zira bu şekilde özel alanını işgal etmektedir. Eğer sen de kaygılı bağlanmış birisi isen eski sevgilinin bu davranışları seni tetikleyebilir ve ona dönmene neden olabilir. Bu bağlamda, ona dönmemen daha iyi olabilir zira daha güvenli bir ilişki yaşamadıkça güvensiz bağlanmanın yarattığı şemalardan kurtulman mümkün olamayacaktır. Bu davranışlarla karşılaşmanın bir nedeni de senin de benzer duygu ve dürtülere sahip olman olabilir. Aksi söz konusu olsa idi en başta böyle birisi ile sevgili olmaz, ondan uzak dururdun. Dolayısıyla, senin için aydınlatıcı olabilecek diğer bir farkındalık da böyle biri olduğunu bilmediğini öne sürebileceğin sevgilini her şeye rağmen senin seçmiş olduğun ve seçtiğin insanın da bu tarz "yaklaşma davranışları" sergilemesinde payın olabileceğindir. Ne de olsa doğa yasasına göre benzer benzeri çeker. Buradan itibaren sınırlar bilinci de devreye girmektedir. Eğer bu davranışlardan rahatsız ise sınır koyman doğru olabilir. Bu ilgiden hoşlanmıyor isen bunu belli etmen ve iletmen de gerekli olabilir. @lilhisteria nın da belirttiği gibi o da seni arayabilir, o vakit eski sevgilinle konuşup çok net sınır koyabilir ve bunu da üslubunca yapabilirsin. İşte tüm bu yaşanmışlıklar ve paylaşmış olduğumuz bilgiler bizim şahsen daha doğru davranmamıza neden olabilirse çok iyi olur. Sevgiyle.

  • @kendinias8533

    @kendinias8533

    7 ай бұрын

    Merhaba. Yorumun için teşekkürler. Sana genel olarak katılıyorum. Durumu çok anlaşılır ve açık bir şekilde yorumlamışsın. Ben yukarıda biraz daha arka plana ağırlık vererek görüşlerimi paylaşmak istedim. Umarım hepimiz için yararlı olur. Söylediklerin arasında bir husus var, ona dikkatini çekmek ihtiyacı duyuyorum: Sevgili arkadaşımıza yaşadığı ve sonlandırdığı ilişkiyi birlikte yaşamayı bizzat seçtiği partnerinin davranışları ile ilgili sorgulaması gereken bir şey olmadığını düşündüğünü belirtmişsin. Bu düşüncene sonsuz saygı duyuyorum. Ancak ben yetişkin ve olgun bireyler olarak davranışlarımızın ve kararlarımızın kısa, orta ve uzun vadeli sonuçlarını etraflıca düşünerek seçimler yapmamız gerektiğine inanıyorum. Ve gelişimin ancak bu seçimlerimizin sorumluluğunu almamız halinde mümkün olabileceğini düşünüyorum. Biz elbette ötekinin davranışlarından sorumlu değiliz, yani eski sevgilimizin bizi stalk'laması etki alanımızın dışında kaldığında bu konuda kendimizi sorumlu hissetmemiz doğru olmaz. Ancak mesele, neden biz bu kişiyi partnerimiz olarak seçtik sorusunu sorma ve cevaplama evresine geldiğinde (ki bir şekilde gelmelidir) bizim sorumluluğumuz devreye girmektedir. Neden bunlar başıma geliyor diye kendi kendimize sorduğumuzda bunun en önemli nedenlerinden birinin kendimiz ve yaptığımız seçimler olduğunu kabul etmemiz bizi değiştirmenin ötesinde dönüştürecek olan yaklaşım tarzıdır. Dolayısıyla, ben sevgili arkadaşımızın başına gelen bu olayların kaynağında sorumlu olduğunu düşünüyorum, hepimiz gibi. Bu sorumluluğun bilincine vardığımızda söz gelimi bağlanma stilimizi öğrenmeye, insanı ve toplumu anlamaya, eleştirel düşünmeye ve öz değerlerimizi geliştirerek kendimize olduğumuz kadar dışımızda geliştiğini düşündüğümüz olaylara da hakkaniyetli yaklaşmaya, içinde olduğumuz durumların esasını görmeye başlıyoruz. Büyük resimde yaptığımız her seçimin bir sonucu var ve biz o sonucu belirleyemesek/etkileyemesek de her seçimden sonra daha doğru seçimler yapmak için yaşadığımız ilişkileri eleştirel bir bakış açısıyla sorgulamaya ve öz eleştiri yaparak neleri daha doğru yapabileceğimize karar verebiliriz. Somut olayda, sevgili arkadaşımız bitirmiş olduğu ilişkinin başından sonuna kadarki kişisel sorumluluğunu alır ise büyüyecek, olgunlaşacak ve daha güvenli bağlanmış kişiler arasından bir sonraki partner seçimini yapacaktır. İnan bana şimdi bunları yazabiliyorum belki ama ben 40'lı yaşlarımın başına kadar bunları yazabileceğimi hayal bile edemezdim. O yüzden bu videoları çekiyor ve paylaşıyorum. Sizler, özellikle benden genç olan arkadaşlarım, benden çok daha önce bu meselelerin farkına varın ve benden daha müreffeh bir hayat sürün. Tüm bunların dışında değerli yorumunda sevgili arkadaşımıza eski sevgilisinin araması halinde (en azında elimizdeki mevcut veriler ışığında) terslememesini tavsiye etmiş olman hümanist bir yaklaşımı içinde barındırdığından sana çok teşekkür ederim. Biz burada daha iyi bir insan olmak için varız. Bu da daha iyiye ve güzele doğru öykünmemiz ile mümkün olabilecektir. Tekrar değerli vaktini ayırıp, sevgili arkadaşımızın içten paylaşımına yorum yaptığın için teşekkür ederim. Sevgiyle.

  • @Christensen1

    @Christensen1

    7 ай бұрын

    @@kendinias8533 Elinize bilginize sağlık hocam, Geçen gece 2-2.30 civarında ben uyurken görüntülü aramıştı beni gün içerisinde noldu niye aradın vb bişey yazmadım. Daha sonrasında arkadaşının numarasıyla benimle farklı bir kız rolü yaparak tanışmaya çalıştı. Bende sevdiğim birisi olduğunu ve konuşmaya devam etmiyeceğimi belirtip engelledim o numarayı sonrasında kendisi olduğunu söyledi bana ve daha bir yumuşadı sanırım bana karşı benim kendi kanımca bana olan sinirinden dolayı bana olan sevgisinin ve duygularının üstüne toprak atmaya çalıştı. Bitirmiş gibi görünmeye çalıştı bir müddet fakat kalp bu laf anlamaz. Benim onu özlediğim kadar mı bilmem ama beni özlediğini düşünüyorum fakat yaşadığımız tartışmadan dolayı kendine yediremiyor barışmayı, Sevgiyle hocam cevap yazarsanız çok mutlu olurum.

  • @Christensen1

    @Christensen1

    7 ай бұрын

    @kendinias8533

Келесі