Kim Taehyung - "Kraliyetin Zehirli Tohumu" [1/2]

sabitli yoruma ininiz :)
#youtube #jungkook #taehyung #hayalet #keşfet

Пікірлер: 20

  • @rainnls
    @rainnlsАй бұрын

    - İyi okumalar dilerim. - Yeni hikayelerde görüşmek üzere. - Yazar: @rainnls •𝑲𝒓𝒂𝒍𝒊𝒚𝒆𝒕𝒊𝒏 𝒁𝒆𝒉𝒊𝒓𝒍𝒊 𝑻𝒐𝒉𝒖𝒎𝒖• Yaralı bedenini toplamaya çalışan Prens sinirlerine hakim olmakta zorlanıyordu. Bu hâle gelişinde ailesi yani, kraliyet sorumluydu. Henüz yirmi iki yaşında olan Kim Taehyung, yaklaşık on iki yaşından beri işkencelere ve askerlerin bile giremediği zorlu görevlere girmişti. Âşık olmaz, evlenemezdi. Daha dünyaya geldiği ilk gün kral tarafından konulan keskin kuralların başında geliyordu. Evlenirse soyu devam ederdi, kral bunu istemiyordu. Sebebi birden fazlaydı. Kim Taehyung kralın ilk oğlu olmasına rağmen başa gelmeden ortadan kaldırılmak istiyordu. Kraliyetteki inanca göre yeşil gözlü doğan soylu felaketi çağırırmış. Kral Kim 'in kardeşi de yeşil gözlü doğmuştu. Kral ise kahve gözlü biriydi ki kralın babası, bu iki kardeşi birbirinden ayrı tutardı. Kralın kardeşi Kim Hung 'un felaketi ona da bulaşmasın diye. Yine de o zamanlar savaşlar durulmuyor, saray içinde her gün olaylar oluyordu. Sonundaysa Kral Kim 'in kardeşinin zamanla Kraliyetten bağımsız, yeri geldiğinde kraliyete kafa tutan ve babasını öldürdüğü için infaz emri verilen biriydi. Babası da ona felaketin çağrısı olduğunu söyler dururdu. Bilirdi ki, Kim Taehyung bu kraliyet için 𝒛𝒆𝒉𝒊𝒓𝒍𝒊 𝒃𝒊𝒓 𝒕𝒐𝒉𝒖𝒎𝒅𝒖. "Prens Kim, buradan gitmemiz gerekiyor. Daha fazla yara alırsanız ne bedeniniz ne de kalbiniz dayanamayacak." Taehyung uşağı olan Grego 'ya öfkeyle bakıyordu. Genç uşak bu bakışlar karşısında saygıyla eğilerek sözlerine devam etmişti. Grego böyleydi, doğruları kral dahi gelse söylerdi. "Ben sadece gördüğümü söylüyorum efendim. Bunun için üzgünüm." Prens Kim yattığı şilteden güçlükle doğrulmuştu. "Sana doğruları söylediğin için kızmıyorum Grego. Bana 'Prens Kim' demeni istemiyorum." Grego duruşunu düzelterek, Kim Taehyung 'a şaşkınca bakmaktan kendini alamamıştı. "Ama siz bu kraliyettensiniz. Böyle bir şey olamaz efendim." "Ben diyorsam olur Grego!" Genç adamın gür sesi odanın tüm duvarlarına çarparken, Grego üzüntüyle bu adama bakıyordu. "Efendim, gitmemiz gerekiyor." Genç adam iç geçirmişti. Esmer tenindeki tüm sargıları çıkarmaya başlamış, yapılı bedeninin gerildiğini hissediyordu. "Ne yapıyorsunuz efendim? Kendinize bunu yapmayın, durun!" Kim Taehyung, Grego 'ya geri çekilmesi için bağırmıştı. O kadar uşağı olmuştu ama hiçbiri Grego kadar karşı çıkmamıştı. "Kimsenin beni yaralar içinde görmesini istemiyorum." Uşağın alnından dökülen açık kahverengi saç tutamları ve endişeyle bakan gözleri oldukça aşikârdı. Taehyung şilteden kalkmış, siyah kıyafetlerini giymeye başlamıştı. Kraliyetteki her soylunun saçı uzun olurdu oysa Taehyung 'un saçları ensesinde bitiyordu, uzatmıyor, uzadığı an kesiyordu. Kuşağını başladığında belindeki orta uzunlukta olan bıçağın kabzasını iyice ittirerek yerine sabitliyordu. Genç adam kılıçta usta olmasına rağmen kılıcı da kullanmıyordu. Kraliyette alışagelmiş ne varsa hepsine karşı çıkmanın bir yolunu buluyordu. Kraliyet içindekiler ne kadar ikaz etse de, kral oğlunun zaten yakında öleceğini o yüzden fazla takılmamaları gerektiğini sert bir şekilde emrediyordu. "Grego," birkaç dakika öncesine karşın sesi daha ılımlı çıkan Taehyung, uşağına dönmüştü. "İstediğiniz bir şey mi var efendim?" Genç adam kafasını aşağı yukarı yavaşça sallarken konuşmuştu. "Sana iki seçenek sunacağım. Bu ikisi dışında başka bir şey söylemeyeceksin. Eğer arkamdan iş çevirmeye kalkarsan, şüphen olmasın ilk öldüreceğim kişi olacaksın." Uşak donuk gözlerle bakıyordu. Belindeki kılıcı çıkarıp efendisinin önüne koyduğunda söze başlamıştı. "Efendim ne emredersiniz emredin, sizinleyim. Sadakatimden şüphe ettiğiniz an merhum babamın kılıcı ve atalarımın üstüne yemin olsun ki, kendi hayatıma son vereceğim."

  • @rainnls

    @rainnls

    Ай бұрын

    Taehyung kılıcı olduğu yerden alıp, Grego 'nun beline takmıştı. "Önce beni bir dinle. Grego, ben ihaneti hiçbir zaman affetmem. Ve sen de onların karşısında olmuş olacaksın. Sevdiklerin var, iyi düşün." Grego kesin kararını çoktan vermişti. "Sevdiklerim beni sevmedikten sonra varsın tek kalayım efendim. Üslubum için kusuruma bakmayın." Taehyung biliyordu. Grego 'nun durumunu o demese bile onu çok iyi anlıyordu. Fazla üstelememiş, sözlerine başlamıştı. "Ya yanımda durur benimle her şeyi göze alırsın ya da kraliyette yaşamaya devam edersin." Grego gülümsemişti. "Efendim bunun cevabını biliyorsunuz. Yine diyorum, sizinleyim." Taehyung gülümsemek istemişti. Fakat bunu yapamadığını fark etti. Hiçbir şey onun yüreğini ısıtmıyordu, soğutmuyordu da. "O halde ilk önce Alnves Konağına götür beni." Grego kaşlarını havalandırmıştı. "Orası annenizin kendi şahsına ait evi değil mi efendim?" "Evet, bundan sonra orada kalacağım. Kimse kolay kolay giremez." Genç uşak yeni bir soru sormak istiyordu. Fakat efendisinden de çekiliyordu. Taehyung bunu anlamış ve sorması için izin vermişti. "Anneniz vefat ettikten sonra orası kapatıldı diye biliyorum. Bu kralı kızdırmaz mı?" "Annem ben doğmadan önce anlamış ve bunun için yazılı bir vasiyet bırakmış. Bu durum karşısında orada sadece benim ve ilerideki eşimin yaşayabileceğini demiş. Kraliyette ruhların vasiyetine yapılan saygısızlık demek, koca bir soyu kökünden kurutmak gibidir. Ayrıca kral henüz benim öfkeme yenik düşmedi. O boktan inançları içinde sarayı yıkacağım." Grego anladığına dair başını sallamıştı. "Anneniz anladığım kadarıyla hepsinden farklı bir kadınmış. Peki neden öldü?" Taehyung buna hazır değildi. Çünkü onun doğduğu gün annesinin ölümü gerçekleşmişti. Aynada bile bakmaktan çekindiği gözleri yüzünden, annesinin bir canavar dünyaya getirdiğinden dolayı daha doğumun ilk saatinde öldürülmüştü. Emri ise baba bile demek istemediği kral vermişti. Nefret o ilk saat Kim Taehyung 'un içinde yerleşmişti. "Bu kadarı yeter Grego, gidelim." "Nasıl isterseniz efendim. Buyurun." [Alnves Konağı] Genç adam konağın bahçesinde duruyordu. Grego 'ya onu yalnız bırakmasını söylemişti. Etraf öyle canlıydı ki, birkaç dakika sonra içeriden annesinin geleceğini zannetmişti. Sanki hiç terk edilmemiş gibiydi. Annesinin kokusunu hatırlamaya çalışıyordu. Oysa öğrenmeye bile vakti olmamıştı. Hissettiği acı bu dünyada kimsesiz olduğunu bir kez daha hatırlatmıştı. Ölmesi isteniyordu. Yüzündeki şu iki göz onun "felaket" olarak damgalanmasına yetmişti. İçinde nefret ve özlem vardı. Oysa özlem öyle bir ağırlıkla boğazını sıkıyordu ki, uykusuz geceleri çokça fazlaydı. On iki yaşına kadar bir cariye konağında tutulmuştu. Arkadaşları yoktu. On ikinci yaşına bastığı gün kral çok öfkeliydi. Oğluna bir canavar gözüyle bakıyordu. O gün uykusundan uyandırdığı çocuğa ayılmasına izin bile vermeden attığı tokatlar olmuştu. Sonrasını hatırlamayı istemiyordu. Orası çok cam kırıklarıyla doluydu. Olduğu yerden içeriye geçip özenle yerleştirilmiş eşyalarına bakmıştı. Grego gitmeden önce kralın buraya geleceğini söylemişti. Gelebilirdi. Felaketi bildiği oğlunun gözlerine bakabilirdi. Canı yanacaktı. İçi soğuyana kadar devam edecekti. Akşam olana kadar işlerini halledip, dövüş sanatlarına çalışmaya başlamıştı. [Akşam] Kim Taehyung konağın içinde annesinin yaptığı çizimlerin ve el işlerinin olduğu odada duruyordu. Genç adam karar vermişti: birkaç gün içinde sarayı ilk olarak içten yıkacak, itibarlarını zedeleyecek ve sonrasında krala diz çöktürerek canını alacaktı. Bahçesine doğru gelen dört asker ve kral ile onları izlemişti. Grego 'ya ortalarda pek fazla dolanmamasını tembihlediği için o da odalardan birinde duruyordu. Kral geldiğinde askerleri son derece hassas davranırken Taehyung, yerinden kalkmamıştı. "Kim Taehyung!" Kralın öfkeli sesi ondaki umursamazlığı daha da katlarken kral konuşmaya başlamıştı. "Ülkenin kralı karşındayken bu ne saygısızlık!" Taehyung önündeki şaraplardan birini yudumlayarak hafifçe gülmüştü. Bu gülüş çok ruhsuz ama bir o kadar da nefret dolu bir gülüştü. "Ne olmuş, zaten ölmeyecek miyim? Bırak rahatıma bakayım." Kral tokat atmak için elini kaldırırken Taehyung buna izin vermemişti. "Tek bildiğin şey güç gösterisi değil mi? Karşında o küçük çocuk yok artık." Askerleri dört yanını sarmaya başlamıştı. "Sen, benim için hiçbir şeysin. Karımı alan bir canavarsın sadece!" Kral öfkeyle kustuğu sözleri bitirir bitirmez, askerlerine geri çekilmeyi emretmiş ve odanın içinde yaşlı bedeni ne kadar izin verirse birkaç adım volta atmıştı.

  • @rainnls

    @rainnls

    Ай бұрын

    "Karını alan ben miyim yoksa sen misin? Ben daha annemin kokusunu bilmiyorum. Neden? Çünkü daha ben doğalı bir saat olmuşken baba demek istemediğim herifin biri onun ölüm emrini veriyor." Kral adamlarından birinin belindeki kılıcı almıştı. O an genç adam da bıçağına davranmıştı. Kralın elindeki kılıç bir yara daha açmıştı. Fakat Taehyung kolundan sızan kanlara bakmıyordu. Bu adamın kendisine dokuz canı varmış muamelesi yapmasından bıkmıştı. Elindeki bıçağı krala saplayabilirdi ki bir an bunu düşündü. Fakat içten içe her şeyini alacaktı. Yine de öfkesi baskın gelmişti. Taehyung kılıcın sahibi emir kuluna yaklaşarak boğazından koluna kadar bıçağını geçirmişti. Diğerleri de üzerlerine sıçrayan kanla geri çekilmişti. Kral ise kıyafetine bulaşan kanlara bakıyordu. "O da bir zamanlar işkence etmişti bana, bak öldü. En iyi askerin dahi olsa bana çok şey borçlusun. Vermeyeceksin değil mi? Beni ne zaman öldüreceksin? Hafife aldığın bir çocuk yok karşında, çocukluğunu elinden aldığın bir adam var." Kral bir süre sessiz kalmıştı. Ardından dengesini kaybedecek gibiydi ki yanındaki yardımcısı tutmuştu. O öfkeli sesi hiçbir zaman yumuşamamıştı. "Sen gerçek bir canavarsın. Merak etme, öleceksin. Tanrım! İşte o tanrıya dua et ki damarlarında benim kanımı taşıyorsun! Bir süre daha yaşayacaksın, zorundasın." Taehyung kocaman bir kahkaha atmıştı. Kafayı yediğini hissediyordu. Öyle ki bu kahkahanın altında acıyan canı vardı. "Daha ne kaldı senden? Ne kaldı? Kral Kim! Ben senin hiçbir şeyin olmaktan o kadar çok mutluyum ki! Sadece şu," genç adam duvardaki annesinin resmini göstermişti. Ve elinden akan kanları... "Bak, ben de sadece annemin kanı kaldı. Neden beni o zaman öldürmedin! Neden onu öldürdün!" Öfkeyle dolan gözleri bıçağını yeniden tutarken kralın askerleri önüne geçmişti ki, kral geri çekilmelerini ve oradaki ceseti kaldırmalarını emretmişti. "Çünkü annen beni hiçbir zaman sevmedi. Ve sen de bir hata üzerine doğdun." 𝑯𝒂𝒕𝒂. 𝑯𝒂𝒕𝒂. 𝑯𝒂𝒕𝒂. "Ona... zorla mı dokundun?" Ne bir öfke ne de bir acı yoktu. Taehyung 'un varlığı bile bir hatayken, annesinin ne durumda olduğunu bilmek istiyordu. "Ben istedim." Yanındaki asker bile krala tiksinircesine bakarken Taehyung karanlık gözleriyle ruhsuzca konuşmuştu. "Hemen buradan git yoksa öldüreceğim seni. Yanına ne kadar alıyorsan o kadar asker al. Çıktığın bahçede bile canını iyi taşı." Kral bir şey demeden oradan ayrılmıştı. Taehyung akmaya devam eden kanına bakarken, kadrajdaki annesinin resmini gördüğünde düşünmek için zamanı olmadığını fark etti. Her şeyi soğuk bir sessizlikle ama en şiddetli yıkımla yıkacaktı. Annesinin resmine yeniden bakmış ve derin bir iç çekerek konuşmuştu. "Merak etme. Her şey bittikten sonra sen daha huzurlu olacaksın. Benim huzurum sensin zaten. Ben de fazla beklemeyeceğim." Ve odadaki ahşap masasına geçerek çalışmalarına başlamıştı. [Sabah] Kim Taehyung, Grego 'yla birlikte kraliyetin bahçesinde duruyorlardı. Kral gerçekten Taehyung 'un dediğini yapmıştı. Her yer asker doluydu. İçeri geçtiğinde kralın cariyelerini görmüştü. Ama hepsinden öte o cariye ve oğluna dikkatle bakmıştı. Kral o oğlanın yanında gayet sakin duruyordu. Sonrasında gözlerine bakmıştı. Gözleri kahverengiydi... Bozuntuya vermeden yanlarına gelmişti. "Neden geldin?" Kralın ona olan soğuk ve öfkeli bakışları yeniden geri gelmişti. Cariyeler ise yeşilin en güzel tonu olan o gözlerden kaçıyordu. "Konak tadilatta, iki gün burada duracağım. Kalıcı değilim." "Tamam. Geç odana, fazla da dolanma ortalarda." Taehyung soğuk bir şekilde gülerek karşılık vermişti. "Sen de dediklerimi unutma kral." İlk önce saraydaki herkesin yüzlerine iyice bakıyordu Taehyung. O yüzler zamanında ne işlerde yer almışlardı. Sarayın geniş ve şatafatlı koridorlarından geçerken koridorun sonundaki odadan duyduğu kırılma sesleriyle oraya doğru gitmişti. "Neler oluyor burada..." demeye kalmadan dizleri üstüne çökmüş ve kanayan elleriyle yüzünü kapatan bir genç kız görmüştü. Hemen yanına yaklaşmak istemişti. Fakat o da diğerleri gibi kendisinden korkacağını düşünerek birkaç adım geri durmuştu. Oysa bunlar karşıdaki bedene bir şey katmıyordu. Siyah kıyafetler içinde titreyen bedeni sakinleştirmesi gerekiyordu. İlk olarak ellerini yüzünden çekmişti. "Dur," genç kız kendini biraz geri çekerek sesini yükseltmişti. "Dur sakın yaklaşma!" Gözlerini mi görmüştü? Korktuğunu düşünüyordu ki bu yüzden Taehyung gözlerini sağ eliyle kapatmıştı. "Ağlayarak sızlanarak bir yere varamazsın. Önce ayağa kalk." Genç kız gözlerini açmak istemiyordu. Oysa karşısındaki adamın da gözlerini kapattığını elleri arasından görünce kendini toplamaya çalışmıştı. "Sen kimsin?" Genç kız hiddetle soru sormuştu. İkisi de gözlerini kapatmış, birbirleriyle konuşmaya çalışıyorlardı. "Beni boşver. Sen neden bu haldesin?" Genç kız önündeki cam parçalarına ayağıyla vurarak bağırmıştı. "Sana bir soru sordum!" Taehyung oldukça sakin bir tavırla konuşmuştu. "Ben Taehyung, sen?" Genç kız ellerini yüzünden çekmiş ve karşısındaki adama bakmıştı. Taehyung karşısından bir ses duymayınca elini gözlerinden çekmişti ki, o da gözlerini açmıştı. İşte o an bu iki ruh, birbirlerine oldukça benzeyen yeşil gözlerine bakmıştı. "Sen..." "Bak ben canavar falan değilim." Taehyung kız soru sormadan konuşmuştu. O da afallamasını bırakarak ona cevap vermişti. "Ben de değilim." "Bu sarayda seni daha önce görmedim. Kimin kızısın sen?" Genç kız geri durmuştu. Bir an için kararsız kalsa da açıkça konuşmaya başlamıştı. "Ben kralın kardeşi yani Veliaht Kim Hung 'un ikinci evliliğinden olan 𝑲𝒊𝒎 𝒀𝒐𝒐𝒏𝒂. Babamın hakkını almaya geldim ama kral beni önceden de olduğu gibi diğer krallıklara sürgün etmişti. Geldiğimde de zorla buradaki odalardan birine kapattırıp, öldüreceğini söyledi. Ben de bir çare kaçtım. Ama ona söyleme olur mu?" Kız bir an için duraksadı ve aklına gelen düşünceyi öfkeyle söylemişti. "Yoksa sen de mi onun adamlarındansın?! Eğer öyleyse çekil yolumdan yoksa pekmezini akıtırım senin!" Taehyung sinirle genç kıza büyük adımlarla yaklaşıp kolundan tutmuştu. "Bana bak. Bir daha onun adamı olduğumu söyler ya da ima edersen, kimin kızı olursan ol sileceklerim arasında olursun. Anladın mı beni?" Kız kolunu kurtarıp söylenmeye başlamıştı. "O zaman sen kimsin bu kraliyet için?" Taehyung birkaç adım geri çekildi. "Ben bu kraliyeti yok edecek olan Kim Taehyung ve sen de benim planımdaki yapı taşlarından birisin. Sevgili kuzenim 𝑲𝒊𝒎 𝒀𝒐𝒐𝒏𝒂..." - Devam edecek. - Fikirlerinizi bekliyorum ve destekleriniz için teşekkürler. - Yazar: rainnls

  • @MooniesWriter

    @MooniesWriter

    Ай бұрын

    İlk sanırım?

  • @rainnls

    @rainnls

    Ай бұрын

    ​@@MooniesWriter öyle görünüyor hoş geldin güzelim

  • @km_gs_nd_th_mylf_7_8
    @km_gs_nd_th_mylf_7_8Ай бұрын

    Valla cok güzel olmus ya of cok güzel cok guzell

  • @rainnls

    @rainnls

    Ай бұрын

    Teşekkür ederimm güzelim ♡♡

  • @km_gs_nd_th_mylf_7_8
    @km_gs_nd_th_mylf_7_8Ай бұрын

    "Kimsenin beni yaralar içinde görmesini istemiyorum." Cümlesi üzerine de yazılmış notlarınız varsa okumak için nelerimi vermezdim

  • @rainnls

    @rainnls

    Ай бұрын

    Belki yeni hikayelerde görürüz birlikte güzelim 🤍

  • @km_gs_nd_th_mylf_7_8

    @km_gs_nd_th_mylf_7_8

    Ай бұрын

    @@rainnlsinşallahh

  • @rainnls

    @rainnls

    Ай бұрын

    @@km_gs_nd_th_mylf_7_8 🤍

  • @km_gs_nd_th_mylf_7_8
    @km_gs_nd_th_mylf_7_8Ай бұрын

    Anam

  • @rainnls

    @rainnls

    Ай бұрын

    Bir tanemm

  • @km_gs_nd_th_mylf_7_8

    @km_gs_nd_th_mylf_7_8

    Ай бұрын

    ​@@rainnlsyavrum güzelim askim kalbim

  • @rainnls

    @rainnls

    Ай бұрын

    @@km_gs_nd_th_mylf_7_8 şu an ne desem az kalmaz diye düşündüm:,)

  • @denizdurden
    @denizdurdenАй бұрын

    hikayelerini wattpadte paylasiyor musun hanimim

  • @rainnls

    @rainnls

    Ай бұрын

    şu an için paylaşmıyorum fakat birkaç ay sonra nasip olursa oralarda olacağım

  • @denizdurden

    @denizdurden

    Ай бұрын

    ​@@rainnls hemen ol bence

  • @rainnls

    @rainnls

    Ай бұрын

    ​@@denizdurden çok incesin teşekkür ederim bunu düşüneceğim :)

  • @denizdurden

    @denizdurden

    Ай бұрын

    @@rainnls 💗💗