"Hasta ve Suçlu Beyinler" - Sinan Canan ile Açık Beyin 30. Bölüm (4 Mayıs 2024)
Ғылым және технология
Prof. Dr. Sinan Canan ile Açık Beyin'e Abone Olmak İçin → / @profdrsinancananileac...
Sağlıklı iletişimin yollarını keşfetmek ve birbirimizi daha iyi anlamak için Prof. Dr. Sinan Canan ile Açık Beyin Cumartesi 22.00’de NTV’de...
“Acaba” bitiyor, “neden, ne için” tarihe karışıyor, anlaşmazlıklar son buluyor.
Kadın erkek ilişkisindeki dengeler, olaylar karşısında geliştirdiğimiz duygu ve düşünceler, hayatın içinden örnekler, sonuçlar, sebepler…
Hepimizin yakından tanıdığı sorular masaya yatırılıyor, biyolog ve sinirbilim uzmanı Sinan Canan açıklamalarıyla ilişkilerimize ışık tutuyor.
Yapımcılığını BBO Yapım, Mahperi Altun Uçar ve Şafak Bakkalbaşıoğlu'nun üstlendiği program, doğru bilgiye direkt ulaşılmasını sağlayarak, kişisel gelişimde en doğru yol haritası olacak.
Sağlıklı iletişimin yollarını keşfetmek ve birbirimizi daha iyi anlamak için;
Prof. Dr. Sinan Canan ile Açık Beyin Her Cumartesi 22.00’de NTV’de!
#SinanCanan #NTV
Пікірлер: 57
Dinlediğim EN ilginç konuşmalardan biri olmuş. 40 yıldır savunduğum (bilinçli yaşayan bir Hristiyan olarak.) SEVGİ her şeyin temeli ve ilacıdır inancım yine teyitlenmiş oldu. Çok teşekkürler sevgili Sinan Bey ❤❤
Beyin konuşulmayla bitmeyecek kadar dinamik ve ayrıntılı,çok ilgi çekici..
Ne….. ne bağlacını doğru kullandığınız için sizi ayrıca tebrik ediyorum Sinan hocam. Yine harika konular, ayrıntılar…İyi ki varsınız❤
Gerçekten çok güzel bir programdı ,daha uzun olmalıydı😢
Hocam psikiyatride çalışıyorum ve inan neden bahsettiğini bilmiyorum. İyi ki varsııııııııııııın 🙏🏼🙏🏼🙏🏼
aşırı mekanik. bu işin sonu kötülük ve suç diye bir kavram olmamasına kadar gider
Cok tesekkur ederim Sinan hocam.sevgi Her seyin ilacidir Evet Sadece insanlarin sevgi alqisi ayni deyil. Bence sevginin ilk kurali ne olursa olsun zarar verme demekdir. Y’a da eski tabirle gozunden akan bir damla yasa kurban olurum demek … o zaman butun yaralar da hastaliklar da kapanir. Bir de sevgi bence belli bir yasdan sonra dis dunya ile alakali deyil, sevgi insanin seve bilme kapasitesile ilgili. Ve eger bu seve bilme kapasitesini kendimizde gelisdire bilirsek her seye ragmen iyilesiriz, anatomimiz ne olursa olsun yasam kosulumuz ne olursa dogru durust faydali ve bereketli insan olmayi basaririz Bir daha Tesekkurler
Hocam sizin verdiğiniz bilgilere göre başta devlet yöneticileri olmak üzere ciddi kurum yoneticilerini rutin olarak beyin tomografi çekmek lazım
Toplumda gezen %70 civarında kendini sağlıklı zanneden akıl hastaları var, sadece ilaçla, terapi ile tedavi etmek de mümkün değil, suçlu mağdurlarını da ikna etmek mümkün değil!.. Bunun tek çözümü Din ilimleri ve Fen ilimlerini birlikte harmanlayıp topluma ilkokuldan başlayıp öğretmek!. Saygılarımla 🙏
Bikac yıldir beyinle ilgili programlar videolar izliyorum. O kadar cok isteğim varki 40 yasindan sonra beyin uzerine eğitim almaya keşke diyorum şu videolari ortaokul lise ögrencilerine anlatsalar cocuklarin geleceğe bakişi o kadar değişicekki ayni seyi Quantum uzerine fizik kimya uzerinede geçerli bunu o kadar güzel anlatan insanlar varki üşenmeden nefret ettiğim fizik alanindan videolar dersler izliyorum.Sinan hocamin dersleride bu konuda mükemmel ❤❤❤❤ teşekürler hocam
Hocam o zaman bu verdiğiniz bilgilere göre başta devlet yöneticileri olmak üzere ciddi kurum yoneticilerini rutin beyin tomografi çekmek lazım incelediğimiz zaman bazı yöneticiler çoğu zaman insanlara hayatı zehir ediyor
Emeğinize, yüreğinize sağlık değerli hocam. Descartes in yanılgısını okurken yarıda bıraktım ve aklıma gelen soruları size nereden ulaşıp da sorarım derken,bu yayınla karşılastım😊2 kez izledim.Sorularımın cevaplarını da almış oldum.Tesekkur ederim,sağolun,varolun 🍀🙏
Bayılıyorum bu sohbetlere❤️🌟
Çok teşekkürler hocam
Teşekkürler sevgili güzel insan
Emeğinize yüreğinize sağlık çok güzel bir programdı. Teşekkürler Hocam .Önceki programları da tekrar en başından izlemeye başladım .Kendimi daha yakından tanımaya, çevremde olup biten anlam veremediğim olaylara daha mantıklı bakmaya başladığımı farkediyorum.Tekrar Teşekkürler. Allah sizden razı olsun
Teşekkürler
Hocam süreniz çok az doyamıyoruz, çok aydınlatıcı bir bölümdü bu şekilde araştırmalarla destekli anlatımlarınızın artmasını diliyorum
Peki nörolojik bir rahatsızlığı olmadan, genetik olarak suça eğilim olması mümkün mü ; yani babadan, dededen veya anneden , bazı eğilimler çocuğa veya toruna geçebilir mi ?!
Çok samimi
2-3 fincan beyin gitmiş tabiri ilk defa böyle enteresan bir benzetme duydum .
Sinan canan yine ülkeye güncelleme yapıyor, teşekkürler ❤ (beyaz tavşanı bekliyorum 🐇)
Önceki introsu daha güzeldi, daha canlı ve heyecanlı sunuyordu, neden değişti ki?
Selam hocam
Hocammmmmmm❤❤❤
ENFES❤
❤❤❤
💜💜💜
Keşke benim kızımada yardım etseniz anlattıklarınızı yaşıyoruz
🧡🙏🍀
Su gibi geçti
Ne yazık ki savaş, soykırım ve kitlesel öldürmeler “normal insan davranışı”dır; çünkü hepsi de düzenli bir şekilde meydana gelir. Tarihe ister savaş, çekişme ve şiddet ile ara verilen barış dönemleri ya da barışla ara verilen savaş, çekişme, şiddet dönemleri olarak bakabilirsiniz. Bir tarihçi olarak, insan agresyonunu, kabalığını, şiddeti ve çekişmelerini insan tarihinin tam da merkezinde olduğunu düşünüyorum. Çoğumuzun kabul etmek isteyebileceğinden daha fazla “normal”lik söz konusu; çünkü biz insanlar kendimizle alakalı bazı ilüzyonlardan vazgeçmekte zorlanıyoruz. Kim olduğumuz ve ne yaptığımız gerçeğini doğrudan görmekten çekiniyoruz; çünkü gerçeğin bizi üzmesinden korkuyoruz.[1] Tarihin bize verdiği kanıt, insanların zalim ve canavarca eylemleri yapabilme kapasitesine sahip olduğunu gösteriyor, hem bireysel olarak hem de bir gruba dahil olarak. Soykırımı “bir grup güçlü bireyin akıldışı bir davranışı” olarak göremememin sebebi bu. Tam tersine soykırım, bizim neleri yapabileceğimizin çok net bir ispatıdır. Soykırımsal boyutlardaki mega suçlar, insan tarihinin görünen yüzünün hemen arkasında meydana gelmeyi bekliyor; çünkü kurbanlaştırdığımız hayvanların başına daima bu olay geliyor. Yahudi yazar Isaac Bashevis Singer söz konusu hayvanlar olunca bütün insanların birer Nazi olduğunu söylemiştir. Hayvanların yaşadığı şey, “Sonsuz Treblinka”’dır. Masum canlıların kitlesel olarak öldürülmesine 1945’te son verilmedi ki; sadece hayvanların “sonsuza dek” sömürülmesi ve katledilmesine doğru bir rota değişikliği yaşandı; bu da insan baskısı ve şiddetinin bir modeli ve itici gücü olmaya yaradı. Mezbahalar olduğu sürece Treblinka ve Auschwitz daima var olacak. Yahudi Alman düşünür Theodor Adorno’nun söylediği gibi, “ Auschwitz, birisi bir mezbahaya bakıp, “ama onlar hayvan” diye düşündüğünde başlar”.[1] Hayvanların katledilmesini güçlünün güçsüzleri sömürmeye hakkı olduğu şeklinde onayladığımız sürece birbirimize karşı şiddet uygulamaya ve yıkıcı davranışlarda bulunmaya devam edeceğiz. Adolf Hitler, “gücü olmayan, hayatta kalmış şansını hakkını kaybeder” diyor. Savaşı kaybettiyse de onun faşist görüşü başarılı oldu, ne kadar ironik. İnsan uygarlığı da bu faşist görüşle yapıyor yapacağını; inekler, domuzlar, koyunlar, tavuklar ve diğer hayvanlar kendilerini savunamadığı için, hayatta kalma haklarını kaybediyorlar. Bundan dolayı onlara ne istersek yapmakta özgürüz sanıyoruz. Elbette hayvanlara yardım etmenin en önemli yolu, onları yememektir. Herkes en azından bunu yapabilir: Mezbahaları ağzınızdan uzak tutun. Yirminci yüzyılın kanıtlayacağı gibi Amerika’daki mezbahaların endüstriyel itlafı ile Nazi Almanyası’nın montaj hattı seri itlafı arasında sadece bir adım vardı.[2] Her şeye hükmeden tür olma yolunda yükselişimizin tarihi boyunca hayvanları kurban etmemiz birbirimizi kurban haline getirmemizin hem temelini atmış hem de bir modelini oluşturmuştur. İnsan tarihinin incelenmesi buradaki örüntüyü açıkça ortaya koyar: öncelikle insanlar hayvanları sömürür ve katleder; ardından insanlar diğer insanlara hayvan gibi davranır ve onlara da aynısını yaparlar.[2] İnsanların kendi kontrolü altına giren hayvanlara davranış biçimini nitelendiren baskı, kontrol ve manipülasyon, aynı zamanda insanların birbirine davranma biçimi anlamında bir model oluşturdu. Hayvanların köleleştirilmesi/evcilleştirilmesi insan köleliğine giden yolu araladı. Karl Jacoby’nin söylediği gibi, kölelik “evcilleştirme sürecinin insanlara doğru genişletilmesi” idi.[3] Avustralya’daki Hartheim ötenazi merkezinde 2 sene geçirmeden önce Bruno Bruckner, Linz mezbahasında kapı görevlisi olarak çalışmıştı. Treblinka’daki sadist gardiyan Willi Mentz iki T4 imha merkezi olan Grafeneck ve Hadamar’daki ineklerden ve domuzlardan sorumluydu. Treblinka’nın son kumandanı Kurt Franz, SS’e katılmadan önce kasap olarak eğitim almıştı. Sobibor ölüm kampında görevlendirilmeden önce Hadamar’da imha fırınında çalışan Karl Frenzel de aslında kasaptı. Polanya’ya Yahudileri imha etmek için gönderilen Alman personel için hayvan sömürüsü ve hayvan öldürmede tecrübe sahibi olmanın mükemmel bir eğitim anlamına geldiği ortaya çıkıyordu. Hayvan sömürüsü ve hayvanların öldürülmesi insanların kitlesel olarak öldürülmesi için bir emsâl oluşturuyor, ve bunu daha mümkün kılıyor; çünkü bizi bizden farklı olan ötekilere empati, şefkat ve hürmetle yaklaşmamaya şartlandırıyor.[3] Yemek seçimleri ne olursa olsun Hitler, Almanya'daki vejetaryen akımına karşı az bir sempati duymuştu. 1933'te iktidara geldiğinde Almanya'daki tüm vejetaryen derneklerini yasaklamış, önde gelen isimlerini tutuklamış ve Frankfurt'ta basımı yapılan ana vejetaryen dergisini kapatmıştı. Nazi zulmü, karnivor bir ulus içerisinde sadece küçük bir azınlık olan Alman vejetaryenlerini ya ülkeden kaçmaya ya da kendilerini saklamaya zorlamıştı. Almanyalı barış yanlısı ve vejetaryen Edgar Kupfer-Koberwitz önce Paris'e, sonra da Gestapo'nun kendisi yakalayıp oradan da Dachau Nazi kampına geri gönderdiği İtalya'ya kaçmıştı. Vejetaryen beslenmenin savaş zamanında yaşanan gıda kıtlığı sorununu hafifletmede yardımcı olacak olmasına rağmen Nazi Almanyası savaş süresince işgal ettiği tüm bölgelerdeki vejetaryen derneklerini yasaklamıştı. Charles Patterson
@Elena-1414
29 күн бұрын
Bu alıntılar hangi kitapdan?
Merhaba Sinan bey, sizi severek ilgiyle takip ediyorum..bipolar bozukluk tanım var ve bu videodan sonra şunu merak ettim bipolar bozukluk hastalığı beynin ön bölümüyle / amigdalayla alakalı bir durum olabilir mi?
@korayozerr
Ай бұрын
Ne şikayetlerin var bende öyle gibiyim
FSB ben hala senleyim, Rus halkınlayım. Böyle küçük konularla vakit kaybetmem. Türkiye ya da ona ait herhangi birşey insanın burnunu toktan çıkarmaz.
@haklsn8099
Ай бұрын
Peki seni anlamak için vakit kaybetmeye değer mi ?!
@katoy9976
Ай бұрын
@@haklsn8099 istihbaratla konuşuyorum
Bunu yıllar önce sormuştum cinnet geçiren insanların beynindeki savaş yada kaç devrelerinin bozuk olmasından mı kaynaklanıyor. Çünkü hayvanlarda bir ceylanın cinnet geçirmesini ve aslana kafa tutması gibi şeyler görülmedi
Önerilen filmin adı neydi?
@selingunaydin1011
Ай бұрын
concussion. filmle ilgili soru unutuldu. ne anlatacaktı acaba? program boyunca bekledim hatırlayıp anlatacak mı diye.
@berilmeyer9114
Ай бұрын
Keşke konuşmalarınızın İngilizce altyazısı olsaydı. Ailemi de özellikle oğlumu çok ilgilendiren konular bunlar. Belki bildiğiniz kaynaklar vardır hocam 🤔
Sinan bey seyirci bulmakta zorlaniyormusunuz ben bu programi KZread üzerinden takip ediyorum ve ve size soru soran ve orda bulunan bir kaç kişinin birkaç bölümdür orda olduğunu fark ettim Benim soru soranlarin gerçekliğini sorgulamama sebeb oldu sanki bir kurgu🤔
@Bilinmesigerekenler34
Ай бұрын
Birgünde aynı seyirci ile bir kaç proğram çekiliyor
Mesela netenyahu
Büyük tartışma dönüyor sanırım. 🙃
Ben schizo yum galiba
Ya allah aşkına soru almayın katılımcılardan adam seviyeyi zirveye çıkartıyor diğeri ordan bipolar mipolar diyip konuyu nere götürüyor ya
@Bilinmesigerekenler34
20 күн бұрын
Gayet güzel bi soru ,senin zirve tersten geliyo galiba😂
@SOLANACat
20 күн бұрын
@@Bilinmesigerekenler34 eğitim hayatın boyunca anlatımın akışını bozan cümleyi bulun sorularında oldukça başarısız olduğuna bahse girebilirim
@Bilinmesigerekenler34
20 күн бұрын
Süpersin sensin kardeşim senden başka kimse yok bu dünyada @@SOLANACat
@SOLANACat
20 күн бұрын
@@Bilinmesigerekenler34 bak, yavaş yavaş varoluşunu anlamlandıracak noktaları da bulmaya başladın :)
@Bilinmesigerekenler34
20 күн бұрын
Sen vesile oldun olmasan bulamacaktım tşk ederim
girişteki o kadar şişkin etiketli cümlelere gerek var mı ? sinan canan’ı böyle anlatmaya gerek yok. bu tarz boş tenekeler için uygulanır. sinan hoca dolu bir ağaç