CAHİL HOCA: Özgürleştirmeyen Eğitim Aptallaştırır!
"Dünyada olup bitenleri nasıl daha iyi okuyabilirim?" diye düşünerek eleştirel teori kitaplarından bir liste hazırlamıştım kendime. Geçen hafta Ranciere'in “Cahil Hoca” adlı kitabını okudum. Her ebeveynin ve eğitimcinin okuması gereken bir kaynak bana kalırsa. Çünkü eğitim ve öğrenme hakkındaki fikirlerimi ters yüz etti.
Videonun sponsoru Qurio Academy'den "Kendi Kendinize İngilizce öğrenmek için 7 Teknik" adlı eğitimi %100 indirimle ücretsiz edinmek için kod PELIN100👇🏻
www.qurio.academy/7-teknik
💡 Yeni Başlayanlar için "Felsefe Tarihi Serisi" (45 Bölüm)
• BATI FELSEFESİ TARİHİ ...
❓BEN KİMİM?
www.pelindilaracolak.com
📣 Felsefi Podcast Programım "Dünyaya Fırlatıldık!" ı Dinlediniz mi?
open.spotify.com/show/2j3PhnL...
SOSYAL MEDYA
➡ Twitter | / pelindilaraclk
➡ Instagram | / pelindilaracolak
➡ Facebook | / pelindilaracolak
🔻Patreon aracılığıyla destekleyin: / pelindilaracolak
🔻Desteklemek için "KATIL" özelliğini kullanarak topluluğun bir parçası olun:
/ @pelindilaracolak
📬 Bana Ulaşın: contact@pelindilaracolak.com
▪️Video Editörü: Baha Can Erenoğlu
Пікірлер: 271
Öğretmenin görevi öğreTmek DEĞİL, öğrencinin öğrenme ihtiyaç ve eylemine izin, fırsat vermektir. Çünkü doğal olan öğrenmektir.
Merhaba kitabı üniversitedeyken okumuştum çok güzel bir fikir ve uygulama. Şuan öğretmen olarak çalışıyorum sınıfımda demokratik ve özgür bir ortam oluşturmaya çalışıyorum lakin bunu tek başıma ben yaptığımda sistem uygulanamıyor. Öğrenci merkezli öğrenme önündeki en büyük engel çoğu zaman öncelikle öğrenciler oluyor çünkü bu haliyle kendileri araştırmalı, okumalı ve yazmalı hep birlikte öğrenmeliyiz. Bir diğer sorun MEB, ortak müfredat ve merkezileştirilmeye çalışılan sınavlar özellikle Ortaokul ve lise düzeyinde farklılaştırma yapmak, öğrencilerin bilgi düzeyine göre öğretim gerçekleştirmek bizzat Bakanlıklar tarafından engelleniyor. Böyle bir eğitim istiyorsak hem fikri hem de sistemsel olarak çok büyük bir devrime ihtiyacımız var.
Kesinlikle katılıyorum. Neredeyse herkesçe kabul edilen bir önerme vardır “fizik çok zor , yapılmaz.” diye. Açıkçası ben de 9 sınıfta hocamdan dolayı öyle düşünüp inanılmaz bir ön yargı geliştirdim fiziğe karşı ama gün geçtikçe ve ben gerçekten inisiyatif alıp kendi başıma fiziği anlamaya çalıştıkça aslında ne kadar basit ve mantıklı olduğunu gördüm ve şu an en sevdiğim ders. Bizi aptal yerine koyup saçma sapan kodlamalarla fiziği matematikten koparıp anlamamızı bekledikleri için anlamıyoruz asıl. Oysa bize gerçekten fiziği “fizik” gibi anlatsalar zerre şüphem yok çoğu kişinin fiziğe ön yargılı yaklaşmasını bırak fiziği çok sevecektir.
Bu videoyu öğretmenlerimin olduğu sınıf grubuna atma düşüncesi aklımdan çıkmıyor 😂😂
" Halkı aptallaştıran şey öğrenimsizlik değil zekasının aşağı olduğuna dair duyduğu inançtır. "
Hadi “öğretmenler” sıkıntılı bu ülkede onu anladım da bence öğrenciler de bu düzeni körüklüyor. Son sınıfım, bana 12 yıllık eğitim hayatımda yer yer çok gereksiz bilgiler verildiğini düşünüyorum. Bazıları gerçekten kariyerimde işe yaramayacak. Her neyse, ben bunu dile getirdiğim zaman bazı öğrenciler bana bakıp üf püf yapıyor. Şayet onlarda neden öğrendiğini bilmiyor. Ama önemi yok onlar koyun olmayı kabul etmiş bir kere
İçeriklerin özgün
Ayakkabi altina yapışmış bir sakız diyerek yere atana kufur etmemizi engeleyecek felsefi bakısi bize enjekte eden zarif bir anlatim👏👏👏
Günlük hayatımda karşılaştığım "okuyup da noluyor? Ortalık işsiz üniversite mezunu dolu" klişesine karşılık, hep söylediğim bir cevap vardır. Şöyle düşünün! Öncelikle işsiz kalmak okumakla ilgili bir durum değil. Bu genel olarak içinde bulunduğun coğrafyanın politika ve ekonomi ilişkisiyle ilgili durum. Eğitim demek, pozitif bilimlerin kademeli olarak öğenilmesi demektir. Yani okuyan insanın, eğitim süresi boyunca temelde sebep sonuç ilişkisi kurma becerisi kazanması ve bunu alışkanlık haline getirmesini beklemektir. Bunun yanında bir de yaratıcı düşünceyi destekleyecek resim, müzik gibi deslerle bu alışkanlığı, hayal gücüyle pekiştirmesi sağlanır. Bu da o kişiyi hayatı boyunca karşılaştığı her durumu bu bakış açısıyla irdelemesine olanak tanır. Bundan daha erdemli bir kazanım ne olabilir ki?
Bireylere kendilerinin biricikliği fark ettirmeliyiz ki, bireyler kendi öğrenme yöntemlerini keşfetsin ve daha özgün bir şeyler öğrenebilisin ve anlatabilsin.
Ben öğretmenim, çok faydalandım, teşekkür ederim.
Tesadüfe bak sizden hemen sonra Flu Tv, Ömer Aygün Hocanın Cahil Hoca kitabından bahsettiği bir video yayınladı, biz izleyenler için de şahane Pazar içerikleri oldu :)
Ailem, öğretmenlerim ve çevremdeki herkes bunca zaman bana hep bir şeyleri bu şekilde yap dedi. Başka bir şekilde yapınca "doğrusunu öğretmeye" çalıştı. Konuşmak istediğim zaman sus dediler sürekli. Kimisi de çok konuşuyorsun dedi. Hep hayata dair bir şeyler öğrenemememin nedeninin kendim olduğunu düşündüm bundan dolayı çünkü hep suçlu hissettirildim bir şeyleri onlar gibi yapmadığım için veya sorgulayıp konuştuğum için. Bu yüzden de nasıl düşünmem gerektiğini ve nasıl öğrenmem gerektiğini bilmiyorum hala. 22 yaşındayım ve bunların hepsini hala hissediyorum. Video benim için birazcık travmatik oldu bu yüzden ama yine de çok güzel. Farkındalıklar can sıkabiliyor ama yine de bir şeyler öğretiyor :')
Böyle kaliteli içerik üreten kanalların izleyicileri de kaliteli yorum üretiyor ;) yorumlardan bir sürü faydalı tavsiye ve bilgi ediniyorum. Teşekkürler
Bayılıyorum böyle sıradan bir konuda hakkında bildiğim sandığım şeylerin altüst olmasına👏 bu tip videoların yine gelmesi dileğiyle💜💜
sana bayılıyorum, yani çok beğeniyorum-sürekli takip ediyorum. Güzellik ve zekanın mükemmel uyumunu görüyorum sende. Yolun açık olsun
Iroh ve Toph'un sahnesiyle referans vermeniz harika olmuş. Avatar'ı , onu felsefesiyle takip edenlerin bu çeşit konularla ilintili olduğunu anlaması çok güzel.
Emeklerine saglik Pelin abla o kadar guzel ve faydali iceriklerin var ki guzel uretimlerinin devamliligini dilerim.
22 yaşında olan bir tıp öğrencisiyim, inan ki öğrendiğim bilgiler sanki silah zoruyla öğretiliyormuş gibi hissediyorum çoğu derste. Öğrendiğimiz her şeyi hocalara (o üstte olan hiyerarka) hep kuralına uygun bir şekilde anlatmalıyız şeklindeki otomot düşünceye ben de kapılıyorum ve bu geçtiğimiz 5 yıl boyunca bu eğitimin beni zekileştirdiğini değil aksine aptallaştırdığını hissediyorum. Şöyle ki kendi isteğimle konuları öğrenmeye başlayınca o zaman daha iyi ögrendiğimi hissediyorum çünkü bizim eğitimimizde o özgürleştirmenin aralığını ancak biz kendimiz yapabiliriz, maalesef çoğu hocanın o aralığı vermeye imkanı yok çünkü.
Yine harika bir bölüm olmuş emeğine sağlık. Bölümü izlerken Hermenötik, Dekonstrüktion gibi anlam ve yorumla ilgili konuların sularında gezmek ayrıca bir zevk verdi. Sokratesin bilgiyi doğurma metodunda kendi bildiğini bir şekilde söyletmek var oysa Derida'nın başını çektiği Dekonstrüktion böyle değil, gerek kutsal metni okurken olsun gerekse tüm anlama ve yorumlama faaliyetleri için daha özgürleştirici. Ve harika bir cümle " anlamın keyfi oluşunu tehlike olarak görmek" bizi kısırlaştıran ve hatta ayrıştıran birşey.