#99 Kaygılı-Kaçıngan Bağlanma Stilleri Arasındaki Farklar

Zihnin Gelişimi isimli kitaptan aldığım notlar ışığında kaçıngan-kaygılı bağlanma stilleri arasındaki farkları paylaştım. Buna göre söz gelimi; KAYITSIZ-KAÇINGAN BAĞLANMIŞ OLAN kişi çocuğunun zihnindekileri yorumlama konusunda oldukça yetersizdir. Dolayısıyla, bu yetersizlik, ebeveyn ve akabinde çocuğun, kendisinin ve başkalarının zihinsel durumları üzerinde düşünme eğiliminin azalmasında açığa çıkabilir. Kayıtsız-Kaçıngan kişi duygusal olarak ulaşılması zor, etrafında olup biteni tam olarak algılayamayan ve tepki veremeyen kişilik özellikleri sergiler. Kendilik hissi, bağlantısızlık şeklinde hissedilir. Bu kişiler duyusal veya sezgisel bileşenlerden yoksun bir şekilde kuru, mantıksal, analitik düşünceye yatkındır. Beyinlerinin sol yarımküresi gelişkin ve aktiftir. Otobiyografik anlatı ve kendi üzerinde düşünmeleri zenginlik ve derinlikten karakteristik olarak yoksundur. Çocukluklarını pek fazla hatırlamazlar. Anlatıları ebeveynleri ile olan ilişkinin niteliği hakkında bilgi verebilecek anılardan yoksundur. Bunun nedeni, kaçıngan bağlanmalarda görülen ihmalkâr, reddedici, duygusal olarak kopuk ilişki örüntüleridir. Bu bireylerin yaşamlarında derin düşünmenin gelişimine olanak sağlamak için duyguları işin içine katan, ayrıntılı, olumsal iletişime ihtiyaç vardır. Sosyal yetkinlikleri zarar görmüştür. Kontrol meraklısı, saldırgan ve akranları tarafından sevilmeyen kişiler olabilirler. Kaçıngan olarak bağlanmış kayıtsız yetişkin genellikle güvenli ya da kaygılı bağlanmış partnerinin ısrarı ile terapiye gider. Partner ilişkinin dayanılmayacak kadar mesafeli ve duygusal olarak anlamsız olduğunu hisseder. Buna karşılık KAYGILI/İKİRCİKLİ BAĞLANMIŞ KİŞİ ise sosyal kaygıya meyillidir. Yok edilme, terk edilme ya da işgal edilme korkusu içindedir. Bu korku kaygılı bağlanan bireylerde sıkça gözlenen, ümitsizce geri çekilme ve kaygılı yaklaşmanın kökenidir. Uyumlanma zorlantısı yüksektir. Diğer insanların duygusal ihtiyaçlarını karşılayarak olumsuz durumu önlemek için uyum sağlayıcı bir sosyal kendilik ortaya çıkabilir. Veya diğer insanlarla ve yaşam olaylarıyla olan bağlantının kesilme hissinin yansıtılması ve inkâr gibi ilkel modlara girebilir. Romantik ilişkilerdeki yakınlık dönem dönem yoğun bir işgal hissini veya diğer uyumlanmama biçimlerini etkinleştirerek, korkulan utanç ve aşağılanma durumlarının aniden ortaya çıkmasına neden olabilir. Çocukluğunda yaşadığı tutarsızlıklar ve işgaller, yoğun bir kırılganlık ve kendiliğini kaybetme hissine yol açmıştır. Bu birey başkalarıyla bağlantı kurmaya çalışırken sürekli kendini, diğer insanlarla ve kendiyle olan bağlantılarını kaybetme riski altında hisseder. Diğer insanların beklentilerini gerçekleştirmek için bukelemun gibi renk değiştirir. Bu işgalci saldırılara karşı öğrenilmiş refleksif sosyal uyum sağlama olarak nitelendirilebilir. İkircikli bağlanma kaygı problemlerine karşı savunmasızlığın habercisidir. Kaçıngan bağlanma ise davranış problemlerine yatkınlığı artırır. Yorumlarını bekliyorum. Lütfen abone olmayı unutma ve kendine çok iyi bak😊

Пікірлер: 16

  • @gokcesay1418
    @gokcesay14186 ай бұрын

    Çok faydalı bir karşılaştırma olmuş, tebrikler🎉

  • @kendinias8533

    @kendinias8533

    6 ай бұрын

    Gökçe merhaba. Çok teşekkürler. Sevgiyle.

  • @kendinias8533
    @kendinias85336 ай бұрын

    Bir izleyicim söyle bir bilgi paylaşmış, ilginizi cekebilir: Hocam size ve bu yorumu görenlere ~sedona yöntemini~öneriyorum youtube yazarsanız direkt çıkar enerjiyi bilince çıkartıp serbest bırakmak nasıl bırakıcam diye düşünüyorsunuz başta onun içinde bilgilendirme videosu var. İzleyicime çok teşekkür ederim.

  • @ahmetsengul2313
    @ahmetsengul23136 ай бұрын

    Hocam nasılsın ,2024 nü kutluyorum ,güzel geçer ,iyi bir yıl olur .😊

  • @kendinias8533

    @kendinias8533

    6 ай бұрын

    Ahmet merhaba iyiyim. Sagol. Umarim sen de iyisindir. Ben de senin yeni yılını kutlarım. Umarım yeni yılda her şey gönlünce olur. Sevgiyle.

  • @damlabulut8783
    @damlabulut87837 ай бұрын

    Kitabı simdiden merak ediyoruz

  • @kendinias8533

    @kendinias8533

    7 ай бұрын

    Zihnin Gelişimi isimli kitabı mi kastediyorsun?

  • @strongerfeels
    @strongerfeels6 ай бұрын

    Merhaba kaçıngan bağlanma stiline mi sahibim yoksa karşımdakini gerçek anlamda sevemedim mi duygularımı nasıl anlamlandırabilirim?

  • @kendinias8533

    @kendinias8533

    6 ай бұрын

    Merhaba bu soru, açık uçlu bir soru. Bu nedenle, tez elden kat'i ve tatmin edici bir cevap verebilmek ne yazık ki mümkün değil. Sorduğun sorunun cevabı "kendini bilmekten" geçiyor. Birisini sevip sevmediğimizi ancak "kendimizi bildiğimiz ölçüde" bilebiliriz. Bağlanma stilimizi ise okuyarak, dinleyerek, konuşarak, üzerinde derinlemesine düşünerek ve geçmişimiz ile yüzleşerek öğrenebiliriz. Bu sayede kendimizi de bilmeye başlayabiliriz. Öte yandan, duygularını nasıl anlamlandırabileceğini öğrenebilmek için de "duyguların" içkin olduğu kitaplar okumanı öneririm. Bu kanaldaki ilk bölümler arasında duygular ile ilgili iki bölüm var idi. Onları da dinleyebilirsin. Ancak şunu söyleyebilirim. Yakın ilişki içinde olduğun bir kişiye karşı nasıl hissettiğini belirleyen etkenlerden biri "bağlanma stilindir." Bağlanma stilimiz, hayata ve insana bakış açımızı da belirleyen bence en önemli yaşamsal itkilerden biridir. Bununla birlikte, bağlanma stilimiz ne olursa olsun bizatihi bu stilin kendisi, bir insanı sevmemize engel değildir. Bu stil, olsa olsa bir ötekine karşı hissedebileceğimiz sevgiyi perdeleyebilir ve onu görmemize engel olabilir. Dolayısıyla, bağlanma stilimizden bağımsız olarak bir ötekini özümüzden gelerek sevebiliriz. Buna karşılık bağlanma stilimiz eğer güvensiz bir bağlanma stili ise az önce belirtmiş olduğum gibi içimizde beliren bu sevgiyi istediğimiz şekilde dışa vurmamıza mani olabilir, zira, güvensiz bir bağlanma stilinin bizi kaygılandıran, korkutan, saplantılı ve ikircikli halde bırakan etkileri bir ötekine güvenmemizi gerçekten zorlaştırır. Bu nedenle, iş özellikle ötekini sevme (sevip sevmediğimiz anlama) konusuna geldiğinde önce ötekine karşı hissettiklerimizin (özellikle öteki ile birlikte iken hissettiklerimizin bedenimizdeki yansımalarının) kaynağında yer alan duygularımızın içerdikleri mesajları "bilinçli" bir farkındalıkla dinlemeyi ve deşifre etmeyi öğrenmeli, bununla eş güdümlü olarak da "güvensiz" bağlanma stilimizin ötekini sevmemizin ya da sevip sevmediğimizi anlamamızın önünde engel oluşturabilecek (ötekileştirici ön yargılarından ve strese yol açan çaresizlik hislerinden müteşekkil) temel özelliklerini bilmeli ve bunun "korunaklı gölgesinden" kurtularak özümüzden gelen otantik kişiliğimizin, bizim için en doğru olan "duygusal kararları" vermesine izin vermeliyiz. Ancak bundan sonra karşımızdaki kişiyi sevip sevmediğimizi bağlanma stilimizden bağımsız olarak anlamaya başlayabiliriz. Sevgiyle.

  • @nevinberkay7606
    @nevinberkay76067 ай бұрын

    Kaygılı ve kaçıngan bir arada olan stil ile ilgili de video gelecek mi acaba?Sevgiler

  • @kendinias8533

    @kendinias8533

    7 ай бұрын

    Merhaba Nevin. Kaygılı-kacingan bağlanma stili ile ilgili bir video daha önce çekmiştim. Bağlanma kuramı ile ilgili Oynatma Listesinden bu bölümü bulup izleyebilirsin. Sevgiyle.

  • @nevinberkay7606

    @nevinberkay7606

    7 ай бұрын

    @@kendinias8533 Hemen bakıyorum teşekkür ederim

  • @ulasozhan
    @ulasozhan7 ай бұрын

    Kaçıngan bağlanan kişi ile Narsistik kişilerin arasında bir bağdan bahsedilebilir mi, Narsistik eğilim ya da Narsistik kişileri çekme/çekilme gibi

  • @kendinias8533

    @kendinias8533

    7 ай бұрын

    Merhaba. Sorunu biraz daha açabilir misin lütfen? Kaçıngan bağlanmış kişi ile narsisistik kişileri özellikle hangi bağlamda bağdaştırdın? Daha önce düşünmemiştim bu minvalde. Senin düşünce dizininden yola çıkarak bir yanıt verebilirim.

  • @Sun-pm2pn
    @Sun-pm2pn4 ай бұрын

    Kaygılı bağlanma stilimi nasıl iyileştirebilirim acaba ?

  • @kendinias8533

    @kendinias8533

    4 ай бұрын

    Merhaba. İzin verirsen kaygılı bağlanma stilini iyileştirmek için ne yapabilirim şeklindeki sorunu bu stili güvenli bağlanma stiline dönüştürmek için ne yapabilirim şeklinde değiştirmek isterim. Biliyorsun kaygılı bağlanma stili, güvensiz bağlanma stillerinden sadece birinin adı. Bu nedenle, amacımız kaygılı bağlanma stilimizin oluşmasına neden olan bebeklik ve erken çocukluk deneyimlerimizi fark edip bu stili güvenli bağlanma stili ile değiştirmek olmalıdır. Bununla ilgili olarak Bağlanma Stillerine ilişkin Oynatma Listesinde yer alan "Güvenli Bağlanma" ile ilgili bölüm ilgini çekebilir. Aslında bu yönde kaygılı ve kaçıngan bağlanma stillerinde de önerilerim var. Onları da dinlemen iyi olabilir. Soruna cevap olarak şunu söyleyebilirim: Önce kaygılı bağlanmanın nedenleri üzerinde durmak, annemiz ya da temel bakım veren figürümüz kim ise onunla bebeklik (özellikle ilk 12 aylık dönem) ve sonra 3 yaşına kadarki dönemde nasıl bir ilişki kurduğumuzu öğrenmek/hatırlamak stilimizin neden böyle olduğunu anlamlandırabilmemiz için çok önemlidir. Ayrıca, temel bakım veren figürümüzün o dönemdeki davranışlarını anlamak için onun kendi annesi ile olan ilişkisini ve seni doğurduğu zamanki psikolojik, biyolojik, çevresel ve maddi koşullarını da gözden geçirmemiz yerinde olacaktır. Daha sonra yakın ilişkilerinde seni kaygılı davranmaya iten "tetikleyicileri" tespit etmekle işe koyulabilirsin. Mağdur psikolojisine sahip olup olmadığını tetkik etmen de işe yarayacaktır. Kaygı, mağduriyet yaratan bir duygudur. Yaşamına en çok hangi duyguların eşlik ettiğini saptanmanı da öneririm. Daha çok birincil duyguların üzerinde durmalısın. Yani birincil duygun üzüntü, hayal kırıklığı iken ikincil duygun birincil duygunun sonucu olan öfke ve hiddet olduğundan seni gerçekten öfkelendiren olaylar karşısında gerçekten derinlerde ne hissettiğinin farkına varmalısın. Bu farkındalık sayesinde genel olarak seni nelerin, nerelerin ve kimlerin kaygılandırdığını gözlemleyebilirsin. Bunlar kendini daha iyi anlamak için yapman gerekenlerdir. Diğer bir husus da ancak yakın ve güvenli bir ilişki içinde iken bağlanma stilini değiştirebilecek olmandır. Bunun psikoterapistin ile ya da dostunla veya sevgilinle başarabilirsin. Ancak her üç durumda da yakınlık kurduğun bu kişilere güvenmek için kendine sağlıklı sınırlar koymalı ve bunları aksiyona dökerek sürdürülebilir kılmalısın. Güvenli bağlandığını düşündüğün insanları bulgulayıp onlarla daha çok zaman geçirebilirsin. Etrafında böyle insanlar olabilir ve sen onlara bugüne kadar sinir olmakla meşgul olabilirsin. Daha rahat, olgun, kendilik değeri yüksek, sakin, dingin ve bir yerlere yetişmeye çalışmayan, yerli yersiz öfkelenmeyen, dinleyebilen ve sevgilerini paylaşabilen insanlardır bunlar. Kaygılı ya da kaçıngan bağlanmış insanlarla birlikte olabilirler ancak çoğunluğu kendisi gibi olan insanları hayatlarına çekmeyi başarırlar. Şimdilik bunlar geldi aklıma. Bu konuda okudukça ve izledikçe eminim güvenli bağlanma stiline sahip olmak için yapabileceklerinin az önce söylediklerimle sınırlı olmadığının daha iyi ayırdına varacaksındır. Sevgiyle.