GÜNCEL KELAM: Din-Felsefe-Bilim Üzerine Konuşmalar

GÜNCEL KELAM: Din-Felsefe-Bilim Üzerine Konuşmalar

GÜNCEL KELAM TARTIŞMALARI / DEBATES IN CONTEMPORARY KALAM

Güncel Kelam Tartışmaları online seminerleri dizisi, Din, Felsefe ve Bilimle ilişkili günümüz problemlerine çözümler bulmayı amaçlamaktadır. Zoom üzerinde ilgili konudaki uzman akademisyenler tarafından sunumu yapılıp tartışılan seminerler daha sonra Güncel Kelam Tartışmaları KZread Kanalında yayınlanmaktadır.

Debates in Contemporary Kalam is the online seminar series that aim to find out solutions for today's problems related to Religion, Science and Philosophy. Seminars, which are presented and discussed by expert academics on Zoom, are then broadcast on the Debates in Contemporary Kalam KZread Channel.

Editörler/Editors:
Dr. Mehmet Bulgen, Marmara University
Dr. Enis Doko, Ibn Haldun University
Dr. Ahmet Dağ, Uludağ University
Dr. Mehmet Ödemiş, Ege University
Dr. Shoaib Ahmed Malik, Zayed University
Dr. Kelly James Clark

Yardımcı Editörler/Assistant Editors:
Halil İbrahim Delen
Mukaddes Durak
Büşra Yıldız
Yakup Yiğit

Пікірлер

  • @ako_abey
    @ako_abeyКүн бұрын

    Fizikci abimiz biraz biş yapmiş 😂

  • @ako_abey
    @ako_abeyКүн бұрын

    Öncül ekibi turkiyedeki felsefe lokomotivi olmus durumda. Piyasada bir cok sahte felsefeci diamond tema dilozof dücane gibilerin olduğu yerde işik gibi parliyorlar taner olsun berat mutluhan seferöglu berk celayir musa yanik olsun hepsi çok değerli felsefeciler 🎉🎉

  • @EnBiEy99
    @EnBiEy993 күн бұрын

    2:32:43 kişinin kendini değerlendirmesi diye bur durum var öldükten sonra ki yaşam için bence de literatüre ahiret/antinatalizm ilişkisi çalışılabilir niye olmasın ki 🤷🏿‍♂️

  • @EnBiEy99
    @EnBiEy993 күн бұрын

    2:17:46 işte bu 2:18:08 bravo hocam🙏🏿

  • @EnBiEy99
    @EnBiEy993 күн бұрын

    Elimde olsa bu dünyaya gelmezdim, Bu dünyadan da hiç ama hiç gitmezdim. En iyisi şuydu ki bu yıkık yere; Gelmeseydim, olmasaydım, gitmeseydim! Ömer Hayyam 1048/1122

  • @antinatalizm
    @antinatalizm3 күн бұрын

    Ebu'l-Alâ el-Maarrî'nin mezarındaki yazıt: "Bu, babamın bana karşı işlediği ve benim hiç kimseye karşı işlemediğim bir suçtur".

  • @EnBiEy99
    @EnBiEy993 күн бұрын

    ​@@antinatalizmof of of

  • @EnBiEy99
    @EnBiEy993 күн бұрын

    1:16:30 nasıl yani ben bu dünyada bu görüşle (antinatalizm) kendime yer bulabildiysem bu bile dediğiniz şeyleri eler. İsa peygamber hiç evlenmedi Muhammed peygamber yetim değil miydi? (+Sadece bir çocuğu hayata devam edebildi) Esra hocanın fantazya gibi betimlemelerine karşıyım 🙏🏿

  • @EnBiEy99
    @EnBiEy993 күн бұрын

    1:06:03 bence çatışma yok. Tanrı bizim antinatalist olmamızı istiyor 🤷🏿‍♂️

  • @EnBiEy99
    @EnBiEy993 күн бұрын

    35:17 akşamki sunum için tekrar dinlerken şu pasaj bana Aziz Nesin'in "dünyaya daha iyi çocuklar getireceğinize, çocuklara daha iyi bir dünya bırakın" sözü geldi 🤷🏿‍♂️

  • @antinatalizm
    @antinatalizm3 күн бұрын

    Yanılıyor olabilirim ama o söz aklımda tam tersi olarak kalmış, yani "Çocuklara daha iyi bir dünya bırakmak yerine, dünyaya daha iyi çocuklar bırakın"

  • @EnBiEy99
    @EnBiEy993 күн бұрын

    ​@@antinatalizmhocam çevre/dünya hassasiyeti ve ebeveynlerin çocuklarına abartılı bakışına tavrı söz konusu olduğunda ilk önerme yerini buluyor 🙏🏿

  • @hendakoste1
    @hendakoste16 күн бұрын

    Hücrenin de rızası var diyor ohooooo.fikrim var diyen konuşmasa?gebe kalmayı doğrulayacağım diye kanseri devri dışı bıraktı.

  • @imt7026
    @imt70266 күн бұрын

    yeniden izlerken fark ettim 1:26:35 burada esra hocam da benim gibi hiçlik kavramı konusunda antinatalist yaklaşımın zayıflığına işaret etmiş. ben buna geçen aylarda twittardan hem taner beytere hem de antinatalizm sayfasına yazmıştım ciddi bir hata içeriyor acı hesaplamaları.

  • @hacerhacer724
    @hacerhacer7246 күн бұрын

    Insanların üremek gibi bir derdi var. sanki üremelerini de kendilerini gerçekleştiremiyor gibi dünyadaki tek hedefleri üremek gibi davranıyorlar...insanların çoğunluğu çok cahil .yüzünden bedeninin her yerinden genetik hastalıkların fışkırdığını insanlar tanıdım üremek için çırpınıp gözyaşı döken ve gerçekten anlamıyorum .....Çocuk Esirgeme deki çocuklar çocuklarına bakmayı dahi beceremeyen genetik bozukluğu olan insanların boy boy reçel kavanozu gibi ürettiği çocuklarla dolu ve Maalesef ki çoğunluğu kendileri gibi genetik bozuklukları sahipler özellikle disleksi ,öğrenme güçlüğü ,Mental yetersizlik ,hiperaktivite, dürtü bozukluğu ,Davranış bozukluğu, depresif yatkınlık, Evet bu şekilde Gam kaygı sorumluluk duyguları olmadan habire üreyen insanlar topluluğu artarken Sorumluluk sahibi genetiği düzgün olan insanlar az üreyip ülkenin zeka ve Nitelikli insan seviyesinde düşüyor

  • @antinatalizm
    @antinatalizm6 күн бұрын

    Evet, genetikten bağımsız bir gerçek var; eğitim doğum oranlarını düşürüyor. Ne yazık ki "niteliksizlerin" çoğalması insanlık yok olana kadar devam edecek. Herkes kendi eylemlerinden sorumlu olduğuna göre, "akıllıların", diğerlerinin yanlışını düzeltmek için üremesi bana mantıklı gelmiyor.

  • @hacerhacer724
    @hacerhacer7246 күн бұрын

    Her acı algılayanın algısı nisbetinde değişir o yüzden ölçülemez

  • @antinatalizm
    @antinatalizm6 күн бұрын

    Araçsal değeri olan acılar hakkında ne düşünüyorsunuz? Mesela spor yaptıktan sonra vücudumuzda acı hissediyoruz, ama sağlıklı olmamızı sağladığı için bu acılar değerli diyoruz. Diğer yandan, birini spor yapmanın araçsal değerinden faydalanması için dünyaya getirmek absürt görünüyor (doğmadan önce bu araçsal değere ihtiyaç olmaması bakımından). Sadece hayatı başlatılanlar buna ihtiyaç duyuyor. Birini spor yapmanın araçsal değerinden faydalanması için dünyaya getirmek mantıklı olsa bile onu maksatsız acılara da maruz bırakıyor (örn. kanser, travma, yaşlılık ve ölüm süreci vb.)

  • @hacerhacer724
    @hacerhacer7246 күн бұрын

    Hocam Bence her insan karar alırsa kendini değiştirebilir .Zira hadis-i şerifte" Ahlakınızı güzelleştiriniz" buyrulmuştur .kanaatim odur ki İslam bakır fıtratına sahip birini altına çeviremez fakat bir bakırı daha parlak bir bakır ,bir gümüşü daha parlak bir Gümüş, bir altını daha parlak bir altın yapabilir .Ayrıca genetik çeşitlilikler arasında olumsuz gözülse de bazı genlerin varlığı hayırlı olabilir..mesela psikopat geni taşıyan bir insan güzel bir çevrede yetişirse iyi bir Dışişleri Bakanı ,iyi bir komutan, soğukkanlı bir cerrah olabilir diye düşünüyorum. Yani bu gen zenginliği doğru şartlarda avantaja dönüşebilir..benim sizin gibi bilgi birikimim yok acizane fikrimi paylaşmak istedim.. Ben çocuk esirgemede çalışan yıllardır deneyime olan bir personelim yine de çevre mi gen mi derseniz kesinlikle gen çok çok baskın..derim.defalarca hocalarımdan duydum babası hırsız tacizci ya da katil olan bir çocuk hiç ailesini görmese de o fıtrata eğilimli olabiliyor Aslında bu tür alanlar nöro beyin ve psikoloji anlamında çalışmalar için uygun ortamlar... bu noktada da insan şunu düşünmeden edemiyor benim suçum neydi de bu ailenin çocuğu oldum ama o da imtihan dünyasında olduğumuz gibi bir açıklamayı doğuruyor eşitlik ve adalet dediğiniz konu gündeme geliyor.. Bir de şunu eklemek istiyorum normal zannettiğimiz insanların yüzde sekseni belki de daha fazlasının Mental yetersizliği IQ düşüklüğüne dikkat eksikliği dürtü bozukluğu gibi kolay analiz edilemeyen sorunları var Çünkü baktığım çocuklardan biliyorum aldıkları teşhise göre gözlem yapıyorum ve Bunlar büyüdüklerinde toplum içinde normal gibi görünecekler. Alakası olmasa da şunu da eklemek istiyorum Çünkü bu beni çok üzüyor dünyada iyi gene sahip olan insanlar çok az ürerken,,kötü gene sahip olan insanlar bir sorumluluk almadıkları ,dert tasa gibi bir kaygıları olmadığı için fazlaca ürüyor Bu da maalesef dünyanın Nitelikli insan seviyesini düşürüyor ülkemizde de sınav sistemlerinden dolayı var olan bir avuç nitelikli insanda eriyip gidiyor.... Yokluğa varlık sıfatını giydiren Rabb'ime emanetsiniz Her biriniz

  • @a.halimyilmaz4660
    @a.halimyilmaz46606 күн бұрын

    Buruda iğneyi kendimizde batırdık da biraz da çuvaldızı gençlere batırmak gerekiyor. Burada birçok farklı konuda çok nitelikli sunumlar yapılıyor. Fakat izlenme sayıları ortada. İnançsızlığı yayan kanalların videoları milyon izlenirken buradaki videoların izlenme sayısı 300 - 500 gibi sayılar. Bu kanalda yapılan bazı sunumların bir kısmı akademik olsa da bir çoğu lise düzeyine uygun fakat izlenmiyor. Bence bu gençlerin problemi.

  • @oguzhangoren4165
    @oguzhangoren41657 күн бұрын

    İnsanlar ölürken neden acı cekip cekmeyecekleri düşünülüyor bir önemi var mı? Zaten bir Tanri inancina sahip değillerse aci çekip çekmemenin ne gibi bir önemi olabilir ki

  • @antinatalizm
    @antinatalizm6 күн бұрын

    Biraz açabilir misin? Tanrı’ya inanan biri, inanmayan birine göre acıları farklı bir şekilde mi tecrübe ediyor?

  • @kkk-cr8dx
    @kkk-cr8dx7 күн бұрын

    Çok başarılı ve faydalı bir program. Teşekkürler. Fakat sonda evrime kapı aralanmış gibi geldi bana. Allah türleri evrim ile de yaratmış olabilir fakat bunun ile alakalı deliller malesef yok. Genetik benzerlik olduğu gibi genetik bariyerde vardır. Ayni ekosistemi paylaştığımız için diğer canlilarla çok benzerligimiz olabilir. Körelmiş organlar olsa bile bu evrime delil olmaz.İlk yaratılışı bilmiyor oluşumuz bizi evrime götürmez.

  • @EnBiEy99
    @EnBiEy998 күн бұрын

    Müthiş..

  • @elifmuhib
    @elifmuhib8 күн бұрын

    Çok istifade ettim. Allah razi olsun.

  • @mustafaeker8577
    @mustafaeker85778 күн бұрын

    "bilinç" immateryal bir "şey ise tabiatı gereği bir tekillik yada çoğulluğa yani nicelliğe konu olmadığından bölünmeden bahsetmek çelişik olmaz mı? yada öte taraftan "bilinç" materyal bir "şey" olsun o zamanda madde-atom ve atom altı parçacıklar bağlamında kuantum dolanıklık vesilesi ile zaten ayrık olsa da bir; bir olsa da ayrık olmuş olmaz mı? dolayısıs ile beyin biyolojik reaksiyonlar veya işlevler anlamında bölgesel çeşitlenmeler gösterebilir ama bunlar biyolojik olması sebebi ile duyumsal etki-tepkilerden öte değildir. ama ruh, bilinç, zihin, ... "şey"leri duyumsal olmadığından ayrık beyin vakaları üstünden bir analoji hatalı olur diye düşünüyorum

  • @mustafaeker8577
    @mustafaeker85778 күн бұрын

    Ayrik beyin olmasi ihtimalinden veyahut akli yetilerin yerinde olmamasi ustunden soracak olursam. Sinav edilmesi mumkun olmayan bir "insan" dunyada varlik amaci ne olur? Misalen sinava girmesi aklen mumkun olmayan bir ogrencinin ve sinav sonucuda zaten sinavda yaptiklari uzerinden degerlendirilmeyecek (belki degerlendirmeden istisna tutualacak) bir ogrencinin sinava sokulmasindaki maksat ne olabilir?

  • @mustafaeker8577
    @mustafaeker85779 күн бұрын

    İlhami Güler hocanın 01:09:12 deki bahsettiği "tehlike"yi "Biz şüphesiz O'na aidiz ve şüphesiz O'na döneceğiz" üstünden nasıl yorumlanabilir? ait olunan ve dönüş yapılan "ne"dir? + ait olan ve dönecek olan "şey" nedir ? izah edemiyorum.

  • @kapkarakoyun
    @kapkarakoyun10 күн бұрын

    Dinliyorum ama ilk 20 dakika öne sürdügü tezlerin hicbirini temellendirmedi. su söyledir bu böyledir e bunlarin dayanaklari neresi? Sezgisel olarak bunlara inaniyorum diyor herhalde hoca.

  • @gungorkurt9313
    @gungorkurt931310 күн бұрын

    gazze de durum nedir sizce

  • @antinatalizm
    @antinatalizm9 күн бұрын

    Soykırım yapılan bir yerde antinatalist olmak için daha fazla sebep var. Nimrod adında antinatalist bir İsrail vatandaşı var. Kendi ülkesinde uzun süre antinatalist aktivizm yaptı. Daha sonra Avrupa turuna çıktı. Kanalı şu: @Europe-AN-Tour-2024

  • @kamalmuradov445
    @kamalmuradov44511 күн бұрын

    Çok güzel bir program olmuş!!!

  • @kamalmuradov445
    @kamalmuradov44511 күн бұрын

    Çok güzel bir program olmuş!!!!

  • @ako_abey
    @ako_abey12 күн бұрын

    Celal şengör evrim agaci gibi tipler hala bunlari ogrenemedi 🤣

  • @ako_abey
    @ako_abey12 күн бұрын

    Çok kaliteli bir yayin olmuş

  • @ako_abey
    @ako_abey12 күн бұрын

    Celal şengor evrim agaci gibi bilimciler yillardir bunlari ogrenemedi malesef😂

  • @ibrahimmudur8860
    @ibrahimmudur886012 күн бұрын

    Evrimi toptan reddediyorum. Sadece adaptasyon vardır. Türler arası geçiş diye bir zırva yoktur. Delillendirilip kanıtlanamamıştır. Oysaki bahsettikleri gibi olsa milyonlarca fosil kanıtı çoktan bulunmuş olmalıydı. 3,5 milyar yıl önceki bakterilerin fosilleri var sonra nasıl oluyorsa ara geçişlerin hiç fosili yok ama kambriyen patlaması denen döneme ait canlıların fosilleri var. Kardeşim bu canlılar o bakterilerden evrimleştiyse bu adım adım milim milim olmalıydı ve bu ara formların fosilleride olmalıydı. Evrim “varsayımı” anatomik genetik gibi benzerlikler üzerine kurulu, akla mantığa tamamen aykırı, canlılardaki bunca çeşitliliği ve muazzam dengeyi şansa ve mutasyona dayandıran saçmalıklar bütünüdür. Evrime inanmak demek yaratılışı yok saymaktır. Evrim varsayımını kendi dininize uydurup başka yorumlarsanız bu evrim olmuyor zaten.

  • @Baybars529
    @Baybars52911 күн бұрын

    Yazdıklarının son bölümüne katılıyorum.' Evrime inanmak yaratılışı yok saymaktır. Evrimi dininize uydurmaya çalışmak' kısmına dürüst yaklaşımından dolayı seni kutlarım.

  • @ibrahimmudur8860
    @ibrahimmudur886010 күн бұрын

    @@Baybars529 detaylandıramadım ama başta söylediklerim de mantığa aykırı değil. Örneğin bir gözün rastgele veya doğal mutasyonla olduğunu düşünmek imkansız. Işığı bilmeyen bir madde nasıl olurda gözü evrimle oluşturabilir. Kokunun varlığını bilmeyen bir yapı nasıl olur da burnu oluşturabilir. Tüm her şeye baktığında baştan bir tasarım olması lazım. Tasarımı kabul ediyorsan evrim teorisi veya evrim varsayımı zaten baştan cöküyor.

  • @Baybars529
    @Baybars52910 күн бұрын

    ​@@ibrahimmudur8860 Ben de geçen yıla kadar evrimi senin gibi zırva birşey diye nitelendiriyorum. Kendine şu soruyu sordum. Hakikat ne ise onu bulmalıyım. Bu yüzden bu konuları okudum. İlgili videoları darvinin hayatını ondan sonra gelen evrimci bilim insanlarını inceledim. Bilim dünyasında evrim kabul görüyormu?Evrim ne anlatıyor delilleri neler? Mekanizması nasıl ? Vardığım sonuç yıllarca yanılmışım. Evrim bir hakikat. İnançlarıma olan bağlılığım görmemi engellemiş. Sorduğun gözle koku ile beyinle ilgili soruların cevabı burada yazılacak kadar kolay değil. Uzun bir öğrenme mesaisi gerektirir. Evrim teorisinin inançları yok etmek Tanrıyı yok saymak için ateistlerin uydurduğu bir yalan olduğunu söyleyenler.Ya kendilerince dinlerini korumaya çalışanlar yada insanları kendi çıkarları doğrultusunda manüple etmeye çalışanlar. Evrim inkar edilemeyecek delillere sahip. Ancak açıklayamadığı boşluklar var. Bilim zamanla bu boşlukarıda dolduracaktır. Tanrı varmı yokmu bu evrimi ilgilendirmez. Bilim bulduklarını objektif olarak açıklar. Gerisine karışmaz.

  • @cihanturan5311
    @cihanturan531113 күн бұрын

    evlat !!! acı dan bahsedeceğin kişilere ilk önce şimdiye kadar çektikleri en büyük acıyı,çaresizliği ve bu durumu ne kadar taşımak zorunda olduklarını sor..... yoksa akarsuyun debisinden bahsetmekten öteye gitmez.... bir düşünür der ki insanın ilk öğrenmesi gereken neden ihtihar etmemesi gerektiğidir... hayatı akademik ünvan peşinde koşan, çocuğunu tazı gibi yarıştırıp içi boş kariyere sürükleyen, evliliği üstü örtük çift maaş gayesile yapan , kendini ihtiyaç diye kandırıp evine hayatına baktığında taşarcasına israfın olduğu, markalarla süslemelerine, kokularla boyalarla örtmelerine rağmen ne kadar renklendirmeye kalksalar da özünde flu, gri, bulanık hayatlara sahip insanların acıyı,kederi anlamasını beklemek çarmağa gerilen as İsa nın acısından daha büyük acıdır... ama şurası da bir gerçek ki ,varoluşun bir görünür sureti olduğunu düşünün intiharı düşünenlerde dahil, o varoluşu gören her insan tüm acılara rağmen onu arzulamadan kendini alamayacaktır.... dostlar insandan bahsediyoruz sanki başka bir alemdeki bir varlık gibi konuşuyoruz...yahu biziz biz bilgin,bilge,alim,allame veya peygamber olsa ne olacak ... Bİr İlahi Akıl dan bahsetmeyeceksek onu tefekkür etmeyeceksek,yaşamı anlamak için İlahi Aklı referans almayacaksak bu konfor içinde acıdan bahsedenlerle acının içinde olan kişi arasında hiç fark kalmıyor koca bir anlam saçmalığa dönüşüyor, hayatın çok anlamlı olması gerekmiyor ama bu kadar saçma olamaz....biz kimden bahsediyoruz türü Peygamber dahi olsa o kadar nimetin içinde gidip yasak meyveyi yiyen canlı.....

  • @mursel5235
    @mursel523513 күн бұрын

    Sunumlarından dolayı Taner hocaya çok teşekkür ediyorum. Çok kıymetli müzakeresi için Esra hocama da teşekkür ediyorum. Çok faydalı ve keyifli bir program olmuş, keyifle dinledim, emeği geçen herkese teşekkürler

  • @antinatalizm
    @antinatalizm13 күн бұрын

    Harika bir program olmuş ❤ Çocukları çok sevdiğim için insanların üremesine karşıyım. Ama aynı zamanda insanların üremeye devam edeceklerinin farkındayım. Bu yüzden hayatı başlatılan çocukların en güzel koşullarda, mutlu hayatlar sürmelerini temenni ediyorum. Zaman buldukça online aktivizm yapıyorum, insanları evlat edinmeye veya bir can sahiplenmeye teşvik etmeye çalışıyorum. İnanması zor gelebilir, bu felsefeyi sonradan öğrenip antinatalist olan ebeveynler bile var. Programı izlerken aldığım notlar; 1:13:00 Ama insan doğasında/genetiğinde psikopatik, sosyopatik veya pedofilik özellikler de var ve bu doğal özellikleri yanlış buluyoruz. Örn. kölelik; tarih boyunca pek çok kültürde yaygın ve kabul gören doğal bir uygulamaydı. Ancak, günümüzün ahlaki ve etik anlayışları çerçevesinde, kabul edilemez bir uygulama olarak değerlendirilir. Eğer geçmişte cesur insanlar köleliği sorgulamasaydı, şu an belki de tamamen farklı bir dünyada yaşıyor olacaktık. 1:16:00 , 1:24:40 ve 1:26:50 İlk tepkiler genelde böyle oluyor :) AN varlığın saf zarar olduğunu iddia etmiyor, makul bir sebep yokken başkalarını zarar görme riskine maruz bırakmamız doğru mu veya bunu hangi hakla yapıyoruz diye soruyor. Aslında bu noktada şu da sorulabilir; İnsanlar olmadığında bundan kim zarar görecek? Ayrıca, Dünya üzerindeki herkesin bir noktadan sonra hiç suç işlememesini beklemek ne kadar mantıklıysa, herkesin AN olmasını beklemek de ancak o kadar mantıklı olabilir. 1:17:00 Antinatalizm üreme eyleminin ahlaki olup olmadığıyla ilgilenir. Benim negatif yükümlülüğüm(ürememek) ahlaki olarak doğruysa, başkalarının ne yaptığı bunun ahlaki değerini değiştirmez. Diğerleri üremeye devam etse de etmese de ben doğru yolda olurum. Yani ANnin oyunu toptan çökertmek, yok oluşu salık vermek gibi bir kaygısı yok. 1:20:00 Hayatta olan birinin, yalnızca kendisi için, kendi kapasitesiyle risk alması, acılarla baş etmesi farklı bir şey, bu yönde talebi veya eksikliği olmayan masum birini, acılarla baş etmeye mecbur bırakması farklı bir şey. Baş etme yolları aranırken çocuklar araçsallaştırılmış oluyor, sorun da burada. 1:20:52 Doğmayı bekleyen ve doğamadıkları için zor durumda olan ruhlara varsa olabilir. Yoksa, var olmayan birinin önü nasıl kesilebilir ki? Oyunu sonlandırmak oyunun içinde olan ve oyunu oynayanların elinde; natalistlerde, çünkü antinatalistleri dünyaya getirenler yine natalistler :) 1:18:31 Bu beni gerçekten şaşırtıyor. Üreme teknolojilerine gelene kadar her şeyin “doğal” olanından yanayız. Doğa bize üremememiz gerektiğini söylüyor. Zaten var olan bir çocuğa yuva olmak varken tüm bunlara katlanılması bana oldukça mantıksız geliyor. Oysa evlat edinmek etik bir seçenek. 1:21:40 Bağımlılığı korumak gibi ahlaki bir görevimiz yok. Mutlu insanlar yaratmak zorunda değiliz ama mutsuz insanlar yartmamalıyız. Bence bu acıdan tamamen kaçınmak için makul bir sebep. David Benatar, asimetri argümanında tam da buna değiniyor; "En iyi ihtimalle bile, Tanrının neden bir varlığı öbür dünyaya hazırlamak için yarattığını anlamak güçtür. Özellikle de varlığın yaratılmadığı takdirde öbür dünyaya zaten ihtiyaç duymayacağı düşünüldüğünde. Bu, bir ebeveynin tatmin edici bir emeklilik dönemi geçirebilmesi için bir çocuğu dünyaya getirmesine benziyor." 1:23:37 ve 1:25:50 Burada sorun başkalarının acılarının katlanılabilir olup olmadığına bizim karar vermemizde. Bu hakkı kendimizde görmemizde. 1:26:07 Rıza kavramı sadece var olan bireyler için geçerliyse, çocuklarının yüksek ihtimalle engelli doğacağını öğrenen çiftler neden üreme eyleminden vazgeçiyorlar? "Rızasını alacak biri yok", "kötü yokluğun kavramı değil" deyip istedikleri riski çocuğa dayatmayı neden düşünmüyorlar? Diğer bir örnek de ebeveynlerin daha çocuk yapmadan çocuk odası düzmeleri, çocuk için tehlikeli olmayan eşyalar seçmeleri vs vs. 1:26:57 Buradaki kafa karışıklığı başlatılmaya değer hayatlar ile sürdürülmeye değer hayatların farkından kaynaklanılıyor. 1:27:12 Bu doktorların varlığını haklı çıkarmak için yeni hastalar yaratmaya benziyor. 1:27:32 Yeni ihtiyaçlar/kurbanlar yaratmak yerine kaynakları ve enerjimizi var olan acıları azaltmak için harcayabiliriz. Hem de çok daha etkili bir şekilde yaparız. Hastalıklara çare bulmak için masumları kobay olarak kullanmamız doğru mu? AN bize pratik, zararsız, barışçıl bir yol sunuyor. 1:28:00 Bu kısır bir döngü yaratıyor. Çocuk yaparak anlam arayışını onun sırtına yüklemiş oluyoruz. Anlamsızlıkla başa çıkmanın bencil olmayan yolları da var. 1:29:00 Birini var ettiğimizde, artık onun hayatını sürdürme yönünde çıkarları olduğunu kabul etmiş oluruz. Biyolojik olarak hayatını sürdürmeye programlanmış ve insanlarla/çevresiyle bağ kurmuş birinden bahsediyoruz. Başkalarına böyle bir bedel ödetmeye hakkımız var mı? Bu, birini rızası olmadan bir araca bindirmeye, araç hızla giderken kapıyı açıp, "istersen atlayabilirsin" demeye benziyor. 1:32:00 Richard Dawkins bu biyolojik mekanizmayı şöyle açıklıyor; "Doğal dünyada her yıl yaşanan ıstırabın toplam miktarını havsalamız almaz. Benim bu cümleyi yazdığım bir dakika içinde binlerce hayvan canlı canlı yeniyor; diğerleri hayatlarını kurtarmak için korkudan inleyerek koşuyor; bazıları korkunç parazitler tarafından yavaş yavaş içten kemiriliyor; her türden binlercesi açlıktan, susuzluktan ya da hastalıktan ölüyor. Böyle olmak zorunda. Bir bolluk zamanı yaşansa, bu gerçek, doğal açlık ve sefalet hali yeniden yerine gelene dek, nüfusun otomatik olarak artmasına yol açar. Kör fiziksel kuvvetlerden ve genetik kopyalanmadan oluşan bir evrende kimi insanlar zarar görür, kimileri şanslı olur ve bunda ne ahenk ya da anlam bulunabilir, ne de adalet." 1:49:47 Ben de gerçekliği tercih ederdim. Çünkü bu sıfır toplamlı bir oyun ve kendimi kandırdığımda başkalarına bedel ödetmiş olurum. Ursula K. Le Guin tarafından yazılmış bir filozofik kurgu hikâyesi var; Omelas'ı Bırakıp Gidenler, okuyanlar neden böyle düşündüğümü daha iyi anlayacaktır. 1:55:00 Hocam 4000 yıllık Ipuwer papirüsünden günümüze kadar antinatalizmin izlerini görebiliyoruz. Günümüzde fikirlerin gelecek nesillere aktarılması çok daha kolay; sosyal medya var, çeşitli kaynaklar var, böyle güzel videolar var. Ayrıca fikirlerin aktarılması için biyolojik çocuk sahibi olmamız şart değil; evlat edinen antinatalistler de var. Sonuçta natalistler ürediği sürece antinatalistler hep olacak.

  • @imt7026
    @imt70266 күн бұрын

    Bence bu argümanlar ilk nedene yüklenirken çevresel determinist davranıyor. Çocuğu sen var ettin başına seneler sonra gelecek durumlardan sen sorumlusun diyor ancak yetişkin haldeki birisinden ilk sebep sorumlu değildir. Bir binanın üst katındaki kötü bir olaydan binanın temeli suçlamaya benziyor, nitekim temel atılmasaydı üst kat da olmazdı, üst kat olmadığı için kötü olay da gerçekleşmezdi :) İlave olarak antinatalizmin öncülleri ve vardığı sonuç, üremenin ahlakiliğini değil de ahlaki realizmin hakikatini yok ediyor. Bu durumda üremenin iyi veya kötülüğünden de söz edilemez. Antinatalizm kendi içerisinde fazla çelişki taşıyor. Size "Daha önce hiç var olmamış olanların güzel nimetlere mazhar olmasını önlemiş olabilir miyiz?" dediğimizde verilen cevap "var olmayan birisini nimetlerden mahrum bırakmak söz konusu olamaz" biçiminde oluyor. Bu durumda daha önce hiç var olmamış olanların acılara maruz kalmasını önlemek de söz konusu olmaz. "ama üreme gerçekleşirse var olacak" biçiminde itiraz edilemez buna, çünkü sonuçta şu anda yoktur, üreme gerçekleşmeyeceği için de yok kalmaya devam edecek, hiçbir zaman da kurtarılmış veya kendisine karşı ahlaki yükümlülüğümüz olan bir birey de olmamış olacak. Bir bireye karşı ahlaki yükümlülüğümüz var olduğu andan itibaren başlar, var olmadan önce değil. Aksi takdirde "Daha önce hiç var olmamış olanların güzel nimetlere mazhar olmasını önlemiş olabilir miyiz?" sorusuna verdiğiniz cevap batıl hale gelir ürememek fikri de ahlaken sorunlu olur.

  • @antinatalizm
    @antinatalizm6 күн бұрын

    @@imt7026 >yetişkin haldeki birisinden ilk sebep sorumlu değildir< Dünyaya yetişkin olarak gelmiyoruz ki :) Bebek ahlaki edilgen konumunda. Onu dünyaya getiren ise ahlaki fail. Bununla ilgili bir düşünce deneyi var - uzun dönemcilik (longtermism); ormanda yürüyüş yaptığınızı hayal edin. Yürüyüş sırasında yerde cam parçaları görüyorsunuz. Bu cam parçalarının birilerine zarar verebileceğini düşünüyorsunuz ama müdahale etmiyorsunuz. Birkaç gün sonra, birisi bu cam parçalarına basıyor ve yaralanıyor. Sırf günümüzden uzak bir gelecekte gerçekleşecek diye eylemlerimizin etkilerini önemsemekten neden vazgeçelim? Artı, maksatsız acılar dediğimizde yanlış seçimlerden bahsetmiyoruz (örn. sigara içmediği halde akciğer kanseri olan biri). >Antinatalizm kendi içerisinde fazla çelişki taşıyor< Bir arzu yaratmakla, arzunun karşılanması farklı şeyler. Güzel nimetlerden faydalanması için dünyaya çocuk getirmek anlamsız olur, çünkü çocuğu dünyaya getirmeden önce güzel nimetleri arzulayan birisi yoktur. Lakin, acılara maruz kalmasını önlemek için dünyaya çocuk getirmemek anlamlı olur, çünkü çocuk dünyaya getirilmediği sürece acı çekmesi mümkün değildir. Birini zarardan korumamız için var olması şart değil, gelecekte yaşayacağı acı ve zararlar, bugün alacağımız kararlarla önlenebilir. Yukarıda da değinmiştim; rıza kavramı sadece var olan bireyler için geçerliyse, çocuklarının büyük ihtimalle engelli doğacağını öğrenen çiftler neden üreme eyleminden vazgeçiyorlar? 'Rızasını alacak biri yok', 'kötü yokluğun kavramı değil' deyip istedikleri riskleri çocuğa dayatmayı neden düşünmüyorlar? Diğer bir örnek de ebeveynlerin üreme eyleminden önce çocuk odası düzmeleri, çocuk için tehlikeli olmayan eşyalar seçmeleri.

  • @imt7026
    @imt702613 күн бұрын

    Acı ve haz asimetrisinin şu sebeple hatalı olduğunu düşünüyorum: Hiçliği varlıkla karşılaştırmak mümkün değil çünkü bu varlıkla hiçliği "aynı düzlemde" değerlendirmek anlamına geliyor ki bu da hiçliğin doğasına aykırıdır. Örneğin acı çeken birisinin olmaması, bir varlığın olmamasından ötürüyse burada iyi denebilecek herhangi bir şey yok. Hiçliği varlık düzleminde düşündüğümüz örtük bir hatada bulunuyoruz. Daha da basitleştirirsem, acı çeken birisi yok dendiğinde acı çekmeyen bir kişi değil, bir hiçlik tasavvur ediyoruz ve hiçbir şey olmadığında acı çekmemek gibi bir durum aslında anlamsız olan bir şey. Acı çekmemek iyiliğinin kendisi, bir canlıya ait bir durum olduğu müddetçe iyidir, çünkü hissetme ile ilgili ve bunu hissetmeyen birisinin var olması gerekir, acı çekme olasılığının hiçliğin zorunlu sonucu olarak hiç gerçekleşmiyor olmasında bir keramet yok. Varolmanın potansiyel olumsuz sonuçlarından kaçınmak için hiçliğin tercih edilmesi durumunda gerçekten kurtulan bir kişi olmaz. Çünkü hiçliğe geçmek, var olan bir varlığın varoluşunun sonlandırılmasıdır ve acı çeken birisi olmadığı gibi acı hissetmeyen birisinden de söz edilmez. İkinci itirazım da acı çekmemenin aslında bir haz olması ile ilgili. Örneğin yemek yemek bir haz ama hiç yemek yemeden tok halde olmak da aslında bir haz. Sadece bazı acılar gibi şok değerine sahip değil. Bu yüzden şok değeri olan hazlar sadece haz kabul edilerek şok değeri olmayan hazlar haz kabul edilmiyor. Mesela acıdan kurtulmak bir hazdır ama, "acıyı artık hissetmeyecek olmanın" olmadığı bir hiçlik değil.

  • @bulentbatmaz6295
    @bulentbatmaz629514 күн бұрын

    Müthiş bir programdı. Emeğinize sağlık.

  • @mahmut416
    @mahmut41614 күн бұрын

    KONU VE KONUŞMACILAR ÇOK KEYİF VERİCİ..VAR OLUN

  • @kitlamadublaj6514
    @kitlamadublaj651414 күн бұрын

    İsmail, neye dayanarak incilde şu pasajlar doğrudur bu pasajlar tahriftir diyorsun? İsayı bizzat mı gördün, yoksa kuranın söylediklerini varsaymadan ve deve sidiği içmeden düşünemiyor musun?

  • @Akledenkalp_
    @Akledenkalp_16 күн бұрын

    Bu konularda kafa karışıklığı yaşayanlar için Erkan özsaatçılar Ramazan Demir videoları KZread.

  • @Akledenkalp_
    @Akledenkalp_16 күн бұрын

    Selâmlar. kzread.info/dash/bejne/q3aDrMp6mdCTgrA.htmlsi=ycloGcKyDGJSmEnS 👈👍👍👌👌 hakikati bilmek herkesin hakkıdır.

  • @cnytyasarr
    @cnytyasarr18 күн бұрын

    Günümüz bilimsel gelişmeleriyle dini nitelik atfedilen metinlerin yorumlanması bir yorumlama problemidir. Tarihsel bir metne yeni bir perspektifle özellikle bilimsel bir perspektifle bakmak yeni avantajlar sağlayacağı gibi dezavantajları da içerir. Böyle bir konunun ele alınması kıymetli bir çaba olsa da özellikle kullanılan bu yorumlama tekniğinin çağdaş yorumlama yöntemleri arasındaki yerinin neliğine, bunun avantajları ve dezavantajlarına vurgu yapılması olayın ciddiyetini verme ve konunun altını dolduma açısından daha faydalı olabilirdi. Bunlardan bahsedilmeden "Kur'an'daki ya da hadisteki bu ifade şunu da ifade edebilir" gibi ayağı nereye bastığı belli olmayan bir yorum ortaya çıkmış olur ki yapılan ilmi çabaya gölge düşürebilir. Adil hocanın itirazlarında da benzer bir kaygı gördüm sanki. Yine de güncel bir konunun gündeme getirilmesinden ve böyle bir ilişki kurma çabasına girmelerinden dolayı hocalarıma teşekkür ederim.

  • @Baybars529
    @Baybars52919 күн бұрын

    Hocam dinle bilim çelişir. Zorlamayla uzlaştırmazsınız. Kuranda yer ve göklerin 6 günde yaratıldığı açıkç belirtiliyor. Üstelik önce yerin yaratıldığı sonrada Allahın göğe yöneldiği söyleniyor. Oysaki dünya (yer) en son oluşuyor. Daha onlarca böyle bilime zıt düşen ayetler örnek verebilirim. Dolayısıyla inancı bilimle destekkemeye çalışmak beyhude bir çabadır.

  • @HikmatullohNirmurodov
    @HikmatullohNirmurodov17 күн бұрын

    😂😂 sen xech şay bilmiyorsun

  • @Akledenkalp_
    @Akledenkalp_16 күн бұрын

    Bilim denilen şey nedir?

  • @rjd00729
    @rjd0072916 күн бұрын

    "Doğrusu Rabbinin katında bir gün sizin saydıklarınızdan bin yıl gibidir" diye ayet de var.

  • @Baybars529
    @Baybars52916 күн бұрын

    @@rjd00729 kardeş hadisleri kabul ediyormusun bilmem. Hz. Ebu Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir gün elimden tuttu ve şu açıklamayı yaptı: "Allah toprağı Cumartesi günü yarattı. Ondaki dağları Pazar günü yarattı, ağaçları Pazartesi günü yarattı. Mekruhları Salı günü yarattı. Nuru Çarşamba günü yarattı ve onda hayvanları Perşembe günü yaydı. Hazreti Adem (Aleyhisselam)'i Cuma günü ikindi vaktinden sonra, ikindi ile gece arasındaki gündüz vaktinin en son saatinde en son mahluk olarak yarattı. Müslim sıfatul kıyame 27(2789) Gördüğün gibi bunlar bildiğimiz normal haftanın günleri. Bu hadis bu ayeti açıklıyor. Yani öyle 1000 yıl falan değil

  • @cihanturan5311
    @cihanturan531115 күн бұрын

    Sen daha bu kadar vasat bir meseleyi muhkem açık bir ayeti anlamadıysan bence fazla zorlama eline ayağına dolaşır yersin denizci düğümünü, nasip olmazda gelir çözmez biri kalırsın öyle.... Dünyanın yaratılışı ile evrenin yaratılışı iç içe geçmiş farklı iki süreç çocuğum, sen şimdi düşün bakalım içte mi kaldın yoksa dışta mı bu kaldığın yeri oturup düşün cevabı kendin bulacaksın, sana balık vermeyim tutmayı öğreteyim.... ilahi akıl meseleleri izah ederken bizim gibi parçayı bütünden, bütünü parçadan ayrı ayrı ifade etmez,ama insan aklı ayrı ayrı kavradığı için bu bizim için biraz rahmet çokça zahmet oluyor bu farklı mesele.... onun gözünde parça bütün bütünde parça bundan dolayıdır ki öyle bodoslama meseleye girer kant ın saf Aklın eleştirisi kitabına yaklaştığın gibi yaklaşırsan yaptığın tek şey devamlı duvara toslamak olur... Yapmaya çalıştığımız anlamak değil sadece anlamaya çalışmak tabi insanların çoğunun böyle bir çabası olmadığını kenara bırakırsak...

  • @lifecyclex
    @lifecyclex20 күн бұрын

    Harikasınız

  • @serkan9025
    @serkan902520 күн бұрын

    Yusuf Kaplan'ın öncü nesli deizmi bitirecek merak etmeyin 😮

  • @thebarbarian493
    @thebarbarian49320 күн бұрын

    elinize , emeğinize, dilinize, yüreğinize sağlık

  • @rjd00729
    @rjd0072920 күн бұрын

    Mehmet hocam çok dolu birisiniz. Severek takip ediyoruz.

  • @Akledenkalp_
    @Akledenkalp_16 күн бұрын

    kzread.info/dash/bejne/q3aDrMp6mdCTgrA.htmlsi=s1r8BtkW-5D18yn_ 👈👍👍👌👌istifadenize

  • @blogster7992
    @blogster799221 күн бұрын

    👏🏻👏🏻👏🏻

  • @sinnuri
    @sinnuri23 күн бұрын

    Niye. Geçmiş müşahede ehli bu konuda çokça beyanlarda bulunmuşlardir. Sana âlem görünen hakikatte ALLAH'dır ALLAH birdir vallahi sanma birkaç olası. Gaybi sunullah hz. HAK suretidir ( surete bürünmesı) âlem-i imkan ile âdem... Kenan Rıfai hz. Cevher araz olsun beden, Zatın münezzeh cümleden, ettin zuhur her zerreden, Sen'sin görünen dem be dem. Hacı Maksut hulusi gz. İşit Niyazinin sözün, bir nesne örtmez HAK yüzün, HAK'tan âyan bir nesne yok gözsüzlere pinhani imiş. Niyazi Mısri hz. Yaz yaz bitmez. BİİZNİLLAHİ TEALA YENİ BİR ASIR kitabını okuyunuz. Sitesinde pdf olarak yüklü açılır okunur. Net olarak Rabbinizin VUCUD sıfatının hakikatini ve NURUNDAN ( nur sure 35.ayet) kuantlardan-atomlara halk-etmesini ve meleklerin ( kuvvetler) varlık hakikatini ve daha birçok bilgiyi bulacaksınız. Eser, Allaha iman sahibi lakin Allahın varlık hakikatini bilmeyen FİZİK MEZUNU bir Müslümanın okuyup hayret ettiği ve üniversite hocalarına ilettiği bir eser. Eser sahibi ile zahiren hiçbir bağlantım yoktur..

  • @hasankrmac7092
    @hasankrmac709223 күн бұрын

    Lütfen altı yazı

  • @rjd00729
    @rjd0072924 күн бұрын

    Adil Güler bey maşAllah dopdolu. Hayranlıkla dinledim.