Kut Kavramı - Kutadgu Bilig Okumaları

Kut Kavramı - Kutadgu Bilig Okumaları
Gönül kavramları açısından önemi nedir? Aytoldı karakteri ne ile sembolize edilir? Mutluluk, Saadet ve Devlet arasındaki ilişki nedir? Aytoldı niçin değişken bir niteliğe sahiptir? Töre ile Kut ilişkisi nedir? Mutluluk niçin zor kazanılan, kolay kabedilen bir şeydir? Daimi mutluluk nasıl elde edilir? Kut niçin geyiğe benzetilmiştir? Kültür, bilgi ve birikim ile mutluluk arasındaki ilişki nedir? Erdemlere dayalı mutluluk, değişmeyen mutluluk nasıl kazanılır? Kut'lu olmak ne demektir...
Ahlak felsefesinin en önemli konularından birisini mutluluğa dair tartışmalar oluşturur. İslam filozofları tarafından felsefe, mutluluğun kazanılması/tahsilu’s-saâde şeklinde tanımlanmıştır. İslam filozoflarına göre, mutluluk, her insanın istediği bir amaçtır. Mutluluğa, kendi çabasıyla yönelen herkes, kendisinde bir kemal olması sebebiyle yönelir, çünkü o meşhur bir amaçtır. İnsanın arzuladığı her yetkinlik ve her amaç kendisinde bir iyi olduğu için arzulanır. Bu nedenle olsa gerek saadet/mutluluk, bizatihi iyi olan şeklinde tarif edilir. İyi şeyler arasında tercih de farklı farklıdır. Bazıları başka bir amaca vasıta oldukları için tercih edilirler, bazıları da bizzat kendilerinden dolayı tercih edilirler. Mesela, mutluluk bizatihi iyidir; vasıta olarak iyi ise, servet edinmek gibidir; hem vasıta, hem de gaye olarak iyi de bilgi edinmek gibidir. Fârâbî ve İbn Sînâ’ya göre, gerçek mutluluk, bir vasıta olarak istenen iyi değil de, bizatihi kendisi iyi olduğu için istenen şeylerden elde edilir.
Kutadgu Bilig’de mutluluk kavramının kut kavramı ile ifade edildiğini görüyoruz. Kut, günümüz Türkçesine aktarılırken saadet, talih, mutluluk ve devlet kavramlarıyla karşılanmıştır. Kut kavramı sonradan elde edilen ve korunması çok zor olmakla birlikte, her zaman istenilen bir değer olarak karşımıza çıkmaktadır. Kut’un eserin temel yapısında müşahhaslaştırılması ise, Aytoldı üzerinden yapılmaktadır. Ancak Aytoldı’nın kurgu içindeki rolünün kısa sürmesi ve çok çabuk ölmesi kut’un zor elde edilen ve kolay kaybedilen bir erdem olduğu noktasındaki ifade edilenleri teyit eder mahiyettedir. Kut olarak nitelenen Aytoldı’nın ölümüyle, geride akıl olarak tasvir edilen oğul Öğdülmiş kalır ve hükümdarın yönetimdeki en önemli yardımcısı olur.
Kut kavramıyla, gerek birey, gerekse toplum hayatında en parlak dönem, zirvede olma, ikbal durumu ve saadet kastedilir. Kut’un anlam dairesi içinde, mutluluk, ikbal, iyi talih, kutsallık, huzur ve refah içinde olma gibi anlamlar vardır. Burada kut’un karşılığı olarak kullanılan devlet kelimesinin, günümüzde kullanılan devlet anlamını karşılamadığı, daha çok ikbal ve mutluluk anlamında kullanıldığı ifade edilmiştir. Bu, literal olarak doğrudur, burada ifade edilen devlet, bugünkü kurumsal yapıyı karşılamaz. Ancak geleneksel Türk düşüncesinde il sahibi olmak, yani bir devlete sahip olmak, esasında mutluluğun temel etkenlerinden birisidir. Bu nedenle de kut’un anlam alanında zikredilen devlet kelimesi, bugünkü anlamıyla devlet kelimesiyle birebir örtüştürülemese de bugün kullandığımız devlet anlamını da kapsar. Zira kut, mutluluk olarak yorumlandığı gibi, ilahi bir yönü olan siyasal iktidar ve egemenlik olarak da yorumlanmıştır. Tüm bunlardan hareketle kut’un anlam dairesinin birbiriyle ilişkili bir şekilde, mutluluk, saadet, siyasi hâkimiyet kavramlarını kapsadığını ifade edebiliriz.
Kut kavramının anlaşılması noktasında büyük öneme sahip olan Aytoldı karakterini inceleyecek olursak, Aytoldı’nın doğası sakin, akıllı, bilgili, zeki, iyi gönüllü, sözü yumuşak doğru bir genç olarak tasvir edildiğini görüyoruz. Tüm bu özellikleri sebebiyle, huzur ve sevinç ondan gelir, sıkıntı ve üzüntü ise ondan kaçar. İnsanlar mutluluk ve huzur bulmak istiyorlarsa, kendisinde kut olduğunu bildiği insanlara tabi olmalı, ona kafa tutmamalıdır denilmektedir.
Kut’un insanın varlık düzlemindeki rolünü açıklamak için Ay’ın durumu örnek verilir. Bu örneğin töre ve kut’un doğasını anlama noktasında önemli bir ipucu olduğunu düşünüyoruz. Bilindiği üzere hükümdar Küntoğdı’nın tabiatı Güneş’e benzetilmişti, Aytoldı’nın tabiatı ise, Ay’a benzetilir. Buna göre, Ay doğarken önce çok küçük doğar, sonra gün geçtikçe büyür ve yükselir; büyüyüp dolunay haline gelince dünyaya ışık saçar, insanlar ondan faydalanır. Ay, büyüyüp tamamlanıp en yüksek noktaya çıkınca, yine eksilmeye başlar ve güzelliği gider, parlaklığı azalır ve sonunda kaybolur. Sonra küçük olarak doğar ve yeniden büyür. Yusuf Has Hacib tarafından kut olarak da ifade edilen mutluluğun doğası böyledir, bazen var bazen yoktur.
Burada dikkat çeken yön, Ay’ın ışığını Güneş’ten alması, gerekli şartların oluşması durumunda Ay’ın bir bütün olarak nuruyla etrafı aydınlatmasıdır. Ancak gerekli şartlar ortadan kalktığında Ay’ın parlaklığı da ortadan kalkacaktır. Parlaklığı veren esas unsur ise, Küntoğdı karakterini tasvir ederken kullanılan Güneş’tir. Güneş’in kurgudaki yeri de önemlidir.

Пікірлер: 5

  • @aygunakyol
    @aygunakyol2 жыл бұрын

    İlginiz için teşekkür ederim, mutluluk kavramının Arapça'dan hangi kelimeden türediğini açıklarsanız ya da etimolojik kökeni hakkında bilgi verirseniz sevinirim. Bu konuda tdk'ya da bakabilirdiniz yorum olarak yazmadan önce. Arapçada Mutluluk Kelimesi Saadet kelimesi ile karşılık bulur, onun için de Farabi eserinin adını Tahsilu's-Saade olarak koymuş ve Türkçemize Mutluluğun kazanılması olarak kazandırılmış. Onun dışında Kutadgu Bilig'i günümüz Türkçesine aktaran R. R. Arat da Kut'un karşılığı olarak mutluluk kavramını kullanmıştır. Konuyla ilgili yaptığım çalışma olan "Kutadgu Bilig'de Ahlak ve Siyaset" (Araştırma Yay.) adlı eserin Kut bölümüne bakarak konuyla ilgili bilgi alabilirsiniz. Onun dışında Kut'u mutluluk ile karşıladığına dair Arat hocamızın yaptığı günümüz Türkçesine aktarımdan bir kaç örneği de burada paylaşabilirim. 163 kişig til agırlar bulur KUT kişi, kişig til uçuzlar barır er başı 163Kişiyi dil kıymetlendirir ve kişi onunla MUTLULUK bulur; kişiyi dil kıymetten düşürür ve dili yüzünden başı gider. 354 basa aydım emdi bu ay toldını, anıngdın yaruyur ıduli kut küni 354 Sonra Ay-Toldı'dan söz açtım; mübarek mutluluk güneşi onunla parlar.

  • @yasaratessoy9034
    @yasaratessoy90342 жыл бұрын

    "Kut" kelimesini ve kavramını, "mutluluk" olarak "tercüme" mi ediyoruz yani?.. Has Türkçe bir kelimeyi, Arapça bir kelimeyle, Türkçe'ye mi çeviriyoruz?.. Pes, doğrusu!.. Kut, adı üstünde Kut, yahu, Kut.. Töre... adı üstünde, töre.. Hangi pencereden bakıyoruz, Allahaşkına?!.. Kutadgu Bilig.. Öyle güzel ve açık Türkçe ki; Kut Edinme Bilgisi.. Emeğiniz için saygılarımla.. Anlayışınıza güvenle; iyi niyetli emeğiniz için saygılarımla ve teşekkürlerimle.. Yaşar Ateşsoy/Liderlik, Liyakat ve Yönetim Eğitmeni, Ankara

  • @aygunakyol

    @aygunakyol

    2 жыл бұрын

    İlginiz için teşekkür ederim, mutluluk kavramının Arapça'dan hangi kelimeden türediğini açıklarsanız ya da etimolojik kökeni hakkında bilgi verirseniz sevinirim. Bu konuda tdk'ya da bakabilirdiniz yorum olarak yazmadan önce. Arapçada Mutluluk Kelimesi Saadet kelimesi ile karşılık bulur, onun için de Farabi eserinin adını Tahsilu's-Saade olarak koymuş ve Türkçemize Mutluluğun kazanılması olarak kazandırılmış. Onun dışında Kutadgu Bilig'i günümüz Türkçesine aktaran R. R. Arat da Kut'un karşılığı olarak mutluluk kavramını kullanmıştır. Konuyla ilgili yaptığım çalışma olan "Kutadgu Bilig'de Ahlak ve Siyaset" (Araştırma Yay.) adlı eserin Kut bölümüne bakarak konuyla ilgili bilgi alabilirsiniz. Onun dışında Kut'u mutluluk ile karşıladığına dair Arat hocamızın yaptığı günümüz Türkçesine aktarımdan bir kaç örneği de burada paylaşabilirim. 163 kişig til agırlar bulur KUT kişi, kişig til uçuzlar barır er başı 163Kişiyi dil kıymetlendirir ve kişi onunla MUTLULUK bulur; kişiyi dil kıymetten düşürür ve dili yüzünden başı gider. 354 basa aydım emdi bu ay toldını, anıngdın yaruyur ıduli kut küni 354 Sonra Ay-Toldı'dan söz açtım; mübarek mutluluk güneşi onunla parlar.

  • @yasaratessoy9034

    @yasaratessoy9034

    2 жыл бұрын

    Tekrar merhaba, Hocam.. sadece "mutluluk" kelimesi-kavramına odaklanarak, "Arapça kelimelerle Kut'u açıklamak" konusundaki yaklaşımımın eksik ve hatalı olduğunu gösterdiğiniz için, teşekkür ederim. Ömür verip yaptığınız çalışmalara ve hizmetlerinize, bir nefeslik de olsa, saygısızlık ederek incitici olduysam da, gönülden özür dilerim.. Yazarken zihnimdeki kelime "saadet" idi.. Rahmetli Reşit Rahmeti Hoca'dan okudum, KutadguBilig'i, ilk.. Aboneniz olarak sizin okumalarınızı baştan beri -anlayıp öğrenerek- dinlerim; ihtiyaç duyduğumda tekrar dinlerim.. Metinlerinizi okurum.. KutadguBilig'de Kut, Töre, Ög, Köni, Yalunguk.. kelime/kavramlarının, bu çağın gençlerine, insanlarına, liderlik konum ve sorumlulğundaki insanlarına "som haliyle" aktarılmasının yararlı ve uygun olduğu iddiasıyla -kendimce- gayret ederken.. Rastladığım ve "Türkçeyi başka dil, mantık ve kavramlarla çevirmek" anlamı verdiğim çalışmaların hatalı, faydasız olduğuna dair düşünce ve yorumlarım var..Merhum Arat Hoca yapmış olsa dahi, "Kut"un, sadece "mutluluk" kelimesiyle izah edilemeyeceğini.. Böyle yapmanın, KutadguBilig'in anafikri ve amacını bugüne taşımağa yarar sağlamayacağını düşünüyorum.. Tıpkı, "töre"nin, "yöresel bazı sapkın adet uygulamalarına" kurban edilmesine benzetiyorum ve kaygılanıyorum, kendimce.. Anlayışınız, hoşgörünüz, nezaketiniz için saygıyla teşekkür ediyorum.. Gönül işi gayretlerinizde başarı dileklerimle dua ediyorum..

  • @aygunakyol

    @aygunakyol

    2 жыл бұрын

    @@yasaratessoy9034 İlginiz ve bu nazik geri dönüşünüz için teşekkür ederim, katkılarınız benim için önemli; belirttiğiniz üzere Kut kavramını sadece mutluluk ile sınırlandırmak yerine onun anlamlarından biri olarak değerlendirmek daha uygun, İlginiz ve katkınız için tekrar teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim...