Erich Fromm: Man is a freak of nature! (1964)

Man is a freak of nature. Because, at the same time he is an animal and at the same time he is the only case of life having awareness of himself. This in itself, this situation of having awareness of himself and yet being in the body of an animal would create a tremendous sense of separateness and fright. Therefore man has to look for some union and he can do it in two ways: He can either regress or he can progress. By regress, I mean he can try to be an animal again to do away with awareness and reason; or he can try to develop his human powers to such an extent that he finds new unity. Well this is only a very brief statement but I want to elaborate with regard to this point. Now the person who cannot live productively who cannot create at all; nevertheless does not want to be a passive person like dice thrown out of a cup. He wants to transcend. Now one way is to create and here become have the productive person. Create in some way even if it is something I do with my hands a simple thing. But if I cannot create, I transcend my creature status also if I destroy. To destroy life is as much of a transcendence of life as to create it. To create requires conditions of interest, of capacity; many conditions. To destroy requires only one thing: A pistol or a strong arm if your opponent is weaker. But in the process of destruction I also fulfill the desire to transcend life, to transcend my passive creature status and I triumph over life. It is my vengeance, you might say my vengeance against life for not permitting me to be oriented to it productively. And therefore I think destructiveness is one of the deepest forms of mental pathology.

Пікірлер: 88

  • @cllasical3328
    @cllasical3328 Жыл бұрын

    Eğer konu ilginizi çektiyse Fromm'un "İnsandaki yıkıcılığın kökenleri" kitabını mutlaka okuyun!

  • @video-adam
    @video-adam Жыл бұрын

    Şimdi anladım, küçükken saatlerce uğraşarak yaptığım *kardan adamı* neden yıktıklarını.

  • @cagrmert9104

    @cagrmert9104

    Жыл бұрын

    entropinin askerleri

  • @animalscars3799
    @animalscars37998 ай бұрын

    This video just made me realise how lucky I am… lucky to be mentally and physically strong, aware of everything that is going on around me, being able to love and nurture, and how to be a human being. Now whenever I go to the gym, I will push myself to 100% every single time and spread nothing but love 🙏 God Bless every human being in this world, may we all live in unity and love

  • @ziyasasmaz5366
    @ziyasasmaz5366 Жыл бұрын

    Şimdiye kadar izlediğim en çarpıcı videolardan biri oldu. Çünkü kendi kendime çoğu kez aynı şeyleri düşünüyordum. Özellikle 'yaşamı yok etmek' kısmında gözlerim faltaşı gibi açıldı. Teşekkürler çeviri için.

  • @elifustun3957

    @elifustun3957

    4 ай бұрын

    Böyle düşünceleri kendi kendinize üretmiş olmanıza o kadar gıpta ettim ki belirtmeden geçemezdim. Mutlu günler dilerim.

  • @ziyasasmaz5366

    @ziyasasmaz5366

    4 ай бұрын

    @@elifustun3957 Muhtemelen böyle düşüncelere iten benzer şeylere rast gelmenin etkisi oluyordur. Ben de mutlu günler dilerim.

  • @mcankaka
    @mcankaka Жыл бұрын

    20li yaşlarımda yaşadığım psikolojik sıkıntılar,20li yaşların sonlarına doğru tavan yapmış, “kendimi arayışa” iyice adamıştım. Yaratıcılığımı ve yeteneğimi çok iyi kullandığım fotoğraf ve videoya (sonrasında şiirle birleştirerek) nefret ettiğim mühendislik mesleğine de şirketimi kapatarak son vermiştim. O sıralar neredeyse çoğu insanı -özellikle bu ülkede- gelişmemiş maymun olarak görüyordum. Müzik konusunda benimle aynı derecede yetenekli arkadaşımla takıldığımız zamanlarda elimizde imkan olsa o amazon ormanlarını yakacaktı, ben de o sırada kutuplara atom bombası atacaktım; ki insan ırkını garanti bir şekilde yok edebilelim. O sıralarda artık filozoflardan aldığım öğütler yerine Alan Watts gibi hayatı, anlamı ve insanı daha iyi anlatan şeyler izliyor ve okuyordum. Ama Erich Fromm’un “sevme sanatı” kitabının ortalarında bir bilinç aydınlaması yaşadım. Egonun varlığıyla büyük bir içsel aydınlanma geldi. Sonrasında işi gücü bırakıp hayatımdan herkesi çıkarıp ege taraflarında ormanlık bir alanda yaşadım. Bu sürüde sürekli psikolojik kitaplar okudum. Kendimi inceledim, hayatıma baktım, sağlığıma dikkat ettim vs. Yavaş yavaş sakinleştim, arada yakındaki kasabaya gidip kahve içip insanlara baktım ve şaşırdığım şey; ya buradaki insanlar daha iyi ve güzel insanlar, yada ben çok değiştim diye düşündüm. Sonra farkettim ki aslında ikisi de. Önce kendimi düzelttim sonra tekrar hayatı inceleyip “an” da yaşayabilmeyi ve hayatı hissedebilmeyi öğrendim. (bu arada bunlar 2020’de yani pandemide oldu. Pandemi ben ormandayken denk geldi) ertesi yıl yine aynı şekilde devam edebileceğimi düşündüm ki artık kendimi de tanımış ve düzeltmiş, Alan Watts’ın dediği her şeyi kavrayabilen, hissedebilen bir zihne sahip olmuştum. Ama aynı şeyleri yapamadım, hatta kötüye gittim. Ve hayatın boşluğunda kaybolurken “nasıl olsa ölücez, bari sevdiğim şeyi yaparak öleyim” diyerek şiirlerime devam ettim, videolar çektim, müziklerini arkdaşıma yaptırdım. Her günüm ayrı anlamlı, güzel (iç karartıcılığımı şiirlerime aktardığım için) içsel olarak çok yaşadığımı hissettim. 2022 yazında artık ekonomik koşullardan ötürü, o sade ve anlamlı hayatı bırakıp daha alt kademe zor bir hayata geçecek iken, denk gelen bir durum karşısında (bir de bana ulaşan kişilerden ötürü) ailemin yanına, nefret ettiğim şehre ve mesleğe geri dönüş yapmak zorunda kaldım. Ama şikayetçi değildim. 6-7 ay sonra artık bu şehir hayatı, koşturmacası, anlamsızlığı üstüme tekrar çökünce, uzun zamandır görüşmediğim ve bana değer veren bildiğim bir hatunla “kendimi zorlayarak” görüştüm. Çünkü ne planladıysam hayat ters yöne itti, artık ben de akışa bırakmıştım. Çünkü hala ben “ben” olmaya kalksam, alkolik, aksi bir şair olacaktım. (Bukowski’den hallice) Bu akşam nişanım var, mayıs’a da nikah yapıp geçicez. Sonra balayına benm 2 yılımı geçirdiğim ormana gitmeyi planladık. Ara ada dönüp kendime baktığımda, hiçbir şeyin bizim elimizde olmadığını görür gibi oluyorum, nefret ettiğim şeylerin aslında benim psikolojimden kaynaklandığını, aslında beni düşünen ve önemseyen insanların varlığını görebiliyorum. Ve yıkımdansa yaratmanın (özellikle kendini baştan yaratmanın veya bir çocuk yaratıp benim gibi olmasın diye uğraşmanın) çok daha zor ama daha anlamlı olduğunu farkediyorum. Tıpkı Eric abinin anlattığı gibi. Teşekkürler Ümidcim. Sevgiler🌿

  • @cagrmert9104

    @cagrmert9104

    Жыл бұрын

    Amazon fikri ilginçmiş ama yazık oraya. Kutuplara atom ise sandığımdan daha fazla revaçtaymış. Ama sapiensi ortadan kaldırmak için diğer canlıları da zarar verip onları da kaldırmaya gerek yok, özellikle bizim gibi yanlış yolu seçmeyip hala dallarda yaşayan kuzenlerimizi. Lakin bunu yapmanın başka yolları var. Bunlardan ilki biyoteknoloji, genetik mühendisliği. Biraz daha maceralı ve aksiyonlu olanı ise tüm dünyadaki elektronik devreleri aynı anda yakacak bir emp bombası. Tüm hayatı elektrik ve buna bağlı sistemlere dayalı olduğu için karanlık çağa geçiş başlar ve karanlık yüzünü gösterir insanlar bir birini yemeye başlayarak. Her ne ise, senaryo çok. Ama intihar mevzusunda konuşulan "zaten ölüm her halükarda gelecek, fazla kasmayalım" durumu gibi bu senaryolara da ihtiyaç yok; zaten günün birinde yok olup gidecek veya yok edecek kendini insanlık zaten, kasmaya değmez. Çocuk yapma kısmına iki çift lafım olacak. Ebeveynlerimizin düştüğü hatayı görüyorum yazıda. "Ben olmadım, hiç değilse ona yapayım" mantığıyla sanki hamur yoğuruyor, kukla oynatıyor, robot üretiyormuşçasına kendini bu yolla aklamaya çalışıp teselli etme girişimi. Her ebeveynin niyeti iyidir zaten. Çocuğunun iyiliğini ister. Ama kendi bildiği yoldan, kendi arzusu çerçevesinde. O yüzden yanlış yapmadığını, iyisinin, doğrusunun yaptığı olduğunu sanır. Çocuklar; ebeveynlerin, onların üzerinden hatalarını telafi edeceği, ebeveynlerinin hayallerini (dayatarak, dikte ederek) gerçekleştirecekleri bir şey değildir. Sen daha kendin hatanı telafi edemiyorsan senin yaptığın, senden gelen nasıl etsin ki. Kendi düştüğü çukura birini daha eklemiş olur böylelikle. Kendisinin yaşayamadığı bir hayatı başkasına(zorla-iyi niyetle) yaşatmaya(dayatmaya)çalışır.

  • @cagrmert9104

    @cagrmert9104

    Жыл бұрын

    Bu arada, bir çelişki fark ettim. "Ben "ben" olmaya kalksam" cümleniz ile hayalinizdeki çocuğunuza "benim gibi olmasın" çabanız. Paradoks? Yoksa oksimoron? Çocuğa da "kendin olma!" demek değil midir bu? Daha kendin kendin olmazken ondan böyle bir şey talep etmek. Ne ise. Hayattaki asıl yenilgi başkalarının bizi değiştirmesine müsaade etmektir. Çünkü o zaman yok olmuş oluruz.

  • @mcankaka

    @mcankaka

    Жыл бұрын

    @@cagrmert9104 öncelikle dikkatli okuyup paradoksları gördüğünden ötürü saygı duydum. Lakin yazdıktan sonra tekrar okuyup düzelttiğim bir yorum değildi bu, içimden gelerek yazdım, dolayısıyla anlam karmaşaları olmuş olabilir. Ama son cümlen ile zaten yorumun ilk yarısındaki olayı tek cümleyle anlatmışın.; “hayattaki asıl yenilgi başkalarının bizi değiştirmesi”. Ben bu yüzden kafayı yiyip kendimi bulup, artık özgürleştirmiştim. Ama asıl olayın özgürlük, kendin olmak ve son dönemde üzerine düştüğüm “kabul etmek, akışına bırakmak -Alan Watts’ın da tarif ettiği Wu-wei- olmadığını, hepsinin bir bütün, sadece biri değil, hepsinden biraz olduğunu gördüm. Ve hayatımın bu döneminde şu anda beni bu ayakta tutuyor huzurla. (Önceden de öfke hayatta tutuyordu, öfkem olmasa, öfkelenemesem içe çöküş yaşar ve intihar ederdim) sevgiler🌿

  • @mcankaka

    @mcankaka

    Жыл бұрын

    @@cagrmert9104 emp bombası fikri çok daha yaratıcı ve mantıklıymış. Kusura bakma dostum biraz eski kafalı kaldık yaş 38:) Çocuk konusunda söylediklerinin her kelimesine katılıyorum. Hatta aynı sözleri farklı şekilden ben de söylerdim, ve hala aynı fikirdeyim. Sadece şu an anlatamadığım çok detayla birlikte, saçma başıboş duygularla değilde mantıkla ve hayatın getirdiği bu noktada artık kendimi oluruna bıraktım. Ve bıraktığım anda içine girdiğim durum bu (evlilik filan işte) keşke eşim çocuk istemese, ama ne yazık ki isticek, bunları da o yüzden düşünüp yazdım. Yoksa çocuğa karşıyım. Hazırı var, büyümüş ve yardıma muhtaçlar. Yenisine gerek yok. Ama sanırım hayat bizim istediğimiz doğrultuda tam olarak ilerlemiyor, ve ilerlemeyecek. Bu arada nişanı yaptık, gece 2-3 arkdş Antalya tepesine çıkıp viskimizi içtik şehre karşı, felsefemizi yaptık, ve dönüp bu yorumu yapıyorum:) ) Hayat garip dostum. Aslında hayat normal ama bu sapiens’in “farkındalığı” çok acayip bir olay.. ✋🏼

  • @cagrmert9104

    @cagrmert9104

    Жыл бұрын

    @@mcankaka estağfurullah. eski kafalılık değil ya da yaşla alakalı da değil, hatta siz benden daha fazla şey okumuş görmüş olma imkanına sahipsiniz; sadece şu içinde bulunulan koşturmacanın etkisi. yoksa bahsettiğimden çok daha iyi senaryolar var ve bunlardan biri üzerine de çalışıyorum yani senarize ediyorum belki imkan olursa günün birinde çekerim. Çocuk yapmak istemeyen birinin bunu gerçekleştirmek istemesi kadar çocuk yapmak isteyen birinin de bunu yapmayı istemesi eşit olarak geçerlidir, hakkıdır. İkisi de hayatta(n) bu "hayalini" gerçekleştirmek ister. İsteyene istemediğini dayatmak asıl mesele. Hali hazırda var olan ve yardıma muhtaç olanlar fikrini bir zamanlar ben de düşünürdüm ama karşımdaki kişinin de böyle olması lazım. O yüzden; Olive Kitteridge mini serisindeki karakterin ikinci evliliğinde karşısına çıkan biri gibi önceki evliliğinde çocuk yapma isteğini gidermiş birinin olabilitesinin daha yüksek olduğu kanısına varmıştım kendi açımdan, şahsi fikrimce. Ne ise. Afiyet olsun. Huzurunuz daim olsun. Bu arada, bahsettiğim elektriksizlik distopik/post apocalyptic mevzusu bir dizide geçse de emp bombası senaryosunu ekşişeyler'deki "yaşamı bir anda 1760'ların şartlarına döndürebilecek emp saldırısıyla ilgili ürpertici bir yazı" başlığında okumuştum.

  • @fatihakpinar2508
    @fatihakpinar2508 Жыл бұрын

    Müthiş bir okuma, çarpıcı bir yaklaşım. Video için teşekkürler✌

  • @samett678
    @samett678 Жыл бұрын

    “Yaşadığım hayata karşılık kendimi cezalandırıyorum.” From çok yerinde tespitlerde bulunmuş. En önemlisi de insanın yaşama uyum sağlayamadığında yıkıcı olması. Ya intihar etmesi ya da çevresine karşı saldırganlaşması. Taksi Driver filmindeki Travis karakterini getirdi aklıma.

  • @sayoras7973
    @sayoras7973 Жыл бұрын

    Elinize sağlık Hocam yine keyifle dinledik.

  • @rizas2005
    @rizas20058 ай бұрын

    İnsan bu dünyanın PALYAÇO sudur.

  • @SeldaKocaarslan
    @SeldaKocaarslan Жыл бұрын

    Nedense yıkmak konusunda aklıma gelen kıskançlık oldu.

  • @ozangur4278
    @ozangur4278 Жыл бұрын

    "İnsan evrenin Hilkat Garibesidir"

  • @peryqulieva1225
    @peryqulieva1225 Жыл бұрын

    Wow! 🔥

  • @cagrmert9104
    @cagrmert9104 Жыл бұрын

    peki bu durumda oppenheimer ne oluyor? tüm varoluşu mümkün kılan big bang'i simüle etmeye çalışarak "yaratıcı" mı?

  • @0nur..
    @0nur.. Жыл бұрын

    Maalesef bende yaratamayan kisimdayim, o yuzden dedigi gibi cozum bir pistol. Elinden hicbir sey gelmeyen, bir yetenegi olmayan kisi-yani ben-, sonunda hayata adapte olamaz ve hayatini sona erdirir veya erdirmeyi dusunur. Bir sey yaratamamak bu dunyada, sifir uretkenlilikle yasamak insani mental olarak cokertir, cokertiyor da. Video ve ceviri icin tesekkurler.

  • @apollon6693

    @apollon6693

    Жыл бұрын

    aman onurum yapma etme

  • @cagrmert9104

    @cagrmert9104

    Жыл бұрын

    intihardan ziyade başka insanların hayatını yok etmeyi kastediyor. bir yandan intihar eden kişi de diğerleri için "başka insan"(lar)ın hayatının yok edilmesi olarak da sayılabilir bir nevi. biraz daha derinlere inecek olursak yaratmak için yok etmeye varacağız(var etmek için geçen yıkıcı süreçler ve varolanı devam ettirmek için başka varolanları yok etme, sonuç olarak sıfır toplamlı bir oyun).

  • @0nur..

    @0nur..

    Жыл бұрын

    @@apollon6693 Maalesef dogrular bunlar, bu hayatta kalmak icin cok cabaladim, hep yasamak icin mantikli bir sebep aradim fakat hayatin kendisi mantiksiz olunca cevabini da haliyle bulamadim. Herhangi bir motivasyonum yok, basarim yok, becerim yok… ayak uyduramiyorum bu dunyaya artik, baskasina yuk olarak yasamaktansa onur’lu bir olumu tercih ederim. sevgiler sn. apollon:)

  • @MGizem

    @MGizem

    Жыл бұрын

    Herhangibir becerin olsaydı, insanlığa bir şeyler katabileceğini düşünseydin o zaman yaşamaya devam etmek ister miydin ?

  • @apollon6693

    @apollon6693

    Жыл бұрын

    dostum önce öz saygı ve öz güvenini geliştir sonra devamı gelir

  • @victorfernandez7509
    @victorfernandez7509 Жыл бұрын

    Bu zamanlarda hayvan olmanın zaferine bürünmüş bazı insanları görmeye maruz bırakılıyorum

  • @vivid.worker
    @vivid.worker8 ай бұрын

    nah he freaked it

  • @mmd000
    @mmd000 Жыл бұрын

    Insan doğanın ucubesi olduğu depremler yoluyla bir kez daha anlaşılmıştır. Üzgünüm!

  • @TheEraysiyah
    @TheEraysiyah Жыл бұрын

    Ümid bana ulaşır mısın kardeşim?

  • @umidgurbanov

    @umidgurbanov

    Жыл бұрын

    Selamlar. Buradan çözülecek bir mesele değilse mail adresini söyle mail atayım istersen.

  • @TheEraysiyah

    @TheEraysiyah

    Жыл бұрын

    @@umidgurbanov Byung Chul Han'ın "Yorgunluk Toplumu" isimli videondaki çevirini, yeni yayımlanacak kitabımda kullandım, ismini vererek... Onu haber verecektim. Sakıncası yoktur umarım.

  • @umidgurbanov

    @umidgurbanov

    Жыл бұрын

    Yok tabii, niye olsun, bilakis mutlu oldum ve onur duydum. :')

  • @TheEraysiyah

    @TheEraysiyah

    Жыл бұрын

    @@umidgurbanov Çok teşekkür ederim, habersiz kullanmak istemedim.

  • @umidgurbanov

    @umidgurbanov

    Жыл бұрын

    Çok sağ ol, senin bende kredin çok nasılsa, habersiz de kullansan sorun olmazdı.

  • @bertanturgut6658
    @bertanturgut6658 Жыл бұрын

    Olaylara bu tarzda bir açıklama getirebilmek her ne kadar çok kafa yormayı gerektirse de bilimsel değil. Düşünceler kendi içinde tutarlı ve mantıklı, ama baz aldığı kök güncel doğru olarak kabul edilemez, subjektif bir görüş olabilir. Kendisini okumadım, ancak bahsettiğim de zaten kendisi değil yalnızca, benzer filozofik ve psikolojik düşünce yapılarının ortak özelliğinden bahsediyorum: yanlışlanamama. Düşünce tarihinde farklı kişiler farklı ve kendi içinde tutarlı açıklamalar getirmişlerdir çeşitli kavramlara, bugüne kadar güncelliğini koruyan bu kavramların ve tartışmaların altında, çarpışan fikirlerin yanlışlanamaz, dolayısıyla da çürütülemez olması yatıyor. Antik Yunan'dan beri süregelen felsefi problemlere bulunan tutarlı açıklamalar arasında tercih yaparken bakılan ölçüt herkesin kendi hayat görüşüdür, çünkü açıklamalar birbiriyle çelişirler ancak hiçbirinin ne doğruluğu ispatlanabilir ne de yanlışlığı. Erich Fromm' un kendisi de tabii ki bu durumun farkındadır, ve bilimsel bir açıklama yapma kaygısında olduğunu düşünmüyorum. Beni bu yorumu yazmaya iten, insanların bu açıklamayı mantıksallığı ve tutarlılığı nedeniyle bilimsel bir doğru gibi algıladıklarını hissetmem oldu, yanılmış da olabilirim tabii.

  • @noktalielif
    @noktalielif Жыл бұрын

    Erich Fromm aslında insan olmaktan değil, fail olmaktan söz ediyor. Fakat irrasyonel bir irade olarak kabul ediyor bu faili. Tasavvurunda 'hayr' kavramı yok. Çünkü aklın iradesi sınırlarında düşünüyorlar. Halbuki aşkın olan, olabilecek olan ihtiyardır. Yapmak ve yıkmak bu yüzden bir fonksiyon olmanın ötesine geçmiyor ve insanı tanımlamıyor.

  • @gonluendelusi

    @gonluendelusi

    9 ай бұрын

    Bu kavramlaştırma ile ilgili kaynak, kitap paylaşabilir misiniz?

  • @gizemcagdas9644
    @gizemcagdas9644 Жыл бұрын

    Bu kanalı kimse keşfetmesin istiyorum tek kültürlü ben olmak istiyorum 😁💗

  • @44asdasd44

    @44asdasd44

    Жыл бұрын

    Yıkıcı bir düşünce Gizem hanım.

  • @kehribaranaliz
    @kehribaranaliz Жыл бұрын

    Aq, anlamıyorum.