Descartes'ın Meditasyonları ve Eleştiriler | Felsefe Tarihi 24

Yeni başlayanlar için felsefe tarihi serisinin geçtiğimiz bölümünde modern felsefenin kurucusu olarak kabul edilen Fransız filozof Rene Descartes’tan bahsetmeye başlamıştık. O videoda "Meditasyonlar" adlı kitabının birinci bölümünde duyuların yanıltıcı olduğunu farkeden Descartes'in hayatında bir kez için her şeyden şüphe etmeye karar verdiğini, kendi kendi bedeni ve dünyanın gerçekliğinden emin olmak için yeterli nedeni olmadığını görmüş, her şey bir rüya olabileceği şüphesine düştüğünü konuşmuştuk. Bu ikinci Descartes videosunda ise ikinci meditasyondan itibaren Descartes'in kendi varlığı ve kendi varlığının niteliğini nasıl kanıtlamaya giriştiğini konuşacağız. Düşünüyorum'dan itibaren var olduğunu kanıtlayan Descartes'in, maddenin varlığını kanıtlamak konusunda aynı apaçıklığa ulaşamadığını, bu yüzden Tanrı'nın varlığına ihtiyaç duyduğunu göreceğiz. Descartes'İn Tanrı argümanı Skolastik felsefeden büyük iz taşıyor. Aziz Anselmus' un ontolojik kanıtını zihin dışı şeylerin varlığının da kanıtı haline gelecek.
Devamı videoda...
💡 YENİ BAŞLAYANLAR İÇİN FELSEFE TARİHİ SERİSİ
• BATI FELSEFESİ TARİHİ ...
💡BİLİNEBİLİRİN ÖTESİNDE: Tarkovsky, Kant, Bergson, Heidegger
• BİLİNEBİLİRİN ÖTESİNDE...
💡Türkiye'de Filozof Yok mu? Oruç Aruoba Kimdi?
• Türkiye'de Filozof Yok...
💡Film Önerisi: Gustav Klimt'in "Altınlı Kadın"ı Kim?
• Film Önerisi: Gustav K...
💡Göbeklitepe'yi Bu Kadar Önemli Yapan Ne? Göbeklitepe Turu
• Göbeklitepe'yi Bu Kada...
💡Şifreleri Çözmek: Osman Hamdi Bey'in Sakıncalı (?) Resimleri
• Şifreleri Çözmek: Osma...
🎶 KULLANILAN MÜZİK:
Kevin MacLeod adlı sanatçıya ait Divertimento K131, Creative Commons Atıf 4.0 kapsamında lisanslanmıştır. creativecommons.org/licenses/...
Kaynak: incompetech.com/music/royalty-...
Sanatçı: incompetech.com/
PEKİ YA BEN KİMİM?
🔻www.pelindilaracolak.com
🔻 / pelindilaracolak
🔻 / pelindilaraclk
🔻 / pelindilaracolak
🔻 / pelindilaracolak
👋🏼 Patreon aracılığıyla destekleyin: / pelindilaracolak
📬 Bana Ulaşın: contact@pelindilaracolak.com

Пікірлер: 333

  • @omeryanik1259
    @omeryanik12593 жыл бұрын

    Sayenizde 57 yaşından sonra , ikinci üniversitye yazılıp felsefe öğrenmeye başladım.

  • @sumeyye3994

    @sumeyye3994

    3 жыл бұрын

    Tebrikler 😊

  • @gulaivia

    @gulaivia

    3 жыл бұрын

    Harika

  • @rumeysayesilyurt2319

    @rumeysayesilyurt2319

    3 жыл бұрын

    sadece isim benzerliği mi yoksa mezun olduğum lisemin biyoloji hocası ömer hocaya mı denk geldimm😯

  • @omeryanik1259

    @omeryanik1259

    3 жыл бұрын

    BAKL mezunuysan o benim.

  • @rumeysayesilyurt2319

    @rumeysayesilyurt2319

    3 жыл бұрын

    @@omeryanik1259 Evet hocam, ben eşit ağırlık sınıfındaydım ilk iki yıl dersime girmiştiniz. Ne kadar güzel bir tesadüf oldu gördüğümde çok şaşırdım, yeni üniversitenizi tebrik ederim. Sevgiler.

  • @zvezda7555
    @zvezda75553 жыл бұрын

    5:09 "ben aslında yoğum..." -Burhan Altıntop

  • @ufukcaglar3913

    @ufukcaglar3913

    2 жыл бұрын

    Burhan altıntop Descartes çı çıktı

  • @berfintuzun1056

    @berfintuzun1056

    Ай бұрын

    😂😂aynısını düşündüm izlerken :D

  • @brksglm
    @brksglm3 жыл бұрын

    Anlaşılmayacak bir kısım bence yoktu video içinde. Gayet açıklayıcı ve her zaman ki gibi Felsefik beyin yoğurma işlemi, başarıyla gerçekleşti... Teşekkür ederim :)

  • @onuralan5888
    @onuralan58883 жыл бұрын

    Tane tane düşünme payı bırakarak, çok hızlı konuşmadan yaptığın ilk video oldugu için nihayet konsantre olup takip edebildim. Umarım böyle devam edersin. Emeklerin için çok teşekkürler 🙋‍♂️

  • @hasanerenkurt
    @hasanerenkurt3 жыл бұрын

    Podcast'e ne dersiniz Dilara Hanım

  • @gercekler-urkutucudur-fact3540
    @gercekler-urkutucudur-fact35403 жыл бұрын

    Türkiye’ de insanlar düşünme kabiliyetlerinin farkına varmaları için felsefe bu anlamda çok gerekli.. çok iyi bir iş yapıyorsunuz tamamını izleyemesemde videolarınızı beğeniyorum açıyorum. 👏🏻👏🏻👏🏻

  • @denizkulac3246
    @denizkulac32463 жыл бұрын

    Hocam düşüncelerin var olmak için düşünene ihtiyaç duyduğu şüphesizdir. Dil bakımından düşünürsek düşünmeden düşünce (düşün-ce) olmaz. Düşünme eylemini yapmak için de bir özne gereklidir.

  • @reyyanaksoy4861
    @reyyanaksoy48613 жыл бұрын

    Modern Felsefe videoları daha çok çok gelsin! 😍 Descartes videoları ayrı bir güzel oldu, neden bilmiyorum fakat kesinlikle özellikle Antik Felsefe'nin aksine direkt bilgi vermek yerine yorumlarınızı ve sorularınızı katıyorsunuz ki bu izlemesini de düşünmesini de daha keyifli hale getiriyor. Teşekkür ederiz Dilozof😊

  • @yusuf-hf3uu
    @yusuf-hf3uu3 жыл бұрын

    Normalde bu mevzuları dinlerken videonun bir yerinde kopardım. Ancak sizi tek solukta dinledim ve zihnimde şimşekler çakmaya başladı meseleyi çok sükseli kelimelerle anlatmayıp avamın da anlayacağı seviyeye indiğiniz için. Teşekkürler dilozof.

  • @irfancankaraca8232
    @irfancankaraca82323 жыл бұрын

    "Düşünceler var olmak için başka bir varlığa ihtiyaç duyar mı?" sorusunu duyunca ufak çaplı bir sarsıldım. 🤯

  • @hayallerdenvazgecilmezkiii5770

    @hayallerdenvazgecilmezkiii5770

    3 жыл бұрын

    Beyninize ihtiyacı var mesela kdn

  • @denizyldz7161

    @denizyldz7161

    2 жыл бұрын

    duygularimiza ve saglikli bir beyine ihtiyac duyar ..beyine dusunmeyi ogretmek icin :)descartes dusunmek icin duygulara ihtiyac olmadigi soylemistir.

  • @isaizgi
    @isaizgi3 жыл бұрын

    Abla bugüne kadar yaptığın en heyecan verici videoydu en azından bana göre.Gerçekten düşündürücü ve heyecan verici konular.Seviliyorsun saygılar🙏😊

  • @muhiddinyilmaz4304

    @muhiddinyilmaz4304

    2 жыл бұрын

    Kendisi anlatırken heyecanlanıyor 😀 buda izleyene yansıyor. Meditasyonları okumuştum ama bende heyecanlandım.

  • @mirezdemserbeyter6402
    @mirezdemserbeyter6402 Жыл бұрын

    Sırf algoritma böyle videoları anasayfama daha çok düşürsün diye yorum yapıyorum

  • @arteturka
    @arteturka3 жыл бұрын

    Sevgili Dilara, töz (substance) ve öz ( esance) arasındaki farkı ve tarih içindeki anlamlandırmaları işleyen bir video yapsan ne kadar yardımcı olur.

  • @fnoby2251
    @fnoby22513 жыл бұрын

    Pazar sabahına güzel uyandım teşekürler .

  • @trkthcosmos671
    @trkthcosmos6713 жыл бұрын

    Küçük bir anime önerisi: Ergo Proxy. Parçalanmış bir Tanrı kimliği ayrıca androitlere zamanla bulaşan Cogito virüsü (Ne kadar manidar). Kesinlikle bu anime izlenmeli.

  • @gozluklubeethoven200yilonce

    @gozluklubeethoven200yilonce

    Жыл бұрын

    Favorilerimden biri

  • @spock6804
    @spock68043 жыл бұрын

    En çok heyecanlanıp keyif aldığım video idi. Lütfen spiritüalizm felsefesini de video hatta seri yapın. Bu aralar gerçekten çok kafa yorduğum bir konu ve sizden dinlemekten keyif alırım . Çakralar , reenkarnayon , iyilik-kötülük , aydınlanmalar, tekamül , uzaylı-tanrı felsefesi, Mısırda ki annunaki tabletleri vs. Bu konular hakkında araştırmalarınızı ve düşüncelerinizi çok merak ediyorum. Seviliyorsunuz saygılar.

  • Жыл бұрын

    Kesinlikle 👍

  • @ebruozturk2204
    @ebruozturk22043 жыл бұрын

    "düşünüyorum" da bizden bagımsız bir kollektif suur olabilir ki dusuncenin de bir enerji oldugu referansından,bir bedene ihtiyacı olmayabilir..Talbot un Holografik Evren indeki gibi...Bu arada yine harikasınız...muhtesem duzgun ifade ve acıklamalar...tebrikler...

  • @anonimanonimki3476
    @anonimanonimki34762 жыл бұрын

    Felsefe bölümü 3. Sınıfım. Sizin sayenizde bilgiye bilgi katıyorum Pelin Hanım teşekkür ediyoruz

  • @gulerortac9164
    @gulerortac9164 Жыл бұрын

    300 bin abone olması beni sevindirdi..Dilerim 300 milyon aboneye ulaşırsın.Toplumun bilinçlenmesi gerekiyor...

  • @brooeor1256

    @brooeor1256

    Жыл бұрын

    Türkiyede 300 milyon insan yok

  • @gulerortac9164

    @gulerortac9164

    Жыл бұрын

    @@brooeor1256 abonelerin Türkiye de olması gerekmiyor!

  • @egaSsP

    @egaSsP

    Ай бұрын

    Maless 7:00

  • @halilibrahim5709
    @halilibrahim5709 Жыл бұрын

    Hakikatın karşısında bilinç okyanusta damla gibidir, tam olarak kavrayamaz, ne potansiyeli vardır nede o kadar zamanı. İnsan sadece bilinciyle değil tüm potansileyinde bulunan hasselerle (akıl kalp ruh sezgi hayel vs ) değerlendirerek en makul olanı kabul edip TESLİM olması en akıllıca olanıdır ki islam da bunu söyler.

  • @mehmetbilir2351
    @mehmetbilir23513 жыл бұрын

    Dilaracım çok güzel anlattın , düşünüyorum o halde varım tezi , düşünüyorum öyleyse bedenim var , veya düşünüyorum öyleyse ruhum var anlamından çok , ben düşunüyorum onun için ben bilinçli , eski deyimle şuurlu bir vardığm , böylece var olduğumun farkındayım anlamındadır. Bu bilinç bana ancak tanrıdan geldi , o halde tanrı vardır , o aşkın ve en üstün varlıktır , o halde o bize hitabettiğine göre o bizi aldatmaz .o zaman tanrı da vardır vardır fikrine varıyor. GÜZEL ANLATIYORSUN TEBRİK EDERİM.

  • @sinemsyel5688
    @sinemsyel56883 жыл бұрын

    Harika bir videoydu, elinize, ağzınıza sağlık. Hatta sanırım şimdiye kadarki en güzel, en kafa açıcı videonuzdu. Teşekkürler, devamını bekliyoruz. :)

  • @KubragaPrenses
    @KubragaPrenses5 ай бұрын

    Ömür vefa ederse bu seriyi tekrar tekrar izleyeceğim. Ömür vefa ederse lütfen siz de çekmeye devam edin. Varoluşsal sancılarımın tek yatıştırıcısı, yalnız olmadığımı görmek ❤

  • @halisekucukoglu1113
    @halisekucukoglu1113 Жыл бұрын

    İçeriklerine bayılıyorum , teşekkürler ❤😊

  • @marisolambrosia9471
    @marisolambrosia94713 жыл бұрын

    Felsefe dersine bayılıyordum hep, mezuna kaldığım şu anda da bu videolar bana çok yardımcı oluyor. Teşekkür ederiz 💕

  • @Cnweo
    @Cnweo3 жыл бұрын

    Hiçbir ekmeğin varlığına güvenemem, ancak acıktığım için dönerin bir şekilde yeneceğinden eminim. Düşünüyorum öyleyse yarım.

  • @klytemnestra

    @klytemnestra

    3 жыл бұрын

    Döner Felsefesi

  • @emir0911

    @emir0911

    3 жыл бұрын

    Döner sosusuz olmaz

  • @AtamanBeg

    @AtamanBeg

    3 жыл бұрын

    @@emir0911 Et sade yenir gardaş sos atılmaz ete :))

  • @yasaryatak7883

    @yasaryatak7883

    2 жыл бұрын

    Aslında ne et nede ekmek var

  • @yunuskoc4582
    @yunuskoc45823 жыл бұрын

    Düşünmemekte olduğumu düşünemem ifadesine(10:15) bir eleştiri: İnsan kendini yoğun bakımda yatan beyin ölümü gerçekleşmiş biri olarak hayal edemez mi? Buna yoğun bakımda yatan kişi artık sen değilsin gibi bir cevap verilecek olursa eğer bedeni ölünce zihin olarak devam eden kişi tasvirine de aynı cevap verilebilir. Anladığım kadarıyla benliğin şartı zihin olarak olarak seçilmiş. Sonrasında düşünmemekte olduğumuzu düşünemeyiz sonucuna varıp tekrar öz olanı zihin olarak belirtilmiş. Döngüsel nedensellik diyebiliriz sanırım. Nitelikli videoların için teşekkürler Dilozof:)

  • @rizayildirim949
    @rizayildirim9493 жыл бұрын

    Eleştirim bu videoyla ilgili değil ama o kadar dağınık gidiyorsunuz ki😔 Bir zamanlar severek takip ettiğim kanalınızda ilk çağ felsefesinden günümüz felsefesine gelinceye kadar o kadar ilgisiz, ve başka konular işlendiki, en fazla heyecan yaşamam gereken noktada heyecanımı tamamen kaybettiğimi fafkettim. Eskiden yeni videolarınızı sabırsızlıkla beklerdim. Bu keyfi elimden aldığınız için biraz kırgınım size ve kanalınıza.

  • @rizayildirim949

    @rizayildirim949

    3 жыл бұрын

    @@pelindilaracolak diozof hanım selamlar, öncelikle dönüşünüz ve kıymetli yorumunuz için teşekkür ederim. Elbette kendi kanalınız ve dilediğiniz gibi içerik paylaşma hakkınız var. Nitekim özellikle modern dünyada sanatın ne olduğu ile alakalı paylaştığınız içerikler de çok keyifli ve zihin açıcı idi. Ama felsefe videoları da belirli bir sıralama ile gelmiyor. Örneğin descartes dan çok daha önce Arthur schaupenhauer ve felsefesini içeren bir paylaşımınız oldu. Stoa felsefesini içeren içeriğinizden aylar sonra yine stoacılık üzerine bir paylaşımınız oldu. Oysa bu seriye başlamadan önce belirttiğiniz gibi sartre ı anlayabilmek için heideger i, heideger anlayabilmek için husserli, husserli anlayabilmek için kantı ve kantı anlayabilmek için platon & aristoyu bilmek, felsefesini tanımak gerekiyor. Felsefe kümülatif bir etkinlik olduğundan belirli bir sıralamada ilerlenilmesinin daha sağlıklı olacağı ve daha sağlam bağlantılar kurulabileceğini düşünmekteyim. Şimdi spinozayı işleyeceksiniz ve öncesinde descartes işlemeniz bu açıdan çok değerliydi. Yoksa elbette sizden MEB gibi bir müfredata bağlı kalmanızı beklemek haksızlık olur. Belki yanlış bir beklenti içerisine girmiş olabilirim ama kanalınızın bir takipçisi olarak benim de bundan duyduğum küçük hoşnutsuzluğu ifade etmemin anlaşılabilir olduğunu düşünüyorum. Ayrıca takipçilerinizin de hem içeriklerinizdeki konular üzerine, hem de genel anlamda görüşlerini bilmeyi siz de istersiniz diye düşünüyorum. Yaptığınız şey çok kıymetli. Ki ben de bu yüzden katkı sunar mı bilmem ama düşüncemi paylaşmak istedim. Yoksa ilgilenmezdim çok. İnsan sevdiğine küsermiş en çok😊. Paylaşımlarınız ve emekleriniz için teşekkürler

  • @senagamze5696
    @senagamze56963 жыл бұрын

    İçeriklerinizi çok büyük ilgiyle takip ediyorum ve çok teşekkür ediyorum herbiri için. Bu videoyla alakalı ise sormak istediğim zincirleme birkaç soru var. 1)"Düşünme"nin bir sözlük karşılığı tabii ki var ama düşünmekten bahsederken Descartes acaba tam olarak o karşılıktan mı bahsediyordu? 2) (Son kısımda bahsettiğiniz örnek eleştiriye ithafen) Burada Descartes'ın yaptığının aşırı yorum/sıçrama olarak değerlendirilmesinin temel sebebi düşünmenin tanımını bu sözlük anlamından biraz farklı yorumlaması olabilir mi? Yani temel aşırı yorum buradan geliyor olabilir mi? 3) bunu da bir noktada dilin öznel kullanımı olarak değerlendiremez miyiz?

  • @ozlemaydin2515
    @ozlemaydin25153 жыл бұрын

    Bence storytel de kitap seslenirmelisiniz, çok güzel bir tonu var 💜

  • 3 жыл бұрын

    Emeğine sağlık. Transendence filmi kendi başına bence en az Matrix kadar felsefi bir yapım. Diğer yandan sonlardaki "düşünüyorum o halde varım" eleştirisi de gayet makul. Ancak varlıktan bağımsız olarak oluşamayacak bir düşünce var. Kendisinin varlığını sorgulayabilme yeteneği. Bu düşünce ancak var olan bir şey tarafından yaratılabilir.

  • @rabiaaygun443
    @rabiaaygun4433 жыл бұрын

    Felsefe Tarihi Serisinin 10.bölümünü izlerken gelen bu bildirimin beni ne kadar mutlu ettiğini bilemezsin Dilara.

  • @MuratCan-hl8ju

    @MuratCan-hl8ju

    2 жыл бұрын

    Peki bu Descartes’in Rüyasına giren birşeyin doğası gereği einsten daki elemanının kafanı düşüp sonradan metafiziği keşfetmesi gibi olağan hal mi ?

  • @oktaydegirmenci5379
    @oktaydegirmenci53793 жыл бұрын

    Geçmiş bir yazımdan parça: “Dünyanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken, aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır.” Bertrand Russel Verdiği yargıları ne kendi sorgulayan ne de sorgulatan bir akıl var karşımızda. İyi ama nasıl oluyor da bu akıl kendine bu kadar güveniyor? Bir delinin ya da bir çocuğun sözüne kulak asmayız. Çünkü deli ya da çocuğun bilinçsiz olduğunu, yani kendinde olmadığını varsayarız. Demek ki yargıların dikkate alınması için bile temel koşul, konuşan aklın kendinde olmasıdır. Yarı baygın, sarhoş bir insanı ayıltmak için ona kendine gel deriz. İşte bu kendinde olma hali, bilinçtir yargı veren aklın zemini. Peki akıl/bilinç kendinde olduğundan nasıl emin olabilir? Ya her şey hayalse. Ya gördüğüm, düşündüğüm hiçbir şey gerçek değilse? Ya yanılıyorsam? Bu yanılma payını hesaba katan insanların yargılarında daha çekingen, katmayıp kendi aklından emin olanların ise daha cüretkâr olduğuna tanık oluruz. Descartes bu şüpheden kurtulduğunu varsaydı, dolayısıyla aklını inkâr etti. Çünkü şüphe(çelişki) olmayan yerde akıl/bilinç aramak, suyun olmadığı yerde yağmurun yağmasını beklemeye benzer. Descartes’in şüphe duyan aklı -ki burada akıl şüphe duyduğu için akıl olma özelliğini koruyordur hala - verdiği yargıdan şüphe duyar. Ya yanılıyorsam der ve bu şekilde kendi aklının üstüne çıkar. Başka deyişle kendi yargısıyla, kendisiyle arasına mesafe koyar, bir adım geri çekilir. Sonra bu geri çekilen akıldan da şüphe duyar. Ya bu akıl da benim değilse ve dolayısıyla hayalse. Ancak bu şüpheyi sonuna kadar geri götürmez, götüremeyeceğini bilir. Nasıl ki Aristoteles akıl yürütmeyi en geriye doğru götüremediyse işte Descartes da bu geri gidişi bir yerde durdurur ve şu çıkarımı yapar: Yargılarımda yanılıyor olsam bile, şayet ortada yanılan bir ben varsa, o halde ben varım ya da onun sözleriyle söylersek “düşünüyorum o halde varım”. Kendi ontolojik varlığını güvenilir bilginin sağlam zemini var sayar ve bunu aklın kesin doğru yargısıymış gibi ortaya koyar. Oysa şüphenin(çelişkinin) olmadığı yerde aklı aramanın neye benzediğini yukarıda söylemiştik. Descartes’in kanıtlaması olsa olsa kendi varlığının kanıtıdır, kesin, sağlam bilginin değil. Bu da demek ki kendi varlığının kanıtı da bir bilgi olarak henüz sağlam değildir. Şüphe hala orada durmaktadır, ama Descartes aklını çoktan kaybetmiştir. Filozoflar, bilim adamları bunu yaparlar, akılla çelişme pahasına yargılarda bulunurlar. Fichte bilincin/aklın bu geri gidişinin bir sonu olmadığını düşünüyordu. Gerçekten de pratikte bu böyledir. İsteyen deneyebilir. Ama buradan bilincin hiçbir zaman kendini nihai olarak bilmeyeceği sonucu da çıkmaz. Şüphe(çelişki) yok olmaz. Olsa olsa bir süreliğine görünmez olur ya da biz onu görmezden geliriz. Ama ne kadar şüpheci olursa olsun her akıl/bilinç kendi dışında bir maddi gerçekliğin olduğunu iyi kötü sezer ve bundan şüphe etmez. Öyle ya zaten insan her şeyden deli gibi şüphe etse düşünmek şöyle dursun, adım bile atamazdı. Gerçi adımlarımızı düşünerek attığımızı söyleyemeyiz. O noktada işler büyük oranda kendiliğinden yürür. Kendiliğindenliğin(otomatikliğin) olduğu yerde de bizim şüphe/akıl dediğimiz şeyi arasak da bulamayız. Ama insan kendi adımı üzerine düşünebilir. Düşündüğü anda da şüphe başlar, çünkü şayet görebilirse çelişkiyi fark eder. Adımının üzerine düşünmediği halde adım atabildiğini görür. Bu adımlar benim irademin sonucu olsaydı bu adımları düşünürdüm, ama düşünmüyorum, daha çok kendi kendine oluyor gibi. Ben çok çok bir yönelim veriyorum, ama o bile ne kadar iradem dahilinde belli değil. Vücudun biyolojik işleyişinin kendiliğindenliğini, aklın ancak çok kısıtlı olarak bu işleyişe müdahale edebildiğini yaşantı halinde fark etmeyiz. Öyle ya da böyle insan yaşarken, kendinden ve içinde bulunduğu dışın gerçekliğinden şüphe etmez. Bu nedenle de kimse her şey rüya deyip evinin balkonundan kendini atmaz. Bu temel gerçeklik hissini veren nedir diye sorduğumuzda cevap vermekte zorlanırız. Sahi ne olabilir bizi balkondan atlamaktan alıkoyan? Bunun için rüyalara bir göz atalım. Sabahları uyandığımızda bazı rüyalarımız için “çok gerçekçiydi”, “gerçek gibiydi” deriz. Rüyayı gören kişi rüyada kendisini dıştan görmez. Bir göz vardır sanki ve bu göz her şeyi kamera gibi kaydeder. Buna sinemada ben-perspektifi denir. Kişi, olan biteni kendi gözünden görür. Yani bir iç bir de dış vardır. Kendimizi biraz zorlayıp bu rüyalarımızı hatırlamaya çalıştığımızda, en gerçekçi dediğimiz rüyaların ortak yönünün ben’in dışında kalan zaman ve mekanın, ve bu zaman ve mekanda yer alan nesnelerin ben’e, yani rüyayı görene muhalefet etmesi olduğunu fark ederiz. Kısacası gerçekçi rüyada dış “bana” karşıdır. Ya bir arabanın içindesinizdir ve frene bastığınız halde fren tutmaz, yani fren size muhalefet eder. Ya da bir havyan size saldırır, isteminiz dışında, iradenize karşı size doğru koşar. Şimdi bir de rüya dışına, yani “gerçek” gerçekliğe bakalım. Her şeyin yolunda gittiği, bu anlamda hiç bir şeyin istemimize(irademize) muhalefet etmediği anları “rüya gibi” niteleriz. Hiçbir şey irademize karşı gelmiyordur. Aslında geliyordur da mükemmelden biraz feragat edip yine de rüya gibi diye niteliyoruzdur içinde bulunduğumuz durumu. Ben’in iradesine, istemine ters düşen her durumda ben gerçekliğe çarpıyordur. En geç polisin copunu yedikten sonra ya da sevdiğimiz birini kaybedince anlarız hayatın gerçekliğini. Rüya gibi bir an yaşayan insanın, yanındaki birinden kendisini çimdiklemesini istediğini biliriz. Bu kişi yaşadıklarının rüya olmadığından emin olmak için bir muhalefet işareti istiyordur aslında. Çünkü eğer gördüğü rüyaysa, yanındakiler de rüyasının bir parçası olacaktır. Dolayısıyla birinin onu çimdiklemesi durumunda o olsa olsa rüyasında uyanabilir. Ama istenilen bu değildir. Amaç sezgi olarak iyi kötü hala korunan gerçeklik hissinin teyit edilmesidir. Yani bunu söyleyen kişi uykudan uyanmayı değil, uyanık olduğunu bildiği halde bundan emin olmayı istiyordur. Ama bizim için önemli olan bize gerçeklik hissini verenin ne olduğuydu. Görünüşe göre bu, ister bizim gibi bir özne isterse de nesne ya da sadece zaman ve mekan olsun dışın ben’e muhalefet etmesi ya da muhalefet potansiyelidir. Balkonda durduğumuzu ve aşağı atlayıp deneyimlediğimiz anın gerçek olup olmadığını test etmek istediğimizi düşünelim. Bu anda en azından bana muhalefet eden yer çekimi, rüzgar, tenimi yakan güneş, hissettiğim açlık, nefes almak zorunda oluşum bana temel gerçeklik hissini sağlıyordur. Bu his beni bu deneyden alıkoyar. Balkondan atladığımızda zeminin bize muhalefet edeceğini biliriz. Bunu bilmemize rağmen insan olarak “acaba” diye dile getirdiğimiz şüpheyi yaşarız. Biz yüzde yüz emin olamayan canlılarızdır. Ancak uyuşturucu altında dış’ın bize muhalefet etmeyeceği veya sarhoşken hiçbir şeyin irademize karşı koymayacağından emin oluruz, tabii bir de delirmişsek ancak böyle bir güvenle çıkarız dış’ın karşısına, bunun için aklımızı kaçırmış olmamız gerekir. Ancak bir deli kurşunu dişleriyle yakalayabileceğini varsayar. O halde aklın göstergesi kendinden emin olma değil aksine şüphedir. Şüphe eden insanlara bilinçli, kendinde deriz. Peki ama zeminin kendisine muhalefet edip etmeyeceğini kesin olarak bilmemesine rağmen balkondan atlamayacak ya da bir merminin karşısında durmayacak kadar şüphe duyduğu halde, dışa ilişkin yargılarında kendi aklına sonsuz güven duyan insanları nasıl açıklayacağız?

  • @ahmetilbeyusta8111

    @ahmetilbeyusta8111

    3 жыл бұрын

    Dahi diyebiliriz bu insanlara kısaca.

  • @arnatiule

    @arnatiule

    Жыл бұрын

    ne boş yapmışsın

  • @Izelgulsum_
    @Izelgulsum_4 ай бұрын

    Batı felsefesi tarihi serinizin birçok videosunu izledim fakat modern dönemin kurucularından Francis Bacon'a ait bir video göremedim. Acaba onun için de bir video hazırlamanız mümkün müdür? Şimdiden teşekkür ederim.

  • @bahadrkabil8764
    @bahadrkabil87643 жыл бұрын

    Hoçam saolun çok güzeldi teşekkür ederim 🙏🏼

  • @Zineas
    @Zineas3 жыл бұрын

    Her şeyden şüphe ederken her şeyi aklımızda bir konsept olarak ele alırsak, ben olmamız da o konseptlerden bir tanesidir. Yani şüphe duyuyorsan şüphe eden bir şey vardır demek biraz totolojik oluyor çünkü şüphe eden şey aslında diğer konseptlerdeki kandırılma gibi bir kandırılma olabilir. Yani bizim önümüzde film şeridi gibi akan duyu tecrübeleri varsa, bu film şeridinin edindirdiği tecrübeler arasında objeler ve diğer şüphelendiğimiz konseptler olduğu gibi, benliğimiz de bu tecrübelerin bize sunduğu ilişkilenmelerin bir ürünü veya sonucu diyebiliriz

  • @VideolaraBak_
    @VideolaraBak_3 жыл бұрын

    Düşünce yoksa yoksundur. Kişi yok ise eğer yok olduğunu bilmez çünkü yoktur, ve yok olduğundan kendisinin yok veya var olduğunu bilemez. Çünkü düşünemez. Düşüncesi yoktur. Bu da düşüncenin yokluğu, yokluğun ta kendisi olduğu anlamı taşır. Eğer yok iseniz, yok olduğunuzu bile bilemeyeceğiniz bir yoklukta olursunuz. Düşünce varsa varsındır. Kişi var ise, düşünebilirdir. Düşünebilmesi var olması demektir. Çünkü yok-var kavramlarını değerlendirmeniz mümkündür, gerçekten yok mu olduğunuzu veya var mı olduğunuzu sorgulayıp düşünmeniz ve tartmanız bile var olduğunuzun kanıtıdır. Çünkü eğer yok olsaydınız var mı yoksa yok mu olduğunuzu bir yokluk içerisinde olacağınız için soramazdınız bile. Ama bu durum var olduğunuzdan geçerlidir. Var olduğunuz için düşünebiliyor, şüphe edebiliyor ve yok muyum yoksa var mıyım diye sorabiliyorsunuz. Yok olsanız eğer, yok olduğunuzdan ötürü var mı yoksa yok mu olduğunuzu şimdikisi gibi soramazsınız. Çünkü yoksunuz. Yoksan hiçbir şey yapamazsın. Ama bak bi kendine. Düşünebiliyor, sorgulayabiliyor, yok muyum yoksa var mıyım diye şüphe edebiliyorsunuz. Kompleks ve zor bir anlatım olduğunu biliyorum ama yazıtımı anlayanların bana katılacağına eminim. Düşünmemizi sağlayan şeye gelince, düşünmemizi sağlayan şey diyoruz adı üstünde bir "sağlayan" bir "sağlayıcıdan" bahsediyoruz. Cevap budur. Düşünmemizi sağlayan şey düşünmemizi "sağlayan" şeyin ta kendisidir. O nedir peki? Bir güçtür. İlahın kendisidir. Ondan başka İlah yoktur.

  • @cetinkaya_metal

    @cetinkaya_metal

    Жыл бұрын

    Beğendim, bana biraz İdealizmi hatırlattı açıkçası.

  • @pelinsuu183
    @pelinsuu1832 жыл бұрын

    Merhabalarr videonuzu izliyordu da derste işlediğimiz konu aklıma takıldı. Bu konu bende tam oturamadı da .neden 6 meditasyon? 7. gün olayı ne . Eğer bana açıklayabilirseniz çok sevinirimm

  • @abdullahdag.
    @abdullahdag.3 жыл бұрын

    Video nun başından sonuna kadar öyle katman katman iniyoruz ki sonunda beynin alev alıyor

  • @oyunizleyicisi4642
    @oyunizleyicisi46423 жыл бұрын

    Video için teşekkürler.

  • @koraybiber652
    @koraybiber6523 жыл бұрын

    Sayenizde Cogito Ergo Sum'da ne denmek istediğini anladım. İyi ki varsın sarı kız.

  • @isagurler8704
    @isagurler87043 жыл бұрын

    Sipinoza'yı duyunca yüzümün şeklini görmeliydiniz😍😄 Gene Harika bir video olmuş hocam. Bol bol sorgulayıp varlığımızdan şüphe ettik (: "Dilozof" ekolünde yetişmek beni farklı bir insan yapıyor. Teşekkürler ✨

  • @datagames280

    @datagames280

    3 жыл бұрын

    Cazip geliyor değil mi herşey serbest devam 😀😂 devam

  • @isagurler8704

    @isagurler8704

    3 жыл бұрын

    @@datagames280 aynen😂

  • @magickitchen-tr1675
    @magickitchen-tr16753 жыл бұрын

    Emeğinize sağlık

  • @NurtenNK
    @NurtenNK2 жыл бұрын

    Merhaba bu kitabın Türkçe çevirisini bulamadım. Tavsiye alabilir miyim ? Teşekkürler 🙏

  • @bereketyildiz2341
    @bereketyildiz23413 жыл бұрын

    Zaman hakkında bir çalışma yapsanız. Aristoteles, Kant, Heidegger vs.

  • @emekdenizdemirci
    @emekdenizdemirci Жыл бұрын

    Video için teşekkürler

  • @beyza_z
    @beyza_z3 жыл бұрын

    harika bir video olmuş

  • @rusencav
    @rusencav3 жыл бұрын

    Filozofları tarihi bir sıralama ile kısaca felsefeye kattıklarını ve önemli fikirlerini anlatan bir video bekilyorum.🙏

  • @ekremturkoglu11
    @ekremturkoglu113 жыл бұрын

    Ah dilozof, şöyle doyasıya felsefe lisansı okumak vardı.Şu konuları gördükçe içim gidiyor.

  • @onparalelkenarag

    @onparalelkenarag

    3 жыл бұрын

    Lisansa ihtiyacın yok. Bu konular kadim, saklı, ezoterik bilgiler değil. Okumaya başla.

  • @ekremturkoglu11

    @ekremturkoglu11

    3 жыл бұрын

    @@onparalelkenarag Sağol cevabın için okuyorum zaten, ama şu an uğraştığım lisans konularıyla uğraşmaktansa felsefe okumayı tercih ederdim.

  • @beypazar3471
    @beypazar34713 жыл бұрын

    Spinoza'yı heyecanla bekliyorum.

  • @emreyalcnkaya7301
    @emreyalcnkaya73013 жыл бұрын

    Apaçık diyince aklıma sezgi geliyor. Bergson da bekliyoruz.

  • @silentreposter
    @silentreposter3 жыл бұрын

    Abla discord sunucusu açmayı düşünüyor musun ?

  • @atheoss
    @atheoss3 жыл бұрын

    Verdiğin dersleri online kurs platformlarına taşımayı düşündün mü ?

  • @rex3229
    @rex32293 жыл бұрын

    Teşekkür ederim 💐💙

  • @yektaturkeri3667
    @yektaturkeri36673 жыл бұрын

    Dekart ın 3 meditasyon daki gidişatının basit bir skolostik felsefeden etkilenme olmaması ihtimali üzerine biraz çalışılabilir. Böyle bir ihtimal var.

  • @phoenixgriffon8459
    @phoenixgriffon84593 жыл бұрын

    o zaman şunu sormamız gerekmez mi? düşünceler nasıl ve neden var oldu? madem düşüncelerden ben çıkmıyor o zaman ben nedir?

  • @iamCTYEH
    @iamCTYEH3 жыл бұрын

    aldatan cin hakkında bir kaç şey söylemek istiyorum. düşünmek bilgi ile var olan bir konsept. yani 5 duyu organının hiç biri işlemeyen ve işlememiş birinin düşünmesini bekleyemezsiniz. bu aldatan cin bilgimizi kontrol edebiliyorsa düşüncelerimizi de yönlendirebilir. hatta öyle yönlendirebilir ki hiç var olmayan konseptler üretebiliriz. varlık ve yokluk gibi. yani bu aldatan cin'in(bilindiği gibi ego) sadece duygularımızı etkilemesi bir çok büyük şeye etki eder. Bu arada dinlemesi çok zevkliydi ^^

  • @osmanozbayraktar967
    @osmanozbayraktar9673 жыл бұрын

    Şu anda okuduğum kitap. Videonuz da faydalı oldu, teşekkür ederim. Descartes bütün kavramları ve yöntemleriyle Tanrı'nın varlığını kanıtlamak istiyor ama sonuçta onun yani Tanrı'nın süresiz ve sonsuzca büyük ve daha iyi şeyler sahip olmasından dolayı Tanrı'nın olduğunu inanıyorum demesi , Tanrı kavramı için yeterli midir?

  • @bilalseyhan7372
    @bilalseyhan7372 Жыл бұрын

    Ah be decartes son bölümde üzdün bizi. Zaten bu filozoflar sıkışınca tanrıya sığınıyor :))

  • @susamlpankek8068
    @susamlpankek80683 жыл бұрын

    Hayvan etiği videosu gelir mi ?

  • @nazannazan171
    @nazannazan1713 жыл бұрын

    Teşekkür edrim

  • @fadilekrlangc1960
    @fadilekrlangc19603 жыл бұрын

    Platon ahlak anlayışını ve politikasını da anlatır mısınız

  • @suleymaninal9811
    @suleymaninal9811 Жыл бұрын

    Bahçemde ağaçlarda var ama düşündüklerini hiç sanmıyorum sayın Descartes İsmail Abi

  • @alisahan5138
    @alisahan51382 жыл бұрын

    evet sayın dilozof bedenimiz,ve zhnimiz tamamen farklı iki bileşen oldukları kasin. konuyu özne ile nesne olarak ele alınması gerektiğini düşünüyorum. özne nesneden önca var olmak zorunda.

  • @thales8402
    @thales84022 жыл бұрын

    Teşekkürler

  • @m.c2650
    @m.c26503 жыл бұрын

    Hocam sizi Tweeter ve istegram da takip edebiligormuyız

  • @aysemudun1054
    @aysemudun1054 Жыл бұрын

    Düşünüyorum öyleyse varım cümlesini duyduğumda, bende düşünmeden de var olduğumuz düşüncesi uyanmıştır çoğu zaman. Ama bu videoyu izledikten sonra aslında Dekartın düşünmek eyleminden çok varlık durumuna değinmek istediğine idrak ettim bilmem yanılıyor muyum ? Teşekkürler Dilara bu güzel seri için

  • @batyrkurtow1484
    @batyrkurtow14843 жыл бұрын

    Mesela rüya goruyorsk herşeyin gerçek olduğuna inanıyoruz gerçektende uyanmasak oradada yaşadığımızı düzüne biliris bende bir düşünürüm ve bu konu küçüklükten beri aklımı kurcalamisdir

  • @atheoss
    @atheoss3 жыл бұрын

    Artık modern felsefe içinde boğulmak istiyoruz. Hegel, Kant, Nietzsche, Heidegger, Husserl ile köküne kadar felsefe yapmak istiyoruz.

  • @atheoss

    @atheoss

    3 жыл бұрын

    @@pelindilaracolak Temel atmaları uzun sürmüştür belki de, bir süre sonra yükselir merak etme. Verdiğin sanat tarihi derslerini udemy platformuna yüklesen hem bir çok kişi faydalanır hemde iyi kazanırsın. Bir düşün bence :)

  • @user-yj3ot2om3q
    @user-yj3ot2om3q3 жыл бұрын

    Bilim insanı olmak isteyenler hangi felsefeye hakim olmalıdır bununla alakalı video gelir mi? Fizik için olursa sevinirim :)

  • @averroes_

    @averroes_

    3 жыл бұрын

    Bilim felsefesi, Fizik Felsefesi, Zaman Felsefesi

  • @pesimistzsche8754
    @pesimistzsche87543 жыл бұрын

    Zihin ve beden birlikteliği dediğinde aklıma şöyle bir örnek geldi; mesela bir kanser hastasına bir iğne yapılacağını ve bunun sayesinde hayatına normal bir birey gibi devam edeceği söylendiğinde buna inanıp zihinsel düşüncesi doğrultusunda bedenine hükmederek iyileşmeye başlar. Böylelikle bir bağlantı olduğu söylenilemez mi?

  • @fahrisan8643
    @fahrisan8643Ай бұрын

    Eyvallah

  • @ozkantasdemir1913
    @ozkantasdemir19133 жыл бұрын

    Descartes ve Aristotelesi karşılaştırmalı okuyabileceğimiz bir kitap var mı?

  • @ozzy_bozzy
    @ozzy_bozzy Жыл бұрын

    "Düşünüyorum öyleyse varım"a ben kabulü üzerinden gelen eleştiriye bir soru sormak isterim; düşünme eylemini töz dışında kim/ne yapabilir?

  • 3 жыл бұрын

    Çok kafamı açtı ya harikaydı bu

  • 3 жыл бұрын

    Emegine saglık

  • @yektaturkeri3667
    @yektaturkeri36673 жыл бұрын

    Evet düşüncenin varlığı bir özne / düşünen varlığını gerektirmez. Ancak düşünulmesi, bir düşüncenin fakedilmesi, eylenmesi bir özne varlığını gerektirir. Dekart ın düşünüyorum ile kastı varlığıma ilişkin şüpheleniuorum demektir bence

  • @canigde4582
    @canigde45823 жыл бұрын

    Tanrıların var olup olmadığının cevabını bulamıyorum, ona baktığımda nasıl birşeyle karşılaşacağımın cevabını bulamıyorum, bunları bilebilmem için beni birçok şey etkiliyor' bu birçok şey arasında, hiç görünür olmamalıda var.

  • @tevfikcankucuksahin5321
    @tevfikcankucuksahin53212 жыл бұрын

    maddi dünyanın varlığına dair en güzel kanıtlardan birisini engels sunar: "masadaki pasta vardır. kanıtı ise yediğim zaman karnımın doymasıdır. "

  • @doancan1.618
    @doancan1.6183 жыл бұрын

    Ufukta var mı hiç podcast düşüncesi?

  • @emreustunyer
    @emreustunyer3 жыл бұрын

    Düşünmek, algılamak derken aklım sürekli bilinç kavramına gidip durdu. Bilincin varlığı hâlâ tartışılmakta neticede. Bir yandan da Nietzsche'nin İnsanca, Pek İnsanca kitabında Rüyanın Mantığı olarak başlıklandırdığı bölüm geldi (pek bir ilgili yok muhtemelen fakat cümleler tekrar tekrar zihnimde dönüp durdu): "Örneğin ayaklarını iki iple bağlayan biri, rüyasında iki yılanın ayaklarına dolandığını görür elbette; bu ilk önce bir hipotezdir, sonra inanç olur, görsel bir tasarım ve uydurmaca da eşlik eder buna: "Benim, uyuyan kişinin sahip olduğu duyumun sebebi bu yılanlar olmalı," - Böyle yargıda bulunur uyuyan kişinin zihni. Böyle açıklanan yakın geçmiş uyarılmış hayal gücü aracılığıyla, uyuyan kişinin şimdiki zamanı haline gelir. Rüya gören birinin kulağına gelen güçlü bir sesi, örneğin çan sesini, rüyasında top atışlarıyla karıştırdığını, yani önce o sese neden olan koşulları, sonra sesin kendisini yaşantıladığını sanarak, sesi bundan sonra açıkladığını herkes kendi deneyiminden bilir. - Peki nasıl oluyor da rüya gören kişinin uyanıkken böyle soğukkanlı, özenli ve hipotezler konusunda böyle kuşkucu olabilen zihni, rüyada hep böyle yanılgıya düşebiliyor? Öyle ki bir duygunun açıklanması için, doğruluğuna derhal inanmak için, akla gelen en iyi ilk hipotez yeterli olabiliyor? (Çünkü rüyamızda, rüyanın gerçeklik olduğuna inanırız, yani hipotezimizi tamamen kanıtlanmış kabul ederiz.)- Demem o ki: İnsan rüyasında şimdi hâlâ nasıl sonuç çıkarıyorsa, insanlık uyanık haldeyken de binlerce yıl boyunca öyle sonuç çıkardı: Zihin, açıklama gerektiren bir şeyi açıklamak için düşündüğü ilk sebebi yeterli buldu ve hakikat olarak kabul etti. (İnsanca, Pek İnsanca; Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları- Sayfa 10) Bu cümleler hâlâ zihnimde dönüp durmakta ve videoda bahsettiklerinizle harmanlanmakta fakat herhangi bir yargıya tam olarak ulaşamıyorum. Çünkü bu cümleler dahil zihnin varlığını kabul ediyor. Peki ya açıklama gerektiren bir şeyi açıklamak için düşündüğümüz ilk sebebi yeterli bulduğumuz gibi "zihin" için de aynısını yapıyorsak?

  • @panteist2329
    @panteist23293 жыл бұрын

    önvarsayımdan öncede zaten birçok varsayımıda otomatik varsayıyoruz. dünyada olmak insan olmak düşünebilmek vs.

  • @halilcaninam1045
    @halilcaninam10453 жыл бұрын

    Yok olma konusunda bir koşulda mümkün olduğunu düşünüyorum. Simülasyon da random oyun karakteri gibi yazıldıysak ve biz kendimizi bu önceden yazılmış şeylerle kendime ben diyorsam düşünebilme becerisi de buna dahil, biri gelip kodunu değiştirip seni düşünmeyen bir tepegöz yapabilir her an.

  • @reyhanyuksel8632

    @reyhanyuksel8632

    2 жыл бұрын

    biri kim

  • @klytemnestra
    @klytemnestra3 жыл бұрын

    Hadi tartışalım! Düşünmenin varlığımızı kanıtladığından nasıl emin olabiliyoruz düşünmemizi sağlayan şeyin ne olduğunu biliyor muyuz ki?

  • @withtokyo

    @withtokyo

    3 жыл бұрын

    Öncelikle düşünmenin varlığımızı kanıtladığından emin olabiliriz ,çünkü düşündüğümüz şeyler dünya da mutlak varlığı olan veya olmayan şeylerdir,düşünmenin sınırı yoktur ve bence bu insanoğlunun varlığının en büyük kanıtlarından biridir. Düşünmemizi sağlayan şey merak ve biraz da zihnimize bağlı diye düşünüyorum .

  • @klytemnestra

    @klytemnestra

    3 жыл бұрын

    @@withtokyo Sınırının olmadığını neye dayanarak söyleyebiliriz?

  • @withtokyo

    @withtokyo

    3 жыл бұрын

    @@klytemnestra Varlığı olan veya olmayan şeyleri düşünebiliriz demiştim,insanlar o kadar sınırsız varlıklar ki herşey çıkabilir ortaya ,düşünmenin bir sınırı yoktur,dünyamızda o kadar değişik icatlar ,teknolojik aletler var ki insanların sınırının olmadığının bariz bir kanıtıdır bence .

  • @noyanteke602

    @noyanteke602

    3 жыл бұрын

    Bu konu için bizi tartışmaya çağırıyosan varsın işte. Olmasaydın bu yorum nasıl olacak ben kimi yanıtlıyor olacaktim.

  • @klytemnestra

    @klytemnestra

    3 жыл бұрын

    @@withtokyo Pardon sildim o sorunun kısmını gözden kaçmış.Sınır konusuna gelirsek sürekli yeni şeyler buluyorsak bile bir gün sonuna gelip gelemeyeceğimizi yani sonlu yada sonsuz olabileceğini bilemeyiz diye düşünüyorum.

  • @demetcelik9952
    @demetcelik99522 жыл бұрын

    Muazzam

  • @ssony1907
    @ssony19073 жыл бұрын

    Düşünceler var olmak için bir düşünene ihtiyaç duymasalar bile en azından bir algılayana ihtiyaç duyarlar ki bu durum zaten o düşüncelerin var olmasının koşuludur

  • @oykuyesilyurt9238
    @oykuyesilyurt92383 жыл бұрын

    Şu an çok sevimli görünüyorsun

  • @unknow1768
    @unknow17683 жыл бұрын

    Düşünceler kendi başlarına var olsa bile bu benim varlığımı ispatlayabilir. Ben bir düşünce olabilirim. Ben bir düşünce olabiliyorsam maddi ve ya maddi olmayan bir şekilde var olmuşumdur. Eğer düşünceler kendi başına var olamıyorsa potansiyeli benim ortaya çıkarmam gerekir. Zaten burada direk bana ihtiyaç vardır. Olmayan bir şeye de ihtiyaç duyulmaz.

  • @medihakeskin
    @medihakeskin3 жыл бұрын

    bence de düşünmek var olduğumuzun kanıtı olamaz, ancak düşündüğümüzün ve düşüncelerimizin farkında olmaktan bu sonucu çıkarabiliriz. yani düşünceyi bir "düşünen" oluşturmayabilir fakat biz bu düşüncelerin var olduğunu fark ediyorsak zihninin eylemini fark eden bir "ben" olması gerekli. yani farkındayım, öyleyse varım?

  • @strawberry-dt7jd
    @strawberry-dt7jd3 жыл бұрын

    Bence de "düşünüyorum, öyleyse varım" argümanı eksik, hatalı ya da doğrudan sonuç çıkarılamayacak bir argümandır. Sebep olarak da şunları sunabiliriz: Öncelikle düşündüğünü söyleyen yine benim, yani bir başkası benim düşündüğümü kanıtlayamaz. O halde ben düşündüğümü kanıtlamak zorunda kalırım ve bunun için "evet, düşünüyorum" demekten öteye gidemem. Bu ortaya atılan iddiaya gelen "neden doğru?" sorusuna "evet, doğru." diye yanıt vermek gibidir. Başka bir ihtimal olarak, belki de düşünceler tek başına da var olabilir ve bize ihtiyaç duymuyorlardır. Ya da evet gerçekten düşünüyoruzdur ama bunun ne derece olduğunu nereden bilebiliriz ki? Belki bir şeyi "varlık" yapmaya yetecek şey daha ileri bir zihin aktivitesi ya da asla bilemeyeceğimiz çeşitli başka özellikler gerektiriyordur. Yani belki varlık vardır ama o varlık biz değilizdir, biz sadece birer fikirizdir ya da var olana ait bir şeyizdir. Bu konuda açıklayıcı olabilmek için bizim icat ettigimiz şeylerden örnek vereyim. Örneğin robotlar, hatta yapay zekanın kullanıldığı her şey buna örnek olabilir, onlar da bir noktaya kadar düşünebiliyorlar. Fakat onların düşünebilmesi birer varlık olduklarını, tam olarak bizler gibi bir birey olduklarını gösterir mi? Hayır. Yani düşünmek bizim kurguladığımız gibi duru bir varlığı kanıtlayamaz, kanıtlamaya yetmez.

  • @raci-ns2wz
    @raci-ns2wz3 жыл бұрын

    Dilozof hanım efendi elinize emeğinize sağlık. Çok güzel felsefe tarihi anlatıyorsunuz. Felsefe yapmak güzeldir. Belki geçmiş konularda cevaplamış olabileceğiniz bir sorum var. Filozoflar neden hep Tanrı, din, ve metafizik konuları eleştiriyor, sorguluyor ve kendilerine göre yorum yapıyor. 1400 yıl önceki en son bildirilen din İslam dini önceki dinleride derleme yaparak Kur'an ile insanlara bir din ve yaratıcıyı anlatmış peygamberi anlatmış. Kur'an ilk olarak "oku " ayetiyle başlıyor. Yani bilinmezligi okuyarak kavramamizi anlatıyor iken. Yakın çağ filozofları hiç bir din kitabı okumamış gibi kendi yorumlari ile tanrı/Allah yaratıcıyı sorgulama yapmaları çok ironik değil mi dir. Tanrı kötü olsaydı ki öyle olması haşa imkansızdır yani demek istediğim kötü kendini bildirmek yerine gizli tutmayı amaclamasi mantıklı olurdu. Peki din var, peygamber var, oku diye başlayan bir kuran var, bilinmezligi okumak mantıklı iken mantıksız düşünerek tanrıyı eleştirmek mantıklı bir felsefe olabilir mi. Saygılarımla. Çalışmalarınız da başarılar dilerim.

  • @kullanc6567
    @kullanc65673 жыл бұрын

    Düşünen ben değilsem düşünce benim. O zaman düşünce beni düşünüyor. Düşünce kendi başına varsa düşünce var. Düşüncenin düşündüğü bensem ben de düşünceyim. O zaman varım.

  • @elbekjavokhrkeskinoglu4276
    @elbekjavokhrkeskinoglu42763 жыл бұрын

    21:25 Öyleyse varsınız.

  • @swainmomentbruh6829
    @swainmomentbruh68293 жыл бұрын

    Aslında ben yokum ben sadece bir taşım ve acıdan beslenen bir cin beni kesmek yerine beni bu hayal dünyasına attı ve şimdi bu videoyu izlerken bunun farkına vardım şimdi daha çok acı çekiyorum ve o zevk alıyor 5:27

  • @muratbayir6575
    @muratbayir65753 жыл бұрын

    Bence düşünüyorumdan var olduğum sonucu çıkar. Ama bu videonuzda da geçen "ontolojik kanıt" saçmalıktan ibaret. Tabii tarihi bağlamında düşününce kümsemiyorum. Ama bugün bile ontolojik kanıtı bir kanıtmış gibi sunanlarla karşılaşmak tuhaf geliyor.

  • @bofur2727
    @bofur27273 жыл бұрын

    Var ol(un)abilirliğin mümkünlüğü bunun bilgisine erişimini mümkün kılmayabilir. Yani eğer kötü cin bu noktada da bir kandırmaca yapıyorsa bunun bilgisine erişim sıfıra inecektir. Dolayısıyla var olma bilgisine ulaşılabilir fakat niteliklerinin her birinin yine kötü cinin dizaynı olabilmesi ihtimalinden dolayı bu var oluştan hiç bir şekilde bahsedilemez, söylenemez veya karşı tarafa aktarılamaz. Evet, var olmamaklık sonucuna varamayız fakat bunun aksini ispatlayacak hiçbir çıktı da dış dünyaya yansıtamayız. Ancak kendimiz iç-duyumsayabiliriz.

  • @_Hypatia_
    @_Hypatia_3 жыл бұрын

    Descartes'ın skolastik dönemde yaşamış olmasının etkisi ve bu etkiyle fikirlerini detaylandırması onun filozofluğuna gölge düşürür mü sizce?

  • @_Hypatia_

    @_Hypatia_

    3 жыл бұрын

    @Enes Çoban teşekkürler 😊

  • @maharramakperov2560
    @maharramakperov25603 жыл бұрын

    Bir reaction, action gerektermezmi? Düşünce varsa düşüncenin düşünce olduğunu sonuçta ben varsayıyorum, yani ortada bir benlik söz konusu. Ben olmasaydım, düşüncenin sadece düşünceden ibaret olup, düşünene ihtiyacı olmadığı fikri olurmuydu? Bu fikri düşünen olmasaydı, bu düşünce yine de olacakmıydı ki? Mesela Dilara Çolak "yarın Spinoza çekey"im" " düşüncesini kendisimi icat etti, yoksa var olan düşünceni "kendi" düşüncesinemi yerleştirdi? Yine de ortada bir benlik söz konusu oluyor, ve bu benlik cismani değil, düşünen bir benliğe yöneliyor. Tanrı fikrine kadar Dekartla razıydım, fakat gerçeği söylemek gerekirse Tanrı düşüncesi beni mutsuz etti. Mesela, Dilara Çolakın düşünce alanına "Spinoza hakkında düşüneyim" düşüncesini Spinoza sokmadığı gibi, "Yaratıcı hakkında düşüneyim" düşüncesini de Yaratıcı sokmaya bilir. İnsan türü ilk defa "Tanrı" sözünden önce "Yaratıcı" sözü hakkında düşünebilir. Var olan diğer varlıklardakı ilişkileri görüp, acaba "Tüm"ü var olmasını sağlaya bilecek bir varlık hakkında düşünmeye başlaya bilir. Daha sonra ise o fikri evrilterek Tanrı sözüne gele bilir insan türü. Ve bence böyle. Çünki tarihde ilk olarak tanrı olarak taşlara tapınıyordu. Bu insan türünün yaratıcı hakkında düşünmeye başlayıb da fakat kendileri gibi cismi, kokusu, ölçüsü olmayan bir varlığın varlığını düşünemediği için Tanrını kendileri gibi bir cisim'de bulmuş ola bilir. Bu da evrilerek şimdiki Tanrı düşüncesini oluşturmuş ola bilir. Bu durumda bizim inandığımız ve ya inanmadığımız(sonuçta inanmayanda da bir "varlığa" inanmıyoruz, kimse yokluğa inanmıyorum demiyor) Tanrını kendimiz düşüncemizde yaratmış oluyoruz. Bu da, Tanrı yok anlamına gelmiyor, bizim düşüncemizde yer alan Tanrının asıl yaratıcıdan farklı olma imkanını sunuyor.

  • @karacaserin3483
    @karacaserin34832 жыл бұрын

    Malebranche felsefesinden neden bahsetmiyorsunuz?