Vefa Saygın Öğütle

Vefa Saygın Öğütle

Пікірлер

  • @AlperenBuruk
    @AlperenBurukАй бұрын

    Gerçekten çok güzel açıklamışsınız hocam, çok teşekkürler.

  • @dnzbsra3134
    @dnzbsra31345 ай бұрын

    Teşekkür ederiz.

  • @fatmazehraarslan9349
    @fatmazehraarslan93497 ай бұрын

    Sosyoloji 4. sınıftayım. Tam edebiyat sosyolojisi vizesi öncesi buldum kaydınızı. Benim için çok zihin açıcı oldu. Çok teşekkür ederim. Emeğinize sağlık

  • @mustafasamur8598
    @mustafasamur859810 ай бұрын

    Diyorum bu diyologu nereden hatırlıyorum. Onur amcanın siyah beyaz bir filminden olduğunu başlıktan anladım. Emre kongar kısmına çok güldüm.

  • @erkanun
    @erkanun2 жыл бұрын

    Güzel bir sunuldu ek olarak Platonun kratilos da isimlerdi sanırım ... Lir çalan sevgilisini ... Lir çalındığında .. resmini gördüğünde ... İsmini söylediğinde ... O sevgilisini hatırlattığını ... Bunların ona olan işaret etme olduğunu ... Aslında bana göre .... Değişen kendiliğimizde ...o an'a ... zaman ve yere geri dönüş ... Aslında ona dönmek istiyor ... Bu bir yandan en mutlu olduğu an ... Bir yandan froyd çu travmaya ... Çıkma amaçlı ... O kötü ana dönüş ... İşte ad ve isimler neslerler ile ilgili bir yandan da o eşya ... zaman ve yere dönüş ... İşaret ... Gösterme yoluyla Hatırlama ... İşte burda platonik hatırlama (anamnesis ) ve hatırlayan psüke yi açıklamak gerekir ... Eee ruhu da aldık attık zihin falan yaptık ... Açıklamak da zor ... Fazlada uzatmadan .... Tanpınar'ın da işlediği ( Rüyası ömrümüzün çünkü eşyaya siner. )Dediği .... "Herşey yerli yerinde" şiirini altta vereyim... Her şey yerli yerinde; havuz başında servi Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan, Eşya aksetmiş gibi tılsımlı bir uykudan, Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak, Serpilen aydınlıkta dalların arasından Büyülenmiş bir ceylan gibi bakıyor zaman Sessizlik dokunuyor bir yerde yaprak yaprak… Biliyorum gölgede senin uyuduğunu Bir deniz mağarası kadar kuytu ve serin Hazların aleminde yumulmuş kirpiklerin Yüzünde bir tebessüm bu ağır öğle sonu. Belki rüyalarındır bu taze açmış güller, Bu yumuşak aydınlık dalların tepesinde, Bitmeyen aşk türküsü kumruların sesinde, Rüyası ömrümüzün çünkü eşyaya siner. Her şey yerli yerinde; bir dolap uzaklarda Azapta bir ruh gibi gıcırdıyor durmadan, Bir şeyler hatırlıyor belki maceramızdan Kuru güz yaprakları uçuşuyor rüzgarda. Teşekkürler

  • @erkanun
    @erkanun2 жыл бұрын

    An dediğim platonik kontekste hiç bir zaman işgal etmeyen nitelendirir ... Zamana dahil değildir ... Ritimsizlikten duradurmak haline dönüşür... Akmayan zamanın o kesiti ... Hiç bir zaman işgal etmeyen dura duran ... Kendiyle Hep aynı ... Gibi düşünelim ... Belkide narkisos un da güzelliği kendinde görerek sudaki aksine bakakalması da duyulara güvenmenin cezası ...

  • @globalistatistik1489
    @globalistatistik14892 жыл бұрын

    Özgür hoca Türkiyede sayılı Sosyologlardandır. Çok geniş bir literatür bilgisi ve yorum gücü vardır.

  • @edibebetulkarbay6767
    @edibebetulkarbay67672 жыл бұрын

    Çok beğenerek dinledim. İçiinde bulunduğumuz koşulları tarihsel ve güncel yorumlarıyla içeren, zihin açıcı, berrak bir çalışma olmuş. Emeklerinize sağlık! 🌹👏👏👏

  • @akoncel
    @akoncel2 жыл бұрын

    Çok keyifli bir ders olmuş. Videoların devamı gelir diye ümit ediyorum.

  • @NewWorldWebTV
    @NewWorldWebTV2 жыл бұрын

    Bazı öğrenciler çok şanslı. Neyse ki youtube var.

  • @batuskovichuman6886
    @batuskovichuman68862 жыл бұрын

    hesaplama tartışması hakkında düşüncelerinizi merak ediyorum hocam.

  • @hurriyetkonyar871
    @hurriyetkonyar8712 жыл бұрын

    Vefa hocam, bu güzel sunum için çok teşekkürler. nesnelerle kurulan ilişki ile hafızanın kurulmasında, bu oluşumu engelleyen, nesnelerin hızlı tüketimi ile nesneyle ilişki kurmaya yetmeyecek bir zamanın olduğunu düşünüyorum. diğer yandan da nesnelerin ticari imajlarla donatılması kişiye belli kimlikleri edinmeye zorlarken kendi hafıza deneyimini yaşamasına da engel oluyor. bu durumun ortasınıf tüketimciliğinde belirgin olduğunu düşünmekle beraber travma içindeki kişilerin burada göçmenlerde olduğu gibi nesne ile daha fazla doğru bir ilişki kurdukları görülüyor.

  • @vefasaygnogutle672
    @vefasaygnogutle6722 жыл бұрын

    Hürriyet hocam, tecessüs ile bakmışsınız, kafa yormuşsunuz, çok teşekkürler.

  • @gizemsahinkaya7198
    @gizemsahinkaya71982 жыл бұрын

    Faydalı bir sunum olmuş emeğinize sağlık hocam...

  • @heacker62
    @heacker623 жыл бұрын

    alakasız ama gitar kaydı hiç yaptınız mı veya albümlere çaldınız mı?

  • @memoto1907
    @memoto19073 жыл бұрын

    Hocam iyi günler. Ed Mcbain ile tanışmam Kurosawa'nın Tengoku to Jigoku filmiyle olmuştu. Tabii bir polisiye olarak karşıtlıklıklar ağı ve karakter yapısıyla ön planda idi. Sonrasında dinlediğim Şantajcının Katili isimli radyo tiyatrosu oyununda da benzer karakter yapısına tanık olmuştum ve acaba aynı yazar mı diye sorgulamıştım. Nitekim o eser de Ed Mcbain'e aitmiş. 87. Bölge polisiyesine dair hiçbir Türkçe kaynağa rastlamamıştım ta ki bugüne kadar. İki kitabın siparişini verdim. Çevirisi için teşekkürler yoksa yabancı sitelerden pdf aramak zorunda kalacaktım. Bu video'yu kitapları okuduktan sonra izleyeceğim. Tek bir sorum var. Bu seriyi çevirmeye devam edecek misiniz veya yayınevi çevirisini sürdürmeye niyetli mi? Teşekkürler, sağlıcakla kalın.

  • @vefasaygnogutle672
    @vefasaygnogutle6723 жыл бұрын

    Dikkatli bir McBain okuruyla karşılaşmak mutluluk verici. Ben seriyi çevirmeye niyetliyim, hatta serinin üçüncü kitabı olan The Pusher’ın çevirisini neredeyse tamamlamış durumdayım. Yayınevi de devam etmeye niyetli, ancak tabii satış rakamları ne kadar artarsa o kadar iyi onlar için. Seriye ilginin yavaş yavaş yükseldiğini düşünüyorum ben ama. Sağlıklı günler ve kolaylıklar dilerim.

  • @ertantaylan
    @ertantaylan3 жыл бұрын

    Ilgililer için Roy Bhaskar a dair Türkçe içerik bulmak imkansız gibi.Teşekkürler

  • @koraykaraca9432
    @koraykaraca9432 Жыл бұрын

    Dingilizce ogren

  • @denizdalyansoylemez8646
    @denizdalyansoylemez86463 жыл бұрын

    Hocam feminist eleştiri ile ilgili bir gezintide dersinize rastladım ve sonuna kadar keyifle izledim. Teşekkürler. Son konuşan öğrencinin söylediklerinin uzak gerçekliklere ait olduğunu, mevcut verili durumda bunca zamanın eril zehrini nasıl akıtacağımıza ancak femimist eleştirel yaklaşımların cevap olabileceğini bu dersi izleyen pek çok kişi düşünmüştür diye eklemeden geçemeyeceğim :)

  • @vefasaygnogutle672
    @vefasaygnogutle6723 жыл бұрын

    AGÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi tarafından yüklenen versiyonu için: kzread.info/dash/bejne/fZuC1diNfKqrqNY.html

  • @nazaneren9715
    @nazaneren97153 жыл бұрын

    Bourdieu'nün kaygılarını oluşturan şeyin yalnızca neoliberal politikalar ve dolayısıyla devletin aldığı konum olduğunu düşünmüyorum. Yine Bourdieu'nün kendi sosyal teorisi içinden baktığımızda tek başına iktisadi alanın bu kaygıların belirleyicisi olduğunu söylemek doğru değildir. Bu nedenle aslında başka bir önemli husus olarak, farklı bilme biçimleri arasındaki ayrımın ortadan kaldırılma çabasını göstermek isterim. Bourdieu, bilimsel bilginin inanca eşdeğer kılındığı bir çağda bilimin 'özerk' bir alan olarak varlığını nasıl sürdüreceği kaygısı taşır gibi görünmektedir.

  • @sosyogmusaemreerbi1221
    @sosyogmusaemreerbi12213 жыл бұрын

    Gri ceketli kizin surekli sigara icmesinden cok birsey anlayamadim ☺😁

  • @selmatatar7938
    @selmatatar79383 жыл бұрын

    Oldukça yalın ve açıklayıcı bir anlatım olmuş Vefa hocam, faydalı oldu, emeğinize sağlık.

  • @sadeceburak9634
    @sadeceburak96344 жыл бұрын

    Polat hocamin sosyal mesya hesaplarını verbilirmisiniz?

  • @szalai3036
    @szalai30363 жыл бұрын

    instası 'palpman'

  • @zynpddm3520
    @zynpddm35204 жыл бұрын

    Konusurken eeeee demeyi doktora bittiginde bitirmis olun lutfen..medeniyetin temeli hitabettir ve sanattir ilimdir kabiliyettir..niye ciddiye alinmiyor hayret..

  • @ozenbeltandemir
    @ozenbeltandemir4 жыл бұрын

    Öncelikle çok teşekkür ederim. Fakat, 1 saat 18 dakika boyunca, hâlihazırdaki üretimlerini belli bir çerçevede özetleyerek, başlıktaki bağlamın aksine COVID-19'dan tek bir kez bile bahsedilmemesi ilginç. Sosyal-beşerî bilim temsilcilerinin klasik azizliği diyelim. Sabırla dinledim ama, o niyetle değil. Analiz için henüz erken, dense bile olurdu. Ki o da saçma. Sanki herkes şimdilerde data katalogluyormuş gibi. Çok enteresan gerçekten. Ne olursa olsun, emeklere şükran.

  • @vefasaygnogutle672
    @vefasaygnogutle6724 жыл бұрын

    Teşekkürler bizden. Bu derste, küresel ölçekte deneyimlenen bir pandeminin nasıl olup da Türkiye'ye gömülü bir kültür savaşına malzeme edilebildiğinin arkaplanına bakmaya çalıştık. Saçma bir şey yok, bu açık dersler boyunca, nesnemizi kolektif bir düşünümle inşa etmeye çalışıyoruz sadece. Olay'ın hemen akabinde hakikati tebliğ etmenin yersizliğini, saçmalığını görmüş olmalıyız Gezi'den ve bunca tecrübeden sonra. Bu açık derslerin herhangi birinden böylesi bir tebligat doğmayacak, emin olun, buradan herhangi türden bir radikal teori acarlığı çıkmayacak mesela. Aksi, neden hâlâ aşıyı bulamadınız, bu yaptıklarınız aşı için neye yarıyor, bu yaptığınız deneylerde COVID-19'un adı bile geçmiyor, diyerek, doğa bilimcilerin çabalarını hiçe saymak gibi olurdu, değil mi? Hele ki tıpta şarlatanlığın revaçta olduğu şu meyanda? Doğa bilimleri gibi, sosyal bilim de, malum, hakikat tebligatı aparatı değil, sakin olmak lazım. Tekrar teşekkürler.

  • @hurriyetkonyar871
    @hurriyetkonyar8714 жыл бұрын

    çok verimli bir çalışmaydı çok teşekkürler.

  • @vefasaygnogutle672
    @vefasaygnogutle6724 жыл бұрын

    Rica ederim, teşekkürler bizden.

  • @tahrib-iharabat987
    @tahrib-iharabat9874 жыл бұрын

    Kimse halkın gözünden bakmıyor biz halk olarak ekmegimizi paylaştık fakat gelecegimizi asla paylaşmayacağız. Ülkemizde işsizlik almış başını gitmiş genç üniversite mezunu işsizlik yüzde 21 bu ülkeyi bu ülke yapan halk aç işsiz biz suriyelilere bu halkın verdigi vergilerle sigortasız primsiz vergisiz hastaneye gidiyorlar vergi vermiyorlar ülkemizi ekonomik , sosyal ve demografik olarak ülkemize zarar veriyorlar ya suriyeliler gidecek ya onları bu ülkeye getirenler nokta .

  • @SerefUluocak
    @SerefUluocak4 жыл бұрын

    Teşekkürler

  • @vefasaygnogutle672
    @vefasaygnogutle6724 жыл бұрын

    Rica ederim, iyi izlemeler.

  • @arifarslan924
    @arifarslan9244 жыл бұрын

    Katılımcılara teşekkürler, güzel bir ders oldu.

  • @vefasaygnogutle672
    @vefasaygnogutle6724 жыл бұрын

    Bilim etkinliğinin kurumsal bağlamı hakkında teorik bir girişim için: www.siyasalkitap.com/kurumlarin-sosyal-gercekligi Ayrıca: www.idefix.com/Kitap/Kurumlarin-Sosyal-Gercekligi-Iliskisel-Idealist-Bir-Yaklasim/Arastirma-Tarih/Sosyoloji/urunno=0001853305001 Ayrıca: www.kitapyurdu.com/kitap/kurumlarin-sosyal-gercekligi-amp-iliskisel-realist-bir-yaklasim/525477.html

  • @sibelcakmak4093
    @sibelcakmak40934 жыл бұрын

    Merhabalar öncelikle teşekkürler sunum için :) (Ben derse buradan dahil olayım şimdilik, arkadaşlarla haberleşemedik). Nesne-nesne olmayan ayrımı konusunda Hocam sizinde ders içerisinde paylaştığınız bağlamda schrödinger'in kedisi olarak da deneyimlenen örnek ile bağlantı kurdum. Bu deneyde bilim insanlarının (gözlemcinin) nesneler dünyasına, dahil olması bilim insanları için artık nesne-nesne olmayan ayrımının çok elverişli olmadığını ortaya koyuyor. Konumların eşitlenmesi gibi bir duruma bunu bağlayabilir miyiz diye düşündüm? Bu nesne-nesne olmayan ayrımı Feminist kuramdan da bildiğimiz ''araştırmacının araştırılanın konumuyla eşitlenmesi'' durumu bize sosyal bilimlerde nesne-nesne olmayan hiyerarşisini kırmanın yollarını gösteriyor. Hatta kuramda özne durumunda ele alınıyor araştırılan bu daha devrimci bir bakış. Buradan hem araştıranın hiyerarşik konumuna hem de doğa bilimlerinde insan merkezli bilime bir eleştiri yöneltebiliriz kanımca. Latour'un araştırırken Garfinkel'in etnometodoloji kitabıyla ortak yanlarını gördüğüm antropolojik çalışmaları için ise eleştiriden ziyade çalışmanın derinlemesine mülakatlarla desteklenmiş halinin nasıl olabileceği açıkçası beni heycanlandırdı. Weber'in ''odun kıran adam'' örneğinde olduğu gibi dışardan gözlemin sosyal bilimlerde yeterli olmadığı ve odun kırdığını gözlemlediğimiz öznenin yanına gidip sorduğumuzda bize spor yaptığını söyleyebileceği düşüncesinden hareketle Latour'un çalışmasının bir adım ileri götürülerek içeriğin daha da zenginleştirilebileceğini düşündüm. (makalelerden anladığım kadarıyla Latour derinlemesine mulakat yöntemini kullanmıyor umarım yanlış değildir :))