Tarım Bilim Kuruluna Duyulan İhtiyaç

Пікірлер: 5

  • @metinmemis6458
    @metinmemis64585 ай бұрын

    👏

  • @ahmettekelioglu9555
    @ahmettekelioglu95555 ай бұрын

    Çok doğru

  • @ylmazpoyraz8518
    @ylmazpoyraz85185 ай бұрын

    Kıymetli kardeşim bu verimli açıklamalar için teşekkür ediyorum…Özel bir isteğim var şöyle ki tarımsal ilaçlar konusunda ve özellikle genetiği ile oynanmamış her çeşit tohumların Türkiye genelinde artırılması konusunda daha kapsamlı bir çalışma ve bu çalışmaları kamuoyu yoluyla duyurarak , destekleyerek yaygınlaştırılmasını istiyoruz..Aslında bu iş sadece tarım alanında değil tüm giysi ve temizlik ürünlerinde de insana zarar vermeyen tüketim ürünlerinin artırılması ve en esaslısı da bunların kalitesinin dış bağımlısı olduğumuz başta İsrail ve diğer ülkelerin üretimlerinden daha kaliteli olmasını sağlamak da devlet ve millet olarak hepimize düşüyor…Rabbim bilinçli bir birey bilinçli bir toplum olmayı nasip etsin 🤲🤲🤲

  • @AgriCities

    @AgriCities

    5 ай бұрын

    GDO konusunu daha önce işlemiştik. Detaylı bilgileri buradan takip edebilirsiniz. ▶kzread.info/dash/bejne/gaGa07h_f9Tbf5M.htmlsi=9QUkPVab680tHFnz

  • @AgriCities

    @AgriCities

    5 ай бұрын

    "Türkiye'de GDO'lu hiçbir gıda ürününün üretimine ve satışına izin verilmemektedir" Türkiye'de GDO ve ürünlerinin gıda amaçlı olarak kullanılması ve GDO'lu üretim yapılması da tamamen yasaktır. Ülkemizde GDO ile ilgili işlemler, Biyogüvenlik Kanunu ve bu Kanun kapsamında oluşturulan Biyogüvenlik Kurulu'nun almış olduğu kararlar çerçevesinde yürütülmektedir. Ancak hayvan yemi olarak kullanımına müsaade edilmektedir. Resmî Gazete'de yayınlanan son kararlar ışığında Türkiye'de kullanımına izin verilen GDO'lu soya çeşidi 13, mısır çeşidi 23 ve enzim çeşidi 3’tür. Ülkemizde GDO Mevzuatı GDO'lu ürünlerle ilgili işlemler; 26 Eylül 2010 tarihinde yürürlüğe giren 5977 sayılı "Biyogüvenlik Kanunu" ve yine aynı tarihte yürürlüğe giren "Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerine Dair Yönetmelik" hükümlerine göre yürütülmektedir. Biyogüvenlik Kanunu kapsamına giren ürünler ile ilgili olarak; • GDO ve ürünlerinin onay alınmaksızın piyasaya sürülmesi, • GDO ve ürünlerinin, Kurul kararlarına aykırı olarak kullanılması veya kullandırılması, • Genetiği değiştirilmiş bitki ve hayvanların üretimi, • GDO ve ürünlerinin Kurul tarafından piyasaya sürme kapsamında belirlenen amaç ve alan dışında kullanımı, • GDO ve ürünlerinin bebek mamaları ve bebek formülleri, devam mamaları ve devam formülleri ile bebek ve küçük çocuk ek besinlerinde kullanılması yasaktır. Bugüne kadar gıda amaçlı olarak onay verilmiş bir gen bulunmadığından GDO ve ürünlerinin gıda amaçlı olarak kullanılması yasak olup gıda amaçlı GDO'lu ürün ithaline de izin verilmemektedir. GDO'lu Gıdaların Etiketlenmesi "Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerine Dair Yönetmelik" in "Gıdaların etiketlenmesi" başlıklı 18nci maddesinde Yönetmelik kapsamında yer alan gıdaların Bakanlık tarafından belirlenen eşik değerin (%0,9) üzerinde onaylanmış GDO'dan elde edilmiş olması veya onaylanmış GDO'dan elde edilmiş bileşen içermesi veya GDO içermesi veya GDO'dan oluşması durumunda Türk Gıda Kodeksinde yer alan gerekliliklere ilave olarak etiketlemenin nasıl yapılacağı ile ilgili hususlar yer almaktadır. Ancak bugüne kadar gıda amaçlı olarak onay verilmiş bir gen bulunmadığından ve bu sebeple piyasada bulunan tüm gıdalar GDO'suz olduğundan gıdaların etiketlerinde GDO bulunmadığına dair bir ifadenin yer alması şu an için uygun görülmemektedir. Biyogüvenlik Kanunu Gerekliliklerine Uymayanlar Hakkında Yasal Süreç Biyogüvenlik Kanunu'nun 15’inci maddesi kapsamında sorumlular hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulmakta ve ürünlerin piyasaya arzı engellenmektedir. Savcılık kararı doğrultusunda 1-12 yıl arası hapis cezası, 200 bin Türk lirasına kadar idari para cezası veya 10 bin güne kadar adli para cezası verilebilmektedir. Gıdalarda GDO Analizleri Bir ürünün GDO'lu olup olmadığı sadece laboratuvar analizleriyle anlaşılmaktadır. GDO'ların analizi; genetik modifikasyon sonucu oluşan yeni molekülün (DNA, RNA veya protein) tespit edilmesi esasına dayanır. GDO tarama ve miktar analizi yapabilen Bakanlığımızca yetkilendirilmiş Kamu ve Özel Laboratuvarlar bulunmaktadır. Bakanlığımız GDO analizi yapan laboratuvarlar, uluslararası standartlarda çalışmakta olup, AB laboratuvarlarının analiz stratejisini uygulamaktadırlar. GDO ya karşı bir olumsuz tavra gerek yoktur. Türkiye GDO’lu ürünler konusunda kendi araştırmalarını yapmalı, teknolojisini kendi üretmeli. İnsan sağlığına zara vermeyecek GDO’lu üretimin imkanlarını araştırmalıdır. Jilet katilin elinde silaha dönüşür ve bir hayatı sonlandırır, aynı jilet bir hekimin elinde bir hayat kurtarır. GDO’da aynen bu şekildedir; bunu nasıl kullanacağımıza biz insanoğlu karar verecektir. Sonuç olarak en başta sorduğumuz soruya gelelim; GDO’lu Ekmek mi yiyoruz Hayır GDO’lu ekmek yemiyoruz. Ekmek konusunda da şunu tavsiye ediyorum: Kesinlikle tam buğday ekmeği yiyin. Tam buğday ekmeğinin içi simsiyah olmasın. Ekmeğin içi, doğal un tadında sarımsı, kahverengimsi bir renk olsun. Ekmeğinizi kendiniz yapacaksanız mutlaka un fabrikalarının lüks ve birinci sınıf unlarını almayın. Tam tersi un fabrikasındaki fiyatı en düşük olan tip 850 ya da eskiden tip5 dediğimiz yüksek oranda kepek içeren fabrikacıların lavaşlık-pidelik dediği unları alın ve onlardan ekmek yapın/yaptırın.