Zikir meclisinde söylenen "Silsile-i Âliye!" ilâhisi.
Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime'sinde şöyle buyurmaktadır:
"Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve sâdıklarla beraber olun." (Tevbe: 119)
"Sâdıkîn"den murad "Mürşidûn" yani mürşidler olduğu "Bahr-ul Hakâyık" tefsirinde beyan buyurulmuştur.
Sâdıklar, Allah-u Teâlâ'nın veli kulu olan mürşid-i kâmillerdir.
Allah-u Teâlâ'nın "Teklif-i mâlâ yutak" buyurmayacağı yani kuluna güç getiremeyeceği şeyi teklif etmeyeceğini bildiğimiz halde; sâdıklarla beraber olmayı emredince, her zaman için sâdıkları bulundurmayı hem de bildirmeyi temin etmiş demektir.
Zikir İlâhi bir emirdir:
“Ey iman edenler! Allah’ı çok çok zikredin.” (Ahzab: 41)
“Zikrullah elbette en büyük (İbadet)tir.” (Ankebut: 45)
Namaz da zikrullahın şümulüne girdiği halde, Allah-u Teâlâ Mâide sûre-i şerif’inin 91. Âyet-i kerime’sinde “Zikrullah” ile “Namaz”ı ayrı ayrı beyan etmiştir:
“Şeytan, içki ve kumar yüzünden aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi zikrullahtan ve namazdan alıkoymak ister.” (Mâide: 91)
Diğer bir Âyet-i kerime'de de şöyle buyurulmaktadır:
“Namazı bitirdiğiniz zaman, ayakta iken, otururken ve yanlarınız üzerinde yatarken de Allah’ı zikredin.” (Nisâ: 103)