Süleyman Rıza Seba...
"Uçakta Trabzonsporlular var" diyerek futbolcularına kutlama yasağı koyan bir İstanbul beyefendisinin, çıkan şike iddiaları üzerine "Şerefli ikincilikler bize yeter" diyen bir başkanın, evini ipotek ettirecek kadar Beşiktaş'ı seven bir efsanenin hikayesi bu.
5 Nisan 1926'da Sakarya'da dünyaya gelen Seba, ilkokulu memleketinde okur. Lise öğrenimi için İstanbul'a gelen efsane isim, önce Galatasaray Lisesi'ne gider. Ancak 2 yıl sonra Kabataş Lisesi'ne geçme kararı alır.
FUTBOL KARİYERİ
Lisedeki ilk yıllarında, futboldaki yeteneğiyle tüm dikkatleri üzerine çeker. Beşiktaş Genç Takımı'na seçilmeyi başarır. Siyah-beyazlılarda futbol oynadığı dönemde, bir taraftan da üniversiteye gitme kararı alır. Ancak bir süre sonra Mimar Sinan Üniversitesi'ni yarıda bırakır.
Kendisini tamamen futbola adayan Seba, 1946 yılında Beşiktaş'ın A takımına yükselir. Sezonun ilk maçı Fenerbahçe derbisidir. İlk maçında ilk golünü atan Süleyman Seba, sezon sonunda kazanılan milli küme şampiyonluğunun mimarlarından biri olur.
Şampiyon takımın şampiyon oyuncusu, 1 sene sonra ise uzun süre unutulmayacak bir gole imza atar. Seba, 1947 yılında İnönü Stadyumu'nun açılış maçında fileleri havalandırarak tarihe geçer.
Önce forvet mevkinde ardından da sağ kanatta oynayan yetenekli futbolcu, siyah-beyazlı formayı her sene düzenli olarak giymeye başlar.
1949-50 sezonuna gelindiğinde ise kariyerinin ilk İstanbul Ligi şampiyonluğunu kazanır. Ancak bundan sonraki yıllar Seba'nın beklediği gibi geçmez. 1951-52 sezonunda yaşadığı sakatlık onu çok etkiler. Maçlara çıkmakta zorlanan Seba, 1954 yılında henüz 28 yaşındayken menisküs sebebiyle futbolu bırakmak zorunda kalır.
MİT DÖNEMİ
Yeşil sahalara veda eden Süleyman Seba, önce Et Balık Kurumu'nda memur olarak işe başlar. Bir süre sonra Milli İstihbarat Teşkilatı'nda çalışan, çocukluk arkadaşı Mesut Arda'dan teklif alır. İstanbul MİT Bölge Daire Başkanlığı'nda ajanlığa soyunur. Seba, Komünizmle Mücadele şubesinin önemli memurlarından biri olur.
Gazeteci Murat Yetkin, Seba'yla ilgili aldığı bilgiyi şu sözlerle anlatıyor: "Süleyman Seba’nın MİT’çi olduğu sır değildi elbette. Şu kadarını söyleyeyim: Mahir Kaynak, 12 Mart’ın en önemli isimlerinden biri. Bir cunta faaliyetinin içine MİT tarafından yerleştiriliyor. Yıllarca bilgi taşıyor dışarıya. Ve yakalanmıyor, ilginçtir, kendi teşkilatı tarafından deşifre ediliyor. Her ajanın dosya subayı denilen bir irtibatı vardır. Diyelim ki ajansın; her gün MİT binasına girip çıkamazsın, ikinci gün açığa çıkarsın. İrtibatı sağlayan o vaka subayıdır; ajan bilgi verir, yeni talimat alır. Mahir Kaynak’ın uzun süre vaka subaylığını yapan kişi Süleyman Seba..."
Bu bilgi efsane ismin vefatından sonra ortaya çıkar. Seba'nın sır gibi sakladığı göreviyle ilgili başka hiçbir detay yoktur.
YÖNETİCİLİK VE BAŞKANLIK DÖNEMİ
Hiç evlenmeyen ve yıllarca MİT'te çalışan Seba, yeniden Beşiktaş'a hizmet etmek için kolları sıvar. 1957'de Beşiktaş'a üye olur. Altı sene sonra da ilk kez yönetim kurulunda yer alır. Çeşitli dönemlerde yöneticilik yapar. Takvim yaprakları 1984'ü gösterdiğinde, Mehmet Üstünkaya'nın karşısına rakip olarak çıkan Süleyman Seba, başkanlık seçimini kazanır ve Karakartal'ın altın çağı başlar.
Devraldığı kulüp borç içindedir. Memur maaşıyla geçinen Seba, tek serveti olan evini Beşiktaş için ipotek ettirir.
Gelir gelmez altyapıya önem veren Seba, ilk sezonunda şampiyonluğu Fenerbahçe'ye kaptırır. Siyah-beyazlılar, kurduğu kadronun meyvelerini bir sezon sonra toplamaya başlar. 1985-86 sezonunda ligde şampiyon olan Beşiktaş, sonraki yıllarda uzun süre lige ambargo koyar. Aralarında namağlup şampiyonluğun da olduğu 3 yıl üst üste kazanılan şampiyonluk bu dönemde gelir. Karakartal, tarihindeki ilk Şampiyonlar Ligi maçına da Seba yönetiminde çıkar.
1997 yılında Bayern Münih'in olduğu gruba düşen siyah-beyazlılar, ilk maçında deplasmanda Alman deviyle karşılaşır. Uçak korkusu olan Süleyman Seba, B.Münih Başkanı'nın daveti üzerine arabayla Almanya'ya gitme kararı alır. O dönemki Televole ekibi de Seba'nın peşine takılır. 2-0 kaybedilen maçın dönüşü Cuma gününe denk gelir. Cuma namazlarını hiç kaçırmayan Seba, beraberindeki heyete beni camiye götürün der. Aranan Cami Avusturya'nın Graz kentinde bulunur. Ekip, yolun tam 4 saat uzayacağını söyler ancak Seba onları dinlemez ve camiye giderek namazını kılar.
Seba, 16 yıllık başkanlık döneminde 5'i Süper Lig olmak üzere Beşiktaş'a tam 21 kupa kazandırır. Siyah-beyazlılar, 8 kere de ikinci olarak birçok sezonda da şampiyonluğu averajla kaybeder.