Ramazan-ı Şerifinizi Tebrik Ederiz
Peygamber Efendimiz (sav)’in mübarek üç aylar girdiğinde yaptığı, “Allah’ım! Recep ve Şaban aylarını hakkımızda mübarek eyle ve bizi Ramazan ayına ulaştır!” duasının bereketiyle bir Ramazan-ı Şerif ayına daha ulaştık hamdolsun.
Rabbimiz Bakara Suresinde, “(O sayılı günler) Ramazan ayıdır ki, insanlara doğru yolu göstermek ve hak ile bâtılı ayıran hükümlerden apaçık deliller olmak üzere, Kur'ân onda indirilmiştir. Öyle ise içinizden kim o aya erişirse, artık onda oruç tutsun!” buyurmuştur.
Ramazan-ı Şerifteki oruç, İslam’ın beş rüknünden birisi olup, İslam’ın alametlerindendir. Bu ayda tutulacak orucun insan ve insanlık için pek çok faydaları bulunmaktadır. Bundan olsa gerektir ki Peygamber Efendimiz (sav), “Kim Allah'a inanarak ve karşılığını Allah'tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır.” buyurmuştur.
Başka bir hadis-i şeriflerinde de “Ramazan’ı yaşadığı hâlde günahlarını bağışlatamayan kimsenin burnu yerde sürünsün!” buyurarak Ramazan ayındaki engin rahmete dikkatlerimizi çekmiştir.
İmam Gazali Hazretleri de “Oruç sabrın yarısıdır” ve “Sabır imanın yarısıdır” hadis-i şeriflerinden yola çıkarak “Oruç, imanın dörtte biridir” demiştir.
Ayetle sabit ve hadislerle kıymeti beyan edilen orucun en önemli faydasından birisi hatta birincisi, bütün mülkün gerçek sahibinin Allah olduğunun bilinmesi ve anlaşılmasıdır. Sair vakitlerde gaflete düşebilen insan, Ramazan’daki oruçla bu farkındalığı tekrar elde eder ve kulluk vazifesinin farkına varır. Ona göre de halini düzeltir.
Hadis-i Şerifin beyanıyla, “Ramazan ayı girdiğinde cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar bağlanır.” Manevi bir atmosfer oluşur. Dünyevilikten uzaklaşan ve bir nevi melekiyet kazanan insanlar, bu ayda indirilen Kur’an’a muhatap olacak güzel bir hali kazanmış olurlar. Kur’an hatimleri ve kıraatleri ile huzur bulurlar.
Ramazan ayı, tutulacak oruçlarla maddi-manevi hayatın sağlığı için mühim bir perhiz olmakla birlikte, başta Kur’an okumak olarak yapılacak ibadetlere bire on, yüz, bin sevapların verildiği, Kadir Gecesinde seksen senelik ibadet sevabının kazanılabileceği, Kâinat Sultanının adeta cülus dağıttığı bereketli bir zamandır.
Nimetlerin kıymetinin fark edildiği, muhtaç olan insanlara yardım etme hissinin oluştuğu; nefsin yalancı rububiyetinin kırıldığı, esas olanın kendisi değil, Allah’ın hakimiyetinin olduğu ve ona göre hareket edilmesi gereğinin anlaşıldığı Ramazan orucunda dikkat etmemiz gereken birkaç hususu hatırlatmakta fayda var:
Hadiste “Kim yalan konuşmayı ve yalan-dolanla iş yapmayı terk etmezse, Allah o kimsenin yemesini, içmesini bırakmasına kıymet vermez.” buyurulduğu üzere, sadece midemize değil, dil başta olarak kulak, göz gibi bütün uzuvlarımıza oruç tutturmalıyız. Bütünüyle kendimizi hem şahsımıza hem topluma zararlı olacak işlerden uzak tutmalıyız.
Ramazan-ı Şerifin bu manada bir eğitim zamanı ve alanı olduğunun farkında olarak bu ayı en faydalı olacak şekilde geçirmeliyiz. “Kim, faziletine inanarak ve karşılığını Allah'tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır.” hadisi muvacehesinde Rabbimize yönelmeli ve bu fırsatı hakkımızda en hayırlı şekilde değerlendirmeliyiz.
Vesileyle Ramazan-ı Şerifinizi tebrik eder ve bu Ramazan Leyle-i Kadirini hakkınızda ve hakkımızda bin ay kadar hayırlı olmasını dua ve temenni eder, emsâl-i kesîresiyle müşerref olmaklığımızı ve Rabb-i Rahimimizden kusurlarımızın affını dileriz.
© Hayrat Vakfı
🏠 www.hayratvakfi.org
📺 www.hayrat.tv
🔊 www.hayratmp3.com
🌍 Sosyal Medya hesaplarımız:
/ hayratvakfi
/ hayratvakfi
/ hayratvakfi