Radyo Tiyatrosu OSMAN BEDREDDÎN Hazretleri

OSMANLI TARİHİ ANSİKLOPEDİSİ
OSMAN BEDREDDÎN
Evliyanın meşhurlarından. 1858 (H. 1274)’de Erzurum’da doğdu. 1922 (H. 1340)’da Harput’ta vefât etti. Türbesi, Harput’ta Meteris kabristanındadır. Kars’ta üçüncü tabur imâmlığı yapması sebebiyle İmâm Efendi lakabıyla tanındı. Asıl ismi, Osman Bedreddîn’dir. Babası Seyyid Selman Sukûtî’dir. Küçüklüğünde babasının eğitimi ve terbiyesi altında kıymetli bir cevher ve edeb timsâli olarak yetişti. Dokuz yaşında Kur’ân-ı kerîmi ezberlemekle şereflendi. Sonra da Erzurum medreselerinde; sarf, nahiv dersleri alarak Arabî öğrenmeye başladı. Kısa zamanda akranı arasında seçkin ve sevilen bir talebe oldu. Arabî’de âlet ilimlerini öğrendikten sonra; tefsîr, hadîs ve fıkıh gibi ilimlerde temel metinleri okudu. Hucurât sûresinin tefsirini okuyunca, orada buyrulduğu üzere yaptığı amellerin bilmeyerek işleyeceği hatâlar sebebiyle silinmesinden, boşa gitmesinden korkarak çok az konuşmaya başladı. Onun bu sessizliği üzerine hocaları ve arkadaşları kendisine; “Sessizce Hâfız Osman Bedreddîn” dediler. Üstün hâlleri, kabiliyeti ve mes’eleleri kavrayışı, etrâfındakilerin dikkatini çekiyor ve çok seviliyordu.
Hocalarından Mehmed Tâhir Efendi bir gün ona; “Molla Hafız! Bütün bildiklerimi sana öğrettim. Ayrıca bilmediklerimi de öğrendim. Şöyle ki, bilmediklerimi sana öğretmek için önce çalışıp öğrenmeye mecbur kaldım. Bundan ötesine gidemiyorum. Artık senin, ilmi benden daha fazla olan bir hocanın dersine devam etmen gerekiyor. Bu günden itibaren ders veremeyeceğim” dedi.
Bunun üzerine Osman Bedreddîn hazretleri; “Dertliyim derdim derin, derdime derman için sana geldim yâ Muîn” diyerek, Allahü teâlâya duâ etti ve medreseden ayrıldı. İlimde daha yüksek bir müderris arıyordu. Aslında zahirî ilimlerde yetişmiş, bâtınî, tasavvuf ilminde yetiştirecek bir rehber arıyordu. Onun bu arayışı sırasında Buhârâ’dan bir büyük âlim onu yetiştirmek için gelmek üzere idi. Şöyle ki; Buhârâ’daki Câmi-i kebîrde halka vâz ve nasîhat eden Seyyid Ahmed Merâmî, âni olarak ve habersizce Buhârâ’dan ayrılıp Erzurum’a gitmek üzere yola çıktı. Sevenleri bunun farkına varınca çok üzüldü. Fakat bu işin mânevi bir işaretle olduğunu anlayanlar halkı teselli ettiler.

Пікірлер: 2

  • @krsehir6890
    @krsehir68903 жыл бұрын

    🌹

  • @HidayetYolu
    @HidayetYolu3 жыл бұрын

    Allahü teala razı olsun