Radyo Programcılığı ve Sunuculuk Eğitimi | 3. Ders
#diksiyoneğitimi #sunuculuk #diksiyon
3. Dersimizde biraz zor ama keyifli bir metinle çalıştık. Metinin ilk bölümü aşağıda.
---
Yine şalterlerimi attırdılar. Siparişleri palyaço kılıklı, ukalâ bir genç getirdi. Yalnız, hafriyat işçisi gibi üstü başı çamur içinde geldi. Dahası ağzındaki sarımsak kokusundan tiksinmemek için kendimi zor tuttum ve dayanamayıp sordum: “Birader nerede kaldınız? Tam bir saat önce sizden börek ve meyve suyu istedim. Hakikaten şaşılacak şey! Baksanıza öğle oldu. Bu saatten sonra bunları ne yapayım?” dedim. Lângır lûngur lâkırdı etmesi iyice canımı sıktı. Belki üslûbum biraz sertti farkındayım ama herkes işini iyi yapmak için uğraşmalı. Hem ahilik bu değil midir? “Hayır, bunları kabul etmiyorum” deyip geri gönderdim.
Ahizeyi elime alıp hemşerim Zülfîkâr Abi’yi aradım. Bir şeyler yiyeceğimi ve bana eşlik etmek isteyip istemeyeceğini sordum. Memnuniyet duyacağını söyledi ve Lâla Halâskârgâzî Bulvarı’nda buluştuk. Zülfikâr Abi Azerbaycan’da inşaatlar yapan büyük bir müteahhit firmada mühendis olarak çalışıyor. Aksanı da zamanla Azerbaycan Türklerinin konuşmasına benzemiş. Kravatsız halini hiç görmedim. Belki geceleri pijamanın üstüne bile takıyor olabilir. Eşi Muallâ Hanım uzun yıllar hemşirelik yapmış. Mâşaallah ekşi lâhanayı çok iyi yapar ve her defasında davet eder. Artık akraba gibiyiz. Zülfikâr Abi ile buluşmamızda yağmur yağacak diye şemsiyemi de almıştım ancak yağmadı. Zaten yaz yağmurundan ne olur ki?
Uluborlu mevkiinde seyyar kokoreç tezgâhından bizi kendine çeken harika kokular gelmeye başladı. Zülfikâr Abi çok mütevazı bir adamdır. “Ben dışarıdaki tezgâhtan bir şey yemem” kibarlıklarına hiç girmedi. Ekmek arası kokoreçlerin yanına birer de ayran söyledik. Ben ısmarlayacağım diye ısrar etmeme rağmen hesabı bana ödetmedi. Ben de Dostlar Kıraathanesi’nde tavşankanı bir çay ısmarlayarak mahcubiyetimi gidermeyi teklif ettim. Kahvehaneye vardığımızda Hulûsi Bey çay içiyordu. Kendisi muhasebeci olmasına rağmen müessese müdürlüğü yapıyor. Elli beş yaşlarında, Hakkârili, çok mülâyim bir beyefendidir. Muhatabının gözlerinin içine bakar ve saygıyla konuşur. Sükûtu bile anlamlıdır. Hâlâ böylelerinin içimizde olması ne büyük saadet! “Yarın sabah Kâzım ve Abdüllâtif ile Çatalca’da yürüyeceğiz. Sonra da mangal yapacağız, siz de gelir misiniz?” dedi. Bu davete icabet etmemek mümkün mü? Elbette kabul ettik. Şehirdeki egzoz dumanından biraz kaçıp bol oksijen almaya da ihtiyacımız vardı.
Ertesi sabah erkenden uyandım. Gece pencereyi açık unuttuğum için cereyanda kalmışım. Kalorifer peteğinin yanındaki gardıroptan eşofmanlarımı çıkarıp alelacele giydim. Portmantodan da spor ayakkabılarımı giyip düştüm yollara. Gideceğimiz yer şehir merkezine altmış kilometre mesafede bir yerdi. Şoför mahallinde Hulûsi Bey vardı. Klâsik Volkswagen arabası tam da fotoğrafçıların aradığı türden... Zülfikâr ve Abdüllâtif abiler Kâzım Karabekir Camii’nin yanında oturuyorlar. Zülfikâr Abi hazırdı ama Abdüllâtif Abi hâlâ aşağıya inmemişti. Belli ki yengeden muvafakatnâme alamamıştı. Hâlbuki o kadar da kılıbık biri değildir. Gelemeyeceğim diye mesaj çekmiş. Anlaşılan akşam, yengenin gazabına uğramış. “Yapacak bir şey yok, Allah’a ısmarladık” deyip arka blokta oturan ve muvazzaf subay olan Kâzım beyi de aldıktan sonra direkt çarşıya gittik. Züccaciyeden ucuz yollu bir tencere, çatal, bıçak aldık. Marketten piknik sepeti için yoğurt, domates, soğan, ekmek, marul, maydanoz, kolonyalı mendil, kibrit, kömür, alüminyum tabak, plastik bardak, biraz gazete kâğıdı ve fazladan naylon poşet aldık. Etler akşamdan hazırlanmıştı. Yürürken aperatif olsun diye bisküvi ve poğaça da alalım dedim lâkin “mangaldaki etler bu duruma çok kızarlar” deyip aldırmadılar.
---
Doküman paylaşımını 05525693969 numarası üzerinden oluşturduğumuz WhatsApp grupları aracılığıyla yapıyoruz. Yine seslendirmelerinizi ve diğer çalışmalarınızı aynı hesap üzerinden yollayabilirsiniz.
Unutmayın, bu dersleri Esenler Belediyesi bünyesinde gerçekleştiriyoruz.
Sosyal medya hesaplarımı da takip edebilirsiniz!
•Instagram: ...
•Twitter: nu...
•Facebook: / nurhaktan
•İnternet sitesi: nurhaktan.com/
Пікірлер: 30
Ağabey programın güzelliğinden telefonu ters tutup beğenenler bile var😄biz doğru tutup begenenlerdeniz😊
@NurHaktan
3 жыл бұрын
Kardeşim benim :)
Allah razı olsun hocam ... Canlı izleyemesek de bu kayıtlar vasıtasıyla istifade ediyoruz🌸
Hoca olarak sizin ifade ve duruşunuz başka ✨ biz dersi anlasak alsak da hayatta dışarıda bu kadar konuşamayabiliriz, tabii herkesin farklı bir üslûbu vardır insan sayısınca, birbirlerine benzeyebilirler
Çok güzel. Bir okuyucumuz " Fatihâlar" dedi. ”Fatihalar” olmalıydı. Allah razı olsun.
👍💐
Hocam çok teşekkürler, ilminize bereket. Istifadeli oluyor bizim için, Allah razı olsun sizden ve emeği geçenlerden.🤗
Yüreğinizin diline sağlık Hocam ...lisanınızdan dökülen her harf , size ve Ehl-i beytinize sonsuz hasenat olarak yazılsın inşallah...program esnasında katilamasak da sonrasında istifade ediyoruz çok makbule geçiyor...Allah razı olsun İnşallah Sahabe şehri Adıyaman'dan selamlar....✋
Teşekkür ederiz Allah razı olsun...🍁
Zülfikâr şeklinde değil de Zülfikar olmalı. Orada kef değil kaf var. Eski TDK Başkanı Hamza Zülfikar, buna çok dikkat eder; ”ka" nın ince söylenmesine itiraz ederdi bildiğim kadarıyla. Defalarca ince okunduğu için dikkatimi çekti. Saygılarımla...
@NurHaktan
3 жыл бұрын
Çok teşekkür ederim. Benim için altın niteliğinde bir bilgi.
@mujdatbayar1974
3 жыл бұрын
@@NurHaktan 25 senelik edebiyat öğretmeniyim.Türkçe sevdalısıyım. Osmanlıca ve diksiyon, ilgi alanlarım. Derslerde elimden geldiği kadar diksiyon kurallarını da talim ettiriyorum. Sizi tevefuken B.Develi'nin Peynir Gemisin'de isminiz zikredilince tanıdım. Ses tonunuz ve samimiyetiniz hoşuma gitti. Nisan Kumru, Sırrı Er, Sûha Çalkıvik gibi ustalardan istifade ediyor; zaman zaman onlarla da telaffuz konusunda yazışıyorum. Sizden de istifade ediyorum. Haddimi aştıysam özür dilerim. Allah yolunuzu açık eylesin.
@NurHaktan
3 жыл бұрын
Estağfirullah değerli hocam. Şeref duyarım.
Başarıların daim olsun sevgili dostum. Çok faydalı bir yayın olmuş.
@NurHaktan
3 жыл бұрын
Çok teşekkür ederim canım abim. Beğenmene çok sevindim.
Çok istifade ettim, Allah razı olsun.
Allah razı olsun abi🌿
RTÜK, " retük'' diye okunmaz mı? Oradaki ”r" ünsüzü ”rü'' olmamalı, demişti bir üstat. Bana da mantıklı geldi. Bir de aperitif olmalıydı. Teşekkür ederim.
Zahmet olmazsa metini buraya sabitlerseniz çok sevinirim :)
Teşekkür ederiz 🤗
Teşekkürler...
👏
450👍 Allah razı olsun kardeşim güzel bir paylaşım olmuş emeğine sağlık komşu olalım mı ben oldum bile sende buyur zili açtım full izledim
Teşekkür ederiz. Okunan metni paylaşabilir misiniz?
Hocam Yağmur şiirini de ekler misiniz? Teşekkür ederim.
Silah ve siyah kelimelerine -ı veya -ın ekleri geldiğinde ikinci hecelerdeki a sesini uzatmak yanlış mı Nur Bey?
@NurHaktan
3 жыл бұрын
Uzatmak gerekir
3 жыл бұрын
@@NurHaktan teşekkür ederim. 🍃🌼
@NurHaktan
3 жыл бұрын
🌹
Selamün Aleyküm WhatsApp gurubuna hala alınmadım. Lütfen ekler misiniz?