Park Jimin İle Hayal Et | Amon | •Tel Bölümlük• ‎@storydream #btsimaginnes 📍Oppacılık yok 📍Smut yok 📍Eğlence amaçlı yazılmıştır 📍Yazım yanlışları olabilir 𝘗𝘢𝘳𝘬 𝘑𝘪𝘮𝘪𝘯 𝘗𝘢𝘳𝘬 𝘈𝘮𝘰𝘯 ~𝐇𝐢𝐤𝐚𝐲𝐞 Jimin'den Evde oturmuş Amon'a, ona kitap okunmasını sevdiği için kitap okuyordum. Bizi kimse ayıramazdı ama kim bilir babamın bir kumar bağımlısı olduğunu bilsem bile kardeşimi satacağını.. Bir anda odaya babam girdi.. BA(baba) :Amon benimle gel Bana tedirgin cevap bakmış sonra git anlamında kafamı sallayınca babamın peşinden gitmişti.. Saatler geçmiş gelmemişti.. Uyumadan önce babamın yanına gitmiştim.. JM(Jimin):Amon gelmicek mi? BA:Doğru söylemeyi unuttum. Kardeşin artık başka bir ailenin çocuğu JM:N-nasıl?! BABA DEDİKLERİNİ VE YAPTIKLARININ FARKINDA MISIN?! ÖZ KIZINI SATTIN Mİ CİDDEN!? BA:Bana bağırma Jimin Bunun üzerinden bilmem kaç yıl geçti.. İçimde hep bir boşluk kaldı.. Bu boşluğu gizli mafyalık yaparak kapatmaya çalıştım ama olmadı.. Ailemden de gizli yapıyordum bu işi tabi babam hala kumarı bırakmamamıştı.. Olan oldu benide kumarda ki bir adamın kızı ile evlendirdi kadın bana oldukça aşıktı ama ben ona değildim... Sadece kız kardeşimi geri istiyordum. Salonda oturmuş bunları düşünürken telefonum çaldı JM:Alo? A(Jimin'in adamı):Efendim kız kardeşinizin yerini tesbit ettik JM:Hemen geliyorum E(Eun Jimin'in eşi):Noldu aşkım? Eun'u normalde böyle demesine sinir olurdum. evet, sevmediğim insanlara karşı: katı, sert ve soğukumdur ama şuan kız kardeşime kavuşacağım için çok heyecanlıydım JM:Seni ilgilendirmez, ben çıkıyorum geç gelebilirim E:Peki.. Arabam hazırlanmış korumalarım beni bekliyordu arabaya bindim şöför sürmeye başladı JM:Hızlı olun Şöför birşey söylemeden hızlandı. Gelmiştik.. Kapıyı çaldım bir hizmetçi açtı onu geri çekip içeri adımladım salonda çizgi film izleyen Amon'u gördüm heyecanlanmıştım. JM:Amon.. İsmini söylemem ile aynı onu en son gördüğüm gündeki tedirgin gözlerle bana döndü.. Çok büyümüştü.. Bana dönünce onun olduğundan emin olmuştum çünkü gözünün altında birbirne çok yakın 2 ben vardı ve kardeşim Park Amon'un da öyleydi AM(Amon):İsmimi nerden biliyorsunuz? Biliyorsunuz? Siz olan resmi anlam.. Beni unutmuş olamaz.. Hayır bu mümkün olamaz yukardan bir adam indi adama döndüm ayağa kalkıp hızla o adama sarıldı.. J(Jae üvey abin):Amon, meleğim yukarı odana çık hemen geleceğim AM:Abi hayır.. Ne, nasıl?! Amon nasıl benden birine abi demişti ve abi dediği kişide meleğim demişti ona?! Nasıl mümkün olur bu?! Silahımı cebimden çıkardım ve adam kardeşimi sakinleştirmeye çalışırken adamın kafasına sıktım yere yığılmıştı Amon 'da korkup sadece korkan gözlerle cesede bakmıştı.. AM:H-hayır abi.. JM:Neden ona abi diyorsun? Amon 'da Eskiyi çok hatırlamıyordum ama adamın sesinin daha net çıkması ile hatırlamış gibiydim tanıdık gelmişti sesi.. Bu o olamaz.. Hayır AM:Sesin çok tanıdık Korkarak adama dönmüştüm.. JM:Park Amon bu senin gerçek adın Kim Amon değil AM:N-neyden bahsediyorsunuz? JM:Amon, güzelim hatırlamıyor musun? Benim abin Jimin, Park Jimin AM:8 yaşımdayken hafızamı kaybettim ondan öncesini çok hatırlamıyorum.. Jimin'den Birde üstüne hafıza kaybı mı yaşatmışlardı?! Hayır, bu mümkün olamazdı.. Tek şuan umudum sesimden tanımasıydı.. JM:Babam seni bir kumar oyunu ile sattı ve bu aileye düştün sen gittikten sonra babamla çok fazla kavga ettim, kalbimde hep bir boşluk kaldı. Bu boşluğu bir türlü dolduramayıp mafya oldum.. Peşinde düştüm... Seni benden sürekli uzkalaştırıyorlarmışcasına yerini hep başka yerde buldum ama şimdi seni buldum Amon'um AM:... JM:Birşey söyle prensesim lütfen Belki hayattımda ilkez birisinin karşısında ağlıyordum yere çömelmiştim göz yaşlarımı silmeye çalışıyordum ama ardından akanlar bitmiyordu. Boynumda hissettiğim kollar ile bende o kolları sarıp sarmalamıştım.. AM:Belki seni çok hatırlamıyorum ama bu abim olamayacağın anlamına gelmez.. Hem sana güveniyorum abi JM:Prensesim... Sözlerin devamını getiremiyordum ona döndüm ve sarıldım kucağıma alıp arabaya götürdüm Amon'un kolları hayla boynumdaydı istemiyordum bırakmasını uzun süre... Eve gelmiştik hayla boynuma sarılıyordu başını okşuyordum kapıyı eşim olacak kadın açtı E:Jimin? S-sen beni aldatıyor musun?! JM:Hayat hikayemi bilmiyorsun bu sebepten sus! E:Eve öylece bir kızla girersen istediğimi derim! AM:Beni onun için bırakma abi.. E:O kız ne dediğini sanıyor!? JM:Eun eğer silahımın tadına bakmak istemiyorsan sus!? Eun birşey demeden gitti salona geçip koltuğa bıraktım Amon'u bana döndü 𝙳𝚎𝚟𝚊𝚖ı 𝚍𝚒𝚐̆𝚎𝚛 𝚢𝚘𝚛𝚞𝚖𝚍𝚊

@storydream

Жыл бұрын

𝙳𝚎𝚟𝚊𝚖ı AM:Abi? JM:Efendim prensesim? AM:Benle nasıl vakit geçiriyordun ben gitmeden? JM:Sen gitmeden... AM:Üzdüysem özür dilerim.. JM:Hayır üzmedin prensesim sadece hatırlamaya çalışıyorum.. Sen gitmeden önce doğrusu babam seni vermeden önce sana kitap okuyordum çünkü okuma yazman yoktu. Sana kitap okumamı çok severdin, kitabı bitirince karakterleri nasıl hayal ettiğini anlatıp dururdun bu beni çok mutlu ederdi. Sonra.. Senle oyun oynamamı özellikle saklanbaç ve evcilik.. Bunları söylerken yüzümde bir tebessüm oluşmuştu.. Eski anılarım aklıma geliyordu ne kadar mutluyduk.. Tekrar o mutluluğa dönebilecek miydik? Yoksa Amon beni dene mi terk edecekti.. AM:Hayla en sevdiğim şey birinin bana kitap okuması.. JM:Tekrar okumamı ister misin? Kafasını olumlu anlamda sallamıştı alnını öpüp yukarı çıktım çalışma odamda Amon için en uygun kitabı ararken aşağıdan bir çığlık gelmişti hızla aşağıya indim. Eun, Amon'a bıçak doğrultmuştu E:Sevdiğim adamı elimden alamazsın AM:B-ben birşey yapmadım o beni b-buldu Sert ve katı bakışlarım ile Eun'a bakıyordum JM:Sevdiğim insanlara ne zamandan beri bıçak doğrultuyotsun, Eun? E:A-Aşkım- JM:SUS! BÖYLE YAPARSAN SENİ NASIL SEVEBİLİRİM?! ZATEN BU EVLİLİĞİ ASLA İSTEMEDİM!?!? BABALARIMIZ ZORLADI?! E:FARKINDA DEĞİLSİN GALİBA AMA BEN SANA AŞIĞIM JM:BENDE SENDEN NEFRET EDİYORUM! AYRICA BANA TAKINTI YAPAN VE PARAM İÇİN BENLE OLAN KİŞİLERİ NEDEN SEVEYİM!? E:O zaman bunu yapmamda sakınca yok Elindeki bıçağı Amon'a atmıştı ayakta ve uzakta olduğu için hemen arkama kaçmıştı. Şuan onu koruması gereken aptal korumaları çağırmıştım JM:SİZ NE GÜNE DURUYORSUNUZ APTALLAR!? Adamlar gelip Eun'un kollarından tutmuşlardı JM:Götürün onu E:Bana bunu yapamazsın! Babana söylicem bunları!? Görüceksin! Adamlar Eun'u dışarı çıkarmıştı Amon korkan gözler ile arkamdan bakıyordu JM:Geçti güzelim.. AM:Geri gelmicek d-değil mi? JM:Hayır, abin buna izin vermicek güzelim Ona kavuşabildiğim için çok mutluydum elinden tutup çalışma odama götürdüm tekerlekli sandalyemi çekerek oturmasını söyledim. O oturunca kütüphaneme dönüp Amon'a uygun kitap aramaya devam ettim, bana dönmüş beni izliyordu. Kitapların arkasında bir kutu gördüm. Evet, aradığım şey olan Amon'un eski çocuk kitaplarıydı.. Kutuyu Amon'un önündeki masama bıraktım kutuya doğru döndü, kutuyu açtım inceledi biraz AM:Bunlar ne? JM:Sana okuduğum kitapların bazıları AM:Ne yapmam lazım? JM:İçinden seç birtanesini güzelim İçinden ona en son okuduğum kitap olan 3 kardeş hikayesini seçmişti kitabı bana gösterdi.. Hikayeyi tam bitiremememiştim ama yıllar geçmiş olsa bile bu bitiremiceğim anlamına gelmiyordu JM:Bunu mu okuyim? Olumlu anlamda kafasını salladı JM:Hadi gel o zaman Sandalyeden kalktı beraber rahatça okuyabilceğimiz tek yer olan yatak odama geçtik yatağa yatıp yanıma gelsin diye pat pat yaptım yanıma gelip o da uzandı üzerimize örtüyü örttüm hemen koynuma sokuşmuştu aynı küçükkenki gibi JM:Başlayalım mı? AM:Olur.. (Söyliyim bu hikaye Harry Potter ve ölüm yadigarları 2'den alınan bir hikayedir) JM:Vaktiyle karanlık, ıssız, dolambaçlı bir yolda seyahat eden üç erkek kardeş varmış. Kardeşler, yürüyerek geçilemeyecek kadar derin, yüzülemeyecek kadar da tehlikeli bir nehre gelmiş. Ancak bu kardeşler büyücüymüş. Onun için sadece asalarını sallamışlar ve bir köprü yapmışlar. Köprünün yarısında, yollarını biri kesmiş. Bu kişi Ölümün ta kendisiymiş ve Ölüm, onlarla konuşmuş. Buradan geçen seyyahlar genellikle nehirde boğulurmuş ve Ölüm, üç kurbanı elinden alındığı için kızgınmış. Ama aynı zamanda kurnazmış da. Üç kardeşi sihirleri için tebrik ediyormuş gibi yapmış ve ondan kurtulacak kadar akıllı oldukları için her birinin bir ödül kazandığını söylemiş.Böylece güçlü kuvvetli bir adam olan en büyük kardeş, var olan bütün asalardan daha güçlü bir asa istemiş: Sahibi için her düelloyu kazanacak bir asa; Ölüm’ü yenmiş olan bir büyücüye layık bir asa! Ölüm de nehri geçip kıyıdaki bir mürver ağacının yanına giderek bir asa yapmış ve en büyük kardeşe vermiş. Sonra kibirli bir adam olan ikinci kardeş Ölüm’ü daha da aşağılamaya karar vermiş ve başkalarını Ölüm’den geri çağırma gücü istemiş. Ölüm de nehrin kıyısından bir taş almış, ikinci kardeşe vermiş ve ona taşın ölüleri geri getirecek güce sahip olacağını söylemiş. Ve sonra Ölüm, üçüncü ve en küçük kardeşe ne istediğini sormuş.En küçük kardeş hepsinin içinde en alçak gönüllüsü ve aynı zamanda en bilgesiymiş. Ölüm’e de güvenmiyormuş. Bunun için oradan Ölüm tarafından izlenmeden uzaklaşmasını sağlayacak bir şey istemiş ve Ölüm, istemeye istemeye, ona kendi Görünmezlik Pelerini’ni vermiş. Sonra Ölüm kenara çekilip üç erkek kardeşin yollarına devam etmişler. Yaşadıkları harika maceradan konuşmuşlar ve Ölüm’ün armağanlarına hayran kalmışlar. Zamanla kardeşler ayrılmış, her biri kendi yoluna gitmiş. İlk kardeş, bir hafta ya da biraz daha uzun bir süre seyahat etmiş ve uzaklardaki bir köye ulaşınca, bir büyücü bulup onunla kavga etmiş. Silahı Mürver Asa olduğu için elbette düelloda başarısızlığa uğrayamazmış.Düşmanını yerde ölü bırakan en büyük kardeş, bir hana gitmiş ve orada bizzat Ölüm’ün kendisinden kaptığı bu güçlü asayı, asanın kendisini nasıl yenilmez hale getirdiğini yüksek sesle anlatarak övünmüş. Daha o gece başka bir büyücü, körkütük sarhoş halde yatağında yatan büyük kardeşin yanına sinsice yaklaşmış. Hırsız asayı almış ve büyük kardeşin gırtlağını kesmiş. Böylece Ölüm, ilk kardeşe sahip olmuş.Bu arada ikinci kardeş, tek başına yaşadığı evine gitmiş. Burada, diriltme taşını çıkarmış ve elinde üç kez çevirmiş. Bir zamanlar evlenmeyi umduğu ancak vakitsiz ölmüş kızın silueti bir anda önünde belirince hayret ve memnuniyet içinde kalmış. Ancak kız sessiz, soğuk ve aralarında bir tül varmış gibi ondan ayrıymış.Fani dünyaya dönmüş olsa da gerçek anlamıyla oraya ait değilmiş ve ıstırap çekiyormuş. Sonunda, hasretten çıldıran ikinci kardeş, kıza kavuşabilmek için kendini öldürmüş. Böylece Ölüm, ikinci kardeşe sahip olmuş.Ama Ölüm, yıllarca üçüncü kardeşi arasa da onu asla bulamamış. En küçük kardeş yaşlandıktan sonra nihayet Görünmezlik Pelerini‘ni çıkarmış ve oğluna vermiş. Ölüm’ü eski bir dost olarak selamlamış, memnuniyetle Ölüm’e gitmiş ve bu hayattan ayrılmışlar. Tam ne düşüneceğini soracıktımki Amon'un uyuduğunu gördüm. Saatin akşam 9'u geçtiğini görünce yanımdaki masa lambasını kapatıp prensesime sarılarak uyudum. Ona kavuştuğum için oldukça mutluydum

@𝖄𝖔𝖔𝖓𝖝𝖑𝖔𝖛𝖊𝖘

Жыл бұрын

@@storydream Güzelim hikaye efsane olmuş. Elerine, emeğine sağlık birtanem.😊 Hikayenin devamı varmı yoksa bura kadar mı?

@storydream

Жыл бұрын

@@𝖄𝖔𝖔𝖓𝖝𝖑𝖔𝖛𝖊𝖘 bu kadar ama belki özel bölüm yapabilirimmm

@𝖄𝖔𝖔𝖓𝖝𝖑𝖔𝖛𝖊𝖘

Жыл бұрын

@@storydream ❤❤ özel bölüm yaparsan çok sevinirim

@Neymar_x_Mbappe

8 ай бұрын

Nolur yoongi ile hayal et abi okulunu satın alır yap

Çokkkk iyiiiii ellerine sağlık❤

Harika yaaaaaaa❤❤❤❤❤❤❤❤❤

Mükemmel olmuş devamı yada bunun gibi hiyakeler atmalısın bence❤