Mevlana ve Mesnevi’nin sırları - Gündem Özel 3 Haziran 2017 Cumartesi

Deniz Bayramoğlu ile Gündem Özel’de, Mevlana’nın ve Mesnevi’nin sırları konuşuldu. Daha mutlu, hoşgörülü ve dengeli bir hayatın sırları Mesnevi’de mi gizli? Mevlana öğretilerinin peşinden giden insanlar onda ne arıyor, ne buluyor? Farklı dinlere inanan pek çok insan Mesnevi’de nasıl buluşuyor? Tasavvuf ve Mevlana inanç kavramının neresinde? Deniz Bayramoğlu sordu, tasavvuf araştırmacısı Cemalnur Sargut, akademisyen Prof. Dr. Osman Nuri Küçük, Psikiyatrist Prof. Dr. Kemal Sayar ve Sufi Musa Dede yanıtladı.

Пікірлер: 142

  • @sevincakgun9626
    @sevincakgun96264 жыл бұрын

    Gündem özelde Deniz Bayramoğlu'nu teprik etmek lazım harika moderatörlük yapiyor ve inanılmaz guzel yonetiyor Allah yolunu acik etsin .. Gündem ozel kaçmaz ptogram..

  • @refikcihanuzun8080
    @refikcihanuzun80804 жыл бұрын

    Osman Nuri Küçük hocamızı kaçırıp saatlerce konuşturmak istiyorum...

  • @banusahin1928
    @banusahin19287 жыл бұрын

    Harika bir programdı. Teşekkürler Emeği geçenlere. Gerçekten tüm katılımcılar, çok değerli şahsiyetler...

  • @murselyuksektepe6418
    @murselyuksektepe64187 жыл бұрын

    Sevgi gelince hiçbir eksiğimiz kalmayacak. Yunus Emre

  • @necmettinozcan8519

    @necmettinozcan8519

    5 жыл бұрын

    Sevmek Kişi sevdiğiyle olmak ister! Sevdiğinin hâliyle hâllenir... Sevgisi kadarıyla, onunla yaşar! Sevginin ne olduğunu tam olarak bilemediğimiz için, çoğunlukla, “beğeni” ile “sevgi”yi birbirine karıştırırız... “Beğeni”, yanında “sahip olma” arzusuyla açığa çıkar! Bir nesneden hoşlandığında, beğendiğin şeye sahip olmak ve üzerinde tasarruf edebilmek arzusuyla yaşarsın... Bu tüm mahlûkatta çok yaygın bir duygudur! Kimi, beğendiğini cebine sokar; kimi beğendiğine tasma takıp yanında taşıyarak onunla hava atmak ister; kimi yakalayıp inine sürükler... Her mahlûk yaradılış fıtratına göre, beğendiği üzerinde tasarruf etmek ister. “Sevmek” ise bundan çok farklıdır... Sevince, yalnızca sevdiğin için yaşamak istersin! Kişi sevdiğiyle olmak ister! Sevdiğinin hâliyle hâllenir... Yalnızca yanında olmak, yalnızca onun olmak, yalnızca onun zevk aldığıyla zevk alıp, sevmediğinden kaçmak istersin! Sevdiğin öylesine sarmıştır aklını, fikrini, ruhunu ki, her şey sana onu hatırlatır; yanında iken bile onun içinde olmak istersin!.. Yakınlık bile uzak gelir sana!.. Sen kaybolursun, sende; sevdiğin kalır yalnızca, beyninde! Onun bakışıyla bakar, onun değerlendirmesiyle değerlendirir, onun diliyle konuşmaya başlarsın! Gözün ondan başkasını görmez, kulağın ondan başkasını duymaz, elin ondan başkasına uzanmaz olur! Her an sana sahip olmasını; varlığının, tasarrufunun her an üzerinde olmasını, her an seni kucaklamasını istersin!.. Bedensel yakınlık bile, korkunç uzaklık gibi gelir sana; ve onunla tek bir beden, tek bir ruh, tek bir şuur olmayı dilersin! Sevgi, fıtratın müsait ise, sevdiğinde yok edesiye yakar seni; ve gün gelir kaşında-gözünde, yüzünde-dilinde sevdiğini görürler de, “Sen o olmuşun” derler! Beğenen sahip olmak ister... Seven ise sevdiğinde yok olur; feda eder her şeyi sevdiği uğruna! Bazılarının da sevgi kokusu sürülür üstüne; “aşığım” sanır! Ama sevdiği uğruna, fedakârlık etmeye gelince sıra, o koku siliniverir üzerinden “kopamama” sabunuyla! Parasından kopamaz... Mevkînden kopamaz... Yakınlarından kopamaz... İçinde yaşadığı ortamın güzelliklerinden kopamaz... “Etraf”tan kopamaz! Derken kusurlar belirmeye başlar sevdiğini sandığının üzerinde... Eksiklikler görmeye başlar, yetersizlikler görmeye başlar... Bunlar önce acıma duygusuna dönüştürür sevgisini; uzaktan acıyarak seyretmeye başlar... Sonra tatlı bir anıya dönüşür, sevgi sandığı duyguları! Bu tecrübe gösterir ki, onun fıtratında sevgi programı yoktur! Beğeniyi, sevgi sanmıştır! Uzaklaşma ondan gelmemiş de, karşısındakinden gelmişse, bu defa “nefret”e döner “beğeni”; ondan intikam alma duygusu gelişir içinde; ve vicdanla intikam dalgaları arasında bir o yana, bir bu yana sürüklenir durur; terk edilmişliğin, uzaklaşmanın, lâyık olmadığını yaşamanın sanısı içinde! Oysa yalnızca, fıtratında olmayan gerçek sevginin sonuçlarını yaşamaktadır! Cüzdanı için, güzelliği-yakışıklılığı için, kendisine hoş gelen huyları için, mevkî-koltuğu için, ilmi için beğenmiştir; sevdiğini sanmış; sahip olamayınca da arzusuna erişememenin düş kırıklığı içinde kopmuş; yalnızca çıkarları doğrultusunda yaşamayı tercih etmiştir... Sen kaybolursun, sende; sevdiğin kalır yalnızca! Seven ise göze almıştır kopmayı... Dışlanmayı... Paradan-puldan, namdan nişandan, dosttan akrabadan uzak kalmayı... Fıtratından gelir sevgi! Kulluğu sevmek üzeredir! Onunla, sevmeyi yaşamak istediği için yaratmıştır onu Yaratan... O yüzden kopar anadan-babadan; dünyadan paradan! Seven, karşılıksız sever!.. Beğenen karşılığını ister! Benim istediğim gibi yaşarsan seni boğarım sahip olduklarıma, der beğenen! Onun zaten fıtratında yoktur sevgi, bilmez aşkın ne olduğunu! Ne üzere yaratılmışsa, odur tüm meşgalesi... Karınca gibi çalışır; maymun gibi çiftleşir; aslan gibi yavrularına sahip çıkar... Ama pervane gibi sevemez! Atamaz kendini ateşe! Sevgi sonunda yanmayı getirir! Beğeni ise sonunda kaçmayı! Beğenen mahlûkat çoğunluğuna göre, “sevgi” delilikten bir türdür! Anlamazlar onlar, sevdiği uğruna, etraf ne derse desin deyip, her şarta katlanmayı! Ve “delillik bu” derler... Beğenme bir tür “hobi”dir!.. Bazen ömür boyu sürer, bazen birkaç yıl, bazen birkaç ay! Sevgi bir ömür boyudur!.. Bitmez, tükenmez, bazen durulur, bazen coşar ama hiç gerilemez! İçinde, özünde hissedilip açığa çıkaramadığını karşısındakinde bulduğun anda onu sevmeye başlarsın... Özünde sevgin kadardır karşısındakine aşkın! Çoğunlukla karşısındakinden, ondakinin yüzünü göstermesinden gelir sevgi insana! Bazen de özünden gösterir yüzünü O!.. O zaman onlar için derler ki, “Allâh’a âşık oldu”! “Kendine seçtikleri”dir sevenleri bir çehreden!.. Özünden sevgiyi yaşayanlardır, “mukarreb”leri!.. Hünerlerini sergilemek için yaratmıştır her şeyi... Sevmek için yaratmıştır sevilenleri! Gözlerinde seyretmek için gözleri olarak yaratmıştır “aşk”ı yaşattıklarını! Avam anlamaz ve bilmez bu aşkı! Bunun aşk olduğunu! Oysa gerçek “aşk”, O’nun ateşine pervane gibi atılıp; varlığını O’nda yitirip; O’nun “Bâkî”liğini yaşattıklarıdır gerçek “âşık”lar! Özel bir fıtratla gelmişlerdir onlar, “âşık” olmak için! Yaşamları boyunca bir değer taşımamıştır Dünya ve içindekiler! Parmaklarını bile kıpırdatmamışlardır Dünya için! “Allâh de ötesinde bırak onları hevâlarıyla oyalansınlar” hitabına maruz kalmıştır programları; ve hücrelerine nüfuz etmiştir bu hitap! Gerçek anlamıyla onlar “yaşarlar aşkı”; “Yaşar onlarda aşkı”; sever, acır, merhamet eder onlarda kullarına; çünkü bu sıfatlar için yaratmıştır onları! Var gel dostum, biz dönelim dünyamıza; bu masal gibi gelen sözler yeteri kadar ıslattı bizi!.. Şimdi kurulanmak zamanı! Dönelim dünyamıza, koşalım, çalışalım, didinelim; insanları sevindirmek için onlara bir şeyler verelim; ve gönüllerini hoş etmek için güllâbicilik eyleyelim! Sonra da, bunları hep “Tanrı -pardon Allâh- için yapıyoruz!” diyerek vicdanlarımızı tatmin edelim! Gönül “aşk” için yaratılmamışsa, neye yarar bunca demek!.. İyisi mi, “hobi” kabilinden “dinle ilgilenip”, günümüzü gün eylemek!

  • @tulayaydogmus3484
    @tulayaydogmus34843 жыл бұрын

    Ne kadar güzel bir muhabbet. Deniz Bayram'ı özellikte tebrik ediyorum

  • @Cyclist_Adanvanture
    @Cyclist_Adanvanture5 жыл бұрын

    Ey Allah'ım; eğer sen yalnız iyilerin rabbiysen, biz günahkarlar kime gidelim. Hz. Mevlana

  • @ergunozandalak1065
    @ergunozandalak10656 жыл бұрын

    Çok teşekkür ediyorum iyiki varsınız. Çok güzel bir program olmuş.

  • @leylaoztrak7403
    @leylaoztrak74037 жыл бұрын

    Dünyayı insanlığı yolunda gitmeyen ne varsa kurtaracak olan tek kelim^^SEVGİ''^^

  • @necmettinozcan8519

    @necmettinozcan8519

    5 жыл бұрын

    Dogru söylüyorsunuz!! Bu, genel mânâda da böyle, özel mânâda da böyle! Sevgi ateşini tutuşturan Cenâb-ı Hak’tır. Etrafımda sevenlerim olduğunu görmezlikten gelmek, benim elimden gelmez! Cenâb-ı Hak sevdiriyor ki, seviyorsunuz, diye düşünüyorum. Ama, bunun hemen arkasından da şu açıklamayı ilave etmek istiyorum. Ben o sevgiye lâyık olduğum için Cenâb-ı Hak beni size sevdirtmiyor! Ben, böyle bir sevgiye lâyık değilim. Bunun idrakı içindeyim. Cenâb-ı Hak, bizi size sevdirtiyorsa bu, benim bu sevgiye lâyık olduğumdan değil, buradan çıkan ilmi sizin değerlendirmeniz için, bu sevgiyi size vesile ediyor. Çünkü, insan sevmediği birinin elinden baklavayı geri çevirir. Sevdiğinin elinden zehir içer! İşte Cenâb-ı Hak, bu ilmi değerlendirmeniz içindir ki, gönlünüze bizim geçici bir sevgimizi ateşliyor; o sevgiyle siz, bize yönelip, bu ilmi alıp değerlendiriyor; özünüzdeki Allâh’a giden basamakları hızlı bir şekilde çıkıyorsunuz! Demek ki, sevgi, kişinin mutlaka o sevgiye lâyık olmasından değil, başka bir sebepten dolayı da verilebiliyormuş. Burada bir başka hikmeti fark ettik. Bunu fark etmenin benim yönümden faydası şu; Haddimi bilmiş oluyorum. Varlığımda nem var ki, kendime özgü, kendime has hangi güzelliğim var ki söyleyeyim! Hiç! Önemli olan kişiler değildir. Kişiler fânidir. İşte düne kadar burada idik. Yarın gidiyoruz. Sanki bir cenazeyi uğurlar gibi “Elveda!” diyoruz. İnsanlara “elveda!” diyeceğiz ama, ilim her zaman bizimle beraber olacak. Dün kimlere veda edilmedi? Bugün kimlere veda edilmesin! Yarın, daha kimlere bütün kemâl ve güzellik Cenâb-ı Hakk’a aittir. O dilediği için burada onu görüyorsunuz. Eğer Cenâb-ı Hak o güzellik ve kemâlâtını buradan çekerse bırakın sevgiyi, nefret bile etmezsiniz!.. Kalır bir köşede, unutulur, gideriz. Öyle ise, içinizde bir sevgi varsa bu sevginin Cenâb-ı Hak tarafından size selâmeti ihsan etme amacı ile ateşlendiğini anlayıp, fark edin! Veda sözcüğü, insanın tabiatına, doğasına ters düşüyor... Bir kediye veda etmek üzer bizi... Bir kuşa veda etmek bile üzer bizi... Hele bir insana? Hele hele bizde bir izi olan, bir kalem izi olan insana veda etmek elbette güçtür. Ama önemli olan şey; Allâh’ı görebilmek! Allâh’ı Zâtı’yla göremezsiniz! Sûreti, şekli, özelliği olan bir varlık değildir O! O’nun ilmini, O’nun nûrlarını hissedebilirsiniz içinizde! Biz, O’nun için varız ve er veya geç O’na döneceğiz... Yarın hangi rütbede, makâmda veya koltukta olursak olalım, çırılçıplak gideceksin. Çırılçıplak derken benim bulunduğum yerdeki dostlarıma vasiyetim şu: Beni kefene sarmayın! Benim üzerimde o gün için olan elbisemle gömün! Hazreti Rasûlullâh, elbisesi ile toprağa gömülmüştü. Beni de O’nun gibi elbisemle toprağa verin! Sonradan çıkarılmış kefen âdeti, bana göre değil! Bugün, dünde eriyip gidecek! Elbiselerim toprak altında eriyip gidecek. Ve ben, yeni bir bedenle, yeni bir boyutta yaşama merhaba diyeceğim. Ben, sizlerden biriyim. Sizler de benim gibisiniz! Sizler de benim gibi aynı âkıbeti paylaşacaksınız. Sevdiğiniz, bağlandığınız ne varsa, ondan ayrılacaksınız. Eğer bu bağlanma çok güçlü ise, ayrılığın yanması o kadar fazla olacak. Öyle ise şu gerçeği fark edelim: Dünya’da yalnızca o ölüm ötesi boyuta, oranın şartlarına hazırlanmak ve oranın değerlileri arasında yer almak için varız. “Etraf ne der” diyerek, yaptığınız her şey için pişmanlık duyacaksınız. İlmin gereği ne ise onu yaşamanız hâlinde de bunun nimetlerini tadacaksınız. İmtihan dünyası demek yanlış bilgilerle, doğru bilgilerin size ulaşması ve sizin doğru bilgileri tercih etmeniz demektir. Size, en yakınlarınızdan bile, yanlış bilgiler doğrultusunda davranış ortaya koymanız tavsiye edilir. Buna zorlanabilirsiniz. Buna karşı, onları kırıcı olarak reddetmeyin! “Kusura bakma, deyin! Benim ilmime göre doğrusu budur ve ben yarın orada kendi ellerimle yaptıklarımın otomatik sonuçlarıyla karşılaşacağım. Eğer, senin dediğin yanlışsa, seni mazeret olarak orada ileri süremeyeceğim. Ne olur beni bunun için hoş gör, bağışla! Bırak, ben ilmimin gereğini uygulayayım. Sen de istiyorsan bu bildiğimin gereğini uygula! Neticede herkes gittiği o âlemde yaptıklarının neticesi ile karşılaşacaktır.” Biz, dünyaya kavga etmek için gelmedik! Biz dünyaya didişmek için gelmedik! İnsanlarla kötü olmak için gelmedik! Şayet bizi kötü olarak görenler varsa, en akıllıca iş olarak bizden uzak dursunlar. Biz bunu saygı ile karşılarız. Allâh kolaylaştırsın bizden uzak durmayı, deriz. Bizden kendilerine ulaşanlardan yararlananlar varsa, onlar da bizi bırakıp, o yararlandıkları ilimle yaşamaya baksınlar. Önemli olan ilmi paylaşmaktır. Bunu elimizden geldiğince sizlerle paylaştık... Sanıyorum, bugüne kadar anlattıklarımın bir çoğu henüz toplum olarak anlayıp, idrak edip kavrayacağımız şeyler değil! Belki zaman içinde yeni yetişen nesiller bunları daha iyi değerlendirecek. Ama, önemli olan herkesin anlayabildiği kadarıyla bu ilmi değerlendirebilmesidir, gelecekte yararını kendisi görmek üzere! Herkes yaptığını hayrıyla veya şerriyle zerresine kadar alıyor ve de alacak! İşte bu yüzdendir ki, sizden bütün istirhamım; öncelikle çevresindekini ve karşısındakini düşünen insanlar olarak yaşamanızdır! Daima karşınızdakini kendinize tercih edin; sakın “Önce ben!” demeyin! Önce ben, derseniz, gelen o nimet karşınızdakine gider! Önce ben derseniz, gelen manevî nûr karşınızdakine gider. “Önce sen!” derseniz o nimet sizden karşınızdakine ulaşır. Allâh’ın sisteminde bilmediğimiz öyle sırlar var ki, bunları biz devamlı yaşıyoruz; fakat neyin ne olduğunu fark etmiyoruz. Allâh basîretimizi aça...

  • @nurdemir7637

    @nurdemir7637

    5 жыл бұрын

    Inanilmaz faydali oldu saygiyla okudum uyguladiģim şeyleri tekrar okumanin huzurunu yaşadim mutluluk duydum saygilar

  • @diamanthys

    @diamanthys

    4 жыл бұрын

    @@necmettinozcan8519 Hiç üşenmedin mi bunları yazarken?

  • @beratoztuek8948

    @beratoztuek8948

    3 жыл бұрын

    @@necmettinozcan8519 anlattiklariniz iyi hoş köle kısmı asagilanir itaatkarlik istenir ondan değil anlatmak anlatsa köle olarak görüldüğü için değil sevilmek konuşmak ne haddine asagilanir peki bu köle dinini nasıl yaşasın sorarım size onun ilk yapması gereken yani ilk hicreti kölelikten kurtulmak degilmidir çünkü köle nin de gerçek efendisi rabbi tek olan olmalıdır doğru mu biraz karışık oldu ama umarım anlarsiniz

  • @sedabilgin1839
    @sedabilgin18394 жыл бұрын

    Bu nasıl bı program konuklar konu yüreğinize aklınıza ve ekibimize sağlık Deniz Bayramoğlu Sizden faydalanmak bizim için nasip

  • @hazalsparadise5612
    @hazalsparadise56124 жыл бұрын

    Kemal Sayar mi diye tekrar geri sardım ve çok mutlu oldum, sadece bu harika kişiyi bile dinlemek için izlerim programı, kitaplarını severek okuyorum, yüzünden bile nur akıyor, böyle programlar konuklar hep olsun

  • @fahrisayar1044

    @fahrisayar1044

    3 жыл бұрын

    Selamnasilsin nasilsin kemal bende sayar aslim Konya bozkir dan sizinle n bir soy dan mi iz?

  • @kenandeniz1810
    @kenandeniz18104 жыл бұрын

    Gelin tanış olalım İşi kolay kılalım Sevelim sevilelim Dünya kimseye kalmaz

  • @nursenasar8050
    @nursenasar80503 жыл бұрын

    Allah'ın izniyle okadar güzel anlatıyorsunuz ki Allah siz ve sizin gibileri hiç bir zaman eksik etmesin

  • @HomelessHighway
    @HomelessHighway4 жыл бұрын

    Çok güzel bir sohbete şahit ettiğiniz için çok teşekkürler... Emeğinize sağlık...

  • @tanenrengin9820
    @tanenrengin98204 жыл бұрын

    Moderatöru ve konuklarıyla , farkındalık uyandıracak, güzel bi program.. teşekkür..!🙂🙂

  • @saveme1x
    @saveme1x3 жыл бұрын

    Bizim farkındalığımız kendimiz ve evrendir bu da Allaha saygımızdır insanlığa saygımızdır .🙏🌍

  • @cihanoksuz81
    @cihanoksuz812 жыл бұрын

    Teşekkürler Deniz Bey ☘️ canlı yayınlandığı günlerde de severek izliyordum programlarınızı. Kendimize bir şeyler katmamızı sağladınız 🌺 kalbinde gerçek sevgiyi aklında hoşgörüyü, merhameti barındırabilen herkese teşekkürler 🌺

  • @ilossaheli68
    @ilossaheli682 жыл бұрын

    Tek kelimeyle İnsan olun. İnsanı Allah yaratıysa eğer, bizdende İnsan olmayı bekliyor. Allah hepimize İnsan olma ve bu yoldan saptırmadan farklı düşünçelere sahip olma özgürlüğü yolunda yardımcımız olsun.

  • @kamilaltuntas8861
    @kamilaltuntas88614 жыл бұрын

    Deniz bey sizin bütün programlarınız çok güzel di ben de her programı kaçırmadan izlemeye çalışırdım ama bu bölümü izlememişim bir şey araştırırken karşıma çıktı eşsiz çok keyifliydi her anından çok keyif aldım iyi ki böyle programlar yapıp bir nebze de olsa ruhumuzu doyurdunuz

  • @mustafahatip4371
    @mustafahatip4371 Жыл бұрын

    Çok güzel bir program olmuş.Her birinize ayrı ayrı teşekkür ederim hocalarım....

  • @bahark.3655
    @bahark.36554 жыл бұрын

    Cok guzel bir program! Bunlardan daha çok istiyoruz lütfen 🙏

  • @CrimeanHorseArcher
    @CrimeanHorseArcher6 жыл бұрын

    Te$ekkürler, çok güzel program.

  • @turanefe3788
    @turanefe37882 жыл бұрын

    Kucak dolusu sevgiler selamlar sizlerin olsun değerli hocalarım💓🌱🌹.Allahin verdiği ömrü yaşarken inislerimiz çıkışlarınız oluyor 😔Bizler bunun sebebini hep Annemizi Babamızı sucluyarak yargiliyoruz okutmadi beni düşünmedi gibi gibi ön yargılar.😔Yaşadığım ama Ruh olarak duygu olarak kaldiramadigim bir olay yaşamistim..sonra Allah'ın bu Dünyaya beni niye getirdin diye içten içe duygu kırılması yaşıyordum haketmedigim ama sürekli benimle olan bir hüzün döngüsü vardı sanki Kendimce kendi kendimin içinde bir isyan başladı 40 yaşına kadar elimden geleni yaptım neden gönül olarak beni bir baskasina oyuncak yaptın diyerek iç isyanlarda bulundum 😔gönül ezilmesi ćok zor bir duygu 😔ruhla kalbin içerde kavga ediyor aklını bir sağa bir sola arttırıyorlar.40 yıllık ömrünmü zor geçti Gönül olarak yaşadığın 2 senelik yasantimi diye sorsalar 😔2 senelik yaşadığım gönül yorgunlugu bana çok ağır geldi derim.😔Zamanda kaybolmuş zamana asılı kalmış gibiydim.Sonra çooook şükürler olsun MEVLANA SÖZLERİNİ TEMSİLEN YAPİLAN VİDYOLARİNİZİ İZLEMEYE BAŞLADM sonra sonra kalbimin isyanı dinmeye başladı sorunun bende değil ALLAHİN BANA VERDİGİ KADERLE BENİMLE DALGA GECEN İNSANDA OLDUGUNU ANLADİM.Bizler ćoook şanslı toplumlariz COK DEGERLİ Hz.lerimiz ve Alım Hocalarimiz var 🌹Rabbim ruhu incinen her kardeşime tutacak bir dal uzatarak kalbinin öncekindende güçlü atmasını nasip etsin inşallah.🤲💓🌱 Güzel insanlar topluluğu diyorum ben sizlere değerli hocalarim🌹.Allah sizlere uzun ömürler versin.🌹Muhabbet yolunuz her zaman açık olsun inşallah.💓🌹

  • @bahriyebicak839
    @bahriyebicak8395 жыл бұрын

    MEVLANAMIZ,RABBİMİZİN,Özü,Sözü,Gözü.Ruhsal entelektüel birimsel sırlarını açıklıyor.Dogru Analiz ve Sentez kabiliyetine sahip olanlar,Hakiki İnsan olarak menzile ulaştılar.Evrenlerde Görevlerini devir aldılar

  • @cankonukoglu5016
    @cankonukoglu50164 жыл бұрын

    Osman Nuri Kucuk ilk bolumde derin sohbeti cuma hutbesine cevirmis ama ikinci bolumdeki bilgileri besleyici.

  • @1buraktoraman
    @1buraktoraman7 жыл бұрын

    insan sevdiğinin kölesi, paranın makamın çocuklarının yada yaratıcısı Allahın

  • @tulayaydogmus3484
    @tulayaydogmus34843 жыл бұрын

    Çok teşekkürler❣

  • @melisa4436
    @melisa44362 жыл бұрын

    Akıl insanı bir yere kadar getirir.. sonrası için temiz bir kalp gerekir..:-) ♥️ bize temiz bi kalp getirebilir misiniz.? Belki de aşamamanın sorunu budur..?

  • @mehmeterdemcesen4791
    @mehmeterdemcesen47914 жыл бұрын

    Cok tesekkurler. Çok guzel bir program olmuş .

  • @serdanayman9660
    @serdanayman96604 жыл бұрын

    Musa dedenin her nedense bilinmez defalarca Tevrat Tevrat demesi ve ondan örnek vermesi dışında muhteşem bir programdı

  • @m.ertansir9352

    @m.ertansir9352

    3 жыл бұрын

    Neden öyle diyor sürekli🤔

  • @insaninsan6916

    @insaninsan6916

    Жыл бұрын

    Baba tarafından Yahudi

  • @serdanayman9660

    @serdanayman9660

    Жыл бұрын

    @@insaninsan6916 şimdi anlaşıldı 👍🏻

  • @sksobutay1770
    @sksobutay17704 жыл бұрын

    Mustafa Merter hocanın güzel bir kitabı var bu konuda. Bin kat insan...Acizane tavsiyemdir. Kendisi psikiyatrist ve mevlana asigidir .

  • @mustafakayr9295

    @mustafakayr9295

    3 жыл бұрын

    Dokuz yüz katlı insan :)

  • @ccoollppaann
    @ccoollppaann7 жыл бұрын

    1:38:00 'de anlatılan şey konunun kalbidir.

  • @YalcinRina

    @YalcinRina

    6 жыл бұрын

    yes indeed. nice catch.

  • @necmettinozcan8519

    @necmettinozcan8519

    5 жыл бұрын

    Bunu mu kasdediyorsun? AKIL Kozmik Bilinç(orijini itibariyle) "Alim" ismiyle işaret edilen Allah`ın "İlim" sıfatının, kesret âleminde terkiple açığa çıkışının adı... Çokluk algılamasının oluşması için yaratılmış olan beyin işleyiş düzenine verilen isim... İlim sıfatının yaratılmışta zâhir oluşunun adı... Şuurun algılama aracı... Üst Bilinç Alt bilinci kontrol eden mekanizma... "Hakikat"in hizmetlisi... "Bağlamak" "Ukl" İnsanı "İman" şerefine ulaştıran özellik... Hakikatini, değerlendirebilme İbret alan... Bir şeyi. diğer bir şeye bağlayarak, aralarında bir bağlantı kurarak, bir sonuç çıkarma özelliği... Dıştan, bizim farkında olarak ve üzerinde değerlendirme yaparak bir sonuç çıkarttığımız olayları irdeleme özelliği... "Bellek dalgaları" şeklinde "Ruh"a yüklenen beyindeki özellik... Kişiyi madde dünyasından çıkartıp mânevi âleme sokan özellik Âlemlere dönük ilmi idrâk, değerlendirme ve zâhire çıkarma hâli... İMAN NURUNA DAYALI ÇALIŞMALAR BÜTÜNÜ->TASAVVUF SADECE AKIL GÜCÜNE DAYALI ÇALIŞMA->FELSEFE AKLIN KAYNAĞI Akıl, İlâhi İsimlerin mânâlarının dayandığı Zât'a gider! Semâlarda ve arzda (âlemlerdeki tümel akıl ve fiiller boyutunda) ne varsa hepsi O'nundur. Akıl, şuurun algılama aracıdır. Akıl, kişiyi madde dünyasından çıkartıp mânevi âleme sokar. AKIL->“HAKİKAT"İN HİZMETİNDE OLUR... ZEKÂ->"EGO"YA DÖNÜK ÇALIŞIR! İNSAN AKLININ ORİJİNİ(Kozmik Bilinç) Akıl, Satürn ve Uranüs tesirleri ile meydana gelir. "Üst Bilinç"->"Akıl"! Akıl, alt bilinci kontrol eden mekanizmadır. AKIL-RUH İLİŞKİSİ Beyindeki "Akıl" dediğimiz özellik, bellek dalgaları şeklinde "Ruh"a yansır, yüklenir. AKLIN BOYUTLARI "AKL-I EVVEL" ("Kalem"-“Rahim” isminin mânâsı ilim sıfatından kaynaklanan bir biçimde âlemlerde zâhir olduğu zaman aldığı isim…-Allah’ın “ilim sıfatı”nın zuhuru...-"Kozmik Bilinç"-Evreni vareden Tümel akıl...-"Öz" akıl... Vehimden arınmış-"Hakikat-ı Muhammedî" denilen varlığın ilmine işaret eden özellik...) Akl-ı Evvel, Âlemlerde değişik isimler alır! Akl-ı Küll'e tenezzül eden, "Akl-ı Evvel"dir! Akl-ı Evvel'in İlmi (İlim sıfatından kaynaklanan ilim-"TEK"in sahip olduğu özelliklere olan ilmi) Vahiy gücünün olduğu yerde aklı kullanmağa ihtiyaç yoktur! Evreni var eden tümel akıl, burada enerji birimlerine, öz vasfı olan kudret ve aklı bağışlamıştır... Tümel akıl için ilkellik veya gelişmişlik sözkonusu değildir: O her an yeni bir şey icad eder! Tümel Aklın icad vasfı, birimin varoluş noktasıdır! (Vehimden arınmış)"Öz akıl" sahiplerine "Hikmet" verilmiştir. "AKL-I KÜL"(Küllî akıl-Tek akıl-“Sistem”in aklı-Uranüs'ten yansıyan akıl-Melekùt âleminde mevcut olan akıl) Akl-ı Küll'den yansıyan akıl(Uranüs'ten yansıyan akıl)... Akl-ı Küll'ün("Sistem"e dönük aklın)sureti... Cebrâil! "AKL-I CÜZ"(Terkipsel şuur boyutu-"Akıl"ın, birimde terkipsel özellikler altında açığa çıkışında aldığı isim-Cüzler âlemindeki, birimler âlemindeki muhatap-Vehmin hükmündeki akıl...) Akıl, Akl-ı Küll'e nasıl yaklaşır? Akıl, ne zaman Akl-ı Küll'den ilham almaya başlar? "AKL-I CÜZ”ÜN SINIRLARINDAN KENDİNİ KURTAR... "AKL-I KÜL"Ü BUL, VARLIĞI DEĞERLENDİR "AKL-I EVVEL"E EREREK GERÇEĞİ YAŞA! Akl-ı Cüz'ün sınırlarından kendini kurtar... Akl-ı Küll'ü bul, varlığı değerlendir ve Akl-ı Evvel'e ererek gerçeği yaşa!

  • @zeldaaachen7200

    @zeldaaachen7200

    4 жыл бұрын

    Onur Çolpan 🙄

  • @zeldaaachen7200

    @zeldaaachen7200

    4 жыл бұрын

    Onur Çolpan ben 4gli olmak istiyorum

  • @hemetsbozuki4853
    @hemetsbozuki48534 жыл бұрын

    Güzel insan Deniz abimiz

  • @enesaslan9790
    @enesaslan97907 жыл бұрын

    Sevgili Insanlar! Mutlululuğa ulaşmak ve şeytanın bacaklarını kırmak için sadece tek bir çözüm var: Kalpten ALLAH'a ulaşmayı dilemek ve Islamın 7 safha ve 4 Teslimi yaşamak. başka bir çözüm yoktur. Insanlar ne kadar konuşurlarsa konuşsunlar, bu hususları tanımayan hüsrana ve mahvolmaya mahkumdur. Insanlar bunun dışında onlara hiçbir fayda vermeyeceğini anlayacak ve yaşayacaktırlar

  • @necmettinozcan8519

    @necmettinozcan8519

    5 жыл бұрын

    7 safha ile 4 Teslimi´n ne oldugunu yazarmisin tesekkürler

  • @piraye7141

    @piraye7141

    4 жыл бұрын

    Nedir 7 safha.. nefsin 7 mertebesi mi?

  • @cenkakut6786
    @cenkakut67867 жыл бұрын

    İyidir.

  • @serdalkorkmaz774
    @serdalkorkmaz7746 жыл бұрын

    Çok güzel bir programdı ama tv daha erken yayınlansa daha güzel olacak👍

  • @mormenekseardc6584
    @mormenekseardc65844 жыл бұрын

    Kemal sayar hoca neden erken ayrıldı programdan ?

  • @redstar5913
    @redstar59137 жыл бұрын

    14.35 de deniz bayramoğlu sonsuzluk ile ilgili bisey den bahsediyor. orda sonsuzluktan sonra hangi kelimeyi kullanıyor. bi türlü anlayamadım. sonsuzluk dinanmasi mi dinomasi mi? anlayan varsa bi el atsın

  • @ebuyahyamuhammed3021

    @ebuyahyamuhammed3021

    7 жыл бұрын

    Dilemması

  • @ilknurdoguer7719

    @ilknurdoguer7719

    6 жыл бұрын

    dilemma(ikilem)

  • @necmettinozcan8519

    @necmettinozcan8519

    5 жыл бұрын

    SONSUZLUK MÂNÂLARI İTİBARİYLE SONSUZDUR! Mânâları itibariyle sonsuzdur!. Sınırsızlığı, vasfı yönündendir!. Sonsuzluğu mânâları, esmâsı yönünden!. Sınırsızlığı, Ben`liğinin vasıfları itibariyledir. “SONSUZLUK”, BOYUTSALLIĞI DA İÇERİR "B" harfinin sırını açıklayan bu mânâyı kavrayabildiysek eğer... Şimdi bu tanımlamayı iyi düşünelim... Cüzlere, zerrelere bölünüp parçalanması mümkün olmayan “AHAD”, ya sonlu sınırlı bir Bir’dir; ki bu takdirde evrenin herhangi bir yerinde oturmaktadır (!); ya da sonsuz, sınırsız, cüzlere ayrılmaz TEK'tir ki, bu takdirde de ancak ve sadece, tekrar ediyorum ancak ve sadece "KENDİSİ" mevcuttur!. "AHAD" olan “ALLAH” ismiyle işaret edilen dışında herhangi bir varlığın mevcûdiyetini ileri sürmek önce akıl ve mantığa, sonra da iz'ân ve insafa sığmaz!. Düşünelim... Şâyet “ALLAH” ismiyle işaret edilenden ayrı, “ALLAH”ın dışında bir varlık var ise... Bu varlık ile “ALLAH” arasındaki sınır nerededir?. Bu sınırı nerede çizeceksiniz?. Ya var olan, mevcut, sınırsız-sonsuz TEK'tir, ikinci bir varlık yoktur!. Ya da sınırlı sonlu, evrenin içinde bir yerde, veya evrenin dışında MEKÂNI OLAN bir TANRI mevcuttur (!)..? Burada idrâk edilmesi en önemli olan şey, “SINIRSIZLIK-SONSUZLUK” kavramıdır. Şimdi bu "sınırsızlık-sonsuzluk" kavramını en-boy-derinlik olarak değil, boyutsal olarak kavramaya çalışalım... Sınır mekânsaldır; sonsuzluk ise boyutsallığı da içerir!. SINIRSIZ-SONSUZ KAVRAMLARI DAHİ, İNSAN-I KÂMİL’DE AÇIĞA ÇIKAN “H’Û”NUN ESMA VE SIFATI YÖNÜNDEN GEÇERLİ OLUP, “NOKTA” DIŞINDA GEÇERLİLİĞİ KALMAZ Sonsuzda bir “nokta”nın yerini düşünün!.. “Nokta” olarak yaratılmış; ilmi yönüyle “Akl-ı Evvel”, hayâtiyeti yönüyle “Ruh-u Â’zâm”, hüviyeti yönüyle “Hakikat-ı Muhammedî” ve nihâyet kişiliği itibariyle aldığı isim de “İnsan-ı Kâmil” olan evrensel varlığı düşünüyor; ve biz ona da “HÛ” ismiyle işaret ediyoruz. Oysa... Bu bahsettiğimiz Zât, “ALLAH” ismiyle işaret edilenin ilminde yalnızca bir “ilmî sûret” olup; vücudu ise varlığını “HÛ”nun esmâsından alır!.. Bu sebepledir ki, “nokta”nın, gayrı bir bağımsız varlığı ve vücudu söz konusu olmaz!. “Nokta”dan meydana gelen bu varlığın -mutlak evrenin- algılanan sıfatları ve esmâsı ve müşâhede edilen ef’âli, “HÛ”nun her an yeni bir “şe’n”de oluşundan kaynaklanır!.. “ALLAH İsmiyle İşaret Edilen”in indindeki sayısız “an”dan ya da bir diğer ifadeyle “nokta”dan yalnızca biri olan “İnsan-ı Kâmil” adıyla işaret edilen “NOKTA” bilinci ise, “Mardiyye nefs” bilincine sahip kılınanın ilminden münezzehtir!. (muhalefet lil havâdis) “Sınırsız-sonsuz” kavramları dahi, “İnsan-ı Kâmil”de açığa çıkan “HÛ”nun esmâ ve sıfatı yönünden geçerli olup; “nokta” dışında geçerliliği kalmaz!. ZÂTI İTİBARİYLE SONSUZLUĞUNDAN SÖZ EDİLEMEZ Aslında, ‘’sonsuzluk’’ derken, Esmâ âlemine işaret ediyoruz. Çünkü, "Zât"ı itibariyle sonsuzluğundan söz edilmez!. "Zât`ı hakkında tefekkür edilmez!." Hükmünce, Zâtı yönünden, ne sonsuzluğundan, ne de sınırsızlığından söz etmek mümkündür!. Hattâ, "Ahadiyet" dahi, vasfıdır. Zâtı`nın bir vasfıdır, yâni, sıfatıdır!. SONLU DÜNYA MI, SONSUZ ÖLÜMÖTESİ Mİ? Önce kesin kararını ver... Senin için önemli olan, sonlu dünya mı; sonsuz ölüm ötesi mi?. SONSUZA AYNA OLMAK Esasen, sonsuzluk için varolan insan, ya şuur boyutunda kendisini tanıyıp "Sonsuz"a ayna olma huzur ve saadetini yaşayacak; ya da ilim ve idrâk yetersizliği sebebiyle kemâlini şartlanmalara bırakmış bir halde, "ben bir maddeyim" vehmi ile hücre batağında mahvolacaktır!. SONSUZLUK KİMİN HAKKIDIR? Sonsuzluk, algıladıklarını hakkıyla değerlendirebilen ve idrâk ettiklerini tatbik edebilenlerin hakkıdır. SONSUZA DÖNEMİYORSANIZ… Sıhhatiniz, yiyeceğiniz, barınağınız olduğu halde sonsuza dönemiyorsanız, inanmıyorsunuz!.

  • @fatmadincer6907
    @fatmadincer69074 жыл бұрын

    yav su cemalnur hocanin tipinin tatliligi

  • @beratoztuek8948
    @beratoztuek89483 жыл бұрын

    ❤️❤️

  • @alice-le8pm
    @alice-le8pm3 жыл бұрын

    Harikulâde

  • @strunqeltabd
    @strunqeltabd5 жыл бұрын

    mükemmel de nedir bu kadar reklam ya artık internette reklamdan ibaret

  • @sunduskurtulus1202
    @sunduskurtulus12022 жыл бұрын

    🌹🌹🌹🙏🙏🙏

  • @ayseakay777
    @ayseakay7777 жыл бұрын

    allahtan bu programa sığ yazar elif şafak çağrılmamış..

  • @greenlight2323

    @greenlight2323

    6 жыл бұрын

    En güzel Elif hanim anlatiyor.

  • @necmettinozcan8519

    @necmettinozcan8519

    5 жыл бұрын

    Elif Safak´a Allah c.c Diyorki sen Bilinmeyen bir Kavimdansin! haberin varmiydi?

  • @tanenrengin9820

    @tanenrengin9820

    4 жыл бұрын

    Elif Şafak hiçte küçümsenecek bi yazar değilki, keşke o da katılmış olsaydı.🙂

  • @muhsinakturk4133
    @muhsinakturk41334 жыл бұрын

    Psikiyatris arkadaş''İnsan kainatın efendisi ''diyor,inanılmaz .Nasıl prof olunuyor ülkemizde?...Kainatın efendisi Rabbi yalnızca Allah'tır.Halife Bir yöneticinin adına yönetimi,idareyi devam ettiren kişidir.Allah'ın halifesi nasıl oluyorda insan oluyor?Bu anlayışa göre insan haşa Allah'ın bir parçası,yani ilah olmuyor mu?

  • @htcsrk
    @htcsrk4 жыл бұрын

    Cemalnur hanım mesnevi ile Kuranı aynı kefeye koyuyor yazık. Hiç ilahi mesajla beşerin sözü bir olur mu

  • @gulaykilic475

    @gulaykilic475

    Жыл бұрын

    Yapanda yaptiranda yüce rabbim mesneviyi yazdıran Yüce Rabbim ilham veren yine Yüce Rabbim

  • @clouduygarer5947
    @clouduygarer59473 жыл бұрын

    Ben deistim ,, yaratan sadece yaratir kitap yazmaz

  • @jerrydandridge6746

    @jerrydandridge6746

    Жыл бұрын

    Ben de satanistim.senin yaratanının ne halt yediği belli değil.

  • @isikaktas5004
    @isikaktas50043 жыл бұрын

    tevhidi savunan ünlü psikiyatrist rahmetli dr hamdi kalyoncu allah sana rahmet eylesin..

  • @doseaniel3055
    @doseaniel30554 жыл бұрын

    ...

  • @ab-rh.negatif
    @ab-rh.negatif6 жыл бұрын

    Bütün bebekler istisnasız ayn ga. Sesiyle ağlar. Ayn aynıydık ga gayri düştük.

  • @necmettinozcan8519

    @necmettinozcan8519

    5 жыл бұрын

    yeni ögrendim tesekkürler! Sarp yokusu asmaliyiz! cünkü asagilarin asagisindayiz!

  • @doseaniel3055

    @doseaniel3055

    4 жыл бұрын

    😂😂😂

  • @musaminigsar6638
    @musaminigsar66384 жыл бұрын

    Ne arıyosan kendi içinde ara senin içinde yürüyen bir derviş var onu ara zerre küreyi arz gezegenlar aşka düşmüşken sen neyi arıyosun aradiğin herşey senin içinde başka yerde yok okuyarak hakkı hakıkatı bulamazsin

  • @emreahmet167
    @emreahmet1674 жыл бұрын

    Türkiye'nin daha çok yolu var ve o yolu gidemiyecek

  • @sh-pk6we
    @sh-pk6we6 жыл бұрын

    Mürsit; bazen bir karinca, bazen bir olay vs olabilir.

  • @necmettinozcan8519

    @necmettinozcan8519

    5 жыл бұрын

    İRŞAD Gerçeğe kılavuzlama Allah Rehberliği(Allah hidâyeti, Rehberliğin ta kendisidir!-Hedefe giden yol Allâh'adır!-İnsanlar hidâyet edemez, Allâh hidâyet etmedikçe) "Hakikat İlmi" ile diriltme Aydınlatma Cehâlet karanlığının aydınlatılması... Hatırlatma Öğüt Rabbinin delillerini (Rabbanî özellikleri) hatırlatma “Sünnetullah” denilen evrensel gerçekleri hatırlatma Yetişmesi imkân dahilinde olan kişilerin yetişmesi için gerekli olan feyzi dağıtma... Dünya insanları arasında çeşitli akımların, eğilimlerin oluşturulması... Ledünni İlimlerin verilmesi(İnsan beyninin, şuur yapısının Allah isimlerinin işaret ettiği mânâları taşıyan dalgaboylarıyla programlanması-Âdem’e “Allah İsimleri”nin tümünün tâlim edilmesi-İnsana "bilmediklerinin" tâlim edilmesi-Bâtıni ilimlerin verilmesi-“Allah”ın sayısız isimlerinden, “Allah”ın dilediği kadarını ortaya koyabilecek istidat ve kâbiliyetin verilmesi-Bilmesi mümkün olmayan şeylerin kalıcı olarak öğretilmesi, aklettirilmesi-“Kitab” ve “Hikmet” inzali) İRŞAD ETMEK->REHBERLİK ETMEK{Gerçeğe kılavuzlamak-Mürşidlik etmek-"Hakikat İlmi" ile diriltme-Aydınlatma-Cehâlet karanlığının aydınlatılması-Hatırlatma-Öğüt-Rabbinin delillerini (Rabbanî özellikleri) hatırlatma-“Sünnetullah” denilen evrensel gerçekleri hatırlatma-Yetişmesi imkân dahilinde olan kişilerin yetişmesi için gerekli olan feyzi dağıtma-Dünya insanları arasında çeşitli akımların, eğilimlerin oluşturulması-[Ledünni İlimlerin verilmesi(İnsan beyninin, şuur yapısının Allah isimlerinin işaret ettiği mânâları taşıyan dalgaboylarıyla programlanması-Âdem’e “Allah İsimleri”nin tümünün tâlim edilmesi-İnsana "bilmediklerinin" tâlim edilmesi-Bâtıni ilimlerin verilmesi-“Allah”ın sayısız isimlerinden, “Allah”ın dilediği kadarını ortaya koyabilecek istidat ve kâbiliyetin verilmesi-Bilmesi mümkün olmayan şeylerin kalıcı olarak öğretilmesi, aklettirilmesi-“Kitab” ve “Hikmet” inzali)]} İRŞAD EDEN{Rehber-Allah hidâyeti-Birimin sarıldığı, varlığındaki Esmâ hakikatinden (uzanan) Allah ipi-Hakikate giden yola kılavuzluk edecek olan (Rasûl)-Vahyi bilgi (Esmâ hakikatinden şuura yansıyan bilgi)-Allah (adıyla işaret edilen) hakkında ilim-Rabbinin (Hakikati olan Esmâ bileşiminin) ledünnünden (aslı olan mutlak El Esmâ mertebesinden açığa çıkan özel bir kuvve ile) ulaşan bir rahmet (Rabbinin lütfuyla oluşacak bir nimet-bir kemâl hâli)-“Aydınlatan”-Aydınlatacak Veli-"Hakikat İlmi" ile dirilten-Cehâlet karanlığının aydınlatılması işini yapan-Bilgi kaynağı-Aydınlatan bilgi kaynağı-İlim, irfan-Kurân} İRŞAD EDİLEN->MÜRİD {(Rasûle) iman eden-itaat eden-Rabbinden mağfiret isteyen-Hakikate davet edildiğinde, hidâyete eren-Hidâyet bulan-Vahyi bilgiye (Esmâ hakikatinden şuura yansıyan bilgiye) dayanan-Allah (adıyla işaret edilen) hakkında ilim sahibi olan-Asılsız zanlarının getirisini ilâh edinmeyen-Allah dûnunda tanrılar edinmeyen-Allah'tan ayrı olarak taptıklarından uzaklaşan-Rabbine (Bi-Rabbihim = hakikati olan şuurunda olarak) iman eden-Rabbinin delilleri (Rabbanî özellikleri) hatırlatıldığı hâlde, onlardan yüz çevirmeyen-[Rabbinin (Hakikati olan Esmâ bileşiminin) ledünnünden (aslı olan mutlak El Esmâ mertebesinden açığa çıkan özel bir kuvve ile)kendisine bir rahmet ulaşan (Rabbinin lütfuyla bir nimet oluşan-kemâl hâline ulaşan) -Kalbine râbıta konan(şuuru, müşahede hâlinde devamlı kılınan)]-İki eli ile hazırlayıp önceden gönderdiği şeyleri unutmayan-Hakikatini yaşayan-Hakikatini yaşaması kuvvetlendirilen-Velisi Allah olan-“Kitap"a(“Hakikat Bilgisi”ne)sımsıkı sarılan-Salâtı ikame eden-Kendisine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşmeyen-Şuuru, müşahede hâlinde devamlı kılınan-Islah olan-Aydınlanan-Cehâlet karanlığından kurtulan-Vâris} İrşad edeni(Aydınlatacak bir Veli-Mürşid) bulmak{Kendilerine hakikate giden yola kılavuzluk edecek olan (Rasûl) geldiğinde, iman etmek ve Rabbinden mağfiret istemek-Hakikate davet edildiğinde, hidâyete ermek-Hakikatini yaşaması kuvvetlendirilmek-Kalbine râbıta konulması(şuuru, müşahede hâlinde devamlı kılınması)-Vahyi bilgiye (Esmâ hakikatinden şuura yansıyan bilgiye) dayanmak-Allah (adıyla işaret edilen) hakkında ilim sahibi olmak-Asılsız zanlarının getirisini ilâh edinmemek-Allah dûnunda tanrılar edinmemek-Allah'tan ayrı olarak taptıklarından uzaklaşmak-Rabbine (Bi-Rabbihim = hakikati olan şuurunda olarak) iman etmek-Rabbinin delilleri (Rabbanî özellikleri) hatırlatıldığı hâlde, onlardan yüz çevirmemek-İki eli ile hazırlayıp önceden gönderdiği şeyleri unutmamak} ALLAH'A GİDEN DOSDOĞRU YOL{HEDEFE GİDEN YOL-"SIRAT-I MUSTAKÎM"-“MUHAMMEDÎ İLİM” YOLU}->{Allah'ın yürünmesini istediği yol-Allah hidâyeti-Allah rehberliği-Hedefe giden yol-Hakikate erdiren yol-Allah'a götüren yol-Açığa çıkış amacına uygun doğrultu-Allah’ın in'amda bulunduklarının yolu-"Yakîne ve kurbete götüren yol" -Nefslerinin hakikati olan Allah Esmâ'sına iman edip, ondaki kuvvelerin farkındalığını yaşayanların yolu-Âlemlerin ve nefsinin hakikatini görüp benlikleriyle kayıtlanmayanların yolu} Allah’a giden yol, kendi dışına değil; kendi özüne-Hakikatine doğrudur! ALLAH REHBERLİĞİ(Sendeki Aydınlatan)->"SELÂM YURDU"NA ÇAĞRI{Yaratış nimeti-Allah Hidâyeti-Gerçeği görme-değerlendirme-Evren içre evrenlerin meydana geldiği "işletim sistemi" olan "Sünnetullah"ın(Ve her işletim sisteminin bir "Akıllı Tasarım" olarak "Yaratıcı Zekâ" ile oluştuğunu kavrama} Allah hidâyeti, Rehberliğin ta kendisidir(Hedefe giden yol Allah'adır!-İnsanlar hidâyet edemez, Allah hidâyet etmedikçe) Allah, Selâm Yurduna (Sonsuz gelecek yurduna-Bedensel sınırlamalar ötesindeki, hakikatinize bahşedilmiş kuvvelerle yaşam boyutuna) çağırır (ve dilediğini sırat-ı müstakime hidâyet eder.) "FITRATALLAH"(Allah Fıtratı)-"ESM HAKİKATİNDEN (uzanan) ALLAH İPİ"->{"Rabbimiz, Allah'tır" Ahdi} İRŞAD EDENE BAĞLANMAK{İlme bağlanmak-İlme sarılmak-İlme-irfana teslim olmak-Akıl ve mantık yolunu kullanmak-Araştırma, soruşturma, hakikatı arayıp bulma-İlmi duyguyla değil, akıl ile değerlendirmek} İrşad edilen (Mürid) Muhammedî İlim yolunu tutar! RABITA{Bağlanmak-Varlığındaki Esmâ hakikatinden (uzanan) Allah ipi"ne sarılma ve ayrılığa düşmeme-"Fıtrat Dini" olan "İslâm"a (“Allah Fıtratı”na-Allah Dini’ne-“Allah yaratışı”na)sarılma-Esmâ'sıyla her şeyin aslı olan ALLAH'A (hakikati olarak) SIMSIKI TUTUNMA-Kesinlikle o kopması mümkün olmayan, hakikatindeki sağlam bir kulpa yapışma-Şuurun, “varlığın algılanan suretinin derûnundaki hakikat noktası”na["Bilinç gözü"yle görülen "mânêvi vücud"a-"Allah'ın isimleri"nin("İlâhi isimler"in) mânâlarına-"İlâhi İsimler mertebesi"ne] yöneltilmesi-Bir tanrıya tapınmaksızın, Allah’a şirk koşmaksızın şuurun Allah Fıtratına(yaratışına) doğrultulması-“Yüz”ün("Bilinç gözü"nün-müşahedenin-şuurun-Holografik gerçeklik temelinde, hakikatindeki esmâ mertebesi noktasının-“Vech”in)Doğru iman işlevselliği ile o tek Din’e doğrultulması-(Allah'a iman edip sımsıkı tutunmanın sonucu olarak) "Hû"dan bir rahmetin ve fazlın içine sokulması ve Kendisine varan "Sırat-ı Mustakim"e kılavuzlanması-Üstündeki Allah nimetini hatırlama-Velisi Allah olma-Salâtı ikame etme-Kendisine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşmeme-Bâtın/gayb boyutuna ait hükümleri, işlevinin gereği bakışla hazmetme-Şuurun, müşahede hâlinde devamlı kılınması} “HATIRLATICI”->KURÂN("Hakikat"in dillenişi-"Zikir=insana hakikatini hatırlatıcı") “HATIRLATICI”YI(“ZİKİR”i-Allah için yaratılmış olma gerçeği) OKUYANLAR(İlkâ edenler)->{Allah Rasûlleri-Esmâ kuvveleri-“Mele-i Âlâ”-Alûn melekler-"Hatırlatıcı"yı şuurda açığa çıkaran kuvveler -Kendisine "Allah" İsmi ile işaret Mutlak Varlığı bize fark ettirmek(Hatırlatmak) için görev ifa edenler} İRŞAD KUTUPLARI(Birimleri yetiştiren-toplumlara yön veren-Dünya üzerindeki görevliler) HZ.MUSA İLE HIZIR ALEYHİSSELÂMIN ARKADAŞLIĞI{Hz.Musa’nın, Hızır Aleyhisselâmda açığa çıkan “İlim”i öğretmesi için Ona tâbi olma isteği-Bilinen ilk mürid-mürşid ilişkisi} Allah kime hidâyet ederse, işte o, Hakikate erdirilmiştir. Kimi de saptırırsa artık onu aydınlatacak bir veli bulamazsın! Rabbinin delilleri (Rabbanî özellikleri) hatırlatıldığı halde onlardan yüz çevirenler (iki eli ile hazırlayıp önceden gönderdiği şeyleri unutanlar-zâlimler) Hakikati fark edememeleri için kozalarına hapsedilirler. Uzaktan kontrol ile kimse terbiye edilemez! Gerçeğe kılavuzlayanı olmaksızın {Vahyi bilgiye (Esmâ hakikatinden şuura yansıyan bilgiye) dayanmaksızın-Allah (adıyla işaret edilen) hakkında ilim sahibi olmadan } mücadele etmek Sendeki cehâlet karanlığını aydınlatanı fark et!("Muhammedî İlim yolu) Her şey Hakikatinde mevcut iken ve Allah sana da Özünden her an vahyetmekte iken kime tâbi olmak ve kimin yolundan gitmekle mükellef olduğunu hatırla! KUR’ÂN, SİZİ HZ.RASÛLULLAH’A TÂBİ OLMAKLA MÜKELLEF KILMIŞTIR!

  • @zizuhic1589
    @zizuhic15894 жыл бұрын

    reklamda hasankeyfin yokoluş çığlığı anlatılmış ve ben hasankeyfliyim.

  • @sevincakgun9626
    @sevincakgun96264 жыл бұрын

    SEVGİ Dünyadaki pek çok problemi çözücek ama insanlar henüz bunun farkinda değil okumak lazım etrafta gercek yetişkin bilge insanlar olmasi lazım iyi eyitim iyi yetismiş idealist egitmenler lazim.. sistemsel uyumdan uzak durmak lazim .. cocuklarımızi buna gore yetişyirmek lazim yani gerçek bir uyanis lazım .. yoksa bunun farkinda olmuş bir iki insanin söylemleriyle hayat anlamsiz son bulur maalesef:((

  • @sedaeker3443
    @sedaeker34432 жыл бұрын

    Yahudiler neden musevi ismini daha belirgin kullanmıyorlarda yahudi kelimesini kullanıyorlar acaba Musa as a ümmet olduklarına göre ilginç geldi

  • @yasharsharki1927
    @yasharsharki19274 жыл бұрын

    بشنو از نی چون حکایت می کند...

  • @suheylagulernazli3648
    @suheylagulernazli36486 жыл бұрын

    Bazı konuklar o kadar çok ingilizce terimler kullanıyor ki sonradan müslüman olmuş ingiliz gibiler .

  • @necmettinozcan8519

    @necmettinozcan8519

    5 жыл бұрын

    Kirk yila denk bay cigay düz olur? Istediginiz her hangi bir dile tercüme edebilirmisiniz?

  • @aliercan7616
    @aliercan76166 жыл бұрын

    ANADOLU PARLIYACAK ANADOLU DÜNYANIN YILDIZI OLACAK

  • @necmettinozcan8519

    @necmettinozcan8519

    5 жыл бұрын

    Ne yidizi Günesi, Günesi!! Antalya, Nato, Avrupa savasi!! ve Günes!! saygilar

  • @ozlemdemir9534
    @ozlemdemir95345 жыл бұрын

    OSMAN NURI KUCUK !SIMDI KURAN'IN MEALINE 2 DEFA BAKTIM BOYLE BIR SEY YAZMIYOR

  • @m.ertansir9352

    @m.ertansir9352

    3 жыл бұрын

    Biraz açarsanız bizde öğrenelim

  • @turkturkumturk2550
    @turkturkumturk25502 жыл бұрын

    İnsanlık neden bu halde?? Allah'ın vahyini terkettiği için olabilirmi acaba?????

  • @mizarrigel8616
    @mizarrigel86166 жыл бұрын

    cemre demirel'in bir başka din: tasavvuf kitabını öneririm. blog'unda da var.

  • @necmettinozcan8519

    @necmettinozcan8519

    5 жыл бұрын

    TASAVVUF VE BİLİM, AYNI ORİJİNAL TEKİL YAPIYI İNCELER! “Madde” dediğimiz yapı nasıl esasında bir alt boyutunda atomik bir kütleyse, onun bir alt boyutunda ışınsal bir kütleyse, onun daha alt boyutlarında kuantsal bir kütleyse ve çoğul yapı öz’e inildikçe tekil yapıya dönüşüyorsa ve aslı tekil bir yapıysa; işte “varlığın hakikati aslı orijini TEK’tir ve herşey bu Tek’ten meydana gelmiştir” mecazi sembolik anlatımı, Tasavvufta “Vahdeti Vücud” anlatımı! Benim kısaca çok öz bir biçimde bilimsel olarak anlatmağa çalıştığım bu olay, bu bilimsel doneler ortada yokken; ama bu ana tema hissediş yoluyla sezgi yoluyla farkedilirken; mecâzî bir anlatımla dile getirilmiş, bundan “Tasavvuf” meydana gelmiş. Yani tasavvuf ve bilim aynı orijinal tekil yapıyı ele alıyor, inceliyor, etüd ediyor; fakat bu yapı bundan 50 sene 70 sene öncesine kadar mecaz yolu sezgi yollu dile getirilip bir başkasına aktarılmağa çalışıldığı için semboller misaller kullanılmış ve tasavvuf kapsamı içinde anlatılmış. Hz.Muhammed öncesinde, İslâm öncesinde aynı gerçekler gene incelenmiş, incelenebildiği kadarıyla. Budist felsefe meydana gelmiş..Taocu felsefe meydana gelmiş.. böyle dile getirilmeğe çalışılmış bu tekil yapı. Bu tekil yapıyı misal yolu anlatmak istersek; Deriz ki; deniz suyu düşünün..deniz suyunun üstünde meydana gelmiş çeşitli aysbergler, buzdağları, buzkütleleri.. Kuzey kutbundaki veya güney kutbundaki buzul yapı... buzul yapı ve deniz diyerek ayırıma gidiyoruz, iki ayrı yapıdan sözediyoruz... Halbuki esasında ikisi aynı tekil yapıdır.. Suyun donmuş halinin adıdır buzul yapı.. Buzul yapıların çeşitli rüzgarlara ve dış etkilere göre aldığı farklı farklı görünümlere de farklı farklı isimler verdiğinizi düşünün veya aynı suyu değişik kaplara koyarak değişik heykeller şekilde oluşturduğumuzu düşünerek bunlara da değişik isimler verdiğimizi varsayarsak; pek çok varlık var diyeceğiz ama neticede hepsi de görünümdeki farklılığına karşın aynı tekil yapıdır; sudur ! Başparmağım... işaret parmağım... orta parmağım... yan parmağım... serçe parmağım... Benim 5 parmağım var desem de hepsi şekilde bunlar 5 tir özde esasta hepsi de aynıdır.bütün parmakların içinde kanı da siniri de canı da herşeyi birbirinin aynıdır. Fark, dışardan bakıştadır. Elin ayağın kolun vesairede gene farklı organlar gözükür ana tekil bir yapıdır. Bu varlık sayısız ayrı ayrı yapılar olarak gözükmesine rağmen, dışardan bakılması hasebiyle farklı ayrı ayır varlıklar yapılar görülmesine rağmen esasında tek bir yapının değişik uzantılarıdır. Nasıl ki madde boyutunu incelediğimiz zaman 110 atom türüne indirgeyebiliyorsak, bu varlığı meydana getiren özellikler de Allah’ın 99 ismi adı altında anlatılmış. Esasında 99 değil tabii, 100 ü de geçiyor; 120,130,140 a kadar da çıkabiliyor, kaynaklarda. Ama genel plan anlatım bu 99 la özetlenmiş. Bu varlığı meydana getiren özellikler orijindeki Tekil yapıdan kaynaklanıyor. Bu tekil yapının varlığında mevcud olan belli özellikler, ayrı ayrı lokalize olmuş özellikler değil.. Yani varlığın aslında orijininde bir yerde Allah’ın Rahman isminin özelliği bir yerde Allah’ın Rahim isminin özelliği bir yerde Cemil isminin özelliği bir yerde Fettah isminin özelliği gibi düşünmeyeceğiz. Senin bedeninde “Can” nerde? Heryerde eşit olarak var!. Nasıl senin bedeninde can her yerde eşit olarak varsa, Allah’ın HAYAT sıfatı da bu Kâinatın her noktasında aynıyla mevcud. Daha fazla veya daha az şeklinde değil. Hayat sıfatı bu varlığın her noktasında parçalanmaz bölünmez bir biçimde varolduğu gibi İLİM sıfatının neticesi olan Bilinç de Evrenin her noktasında bölünmez parçalanmaz bir biçimde mevcud!. Hayat ilim irade Kudret sıfatları gibi Kelâm Semi Basar (Semi algılamadır, Basir değerlendirmedir) vasıfları da Kâinatın her noktasında her yerde mevcuttur. Fakat bu vasıflar nasıl atomlar varlığın her noktasında mevcudsa fakat bu atomların değişik bileşimleri değişik madde türlerini meydana getiriyorsa, Allah’ın bu isimlerinin özellikleri bu isimlerin işaret ettiği mânâların özellikleri de değişik bileşenler halinde değişik varlık türlerini meydana getiriyor. İşte böylece Tasavvufta “KESRET” denilen ÇOKLUK Âlemi ve pek çok sayısız varlık türleri meydana geliyor. Ama bu türleri tek tek ele alırsak, nasıl bir insanı bir hayvanı ele alırsak onda 110 atom çeşidine iniyoruz, bileşen olarak; bu varlık türlerinde de Allah’ın 99 isminin değişik terkiplerini değişik bileşimlerini değişik formüllerini görüyoruz. Mevcud olan herşey Allah’ın bu 99 isminin mânâsından meydana gelmiş değişik formüllerle meydana gelmiş değişik varlıklar. Yani temelde, algılayabildiğimiz bütün varlıklar tek bir orijinin kendisinde mündemiç özelliklerinin başka bir biçimde algılanmasıyla alâkalı. Herbirimiz, bir diğerlerimize göre var, dıştan bakışla! Ama olayın içinden bakarsak, TEK bir varlık ve o tek varlığın kendi kendini seyretmesi ve kendi özelliklerini açığa çıkarması, bunu seyretmesi olayı sözkonusu.

  • @insaninsan6916

    @insaninsan6916

    Жыл бұрын

    Boş

  • @beyazmsgolge1747
    @beyazmsgolge1747 Жыл бұрын

    son zamanlarda izlediğim en cahilce program...

  • @burnerm4801
    @burnerm48014 жыл бұрын

    Bu adamın her program başı 10 dk konukları yalamasından gına geldi ismini söyle geç

  • @ayseakay777
    @ayseakay7777 жыл бұрын

    salya sümük aşktan merhametten bahseden bu insanların (diğer)hayvanlara karşı olan amansız acımasızlığına ne buyurmalı?

  • @necmettinozcan8519

    @necmettinozcan8519

    5 жыл бұрын

    Iki ayakli hayvanlar anlamaz! Iman edmeden, Demedi deme