“Dur, kardeşim!” diye bağırdı rahip katanasındaki kanı savurarak. “Ne yapıyorsun? Onun neler yapabildiğini gördün! Yok edilmesi gerekiyor!”
Kayn ona doğru döndü. “Hayır. O benim.”
İkili birbirinin karşısına dikildi, ikisinin de geri çekilmeye niyeti yoktu. Şehrin sınırlarının ötesinde tehlike çanları çalmaya başlamıştı. Sanki o an hiç bitmeyecek gibiydi.
Nakuri kılıcını ters çevirdi. “Şimdi ne olacak, kardeşim?”
Tırpan Kayn'le konuşmaya başladı. Sanki zihninin içinde yankılanıyor gibiydi; ancak diğer rahibin giderek büyüyen gözleri, bunu onun da duyduğunu gösteriyordu.
“Kim kendini kanıtlayacak?”
Kayn gölgeden parmaklar çağırdı, silahı olduğu yerden aldı ve onu gecenin karanlığına doğru kaldırarak bekleyen ellerine doğru fırlattı. Sanki onun bir parçası gibiydi, sanki hep onun parçası olmuştu. Sanki bu silahı taşımak için doğmuştu. Silahı kolayca çevirdi ve Nakuri'nin boğazına dayadı.
“Yapman gerekeni yap.”
Discord: / discord
İnstagram: ZaunluBilge