Jungkook ile Hayal Et - Soğuk Patronunun Kız Kardeşini Kurtarırken Bıçaklanırsın

#jeonjungkook #bts #fanfiction #hayalet #keşfet #keşfetbeniöneçıkar #keşfetteyiz #jungkook #kpop #anasayfa

Пікірлер: 46

  • @bangiestorietan
    @bangiestorietan Жыл бұрын

    Bu gece fazla mesaiye kaldığımdan dolayı şirketten çıktığımda saat gece yarısına geliyordu. Oldukça yorgun hissediyordum ve aklımdaki tek düşünce bir an önce eve gidip rahatlamak adına bir duş almak, hemen ardından uyumaktı. Başımdaki ağrının gittikçe daha fazla yer edindiğini fark ettiğimde kendi kendine kapanmak için can atan gözlerimi birkaç kere kırpıştırdım. Tam o sırada yanımdan hızla geçen iri bedenin arkasından bakakaldım. Bay Jungkook, patronum, sanki tüm gün bizimle çalışmamış gibi oldukça dik bir şekilde hızlı hızlı yürüyordu. Her zaman park ettiği yerdeki şık, siyah Mercedes’ine binene kadar gözlerim onu takip etti. Ardından arabasıyla önümden geçip gidene kadar da ona baktım ve arkasından derin bir nefes verdim. Gecenin karanlığında bana eşlik eden ay ışığının altında, neredeyse boş sokaklarda yürümeye devam ederken kulağıma doluşan tiz çığlık sesi ile duraksadım. Kaşlarım çatılırken kısa bir süre sesleri dinlediğimde; tüm bunların biraz geride bıraktığım ara sokaktan gelen yardım çağrıları olduğunu fark ettim. Arkama dönüp olan bitene göz atmak adına vücudumu ara sokağa doğru devindim. Buraya daha az vuran ay ışığı ile birlikte sokak lambalarının da olmayışı yürüdüğüm yere farklı bir korkutuculuk kazandırıyordu. En sonunda yardım çığlıklarının kaynağını gördüğümde beynimden vurulmuşa döndüm çünkü karşımda hala ağlayan ve çığlıklarla yardım dilenen kişi, patronumun kız kardeşiydi. Önünde kendisinden belki de birkaç yaş büyük bir erkek, ona istemediği halde temas ediyordu ve her ne kadar ittirse de küçük bedeni pek bir şey başaramıyordu. "Bayan Soyeon?" dedim sorar bir sesle; amacım dikkati üzerime toplayıp adamın hareketlerini durdurmaktı. Planladığım gibi de oldu da. Bayan Soyeon'un boynundan başını çekti ve sinirli gözlerle bana baktı. "I-ıseul?" Umutlu gözlerle bana baktığında güven vermek istercesine başımı bir kez eğdim ve yeniden bana sinirle bakan herife döndüm. "Bu lanet fahişe de kim?" dedi kudurmuş gibi ağzından akan salyalarla ve dilini kullanarak onları silmeye çalıştı, kısa süren bir hareketle. "Ağzını topla ve kızı çabuk bırak. Aksi halde polis çağıracağım." "Siktir git, bir de seninle uğraşamam." "Ben bir kere uyarırım, sonra eyleme geçerim. Ama yine de polis gelene kadar kaçmak için zamanın var." dedim iddialı bir sesle telefonumu omzuma astığım çantamdan çıkarırken. "Ne yapıyorsun lan?" diye bağırdığında telefon şifremi girdiğimden bana doğru geldiğini görmemiştim. Ancak hızlı ve sertçe koluma vurup telefonun ellerim arasından kayarak karşımdaki duvara çarpmasına sebep olduğunda onu fark etmiştim. Şaşkınlıkla kaşlarımı çatmak isterken buna zaman bile tanımadan iki elini de boynumda birleştirerek beni sertçe duvara yasladı. Gözlerim kocaman açılırken nefesim kesilmiş bir halde sıktığı dişlerinden, kıstığı gözlerinden, kıpkırmızı ve damarları belirginleşmiş suratından kızgın bir boğaya benzeyen adamın yüzüne baktım. O sırada Bayan Soyeon'dan bir çığlık daha koptuğunda bu kez yalvarışları ve yardım çığlıkları benim içindi. Durumu henüz idrak etmeye başladığımda zorlukla bir dizimi kırdım ve bacak arasına çok da güçlü olmasa da bir tekme geçirebildim. Bu onu çok sarsmadığından yalnızca anın verdiği şokla geri çekildi ve aşağıdan bana baktı. Kaçmak için bir fırsat yakalayabileceğimi düşünmüştüm o tekmeyi atarken ancak o şu anda az öncekinden bile sinirli görünüyordu. Ben ne olduğunu anlayamadan cebinden bir çakı çıkardı ve kolay bir hamleyle açıp bana doğrulttu. Belimin sol tarafına aniden giren acı ile dudaklarımın arasından bir inilti kaçtığında aynı anda gözlerim de sonuna kadar açılmıştı. Tireyen gözlerim ve aralık dudaklarımla birlikte başımı eğdiğimde gördüğüm kan seline elimi kaldırarak avucumu dokundurdum. Gözlerimden boşalan yaşlarla birlikte görüşüm bulanıklaştığında vücuduma dokunan bir el hissettim. Bir şeyleri kavramak zor geliyordu ve sesini duymama rağmen bunun Bayan Soyeon olduğunu anlamam biraz zamanımı almıştı. Bacaklarım gittikçe güçsüzleşirken yavaşça yere doğru kaydım, duvara ve yanımda beni tutmaya çalışan bedene sürtünerek. Gözlerim karardığında hala bir şeyleri bulanık bir şekilde duyuyordum ve başım yana kaydığında sert bir şeye çarpmayı beklerken, yumuşak bir zemine yatmıştım. Yumuşak ama buz gibiydi ve suratıma bazı su damlacıkları değiyordu. Tam o an sesler ve hisler kesildi. _Jeon Soyeon_ Onunla birlikte yere eğildiğimden Iseul'un başı bacaklarıma düştüğünde gözyaşlarım onun üzerine akıyordu ve ben ne yapmam gerektiğini az çok tahmin etsem de hareket edemiyordum. Titreyen ellerimi zar zor çantama attım ve telefonumu çıkararak şifremi tuşlamaya çalıştım. Birkaç kere hatalı şifre girmiştim ve yazıp silmek zorunda kalmıştım çünkü titrek ellerim buna izin vermiyor, sürekli başka tuşlara basıyordu. "Ah, lanet olsun!" diye bağırdıktan hemen sonra şifremi ancak doğrulayabilmiştim. Arama kısmına girip son konuştuğum kişiye, abimin ismine tıkladım. Kulağıma götürdüğüm telefonun ardından birkaç zil sesi duydum ve hemen onun ardındansa abimin sesini... "A-abi..." diyebildim zorlukla, hem ağlıyor hem de titriyordum. O an abimden gizli yaptığım kaçamak aklıma hiç gelmedi. Bu saatte yalnız başıma arkadaşlarımla buluşmuş ve en sonunda beni eve bırakma teklifi ile erkeklerden biriyle yalnız kalmıştım. Abim bunu soracaktı ancak o an düşünmedim. "Soyeon? Neler oluyor?" Sesi hemen endişe dolmuştu ve şu anda ne kadar gerildiğini tahmin edebiliyordum. Muhtemelen araba kullanıyordu ve sesimi bu şekilde duyunca dikleşmiş, kaşlarını çatarak direksiyonu sıkmıştı. "Abi yardım et." dedim hala titreyen sesimle. Durumu nasıl izah edeceğim konusunda hiçbir fikrim olmadığından bir şekilde uzatıyordum ancak bu, hiç de uygun bir davranış değildi. "Soyeon, ne olduğunu söyle artık!" diye bağırdığında yerimde sıçradım ve istemsizce daha fazla ağlamaya başladım. Arkadan bir küfür savurduğunu duyduğum abime karşı korkuyla konuşmaya devam ettim. "I-ıseul..." Bir an duraksadım ve burnumu çekerken abimin sabrının taştığını hissettim. "B-bıçaklandı." Bir küfür daha savurduğunu duydum ve sert bir ses daha geldi; direksiyona vurmuştu. "Neredesiniz?" "Ş-şirketin oradaki ara sokak..." Ve telefonu yüzüme kapattığında hiç olmadığım kadar gerildim. Muhtemelen eve gidiyordu ve bulduğu ilk kavşaktan dönecek, hiç olmadığı kadar hızlı bir şekilde kullanacaktı arabayı. Tahmin ettiğim gibi olmuş olmalıydı ki saatler gibi gelse de ağladığım birkaç dakikanın ardından onun sesini duydum. "Soyeon?" diye endişeyle seslendi ve hiç beklemeden büyükçe attığı iki adımın ardından yanımıza ulaşarak eğildi. Iseul'u hiç zorlanmadan kucağına alarak yeniden doğruluğunda ben de zorlukla, duvara tutunarak ayağa kalktım. Büyük adımlar atan abimin aksine ben ayakta bile duramıyordum ancak fark ettiğim şey üzerine hiç beklemediğim bir şekilde hızlanabildim: Abim arabanın arka koltuklarına Iseul'u yatırmıştı ve ben binmeden arabayı sürmeyecekti. Ön koltuğa bindiğimde anında gaza basan abimle hızla harekete geçen arabaya karşılık biraz öne savruldu bedenim. Hastaneye yetişene kadar abimin beni sorguya çekmesini bekliyordum ancak o inanılmaz bir gerginlik ve sinir ile tüm dikkatini vererek, göz bile kırpmadan yola bakıyor, arabayı sürüyordu. Dakikaların bitmek bilmediği, boğucu yolculuğumuzun ardından ani bir fren ile araba durdu ve olağanüstü bir hızla abim arabadan indi. Onun hemen arkasını ise ben takip ettim, kendisi Iseul'u yatırdığı koltuklardan kucaklarken. Büyük adımlar atarak hastaneye girdiğimizde abimin sesi yükseldi: "Biri buraya baksın!" Hemşireler etrafımıza toplanırken bir tanesinin emri üzerine sedyeyi getirdiler ve abim Iseul'u oraya yatırdı. Hızlı hızlı sürüklenen sedyenin arkasından ilerlerken hemşirelerin sözleri hastanenin havasına karışıyordu. _Acil ameliyata._ _Çok kan kaybetmiş._ En sonunda iki adet cam kapı açıldığında hemşireler ameliyathaneye girdiler ve biz abimle yalnız kaldık. Asıl gerici zamanların o an başladığını bilemedim... "O saatte dışarıda ne işin vardı?" dedi sonunda abim ve ona bakmamı sağladı. Ancak cevap vermek yerine dökülen gözyaşlarımın yüzümü huylandırmasına izin verdim. "Cevap versene Soyeon! Bu lanet kıyafetlerle ne yapıyordun o sokakta?" diye bağırdı benim sessizliğime karşı ve korkuyla bir adım gerilememi sağladı. Ancak güçsüzleştiğini hissettiğim bedenimle bu adımlar çoğaldı ve arkamdaki sandalyelerden birine kendimi atana dek geriye doğru ilerledim. "A-arkadaşlarımla buluşmuştuk..." "Hangi arkadaşların? Bana söylemeden, gizlice buluşacak kadar önem verdiğin bu arkadaşların kim? Iseul nasıl bıçaklandı, Soyeon? Ne boklar döndü ben yokken?"

  • @bangiestorietan

    @bangiestorietan

    Жыл бұрын

    "B-bağırma, abi, yalvarırım..." Birden arkasına döndü ve bağırırken yumruğunu duvara geçirdi. "Ah, lanet olsun!" Bir süre öylece kaldı ve gözleri kapalı bir şekilde derin nefesler alıp vererek sakinleşmeye çalıştı. Biraz sonra doğrulduğunda yanıma oturdu ve kendine hakim olmaya çalışarak, bu kez bağırmadan konuştu. "Hadi, anlat her şeyi." Başımı eğdim ve zorlanarak dudaklarımı araladım. "B-ben arkadaşlarımla buluştum ve Jay beni eve bırakabileceğini söyledi. Sonra birden beni oraya çekti ve... B-bana dokunmaya başladı. I-ıseul geldi ve bana yardım etmek isterken..." Anıların zihnimde canlanması ile ellerimi yüzüme kapattım ve dirseklerimi bacaklarıma yaslayarak destek aldım. Gözyaşlarım artarken abim birden bileklerimden tutup ellerimi yüzümden çekmemi sağladı ve kollarını sırtıma doladı. "Sakin ol, bebeğim." "Ö-özür dilerim. Sana söylemeliydim, sözünü dinlemem gerekirdi." "Artık yaşandı ama Soyeon. Bir dahakine abini dinlersin. Ama şimdi ağlamayı bırak." Bir yandan saçlarımı okşuyor, diğer yandan nasıl bu kadar çabuk değiştirdiğini anlamadığım sakinleştirici sesiyle konuşuyordu. Bir süre sonra saçıma bir öpücük kondurdu ve beni kendisinden ayırarak gözlerime baktı. "Daha iyi misin?" Başımı olumlu anlamda sallarken gözyaşlarım çoktan yavaşlamış, hatta neredeyse kesilmişti. "Teşekkür ederim." "Babamı arayacağım, gelip seni alsın. Ona da her şeyi anlatırsın ve bu herif her kimse en yakın zamanda onu görmeye gideriz." "H-hayır, lütfen..." "Sözümü dinleyecektin, Soyeon." "A-ama..." "Hayır, boşuna direnme. Bu hafta okula falan da gitmeyeceksin. Hatta okulunu değiştirmek için babamla konuşacağım. Belli ki oradaki ortam senin için uygun değil." Bir şey diyemedim ve başımı eğerek olacakları bekledim. Bir süre sonra abimin sesi duyuldu ancak bana değil, telefonla aradığı babama konuşuyordu. "Baba, gelip Soyeon'u alabilir misin?" "Hayır, hastanedeyiz." "O sana olanları anlatır zaten, konum atıyorum." "Evet, endişlenecek bir şey yok." "Tamam, bekliyoruz." _Jeon Jungkook_ Iseul ameliyattan çıkalı saatler olmuştu ve ben göz bile kırpmadan yatağının başına bir sandalye çekmiş, uyanmasını bekliyordum. İşaret parmağımı yanağıma yaslamışken orta parmağım dudaklarıma değiyordu ve dirseğim ise sandalyenin kol kısmındaydı. Ayağım benden bağımsız bir şekilde sallanıyorken içimdeki nereden geldiğini bilmediğim siniri bastırmaya çalışıyordum. Soyeon'a bunları yaşatan herifi bulup hayatını sikecektim zaten ancak yine de içimde bir sabırsızlık vardı. Gün çoktan doğmuştu ve doktor iyi oldığunu söylemesine rağmen hala gözlerini açmamıştı Iseul. Gerginliğim her dakika vücudumun bir bölgesinde kendini belli ederken bacağımdaki kolumu kaldırıp saate baktım: 08:12. Derin bir nefes verip kolumu indirdiğimde bakışlarım yeniden onun yüzüne kaydı ve kirpiklerinin titrediğini gördüm. İçimdeki anlamsız huzursuzluk gittikçe küçülürken onun gözlerini zar zor açması, bunu tamamen yok etmişti. Kısa bir süre tavana baktıktan sonra ona seslenmem ile yavaşça bana döndü. "Iseul!" Gözleri çok yorgun bakarken biraz da şaşırmış gibiydi beni gördüğüne. "İyi misin?" "J-jungkook Bey?" "Sadece soruma cevap ver." dediğimde başını belli belirsiz olumlu anlamda salladı ve doğrulup ayağa kalktım. "Kımıldama, bir doktor çağıracağım." Hızla odadan çıkıp boş koridorlarda biraz ilerledim ve karşıma çıkan doktor ile o tarafa yöneldim. Iseul'un ameliyatını yapan doktordu ve ona yetişip durdurdum. "Doktor Bey!" Bana döndüğünde kırışık yüzüyle hafifçe gülümsedi ancak yorgun olduğu belliydi. "Iseul... O uyandı." "Peki, kontroller için birazdan orada olacağım." Başımı olumlu anlamda salladım ve konuşma daha fazla uzamadan odaya döndüm. Görmeyi beklediğimin aksine Iseul doğrulmuş ve oturur bir pozisyona gelmişti. "Sana kımıldama demiştim!" dediğimde gözlerini kocaman açarak bana baktı ve birkaç büyük adımda yeniden sandalyeme yerleştim. "Ah, kadınlar... Söz dinlememek için elinizden geleni yapıyorsunuz!" Anlamaz gözlerle bana bakarken derin bir nefes verdim. "Doktor geliyor." Cevap vermedi ve başını eğerek kısa bir süre bekledi. Ardından kafasında birçok soru işareti varmış gibi yeniden bana baktı meraklı gözlerle. "Soyeon iyi mi?" "İyi. Teşekkür ederim, Iseul. Hem onun adına, hem de kendi adıma." "Saat kaç?" "Sekizi geçti." "Siz tüm gece burada mıydınız?" "Evet, buradaydım. Bir sorun mu var?" "Neden beklediniz?" "Neden bu kadar çok soru soruyorsun?" dedim en onunda dayanamayarak kaşlarımı çatıp. Tam o sırada ise içeri doktor girdi. "Günaydın." dedi ve Iseul'un yatağına yaklaşıp kontrolleri yapmaya başladı. Arada birkaç soru da sorduktan sonra biraz uzaklaştı. "Taburcu olabilirsiniz, geçmiş olsun." Odadan çıktıktan sonra Iseul'a döndüm. "Ben çıkayım, sen de üzerini değiştir." Bir şey demesine fırsat kalmadan odadan çıktım ve beklemeye başladım. Üzerini değiştirmesi yarası yüzünden onun için zor bir eylem olmalı ki bayağı uzun bir süre sonra ancak kapı açıldı ve duvarlara tutunarak dışarı çıktı. Ona yardım etmek için hafifçe belinin biraz daha aşağısından tutup kendime çektim. Başını kaldırıp bana baktığında ben de bakışlarımı oldukça yakın gözlerine çıkardım ancak bu saçma anın uzamasına izin vermeden önüme döndüm. Elindeki kanlı gömleği görmezden gelmeye çalışarak ilerlemeye başladığımda o da kolunu omzuma sardı ve istemeden de olsa ona bakmamı sağladı. Bakışımla beraber hızla kolunu çekti ve başını eğdi. "Üzgünüm, efendim." dediğini zorlukla duydum ve anladığım kadarıyla benden izin almadan bana dokunmaması gerektiğini düşünmüştü. "Şirkette değiliz, Iseul, yaralısın. Kolunu omzuma sararsan seni yanlış anlamayacağım. Benden destek al." Bıkkınlıkla dediğim şeyi utana sıkıla yaptı ve arabaya ulaşana kadar konuşmadık. Ön koltuğa binmesine yardımcı olduktan sona ben de sürücü koltuğuna geçtim ve arabayı kullanmadan önce bir süre bekledim. "Neden sürmüyorsunuz?" Derin bir nefes verdim. "Merak etme, Iseul; size bunları yapan herifi bulup hayatını sikeceğim." "Size sorduğum şey bu değildi." "Iseul... Beni neden dinlemiyorsun?" "Üzgünüm." "Şu gömleği de şöyle taşıma artık!" dediğimde şaşkınlıkla başını eğip kucağındaki gömleğe baktı. "Ne? Neden?" Yeniden başını kaldırıp bana baktığında sorusunu yanıtladım. "Kanını görmekten rahatsız oluyorum. Arka koltuğa falan at." Hala bana anlamaz gözlerle bakarken gömleği bacakları üzerinden aldım ve sinirle arka koltuğa attım. Arabayı çalıştırdıktan bir süre sonra sessizliği bozan o oldu. "Ev adresimi biliyor musunuz?" "Hayır ama gerek yok." "Neden?" "Bizim eve gidiyoruz." "Neden?" "Yaralı halinle seni evde yalnız başına bırakamam." "Neden?" "Bunların sorumlusu kardeşim." "Hayır, onun bir suçu yok. Lütfen beni evime bırakın." "Bizim eve gidiyoruz ve kahvaltı ettikten sonra orada dinleniyorsun." "Peki ya siz?" "Şirkete gideceğim, Iseul. Artık sus. Tanrı aşkına, sus!" "Neden bu kadar sinirlisiniz?" Cevap vermedim. Ona susmasını zaten söylemiştim ancak konuşmayı çok istiyorsa bile, sorularına cevap veren biri yoktu. "Sus." "Ama konuşuyorum." "Farkındayım, bu yüzden sus diyorum. Ah, kadınlar... Neden patronunu dinlemiyorsun?" "Şirkette olmadığımızı siz söylemiştiniz." "Hala patronunum." "O halde patronumun evinde dinlenmem uygun olmaz." "Sözümü dinle sadece." "Ama şirkette değiliz." "Ah, Iseul! Şirkette değiliz diye istediğin gibi davranamazsın. Beni bu kadar patronun olarak bile görmüyorsan gel dudaklarıma kapan! Bu kadar başına buyruk mu davranıyorsun?" "Evet, başıma buyruk davranıyorum ama sizi öpmeyeceğim! Bana patron olduğunuzu söyleyip duruyorsunuz ama şu dediğinize bir bakın. Lütfen, Jungkook Bey, aramızdaki patron-çalışan ilişkisini aşmayın!" İstemsizce gülümsedim. "Neden bu kadar sinirlendin? Biraz sakin olsana..." "Üzgünüm, siz öyle deyince..." "Ben öyle deyince, ne?" "Hiç, sadece şaşırdım." Birkaç saniyeliğine gözlerimi ona çevirdiğimde o da bana gülümsedi ve başını pencereye çevirdi. Dirseğini kapıya yasladığı elinin tırnaklarını yediğini görebiliyordum. Başımı olumsuz anlamda sallayıp önüme döndüm ve araba yolculuğumuz boyunca ona son kez seslendim. "Bu kadar utanma, Iseul." *Son* Evet yine ben ve yine olmamış bir son. Neden hikaye harika giderken asla sonunu istediğim gibi bitiremiyorum? Biri bana son yazma dersi versin cidden zönxçsbxşsbxöanzz

  • @gece_kate

    @gece_kate

    Жыл бұрын

    Aşkım bu saatde yeni hikayemi atiyon uyusana gizzzzzz

  • @gece_kate

    @gece_kate

    Жыл бұрын

    Harika olmuş ellerine sağlık 🖤🖤🖤

  • @bangiestorietan

    @bangiestorietan

    Жыл бұрын

    @@gece_kate ay anca bitti ne yapayım alnxşsbxösbxlsbx Bir şey diyeceğim asıl sen bu satte hikaye mi okuyon uyusana sen de kız Teşekkür ederim aşkım iyi gecelerr~

  • @gece_kate

    @gece_kate

    Жыл бұрын

    @@bangiestorietan hahahaha delisin sennn hahah uykumm yokkkk iyikide uyumamisim bak senin hikayenle karsilastimmmm iyi geceler askimmmmmm

  • @minezeynepordu1771
    @minezeynepordu1771 Жыл бұрын

    Part 2 istiyorum evine gitsin kardesi ozur dilesin evinde kalsin 2 3 gun jk la yakinlasip sevgili olsunlar bence

  • @helenizm
    @helenizm Жыл бұрын

    Akış güzel yazım tarzı muthiş karakter anlatımı harika ama sona gelince yarım kalmış gibi keşke 2 ci bir bölümu olsa çok güzel harcanmasın böyle

  • @jeonxysn7
    @jeonxysn7 Жыл бұрын

    Jk saçı çok yakışmış be

  • @Dark_Queen7
    @Dark_Queen7 Жыл бұрын

    Bir bölüm daha yaparmısın çok güzel olmuş

  • @gamzehelli350
    @gamzehelli350 Жыл бұрын

    Ayyy çok güzeldi yaa keşke buna bir part daha gelse ne güzel olurdu. Ellerine sağlık 💜💜

  • @ilknurinal3073

    @ilknurinal3073

    Жыл бұрын

    Evet ya bi part daha gelse

  • @yalnz740jin
    @yalnz740jin Жыл бұрын

    Güzel olmuş heyecanlı ne atarlı adamsınız by jk ,peki bu nasıl son devamı var dimi vardır vardır

  • @rosali_ess
    @rosali_ess Жыл бұрын

    Ayayayy dün midem bulandığı için erken yatmıstım ama uyuyamadım tabi senin hikayenin merakindan (çok bos yaptım biliyoruum) beklediğim gibi şahane olmuşş

  • @slacevik9800
    @slacevik9800 Жыл бұрын

    Harika olmuş ellerine sağlık

  • @leeyla8341
    @leeyla8341 Жыл бұрын

    1 özel bölümü çok görme kelebeğim🥺🌷

  • @elifkaygas
    @elifkaygas Жыл бұрын

    👍👍

  • @JeonJungkook-hb9rc
    @JeonJungkook-hb9rc Жыл бұрын

    Bir bölümcük daha

  • @Ni7l3fer
    @Ni7l3fer Жыл бұрын

    Ask lutfen part 2 yap lütfennnnn

  • @slacevik9800
    @slacevik9800 Жыл бұрын

    Özel bölüm yaparmısın lütfen

  • @Kity.routnes
    @Kity.routnes Жыл бұрын

    Fotoğrafın etrafındaki hareketli bulanıklığı nasıl yapiosun lütfen soyleggg

  • @bangiestorietan

    @bangiestorietan

    Жыл бұрын

    Picsarttan efektler kısmına gir, blur yazan yerdeki radyal blura tıkla ve odak noktanı (bulanık olmasını istemediğin kısmı) seç

  • @Kity.routnes

    @Kity.routnes

    Жыл бұрын

    @@bangiestorietan çok teşekkür edrimmmm

  • @derinnx
    @derinnx Жыл бұрын

    Devami olmalı

  • @zeyneponder4762
    @zeyneponder4762 Жыл бұрын

    Ama yarım kaldı

  • @dilsahhsanem
    @dilsahhsanem Жыл бұрын

    Müq yaw

  • @rojbincelik9029
    @rojbincelik9029 Жыл бұрын

    Ay bı bölüm daha gelirmi yazar hanım 🤔🤗🤗

  • @bangiestorietan

    @bangiestorietan

    Жыл бұрын

    Hayır diye düşünüyorum ama sağım solum belli olmaz...

  • @mws1q

    @mws1q

    Жыл бұрын

    @@bangiestorietan hadi amaa bir bölüm olsun jk ile sevgili olsun fln JDJCJRJFKEKCF

  • @dilsahhsanem
    @dilsahhsanem Жыл бұрын

    Part 2 olsaaa

  • @dilsahhsanem
    @dilsahhsanem Жыл бұрын

    Özel bölüm olssas

  • @berrabaytan6008
    @berrabaytan6008 Жыл бұрын

    Part 2 gelicek miiiiii ?

  • @bangiestorietan

    @bangiestorietan

    Жыл бұрын

    Hayır

  • @jungkook_qaw6138
    @jungkook_qaw6138 Жыл бұрын

    Devamı gelicek mu

  • @bangiestorietan

    @bangiestorietan

    Жыл бұрын

    Büyük ihitmalle hayır...

  • @Aymina_minaa

    @Aymina_minaa

    Жыл бұрын

    @@bangiestorietan yaaa gelsinnnn

  • @jennieXDyt
    @jennieXDyt Жыл бұрын

    Snapchat kullanıyor musun kullanıyorsan adını yazar mısın snap puanım 300k olmasına az kaldı kötü bu niyetim yok ve hikayelerin muhteşem ✨

  • @bangiestorietan

    @bangiestorietan

    Жыл бұрын

    Teşekkür ederim ama maalesef kullanmıyorum'

  • @jennieXDyt

    @jennieXDyt

    Жыл бұрын

    @@bangiestorietan pekii ✨✨

  • @jennieXDyt

    @jennieXDyt

    Жыл бұрын

    @Nisa olurr :D

  • @jennieXDyt

    @jennieXDyt

    Жыл бұрын

    @Nisa ekledim ✨

Келесі