Jungkook ile Hayal Et "Eski Sevgilinin Kollarında Uyanamamak" Tek Bölümlük

Yorumda

Пікірлер: 43

  • @bangiestorietan
    @bangiestorietan Жыл бұрын

    Genç kadın son zamanlarda artan şikayetlerine rağmen bir doktora görünmemekte ısrarcı gibiydi. Ancak fikrini değiştiren bir şey olmuş olmalı ki uzandığı yatağından zorlukla kalktı ve kıyafet dolabına ilerledi. Henüz dolabın kapağını açamadan bacaklarındaki tüm gücün tükendiğini hissetmişti ki ellerini dolaba yasladı. Gözlerini kapatıp başını aşağı eğdi ve kendine gelebilmek adına nefesini düzene sokmaya çalıştı. Başını kaldırdığında aynadaki yansıması ile karşılaştı. Yansımasındaki şaşkınlığı gördü çünkü oldukça kötü görünüyordu. Kötü olduğunu biliyordu önceden de ancak bu kadarını tahmin etmemişti. Dudaklarını birbirine bastırıp kendini süzmeyi bıraktı ve dolaptan aldığı desteği ellerini çekerek durdurdu. Kapağı açıp bu durumu en kısa sürede bitirmek istercesine eline ilk gelen kıyafetleri aldı: _Siyah bir kot pantolon ve kahverengi, büyük beden bir tişört._ Elinden geldiğince hızlı bir şekilde aldığı kıyafetleri giymeye çalıştı ve hazır olduğunda başka hiçbir şey yapmaya gerek duymadan çantasına cüzdanı ile telefonunu koydu. Son olarak anahtarını da aldı ve siyah spor ayakkabılarını giyerek evden çıktı. Kapıyı kilitledikten sonra bir taksi çağırdı ve taksi gelene kadar halsizliği yüzünden kapının eşiğine oturmak zorunda kaldı. Taksi evinin önünde durunca ayağa kalktı ve arka kapıyı açarak oturdu. Hastaneye gitmek istediğini söyleyip öylece beklemeye başladı. Başını cama yasladı ve gözlerini kapattı. İçindeki kötü his ona bir şeyler fısıldarken onu susturmak istedi ancak o kadar halsizdi ki düşünmek bile zor geliyordu. Daha önce hastaneye gitmemek için kendiyle inatlaşmasından biraz pişmanlık duydu o an. ... Hastaneye vardıklarını taksicinin birkaç kere kendisine seslenmesinden sonra kavrayabilen Iseul, gözlerini açıp başını yasladığı camdan uzaklaştırdı ve çantasından cüzdanını çıkararak ücreti ödedi. Taksiden inip insanların arasından hastaneye adımlamaya başladı ve büyük, cam kapıdan geçti. Hastanenin ılık havası ve kokusu gözlerini kısmasına sebep olurken olduğu yerde duraksadı. Hastaneye gelmişti ancak hangi bölüme uğrayacağını bile bilmiyordu. ... Iseul genç bir hemşireden yardım alması sonucunda nefroloji bölümüne gelmiş, sırasını bekliyordu. Çok fazla kişi olmamasına rağmen o kadar halsizleşmişti ki sırası gelene kadar günler geçmiş gibi hissediyordu. En sonunda gireceği kapıyı açıp ismini seslenen hemşire ile ayağa kalktı ve oraya doğru ilerledi. Doktora şikayetlerini eksiksiz bir şekilde anlatmaya çalıştı ve bazı fiziksel testlerin ardından en sonunda tahliller yapmak üzere ayağa kalktı. ... Bir saat hastane koridorlarındaki rahatsız koltuklarda geçtikten sonra tahlil sonucu çıktı ve kendini yeniden doktorun odasında buldu. Doktorun tahlil sonuçlarının yazdığı kağıdı incelerkenki yüz ifadesi Iseul'u gittikçe endişelendiriyordu. "S-sorun ne?" diye sordu ürkek bir şekilde. Doktor başını kaldırıp hüzünlü gözlerle ona baktı ve derin bir nefes verdi. "Böbrek kanseri, son evre," dedi hüzünlü yüzüne rağmen soğuk sesiyle. Bunları söylemek onun için basit bir şeydi artık. Her ne kadar üzülse de alışmıştı. "Tedavi için sizi hastanede tutmak zorundayız. Maalesef böbreğinizin büyük kısmına yayılmış. Bunun için kan grubunuzun uyduğu bir canlı donör bulmak zorundayız. Bu uzun sürebilir bu yüzden ailenizde size yardımcı olmak isteyen kişiler varsa buraya çağırmanız iyi olacaktır." "A-annem ve babam..." dedi Iseul gözlerindeki yaşları daha fazla tutamazken. "Vefat ettiler. Kardeşim yok." ... Aradan neredeyse bir ay geçmişken Iseul günleri saymayı bırakmıştı artık. Tüm umudu yok olmuştu ve son günlerini hastanede öylece oturarak harcamak istemiyordu. Parmak uçları ile hızla gözyaşlarını sildi ve bir süre odaya kimsenin girmediğinden, kapısının önündeki ayak seslerinin azaldığından emin oldu. Ayağa kalktı ve üzerindeki hastane elbisesini çıkarıp buraya geldiği ilk gün giydiği kıyafetleri dolaptan çıkarıp üzerine geçirdi. Önce çantasını alarak odasından çıktı ve şüpheli olmamaya çalışarak kalabalık sayılabilecek koridorda ilerlemeye başladı. Daha sonra hastaneden çıkmayı başardığında adımlarını yapabildiği kadar hızlandırdı ve en sonunda durup kendini bir duvara yasladı. Hastaneden pek uzaklaşmamıştı ancak bu onun için yeterli olurdu. Bir süre soluklandıktan sonra çantasından telefonunu çıkarıp bir taksi çağırdı ve beklemeye başladı. ... Taksi yardımıyla evine ulaşan Iseul'un yaptığı ilk şey kendini yatağa atıp bir süre dinlenmek oldu. Bir ay hastane yatağında yatmış ve neredeyse hiç hareket etmemiş olmasına rağmen kendini halsiz hissediyordu. Öleceğini biliyordu ve ona boş yere umut vermeye çalışan tüm o doktorlardan nefret ediyordu. Ne yapabilirdi ki? Çok kötü hissediyordu ve bu yüzden öleceğini bilmesine rağmen son zamanlarını mutlu bir şekilde geçiremiyordu. Birden aklına eski sevgilisi geldiğinde gözleri henüz dolmaya bile zaman bulamadan yaşlar boşaldı. Onu hala seviyordu ve burukça gülümsemesine sebep olan şey de buydu. Ayrılmışlardı. Birbirlerini severken ayrılmışlardı çünkü Jungkook işi yüzünden yurtdışına gitmişti. Iseul uzaktan bu ilişkiyi yürütemeyeceğini söyleyip ayrılmak istemişti. Jungkook yalvarmıştı ona, yakında döneceğini söylemişti ancak Iseul'u ikna etmeyi başaramamıştı. Dönünce belki yeniden birlikte olabileceklerini söylemişti yalnızca Iseul. Şimdi ise pişmandı. Jungkook dönmüştü ancak uzun zamandır görüşmüyorlardı. Belki de son günlerinde yapmak istediği şey Jungkook'u görmekti. Daha doğrusu son günlerinde istediği şey Jungkook idi. Yerinden kalktı ve zorlansa da bir duş alarak üzerini giyindi. Kendi cenazesine gider gibi simsiyah giyinmişti. _Siyah bir eşofman ve büyük beden siyah bir tişört._ Çalışma masasına oturdu ve her şeyi anlatan bir mektup yazdı. Nasıl hastaneye gitmediğini, ne zamandır kötü hissettiğini, ona umut vermeye çalışan aptal doktorları... Her şeyi. En sonunda ise mektubu katlayıp hastaneye giderken aldığı çantaya koydu ve onu alarak evden çıktı. ... Iseul takside yol boyunca gözyaşlarını tutamamış ve taksicinin endişelenmesine neden olmuştu. Bir şekilde onu geçiştirmeyi başarmış ve ücreti ödeyip taksiden indikten sonra yavaş adımlar ile kapının önüne ulaşmıştı. Derin bir nefes verip dudaklarını birbirine bastırmış ve kapı zilini çaldıktan sonra duvara bir elini yaslayıp beklemeye başlamıştı.

  • @bangiestorietan

    @bangiestorietan

    Жыл бұрын

    Kapı açıldığında Iseul halsizliğin de verdiği etkiyle heyecandan düşecek gibi hissetti ve yerinde sendeledi. Jungkook şaşkınlıktan gözleri kocaman açılmış halde ona bakarken Iseul kendine gelmeyi başardı ve o da Jungkook'a bakakaldı. Ezbere bilse de bir kez daha baktı onun yüz hatlarına. Sanki son kez bunu yapma şansı varmış gibi... En sonunda hüzünle baktığı gözlerinin etkisinden çıkabildi ve kollarını neredeyse üzerine atlayarak Jungkook'un boynuna sardı. Jungkook ise şaşkınlıkla başını eğmiş, elleri havada bekliyordu. En sonunda nemli saçlarının kokusu burnuna ulaştığında özlemden başı dönmüş ve tutunacak yer arıyormuş gibi Iseul'un beline sardı kollarını. Öyle sıkı sardı ki ikisi birden son sarılmalarıymış gibi hissetti. Jungkook başını biraz daha eğdi ve burnunu, dudaklarını sırasıyla Iseul'un saçlarına, boynuna, omzuna yeniden ve yeniden bastırdı, kokusunu içine çekti. Birbirlerine doyamıyorlardı ta ki Jungkook göğsünün ıslandığını hissedene kadar. Onu kendine çekti ve kapıyı kapattı. Alnını Iseul'un omzuna gömdü ve, "Iseul..." diye fısıldadı zorlukla. "Neden ağlıyorsun?" Oysa kendisinin de gözlerinin dolduğunun farkında değildi. Birbirlerini o kadar özlemişlerdi ki... Ancak Iseul'un gözyaşlarını tutamama sebebi başkaydı. Ayrılmalarından kendisi suçluydu. Üstelik yakında ölecekti ve henüz kavuşan aşkları yeniden özleme dönüşecekti. Jungkook bunu bilmiyordu. Bilseydi her şeyi değiştirebilirdi ancak Iseul şimdilik bunu söylemek istemedi. Biraz özlem giderdikten sonra anlatmak ve şimdi bu güzel anı bozmamak istedi. "Seni çok özledim," diye bir yalan söyledi. Aslında yalan olan onu özlemesi değil, ağlama sebebiydi. Yalan da değildi ki... Eksikti yalnızca. "Ağlamana dayanamıyorum. Ben de seni çok özledim ama yapma..." "Özür dilerim. Her şey için özür dilerim. Özür dilerim Jungkook..." Iseul özür dilemeyi bir türlü bırakamıyordu. Her özrü farklı bir sebepten dolayıydı. Öleceğini söylemediği için de özür diledi, ayrılmak istediği için de... Her şey için. "Özür dileme. Lütfen... Hiçbir şey senin suçun değil." Sanki öleceği için özür dilediğini biliyordu Iseul'un. "Seni seviyorum." Son kez mi söylüyordu bunu? Çünkü sesi son kez söylediğini söylüyor gibiydi... Jungkook burukça gülümsedi ve dudakları kulağına değecek şekilde fısıldadı. "Seni seviyorum." Sanki yalnızca içinde değil de, bedeninde de hissetmesini istemişti onu sevdiğini. Başarmış olacak ki Iseul ürperdi. Bir süre daha öyle kaldıktan sonra Jungkook sevdiği kızın yüzünü görmek istiyormuş gibi başını göğsünden ayırdı, saçlarını okşayarak. Bir eli belindeyken, saçındaki elini çekti ve yanağına yerleştirip yavaşça dudaklarını birleştirdi. Öyle yumuşak, öyle masum bir öpücüktü ki... Her zamankinden farklı hissettirmişti. Iseul'un ölüm korkusu, birbirlerine olan özlemleri, duydukları suçluluk duygusu ve aradaki gözyaşları... Tüm bu kötü duygular mı bu kadar güzelleştirmişti bu öpücüğü? Yoksa her şeyi iyileştirebilecek güçteki aşkları mı? Hiç ayrılmak istemiyorlardı. Hatta zaman dursun da sadece aradaki dudakları ve çarpışan nefesleri hareket etsin istiyorlardı. Kendileri olsun sadece... Yavaşça ayrıldıklarında daha fazla hissetmek istercesine gözlerini kapalı tuttular ve nefesleirnin karışmasına izin verdiler. Gözlerini açtıklarında ise bakışlarında başka bir şey vardı. Sanki Iseul öleceğini biliyor, Jungkook ise hissediyordu... "Jungkook..." dedi Iseul titreyen sesiyle. Kalbi kelimelere yansımıştı resmen. Bu titreme kalbinde de vardı... "Ben... Çok yorgun hissediyorum." Ruhu hayat yüzünden, bedeniyse ruhu yüzünden yorgundu. "Uyuyalım o zaman." Sanki yakında sonsuz uykuya dalacak olan kendisi değilmiş gibi kabul etti Iseul. Belki de yorgunluğunu sadece bu kadar uzun bir uyku alabilirdi... Belki de hayat böyle bir oyun oynamıştı, onları yeniden birleştirmek için... Birlikte yatağa geçtiklerinde hala sıkı sıkı sarılıyorlardı. Jungkook Iseul'un saçlarını öpüyor, kokluyordu. Arada başını boynuna gömüyor ve yeniden yaşam buluyordu. Iseul'un gözyaşları bazen akmaya devam ediyordu sessizce. Hala nasıl birbirlerini özlüyorlardı ki? ... Uzun zaman sonra ikisi de hayatlarındaki en iyi uykuyu almışlardı. Iseul ne kadar bir şey hissetmemiş olsa da... Jungkook gözlerini açtığında gülümsedi. Güneşin ilk ışıkları cennete giren bir meleği parlatırmış gibi Iseul'un üstüne vuruyordu. Jungkook onu kendisinden biraz ayırdı ve kuru gözyaşlarının parlattığı solgun yüzüne baktı. Mosmor olmuş dudakları ve güneşin altında ne kadar turuncu olmaya çalışsa da başaramamış gibi olan bembeyaz tenine baktı. Dudakları nedensizce titrediğinde ona seslendi. "Sevgilim..." Belki de Iseul onu cennette bir yerde duymuştu ancak cevap vermemişti. "Iseul, uyan." Saçlarını okşadı, kuru gözyaşlarında parmaklarını gezdirdi ve buz gibi teni onu titretti. Gözleri kocaman olmuş, büzdüğü dudaklarıyla defalarca ona seslenirken gözyaşları durmadı. Bir türlü uyanmıyordu çünkü... Titrek elleri boynunda, nabzında durduğunda elini hızla geri çekti ve bir çığlık koptu ağzından. Bağırarak ağlıyor ve hayata lanetler ediyordu. Sanki cennetten dönebilecekmiş gibi ona sesleniyordu. "Geri dön, Iseul... Bana bunu yapamazsın!" Saçlarını ellerine topluyor ve kendine çektiği bacaklarına başını yaslıyordu. Birden durdu ve gözü sandalyede duran, Iseul'un çantasına kaydı. Hızla ayağa kalktığında çantayı açtı ve karşısına ilk çıkan şey katlanmış bir kağıt oldu. Kağıdı da aynı hızla aldı, açtı ve okumaya başladı. Iseul'un el yazısına gözyaşları damlıyor ve kağıdı mahvediyordu. Iseul'un onun göğsüne düşen ve kalbini mahveden gözyaşları gibi... Mektup bittiğinde Jungkook'un bacakları tüm gücünü yitirdi, kalbi gibi ve yere yığıldı. Parkelere damlayan tüm o gözyaşları aslında kalbinden damlıyordu sanki... Mahvolmuştu. Herkese ve her şeye lanet ediyordu ama olmuştu. Iseul ona söylememişti ve olan buydu. Ancak söyleseydi de ne olacaktı? Jungkook o böbreği bir gün içinde bulabilecek miydi? -Son- Rica etsem iyi veya kötü, sadece gerçek düşüncelerinizi içeren yorumlar yapar mısınız?

  • @soft_cookyim

    @soft_cookyim

    Жыл бұрын

    @@bangiestorietan 🥀

  • @monsters.129

    @monsters.129

    Жыл бұрын

    @@bangiestorietan ağladım yanehh koıdısdn

  • @Jeonlover888

    @Jeonlover888

    Жыл бұрын

    @@bangiestorietan neden bilmiyorum amma çok ağladım be gülüm

  • @333winter
    @333winter Жыл бұрын

    Uzun zamandır ağlamak isteyip ağlayamıyordum şimdi bu vilayeti olurken hüngür hürgür ağladım gerçekten teşekkür ederim

  • @PANDA-iu4gn
    @PANDA-iu4gn Жыл бұрын

    Odamdaki mendili bitirmeye ant içtim , bu gece DUGUSAL kurgulardan kaçmayacağım , ölüm ne zalimsin ama hakısın de .

  • @mizya4363

    @mizya4363

    Жыл бұрын

    Knk her sey pahalli

  • @sessizgeceler
    @sessizgeceler Жыл бұрын

    Çok güzel yazmışsınn hele de jungkookun iseulu hiç reddetmeden içeri alması 🥺 duygulandım biz artık ayrıldık ta diyebilirdi 🤧 ağlattın yine bizi

  • @_stellaa
    @_stellaa Жыл бұрын

    Bu nasıl bir hikaye böyle... Okurken tüylerim ürperdi resmen. Eline sağlık güzelim çok etkileyici ve mükemmel olmuş 🤍🫧🍃.

  • @PANDA-iu4gn
    @PANDA-iu4gn Жыл бұрын

    O kapaktaki jeonu öperek uyandırmak vardı 🥺

  • @Jeonlover888
    @Jeonlover888 Жыл бұрын

    Peki ya şarkı ile hikâyenin uyumu Ühüüü......|♡|

  • @yalnz740jin
    @yalnz740jin Жыл бұрын

    Ayy bu nasıl hikayeydi yazik ya jk mahvoldu ayy içim acıdı ,çok duygusaldı emeğine sağlık

  • @3919pyc
    @3919pyc Жыл бұрын

    Yine etkileyici bir hikaye... 👏👏 Sana ve hikayelerine bayılıyorummm

  • @lee_bronbronlarimsiziniz370
    @lee_bronbronlarimsiziniz370 Жыл бұрын

    ağlamaktan helak olmuş bir halde yazıyorum mükkemmeldi sanki gerçekmiş gibi

  • @zehra1814
    @zehra1814 Жыл бұрын

    Muhteşem olmuş baya duygusal olmuş bu işi biliyorsun kızım

  • @hana-di1mi
    @hana-di1mi Жыл бұрын

    Nasıl hissetsem bilmiyorum, hepsine sahip olabilirdiniz.

  • @sarawss
    @sarawss Жыл бұрын

    Çok güzel olmuş ellerine sağlık

  • @dilsahhsanem
    @dilsahhsanem8 ай бұрын

    Bence buna özel bölüm yap😢mutlu oldukları bir bölüm yani aynı şekilde yaz ama sonu değişsin ıseule seslendiğinde uyansın mesela😊

  • @bangiestorietan

    @bangiestorietan

    8 ай бұрын

    O zaman konu değişir ve mantıksız olur

  • @minikkaplan8779
    @minikkaplan8779 Жыл бұрын

    jungkookun ağlamalarına içim parçalandı yaa ağlamamak için zor tuttum kendimi

  • @ozgealatufek1
    @ozgealatufek1 Жыл бұрын

    Skapova-uyu ile okumanızı öneririm mükemmeldi

  • @hwarang_yarmkulak
    @hwarang_yarmkulak Жыл бұрын

    Veherereyğğğ ben nerelere gidem JK seni çok iyi anlıyorum benimde kollarımda ölmüştü:')

  • @bangiestorietan

    @bangiestorietan

    Жыл бұрын

    Kim? Tövbe estağfirullah ne dion-

  • @hwarang_yarmkulak

    @hwarang_yarmkulak

    Жыл бұрын

    @@bangiestorietan kedim gece beraber uyumuştuk sabah uyandığımda hareketsiz yatıyordu ve sonuç travma oluştu şimdi ki kedimi eve sokmuyorum ama cins kedi olduğu için çok fazla sokak kedisi ona saldırıyor sabır diliyorum kedimi bilmem kaç kere veterinere götürdüm en sonunda evde beslemeye başladım ama yine odama sokmuyorum bunları yaşadığında 11 yaşındaydım:")

  • @bangiestorietan

    @bangiestorietan

    Жыл бұрын

    @@hwarang_yarmkulak Allah rahmet eylesin umarım bu kedin sağlıklı olur~^

  • @hwarang_yarmkulak

    @hwarang_yarmkulak

    Жыл бұрын

    @@bangiestorietan teşekkür ederim

  • @mrs-die
    @mrs-die Жыл бұрын

    Ama bu fazla iyi

  • @yeteryeterkomikdigillcuss4549
    @yeteryeterkomikdigillcuss4549 Жыл бұрын

    Nasıl tak diye burdayım saniyede yeeee

  • @Civciv7633
    @Civciv7633 Жыл бұрын

    okurken ağladım yanlisikla

  • @sensizbirkisieksigizbe
    @sensizbirkisieksigizbe Жыл бұрын

    Amaggggg ben mutlu son sanmıştım yeni hayal et ne zaman gelir

  • @bangiestorietan

    @bangiestorietan

    Жыл бұрын

    Bilmem ya yarın ya bugün~

  • @sensizbirkisieksigizbe

    @sensizbirkisieksigizbe

    Жыл бұрын

    Bugun bugün

  • @bangiestorietan

    @bangiestorietan

    Жыл бұрын

    @@sensizbirkisieksigizbe yazmaya çalışıyorum ama bugün gelemeyebilir~

  • @sensizbirkisieksigizbe

    @sensizbirkisieksigizbe

    Жыл бұрын

    @@bangiestorietan tamam olsun fark müsait oldugun bı zaman atarsın ama mutlu sonla biticek dimi

  • @bangiestorietan

    @bangiestorietan

    Жыл бұрын

    @@sensizbirkisieksigizbe bilemem. *evet bilebilirim* ehem. Neys evet kdösöznsçzbslzk

  • @yalnz740jin
    @yalnz740jin Жыл бұрын

    Müzik efso

  • @nisa5133
    @nisa5133 Жыл бұрын

    Erken geldim ne yapcam

  • @mia_h8823
    @mia_h8823 Жыл бұрын

    İçim yandı...

  • @lumossss
    @lumossss Жыл бұрын

    olm gozlerim doldu lan aglicam mk hayir of

  • @user-fn1bn6eh1z
    @user-fn1bn6eh1z Жыл бұрын

    아주 좋다

  • @bangiestorietan

    @bangiestorietan

    Жыл бұрын

    고마워~