John Zerzan: Anarko-Primitivizmin Toplumsal Sorunlara Bakışı (2010)
Anarko-Primitivizm denilince, en azından popüler bağlamda, akla ilk gelen isimlerden biri John Zerzan’dır; diğerleri ise sanıyorum ki Henry David Thoreau ile Theodore Kaczynski olabilir ki, Kaczynski’nin düşünsel alanda kapladığı yer, meydana getirdiği eylemler sebebiyle bir nebze tartışılmaktadır.
John Zerzan, kendisini bir anarşist olarak tanımlamaktadır, ama bundan da öte, bir anarko-primitivist demektedir kendisi için. Peki, ne anlama gelmektedir bu? Uygarlık dediğimiz mefhumun kökenini “tarım devrimi” ile açıklıyor Zerzan. Tarımın keşfi, evcilleştirme ve uzmanlaşma ile birleşerek insanları doğadan tamamen koparmış ve doğa üstünde tahakküm kuran ve fakat kendi içinde nevrotik ve hastalıklı bireylere dönüştürmüştür.
Zerzan’a göre, avcı-toplayıcı topluluklarda hiyerarşi nispeten daha az görülüyordu ve bu sebeple insanlar daha özgür bir biçimde yaşamlarını sürebiliyorlardı. Ancak bununla beraber, şamanlar gibi, topluluktaki diğer kişilerden farklılık gösteren ve dolayısıyla da “uzmanlaşmış” kimseler vardı. Bu uzmanlaşma, nesiller boyunca yavaş yavaş gelişerek belli “iş bölümlerini” oluşturmuştur ve değişim dönüşüm öylesine ağır ve bir bakıma da işe yarar olmuştur ki, topluluktaki herkes bu uzmanlaşmaya gönüllü olarak rıza göstermiştir.
Uzmanlaşma, tarım devrimi ile beraber daha da belli kalıplara sıkışmıştır ve önce hayvan ve bitkilerin, ardından da bireylerin evcilleştirilmesi ile günümüzde uygarlık dediğimiz şey ortaya çıkmıştır. Zerzan’a göre, gelinen noktada, herkes vasıflaştırılmış ve her konuda bir uzmana bağımlı hale gelmiştir. Avcı-toplayıcı toplumlarda her birey başlı başına bir bütün olarak varken ve yaşamını sürdürebilirken, şu an herkes her konuda birtakım uzmanlara göbekten bağlıdır.
Anarchism: A Documentary Film adlı bağımsız bir proje, 2010’da dünya turuna çıkarak dünyanın çeşitli yerlerinden anarşistlerle röportajlar yaparak bunu bir belgesel film haline getirmeyi amaçlamış, ancak bunu bir türlü bitirememiş. Hala üzerinde çalıştıkları projeyi bir gün bitirmeyi ummakla birlikte, bitiremeyeceklerini de varsayarak yaptıkları kimi röportajları sitelerinde yayınlamışlar. Tam tarihini kestiremesem de muhtemelen 2010 yılı dolaylarında John Zerzan ile de 42 dakikalık bir görüşme gerçekleştirmişler ve bunu da ham haliyle yayınlamışlar. Ben de bu kayıttan ilgimi çeken 4 dakikayı seçip paylaştım, ama ses kalitesi çok kötü olduğu için biraz düzenleme ihtiyacı duydum, çünkü diğer türlüsü çekilecek dert değildi. Gelgelelim, profesyonel bir “ses uzmanı” olmadığım için yer yer robotikleşen bir sese dönüştü kayıt. Ancak önceki halinden daha dinlenebilir olduğu için böyle kalmasını daha doğru buldum.
* * *
Çeviri: Ümid Gurbanov
Blog: umidgurbanov.substack.com
Twitter: umidgurbanov
* * *
Twitter: ufaktefekceviri
Patreon: patreon.com/umidgurbanov
Пікірлер: 27
Öncelikle ses çok iyi, teşekkürler emeğin için. Aklımı kurcalayan genel bir kapsayıcı konu var, bu videodaki duruma da uyarlanabilecek: sitem edilen tarafın asıl topluma da içkin oluşu. Yani kabaca söylemek gerekirse "sorun" çıkaran kesim, "sorunsuz" olarak görülen toplumun içinden çıkıyor. Bu da en kaba haliyle bizi "cennetteki huzursuzluk"a getiriyor. En başta neden böyle bir şey ortaya çıktı da yavaş yavaş değişimin buralara varacak oluşuna bakacak olursak tabii ki de gizli plan yapan üst bir akıl ve komploculardan bahsetmek mümkün değil. Lakin yine bir huzursuzluk söz konusu. Estetik kaygısında duyulan huzursuzluk gibi. Estetik derken; var olanı (doğal+olarak sunulan/verilmiş/olanı) kendi beğenisi doğrultusunda doğal yapısını bozup şekillendirip biçimlendirme (zorlama). Peyzajdaki estetiğe uğramış bahçe güzellik için değil aksine hüküm içindir(ve tabii ki hükmü ve dışavurumunun bir sergisi). Hükmetmek güzeldir, tatlıdır, çekicidir. Şimdi buradan da Hüküm Dağına gidip her şeye hükmedecek bir Hükümet de inşaa edebiliriz ama o da sonra yıkılacak (bu arada Foucault'ya selam)(entropi ve kendisine karşı verilen savaşa da selam).
ted kaczynski'nin de röportajları var sanıyorum ki onlarında çevirisi gelebilir mi acaba? Gerçekten harika olurdu.
@lamburjinicontas8896
Жыл бұрын
sanayi toplumu ve geleceği kitabı da çok iyidir.
@antagonistx
Жыл бұрын
@@lamburjinicontas8896 Kesinlikle, müthiş bir manifesto. Çok ilham verici. Düşünce dünyamızı tekrar inşa etmemize sebebiyet verebilecek bir kitap hatta.
@cagrmert9104
Жыл бұрын
@@antagonistx manhunt unabomber yapımı nasıl, izlediniz mi?
@umidgurbanov
Жыл бұрын
@Çağrı Mert Manhunt dizisinin Unabomber adlı ilk sezonu Kaczynski'nin eylemlerini dışarıdan izlemek için, polisiye bir yapım gözüyle izlenebilir. Kaczynski'nin düşüncelerine yeteri kadar yer verilmiyor bence yapımda, ancak eylemleri ve yakalanma süreci oldukça başarılı bir biçimde aktarılmış diyebilirim. "Unabomber: In His Own Words" adlı 2020 yapımı bir belgesel dizisi de var ayrıca. Orada Kaczynski ile yakalandıktan sonra yapılan sesli röportajdan parçalar bulunuyor, en azından doğrudan kendi fikirlerini duymak adına faydalı diye düşünüyorum, ama bu belgesel de kurbanların mağduriyetleri üzerine eğilmiş durumda daha ziyade. Bununla beraber, John Zerzan'ın da ufak tefek görüşlerine yer verilmiş belgeselde. "Fikirlerini destekliyorum, ama eylemleri konusunda emin değilim." minvalinde bir şeyler söylüyor. Kaczynski'nin görüşlerini anlamak için belgesel ve diziler yetersiz gelecektir diye düşünüyorum, çünkü tüm bu yapımlar doğal olarak hakim anlatıya ve mevcut toplumsal birlikteliğe hizmet etmektedir. Diğer bir deyişle, sistemin devamlılığını tehlikeye atan eylemler en şiddetli biçimiyle kınanmaktadır ve tarafsız bir anlatım söz konusu değildir. Mesela, Kaczynski eylemleri sebebiyle ömür boyu hapis yatarken, aldığı kararlar neticesinde milyonlarca kişiyi öldüren dünya siyasetinden çok önemli kişiler hayatlarını tamamen saygınlık ve zenginlik içinde geçirebilmektedir. Bu bağlamda, medyanın kimi suçlu kimi kahraman gösterdiği çok da önemsenecek şeyler değil gibi görünüyor. Uzun lafın kısası, Kaczynski'yi az çok anlamak için Sanayi Toplumu ve Geleceği adlı kitabını (ki bu, aynı zamanda eylemlerini bitirmek için yayımlattığı makaledir) okumanızı tavsiye ederim. Ayrıca, bu kaynakta kendisinin herhangi bir yayınevinden çıkmayan, ama gönüllülerce çevrilmiş eserlerine de ulaşabilirsiniz: anarcho-copy.org/author/theodore-kaczynski/
@cagrmert9104
Жыл бұрын
@@umidgurbanov teşekkür ederim vakit ayırıp bu denli açıklayıcı yazı yazdığınız için. Küçük bir onay cevabı beklerken gelen anektod. Naked yazınız aklıma geldi. İzleme sonrası sorulan görüş için "güzeldi" geçiştirmesi. Yazdıklarınız rahatsız edici gerçekler maalesef. Aynen, haklısınız, size katılıyorum demeyi yetersiz hissedeceğimden "güzeldi" demek gibi geçiştirme olarak gördüğüm için teşekkür etmek ile yetineceğim.
Ted Kaczynski- Sanayi toplumu ve geleceği kitabı şiddetle tavsiye ederim.
@gerardolsen1068
Жыл бұрын
spoiler: endüstri devrimi ve sonuçları insan ırkı için bir felaket olmuştur.
Tesekkurler👌
Eline sağlık
Lütfen yapığın çalışmaları yapmaya devam et. ☺
Ellerine saglik abi 🌻
Ses ile ilgili yardımcı olabilirim 👍
Belgeselin tamamına nasıl ulaşa bilirim ???
Uzmanlıklar, (ne kadar sürer bilmem ama.) bir süre sonra robotların eline geçecektir muhtemelen. O zaman bizim için iyi mi olacak kötü mü?
@linchester1843
Жыл бұрын
Ama uzmanlıkarın biz insanları tembelliğe ve beceriksizliğe ittiği de bir gerçek
@kekdmaliald
Жыл бұрын
Tabi kötü
@theogonia
11 ай бұрын
iyi, çok iyi
@0x2fd
4 ай бұрын
Kimse bilemez toplumsal sonuçları hayal edilemez
👍👍👍
Yalan kardeşim yapmadım öyle bir şey
mükemmelsin abi. her şey için teşekkürler