Devamı~ Çalan kapıyı açtığında Jeon ile göz göze geldi. Giydiği takım elbise ile gerçekten yakışıklı göründüğünü fark etti. Ondan bazen etkileniyordu ancak Victoria Jeon'a karşı ne hissettiğini bilmiyordu. Bu aşk mıydı? yoksa sadece geçici bir hoşlantı mi? Jeon ile olan evliliğinin bir mantık evliliği olduğunu ve muhtemelen yakın bir zamanda boşanacaklarını biliyordu. Jeon'a karşı bir şeyler hissetmesi doğru olurmuydu? Jeon: Çıkalım hadi. Geç kaldık zaten. Victoria: Sen geç geldin Jeon.Ben ne yapabilirim? Jeon: Tamam Victoria, haklısın hadi arabaya geç. Jeon'un kendisini geçiştirmesı üzerine gözlerini devirdi Victoria. Arabaya bindiğinde Jeon'da arkasından binmişti. Radyodaki kısık sesli müzik haricinde sessiz geçen bir yolculuğun sonunda davetin olduğu yere gelmişlerdi. Bar havası olsada Asil ve hoş biryerdi. Jeon kolunu Victoria'ya uzattığın da kolkola içeri girdiler. Jeon'dan araba anahtarını alan Vale oturacakları yere kadar kendilerine eşlik etmişti. yaklaşık yarım saattir oturuyorlardı ve açıkçası Victoria sıkılmaya başlamıştı. Jeon diğer arkadaşları ile konuşuyor ve iyi vakit geçiriyor gibi gözüküyordu. Ancak aynısı Victoria için söylenemezdi. Fazla konuşkan ve sosyal birisi olmadığı için genel olarak fazla arkadaşı yoktu. Bu yüzdende canı sıkılıyordu. Ancak bunu Jeon'a söylerse asosyel olmasından şikayet edeceği ve susmayacağı için söylemiyordu. Victoria zaman ilerledikçe daha çok sıkıldığını hissetmeye başlamış sonunda ise dayanamayarak 'eşine' hava almak adına dışarı çıkacağını söyleyerek görkemli kapıya doğru ilerlemişti. Davet salonunun arkası güzel bir bahçeye açılıyordu. Victoria babası bir iş adamı olduğu için buraya defalarca gelmişti. Genelde özel davetler bu salonda olurdu. Davet salonunun arladındaki deniz ve gökyüzünün birleşmiş gibi gözüktüğü manzara gerçek olamayacak kadar güzeldi. Ayrıca Jeon ile de ilk burada karşılaşmışlardı. Yine davetin olduğu bir gecede Victoria her zamanki gibi bunalmış yeniden buraya gelmişti. Ancak bu sefer başka birisi daha vardı. Bu kişi ise geleceğinde ki eşi Jeon Jungkook' tu. Victoria düşüncelerinden arkasında duyduğu ayak sesleri ile ayrıldı. Kimin olduğunu tahmin edebiliyordu ancak emin olmak için arkasını döndü. Gördüğü beden ise tahminlerinin doğru olduğunu açıklıyordu. Jeon: Bunaldın değil mi yine? Victoria: Biraz, ama buraya bunaldığım için gelmedim. Baksana şuraya bağımlılık yapıyor resmen. İnsan ayrılamıyor buradan. Jeon: Sen daha güzelsin. Victoria duyduğu iki kelime ile vücüdundaki tüm kanın yanaklarına çıktığını hissetti. Jeon Victoria'nın bu kadar utandığını gördüğünde kendisini tutamayarak ufak bir kahkaha atmıştı. Victoria ise bir anlığına herşeyi unutmuş karşısındaki adamın gülüşüne odaklanmıştı. Gülüşü, bakışları yüzü, tepkileri, her şeyi o kadar güzel ve kusursuzduki etkilenmemek elde değildi. Sonunda kendine geldiğinde omuzuna küçük bir yumruk atmış dalga geçercesine sinirini belli etmeye çalışmıştı. Victoria: Gülmesene ya. Jeon: Utanıncada çok güzel oluyorsun. Victoria: JEON! Jeon: Tamam tamam, ama öyle. Çok güzelsin. Tüm manzaralardan daha güzelsin. Seni saklamak istiyorum bazen. kimse sana bakmasın, görmesin istiyorum. Tek bir saç teline bile kıyamıyorum. Sana her baktığımda ölüyormuş gibi hissediyorum. beni kendine bu 2 ayda nasıl bu kadar bağladın bilmiyorum ama, senden hiç ayrılmak istemiyorum ben. Victoria: Jeon, am- Jeon: Biliyorum, yakın bir zamanda bosanmamiz gerek ama zorunda değiliz. İzin ver bu sahte evliliği gerçek bir yuvaya çevirelim. Ben hayatımın her anını seninle geçirmek 1 saniyemde bile pişman olmamak istiyorum. Genç kadın, donmuştu karşısındaki adamın söyledikleri ile. Kendiside çok seviyordu, hemde anlatamayacağı kadar. Konuşmak istiyordu. Tabiki diye haykırıp sarılmak, belki de sonmuş gibi öpmek istiyordu karşısındaki adamı. Daha sonrası hızlı gelişmişti. Jeon Victoria'nın elini tutmuş zarif bir öpücük kondurmuş ve kollarını karşısındaki kadına sarmıştı. Jeon: Lütfen, bir şans ver bana. Söz veriyorum dünyanın en mutlu insanı yapacağım seni. Victoria dolu dolu olan gözlerini kırpmış, mutluluk göz yaşlarını sonunda bırakmıştı. Victoria: Tabiki Jeon, seninle ölüme bile gelirim. Sonunda genç kadında tebessümle kollarını eşine sardığında anlamışlardı. İkisinin birbirine beslediği aşk ve sevgi sonsuzdu.. SON~ Sınır; 95 Abone 50 like

Açıklamayı göremeyenler için~ Tekrardan hepinize merhaba. Admin ve benim hayatımızda bazı olaylar olduğu için uzun bir süre hikaye atamadık kusura bakmayın. Daha aktif olmaya çalışacağız. İyi okumalar~ 📌Oppacı değilim (Z) 📌Eğlence amaçlı yazılmıştır. Karakterlerle ya da gerçek hayatla bir bağlantısı yoktur. 📌Böyle içerikleri sevmiyorsanız lütfen okumayın. -Jeon Jungkook -Jeon Victoria Ada✍🏼 Uzun süreli bir arayışın sonunda istediği reyonu bulmuştu Victoria. Eline aldığı abur cubur ve diğer ev ürünleri ile kasaya doğru ilerledi. Uzun zamandır bir alışveriş yapmıyordu, çünkü genelde evin ihtiyaçlarını korumalar alıyorlardı. Elindeki ürünlerin ücreti ni ödediğinde, marketten çıkarak arabasına doğru ilerledi. Victoria'nın en sevdiği zaman gelmişti. Genel olarak yağmurlu ve hafif soğuk hava. Sonbahar onun için vazgeçilmez bir mevsimdi. Hafif çiseleyen yağmuru izledi birkaç dakika. Arabaya çalıştırmak üzereyken çalan telefon ile cebindeki telefonu aldı. Gördüğü isim 2 ay önce evlendiği "eşine" aitti. Jeon ile anlaşmalı bir evlilik yapmışlardı. Jeon'un iş saatleri içerisinde aramasına şaşırmıştı doğrusu. sonunda, daha fazla bekletmemek için konuşmayı onaylamaya karar verdi. 📞konuşma Victoria: Efendim Jeon? Jeon: Akşam bir davet var. Şuan evli bir çift olduğumuz için beraber gitmek zorundayız. Victoria: Peki, saat kaçta gideceğiz? Jeon: Davet 19:00'de başlıyor. Victoria: Tamam 📵 konuşma bitti konuşma bittiğinde elindeki telefonu yanındaki koltuğa koydu Victoria. Başının ağrısını boş vermeye çalışarak araba anahtarını aldı. Konuşma sırasında yavaş yavaş yağan çise, şimdi bardak boşalırcasına yağan bir yağmura dönüşmüştü. Arabanın içinden biraz daha yağan yağmur izledikten sonra, eve gitmek üzere yola çıktı. Eve geldiğinde arabayı park edip indi. Evin önündeki korumalara baş selamı verdikten sonra eve doğru ilerledi. Bir yandanda ne giyeceğini düşünüyordu. Aklında ablasının ona doğum gününde hediye ettiği ama kendisinin bu güne kadar hiç giyemediği sade ama şık elbisesi vardı. Ancak elbiseyi alalı çok olmuştu ve kendisine olacağından pek emin değildi. Paltosunu ve çantasını bıraktıktan sonra Merdivenlere yöneldi. Odasına girdiğinde aynanın karşısına geçti. Nasıl bir makyaj yapacağını düşündü. Aklında birkaç model canlandırdıktan sonra bir duş almaya karar verdi. Yaklaşık 10 dakikalık soğuk bir düşün ardından elbiseyi almak adına dolaba yöneldi. Sonunda aradığını bulduğunda, yüzünde bir tebessüm belirdi. Sahiden daha önce bu elbiseyi hiç giymemişti. Hatta varlığını bile bugün hatırlamıştı. Elbiseyi giymek adına banyoya yöneldi. Üzerindeki zarif ve şık elbise sanki yeni alınmış gibi üzerine tam oturmuştu. Bu da Victoria'nın son zamanlarda kilo almadığına işaretti. Biraz düşündükten sonra genç kadın, saçlarını kuruttu ve doğal bir görünüm verdi. Makyajınıda yaptıktan sonra, geriye sadece eşini beklemek kalmıştı.

Hikaye çok tatlı vr güzel olmuş ellerine sağlık şarkıylada uymuş başarılarının devamını dilerim♥

@mademoisellenoir7812

2 жыл бұрын

Teşekkürlerler

@taecwitafan8214

2 жыл бұрын

@@mademoisellenoir7812 💌❤

insanlar oyuncak deildir.

@mademoisellenoir7812

2 жыл бұрын

Oyuncak?

@hulya_kc5914

2 жыл бұрын

@@mademoisellenoir7812 evet guzel olmus ama insanlari istedimiz gibi kullanamayiz (bence)

@mademoisellenoir7812

2 жыл бұрын

@@hulya_kc5914 Bu kullanmak değil. Eğlence amaçlı yazılmış herhangibi bir yazı. Gerçek hayatla ya da karakterler ile bir bağlantısı yok. Burada Jk'u ya da dünyadaki hikayelerimiz de bahsettiğimiz herhangibir insanı kullanmıyoruz. Hatta yanlış anlaşılmaması içinde yorum yada hikaye başlığına amacımızı yazıyoruz.