Jacques Derrida - Zeynep Direk İle Felsefe Vakti - Türkçe
YENİ VİDEOLARDAN HABERDAR OLMAK İÇİN ABONE OLMAYI UNUTMAYIN
(Bu kayıt İTÜ Radyosundan alınmıştır. www.radyo.itu.edu.tr )
Prof. Dr. Zeynep Direk kendi radyo programında Derrida'nın felsefeye yaklaşımını anlatıyor. (Türkçe Felsefe)
Zeynep Direk Kimdir:
1966 yılında İstanbul’da doğdu. Galatasaray Lisesi ve ardından Boğaziçi Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde eğitim gördü. Doktorasına 1992 yılında University of Western Ontario, Kanada’da başladı. 1995-1996 yıllarını Paris’te Derrida’nın derslerini takip ederek geçirdi. Doktora derecesini 1998 yılında University of Memphis’ten aldı. Yurt içinde ve yurt dışında yaptığı editörlük çalışmalarının (Dünyanın Teni, Sonsuza Tanıklık, Irk Kavramını Kim İcat Etti vd.) yanı sıra, özellikle Defter ve Felsefelogos dergilerinde yayımladığı, Derrida, Levinas, Heidegger, Merleau-Ponty ve Sartre üstüne makaleleriyle tanındı. Başkalık Deneyimi adlı bir kitabı vardır. 1998-2014 yılları arasında Galatasaray Üniversitesi’nde görev yapmıştır. 2014 yılından itibaren Koç Üniversitesi Felsefe Bölümü öğretim üyesidir.
Makaleleri ve Web Sitesi:
zeynepdirek.wordpress.com/
.
Пікірлер: 13
Sesinin etkileyiciliği kadar etkileyici bir eğitim geçmişi var. Derridanın derslerini takip edebilmek gibi bir şansa sahip. Başarılı başarılı başarılı....
Bu kadına aşık oldum. Sesin açık bırakıp uyuyorum
@ilhamsenerdem726
6 жыл бұрын
Bir kadının sesine aşık olabilirsin bu olağan hatta basitdir ama Derrida yı kismen yada epeyce dahi olsa anlayabilen bir kadına aşık olmak,bak o bir farktır,herşeyden önce ruhani bir zevktir.Derrida'da "düşünen kadına" değer vermişti
zeynep hoca’nin doktora tezi de Derrida uzerine 😍
Sesine yorumuna bayıldım
Biz dili konuşmayız dil bizi konuşur
20:00 -yasa şiddet adalet
Hayatdan kaçış olarak dil felsefesi,felsefenin kendisi zaten hayatdan kaçışdır
Dil felsefesi yapanlar farkında olmadan ( veya farkında olarak belki de) psikanaliz ile felsefeyi sentezliyorlar bana göre. Bunu ama gizli kapaklı yapmaları çok basit şeyleri çok uzun ve karışık anlatmalarına neden olmuyor mu? Nietzsche için bu mazur görülebilir. Ancak daha dün yaşamış düşünürler Freud'a atıf yapmadan örtük anlamlardan, metnin içine gömülü olandan vs söz ediyor. Gerçekten bunu anlamıyorum. Derida'nın söze verilen birincil ağırlığı metne çekmesine ise büyük saygı duyuyorum. Bu bize anlam üzerinde soğukkanlı düşünme fırsatı verir. Yoksa kürsüdeki Hitler gibi, Musolini gibi veya Stalin gibi demogogların ne dediği ve dediklerinin tutarlı olup olmadıklarına değil, söyleyiş şekline, verdikleri coşkuya heyecana kapılır gideriz.
METNİN DIŞINDA HİÇBİR ŞEY YOKTUR derken ne demek istemiştir
Boğaz temizlenmeli kesinlikle. Bilgilendirici
Derrida, öküz altında buzağı arıyor.