Hikmet Çalışmaları | KADERE İMAN /// Abdulaziz BAYINDIR

📚 Abdulaziz BAYINDIR ve Süleymaniye Vakfı İlmi Heyeti Hikmet Çalışmaları programında bu hafta "Kadere İman" konusunu ele aldı.
TARİH: 28.09.2019
#Allah #Kader #iman
Diğer Hikmet Çalışmaları programlarımızı izlemek için oynatma listemizi ziyaret edebilirsiniz;
Bağlantı: • Hikmet Çalışmaları
Video ve Derslerimizden Haberdar Olmak için KANALIMIZA ABONE OLUN: goo.gl/upGuBy
Fıtrat TV ve Süleymaniye Vakfı'nın çalışmalarını aşağıda yer alan sosyal medyalardan takip edebilirsiniz.
► RESMİ SİTELER ◄
www.fitrat.tv/
www.suleymaniyevakfi.org
► FACEBOOK◄
/ fitrattv
/ suleymaniyevakfi
► TWİTTER ◄
/ fitrattv
/ suleymaniye_vkf
► INSTAGRAM ◄
/ suleymaniyevakfi
İletişim:
• Süleymaniye, Hoca Gıyasettin Mah. Şifahane Sok. No:14 34134 Fatih / İstanbul/
• Tel: (+90) 212 513 00 93
• bilgi@suleymaniyevakfi.org

Пікірлер: 46

  • @erhanengin9969
    @erhanengin99694 ай бұрын

    ÇOK BEĞENDİM BİRDAHA DİNLİYCEM TEŞEKKÜRLER.

  • @sibelerturk6463
    @sibelerturk646310 ай бұрын

    Hocam muhteşemsiniz Allah razı olsun

  • @melixexperiment6771
    @melixexperiment67713 жыл бұрын

    Allah Razi olsun cok degerli bilgiler ve seve seve dinledim.. Rabbim yolunuzu acik etsin.

  • @nurselyasar5466
    @nurselyasar54666 ай бұрын

    ❤❤

  • @guntekinazimoglu1276
    @guntekinazimoglu1276 Жыл бұрын

    ❤🤲🏻

  • @alimaku718
    @alimaku7185 ай бұрын

    Ağzina sağlik😊

  • @turanaydemir7218
    @turanaydemir72182 жыл бұрын

    Allah razı olsun sizden

  • @zakinealdemir7558
    @zakinealdemir75582 жыл бұрын

    Allah sizden de razı olsun

  • @serkansar5728
    @serkansar5728 Жыл бұрын

    Allah razı olsun. Harun hocamızı dinleme fırsatı bulamadık. İnşallah başka bir programda dinleme fırsatı buluruz

  • @neseeyeuzun7930
    @neseeyeuzun79304 жыл бұрын

    Kuranı kendı hevalarına gore acıkladıkları ıcın muslumanlar bunu Allah ın dını sanıyorlar ve buna gore yasıyorlar, halbukı muslumanlar kuranı ve hıkmetı dogru bılseler ıkı dunyalarıda cennet olurdu

  • @bakhruzelcniev7732
    @bakhruzelcniev77323 жыл бұрын

    Прекрасно и правильно!

  • @Fatihoca
    @Fatihoca3 жыл бұрын

    Fehmi kardeşimize söyleyin, konu hakkında konuşurken 2 vites düşük söylesin-yavas-sakin ve burnundan derin nefes alarak konuşsun.. Benim gibi yaşlılar ondaki bu enerjiye sahip değiller. Teşekkür ederim.

  • @ozlemdursun6905
    @ozlemdursun69052 жыл бұрын

    Yahudilerin ta o zamandan değiştirmeye çabalamalarını vs artık çok iyi anladım bazı ayetleri ve taşlar yerine oturdu teşekkürler

  • @asoiaftr
    @asoiaftr2 жыл бұрын

    Selamünaleyküm, Bilmiyorum okur ve cevap verir misiniz? Hoca bir videosunda zaman zaman okuduğunu söylemişti yorumları. Benim hem sorguladığım hem kafamı kurcalayan hem de bazı söylediklerinize cevap olabilecek; söylemek istediklerim var. Belki ben dinlerken bazı sözlerinizi yanlış da anlamış olabilirim, siz düzeltirsiniz o vakit. Şimdi ben doğru anladı isem Allah, gaybı bilir ama geleceği bilmez, dediniz? Örnek olarak da bazı "bilmek" ve "ayırt etmek" kelimelerinin geçtiği ayetleri örnek verdiniz. Gayet makul bir çıkarım oluyor bu ayetler ışığında, doğrudur. Özellikle de Ramazan ayında koyduğu ve sonra kaldırdığı emir, benim de zamanında düşünmeme sebep olmuştu. "Allah biliyor zaten insanların buna uyamayacağını, neden en başta bu emri verdi ki? Hikmeti nedir bunun?" diye kafamdan geçirmiştim ve elbette kendimce bir cevap bulamadım, belki işin sınavıdır, insanlara bir şey öğretmek istemiştir falan dedim. Sonuç olarak cevabı bilmiyorum. Bununla beraber bahsi geçen kelime seçimleri bir çeşit dil bilgisi veya benzer bir şey olamaz mı? Neticede bildiğimiz kadarıyla Allah'ın cinsiyeti yok ama erkeklik zamiri kullanıyor. Örnek olarak benim de aklıma iki ayet geldi sizi dinlerken. İlki sizin de verdiğiniz bir örnek aslında; Hz. İbrahim'in Allah'a yeniden yaratılışı-diriltme ile ilgili sorusu. Allah kendisine "İnanmıyor musun?" diye bir soru sormadı mı? Şimdi bir kulun kalbinde geçenler "gayb" bilgisine girer, söylediğiniz bunu zaten. Bu durumda Allah gaybı bilen kişi ise ki öyle, Hz. İbrahim'e neden "inanmıyor musun?" diye soruyor? İnandığını veya kalbini tatmin etmek için böyle bir şey istediğini gayet iyi biliyor gaybı bilen Allah, buna rağmen böyle bir cümle kurmayı uygun bulmuş. Bundan yola çıkarak "Allah gaybı bilemez" diyebilir miyiz? Diyemeyiz. Bir diğer örnek de Hz. Musa ile konuşması. Elindeki asa için "O elindeki nedir, Ey Musa?" diye sordu. Bu gayb bilgisi dahi değil, bir hayvan bile gördüğünde elindekinin sopa olduğunu bilebilir ama yine de Allah bu soruyu nebisine sordu. Sebebini bilmiyorum ama bu şekilde bir iletişim kurmayı uygun bulmuş. Netice olarak karşısında bir "insan" var ve bir insanın anlayabileceği ve idrak edebileceği konuşma-sohbet üslubu böyle olabilir(biz bile bazen cevabını bildiğimiz soruları soruyoruz karşıya, neden hiç bilmem ama ben bile yapıyorum :D ). Sonuç olarak biz bu soruya bakarak, Allah bariz ortada olanı bilmiyor, diyebilir miyiz? Diyemeyiz. Haliyle elim böyle örnekler de var iken "bilmek için" yahut "bildi ve affetti" kelimelerin geçtiği ayetleri "kul karar vermeden geleceği bilmez" diye çıkarımsamak bana çok doğru gelmedi. Yani çünkü görüyoruz ki bildiği halde Allah soruyor bazı şeyleri... ben biliyorum Allah biliyor, o halde niye soruyor? diye sorusunu sormak durumunda kalmaz mıyız? Bu sebeple "bildim ve affettim" veya "bilmek için" ayetlerini de bu ölçütte ele almak daha sağlıklı olmaz mı? Şimdi kafamı karıştıran şu: doğal olarak biz Allah her şeyi bilir diye öğrendiğimiz için, Allah'ın gelecek bilgisine de vakıf olduğu çıkarımı yapıyoruz. Neticede O Allah'tır ve engin ve sonsuz bir algı-bilgi olanağı var. Haliyle geleceği(kul karar vermeden evvel) bilmez ise, bu O'nun kusursuzluğuna halel getirmiyor mu? Bunu söyleyince karşılık olarak da "Allah bilirse, o zaman o bilgisi dahilinde olduğu için kulun özgür iradesi ortadan kaybolur ve başka bir seçim yapma şansı olmaz." demiştiniz hatta birkaç kere vurguladınız bu meseleyi, değil mi? Ben bu kısma bir itirazda bulunmak istiyorum. Niye öyle olmak durumunda? Bu çıkarım nasıl yapılıyor anlamadım. Kendi hayatımdan bir örnek vermek istiyorum, ayrıntıya girmeyeceğim çünkü mahrem bir durum. Kuzenimin uygun olmayan bir davranışını gördüm ve ona açık seçik bu şekilde devam edersen başına böyle böyle şeyler gelecek, dedim hatta üstüne vurgu yaptım; "bak olma olasılığı var ya da çok yüksek olasılıkla olacak demiyorum, kesinlikle olacak diyorum" dedim. Yani neler olacağını gayet iyi biliyordum. Netice itibari ile aynen dediğim gibi oldu, oysa önlemek için o kadar uyardım hatta imkan ölçüsünde -önümü kesmelerinden evvel- önlem dahi almaya çalışmıştım. Şimdi kuzenim ben bildiğim için özgür iradesini yitirip başka bir seçim yapma hakkından mahrum mu oldu? Hayır, benim bir şeyi bilmem onun iradesine gem vurmadı. Yağmurun yağacağını bilmem, yağmuru benim bilgimin kölesi yapmıyor, neticede ben yağacağını öngörürken yağmayabiliyor da... Kuzenim benim söylediğim gibi yapsa idi o şeyler başına gelmeyecekti misal, gene ben söyledim ve biliyorum diye değil. Peki kuzenim neden uyarımı kaile almadı? Basit, ben bilsem de o bilmiyordu. Şimdi o da biliyor ama son pişmanlık fayda vermez. Neticede bizim bir şeyler bilmemiz karşımızdakinin özgür iradesine gem vurmuyor, kıyas uygun olmayabilir elbette, neticede O Allah ama "olay benzerliğinden" yola çıkarak; Allah'ın bilgi sahibi olması gelecek hakkında, kulun özgür iradesine de gem vurmuyor. Benim nihai kararımı Allah bilir ama O bildiği için ben o tercihi yapmam, tercih gene bana ait, O sadece beni çok iyi tanıdığı için ne seçeceğimi bilir. Siz tanıdığınız insanların neyi seçeceğini bilmez misiniz? Yahut neyi seçmeyeceğini? Kimin neyi söyleyeceğini neyi söylemeyeceğini? Çok iyi tanıdığınız biri hakkında bir şey duyarsınız ve "Yooo, o kişi bunu ne yapar ne söyler, ben onu öyle tanımadım." ve nitekim haklı çıkarsınız yahut belki yanlış tanımışsınızdır ve haksız da çıkabilirsiniz ama Allah kullarını çok iyi tanıdığı için zaten neyi seçip seçmeyeceğini bilmekte bilgi sahibi olabilir. Bilmek meselesi biraz doğa yasasının biraz da karşınızdakinin iliğine kadar tanımanın getirdiği üstünlüklerin meyvesidir aslında diye düşünüyorum. Algınız ve bilginiz ne kadar engin ise o kadar isabetli olursunuz. Allah'ın algı ve bilgisine sahip kim var? Kimse. Eeee O'ndan daha iyi geleceği bilen kim olabilir ki? Belki de siz "gelecek" terimini biraz kafanızda farklı doğa üstü bir bilinmezlik gibi algılıyorsunuz? Aslında Matrix filmindeki Kahin karakteri bu gelecek meselesi için güzel bir örnek olabilir, kadın bildiğimiz anlamda kahin değil, aslında bir program. Ortamda meydana gelen olayların ve karakterlere ait verileri hesaplayarak ne olacağını veya ne olmayacağını biliyor. Yani "gelecek" aslında insan için bile tam anlamı ile bilinmez değildi, kendi algı ve bilgi kapasitemize göre gelecekle ilgili bazı şeyleri bilebiliriz ama bunlar bizde sınırlı olduğu için isabet oranlarımız çok yüksek değil ama Allah için geçerli değil bu. Lise'de din hocasına sormuşlardı. "Hocam, Allah madem biliyor kim cennete gidecek kim cehenneme (yani eylemlerini ve sonuçlarını biliyor manasında): o zaman ne gereği var tüm bu sınav hayatına, doğrudan atamayı yapsın işte".... Hoca da "Allah biliyor da sen bilmiyorsun" demişti. Bana makul gelmişti. Ayrıca şöyle bir durum da var. Allah adildir. Azınlık Raporu filmini bilmeyen yoktur sanırım? Orada suçlar daha işlenmeden tespit edilip kişiler hapsediliyordu ama özde koca bir adaletsizlik vardı çünkü özde kimse o suçları işlemedi, sadece niyet etti hatta belki planladı ama uygulama olmadı. Neticede Allah beni yapmadığım bir günah için neden cezalandırsın? Yahut yapmadığım bir sevap için neden ödüllendirsin? Allah, Kur'an'da nebileri ve kitapları gönderme sebeplerinden biri olarak da insanların "ama bana nebi kitap göndermedin, uyarmadın etmedin yapmadın" gibi itirazlar edemesinler diye olduğunu söylemedi mi? Allah merhametlidir ve adildir; ölene kadar kuluna fırsat tanır ve sen "bir ana kadar" tekrar tekrar günahı işleyip, uygun bir anda uyarıyı idrak edip tövbe edebilirsin. Firavunun başına gelen tüm o mucize ve uyarı içeren afetler... Amaç sadece firvavun mu? Firavunun bir de halkı yok mu? İlkinde kendine gelmeyen ikincide; ikincide gelmeyen 4. veya 5.'de kendine gelebilir. Gelmiş de olabilir, bu konuda hiçbir bilgi aktarımı yok bizde, aksini iddia edemeyiz haliyle. Dediğim gibi bu Allah'ın merhametini gösteriyor bence, bir kere mucize-uyarı gönderip lak diye başına geçirmiyor millettin. Biz mile sevdiğimiz insanları defalarca affediyoruz ama bir noktaya gelince artık "yeter" deyip, kalemi kırıyoruz. Allah için neden farklı olacağını düşünüyoruz? Allah firavun ve çevresine sonuna kadar imkan verdi, merhamet gösterdi ve tabiri caiz ise tüm çabayı sarf etti. Firavun malmış biz ne yapalım bunca merhamete karşılık verdiği cevap son anda imana gelmeye yeltenmek oldu... Çok uzattım, burada bitireyim. Benim genel düşüncem, kafamı kurcalayan şeyler bunlar. Doğrusu aklımızı azıcık kurcaladınız (ki bu iyi bir şeydir, insanın bilgisini ve doğruluğunu sorgulaması iyidir ki yanlış ise doğruyu bulsun, doğru ise de doğrusu pekişsin çünkü neticede arayacağım doğru nedir diye), inşallah taşların tekrar yerine oturmasında yardımcı olursunuz. Bu söylediklerimde sizce ne kadar haklıyım ne de haksızım sizden öğrenmek istiyorum, fikriniz nedir? Teşekkürler, Allah'a emanet olun.

  • @hilalcelik5475
    @hilalcelik547510 ай бұрын

    Din adına A'dan,Z'ye her ne biliyorsam, Süleymaniye Vakfı Susem derslerini aldıktan sonra Fatih hocanın da deyimiyle çöp olduğunu gördüm.Şaşkınım her bildiğim mi yanlış olur nasıl böyle bir deformasyon yaparlar din adına diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Susem dersleri👌 ve bu programlarınızla👌 dini Kurandan öğrendim.Allah'ın razı olduğu kullarından olmanız duasıyla 💙

  • @adimsoyadim3884
    @adimsoyadim38844 жыл бұрын

    Guzel bravo

  • @tenolki
    @tenolki4 жыл бұрын

    Harun Ünal hoca değerli bir bilgin , fakat Zemahşeri'nin keşşaf tefsirinin tercümesini hala tamamlayamadı mı ? 4 cilt çıktı gerisi kesildi, bir malumat var mı acaba ? Ekin Yayınların'ndan çıkacaktı?

  • @baristagi261
    @baristagi2612 жыл бұрын

    Saygıdeğer hocalarım fakat lokman 34 e baktığımızda Allahın yarın ne kazanacağımızı bildiğini görüyoruz burayı anlamadım

  • @Berko-S.
    @Berko-S.2 ай бұрын

    Ben mutlaka Hz Ayşe anamizin safinda yer alirdim hz ali'ye karşi

  • @daridabens8047
    @daridabens80474 жыл бұрын

    onun için; abdülaziz hocam: gramatik özelliği kullanarak anlatırsanız daha kolay anlaşılır!..

  • @elnurramazanl3909
    @elnurramazanl39094 жыл бұрын

    Teşekkür ederim, çok güzel mövzudur ve çok güzel açıkladınız

  • @46HALO
    @46HALO23 күн бұрын

    وَاُو۫حِيَ اِلٰى نُوحٍ اَنَّهُ لَنْ يُؤْمِنَ مِنْ قَوْمِكَ اِلَّا مَنْ قَدْ اٰمَنَ hud36 Ve Nuh'a “Senin kavminden şimdiye kadar inanmış olanların dışında hiç kimse inanmayacak” diye vahyettik., bu ayetle önceden haber verilen bilgi gerçekleşiyor , hiç kimse o dakikadan sonra imana gelmiyor ayet len yu'mine diye geliyor, asla iman etmeyecekler demek

  • @hasansahinturk1765
    @hasansahinturk17654 жыл бұрын

    Rahman ve Rahim olan ALLAH'ın adıyla; 1- Bu sahifeler, ALLAH'ın izniyle indirilen, Kur'an'ı doğrulayan, inananlara bir yol gösterme, inkar edenleri başlarına gelecek azaba karşı uyarma, rahmet ve öğüt olarak gelmiş olan sahifelerdir. 2- Kitap ehlinden bir gurup, kendi aralarında ALLAH hakkında tartışmaya giriştiler ve şöyle söylediler; "ALLAH, bir insanın önceden ne yapacağını bilmiyor" yada "ALLAH, bir insanın daha doğup dünya'ya gelmeden ne yapacağını biliyor". 3- ALLAH, bilmek istediğini bilir. Dilediğini yapandır, hanginizin iyi iş yapacağını ve Kendine kulluk edeceğini bilmek istediği için, ortaya çıksın diye sizi imtihan edendir. 4- O, size yazılan imtihanları bilendir. O imtihanlar, size yazılan zamanda başınıza gelir ve size yazılan imtihanın başınıza ne zaman geleceğini de bilir. 5- İmtihan başınıza geldiğinde tercih, tamamen sizindir. İki seçenek verir ve birini seçmeniz beklenir. 6- İki seçenekten hangisini seçtiğinizi bilir. Eğer hangisini seçeceğinizi bilseydi -ki isteseydi bilirdi- ancak o halde sizi imtihan etmezdi. 7- Bununla birlikte O, başınıza gelecek olanları yazandır, başınıza gelecek olan iyilikleri de kötülükleri de bilir. ALLAH size bir şey yazdı mı, o mutlaka başınıza gelir ve sonra size yazılan karşısında nasıl davranacağınız beklenir. 8- Bunun misali tıpkı şöyledir; O, yardıma muhtaç bir kişinin, sizden ne zaman ve nerede yardım isteyeceğini bilir. Sonunda önceden takdir edilen o vakit gelip çatınca, yardıma muhtaç o kişi, ALLAH’ın takdir ettiği o yerde yanınıza gelir ve sizden yardım dilenir. O kişiye yardım etmeniz veya yardımdan yüz çevirmeniz, ALLAH’ın önceden bildiği bir şey değildir ve size seçenek hakkı vermiştir ki bunun karşılığında iki seçenekten birini seçmeniz istenir. 9- İşte bu, kader’dir. Hani Musa’da bir kader üzerine Rabbi ile buluşacağı yere gelmiş sonra da bir kader üzerine Firavun ve erkanı ile İsrailoğullarına gönderilmişti. 10- ALLAH, Firavun’a da İsrailoğullarına da Musa ile bir soru sormuş ve iki seçenek verip sonra da ne cevap vereceklerini beklemişti. 11- İki seçenekten bir tanesi inanıp iman etmekti, ikincisi ise yalanlayıp inkar etmekti. 12- Firavun, yalanlayıp inkar etmeyi ve İsrailoğulları da inanıp iman etmeyi seçti. Büyüklük taslayarak inkar etmeyi seçenler helake uğrayıp azaba girdi ve inanıp iman edenler ise ferahlığa çıkıp kurtuluşa erdirildi. Her iki seçeneğin sonuçları da önceden belirlenmişti. Sadece insanlardan sonuçlarına katlanacakları iki seçenekten bir tanesini seçmeleri istendi. 13- Kader, düz bir yolda varacağınız yere giderken önünüze çıkan yol ayrımları gibidir. Yol ayrımı da, yol ayrımına ne zaman ulaşıp varacağınız da Rabbiniz tarafından önceden belirlenmiştir. 14- Sonunda belirlenen vakit geldiğinde, düz bir yolda giderken önünüze iki yol ayrımı gelir ve bu iki yoldan bir tanesini seçmeniz gerekir. Seçeceğiniz her iki yolunda nereye çıkacağı bellidir. Bu iki yoldan bir tanesi doğru ve diğeri de yanlıştır. 15- Rabbinizin yolu doğru olandır ve diğeri ise yanlış olandır. ALLAH, sizden, doğru olanı, kendine ulaştıran yolu seçmenizi istemiştir. Yanlış olanı seçtiğiniz de sonucunun ne olacağını bilir ve doğru olanı seçtiğinizde de sonucunun ne olacağını bilir. İnsan’a düşen, iki yoldan bir tanesini seçmektir. 16- İnsan, ölüp de imtihanı sona ermediği sürece her yol ayrımından sonra karşısına başka bir yol ayrımı gelir ve sürekli birini seçmeniz istenir. 17- Bir takım kimseler vardır ki onlar, her yol ayrımında sürekli yanlış olanı tercih etmiştir. İyilik yolunu tutmaları gerekirken, kötülük yolunu seçmişlerdir. Onların iyiliğe ve doğru yola yönelmemeleri, sürekli kötü ve yanlış yolu seçmelerinden dolayı artık kalpleri katılaşıp mühürlenmiştir. İşte onlar, yaptıkları kötülükler yüzünden ALLAH’ın doğru yola iletmek istemediği ve seçtikleri yanlışların cezasını hak olarak çekmesini dilediği kimselerdir. 18- ALLAH’a giden yol, ALLAH’tan gelen yoldur. Müşriklerin durumu, düz bir yol üzerinde giderken karşısına biri doğru diğeri de yanlış olan iki yol ayrımı çıkan, iki yoldan bir tanesini seçmesi istenirken her ikisini de seçmeye çalışan, her ikisinden de aynı anda gitmeye çalışan kişinin durumu gibidir. Oysaki bu, mümkün değildir! Doğru yola girmedikleri gibi doğru yolun üzerine otururlar ve her yol ayrımına gelen kişiyi kendileri gibi saptırmak için çalışırlar. Çoğunluk olursalar, kurtulacaklarını sanırlar. İşte onlardan istenene karşı gösterdikleri bu tavır, doğrudan ALLAH’ın öfkesini üzerlerine çekmektedir. ALLAH’da yaptıklarına karşılık onların amellerini boşa çıkarır ve onları topluca çılgın alevli cehennem azabına sokarak hıncını tattırır. Şüphesiz insanların çoğu cehennem’e girecektir. furkanhikmet.blogspot.com/p/sayfa-7-bilim.html

  • @zengids
    @zengids3 жыл бұрын

    Rum suresindeki galibiyet?

  • @laragunduz5874
    @laragunduz58744 жыл бұрын

    Selam , Tamamıyla anlamak için bir şey sorabilir miyim ? Baştan sona kadar Allah geleceği bilmiyor diye açıklamaya çalışmadılar mı ? En sonunda Abdulaziz hoca geleceği tabi ki bilir dedi :S o ana kadar her şeyi anlamıştım sonra yine karıştı kafam ? Bilen açıklayabilr mi ?

  • @daridabens8047

    @daridabens8047

    4 жыл бұрын

    youtube yayını sonrasında interaktivite olmadığı için yararlılık etkisi bazen kırılıyor.. bir çare bulmak lazım.. kanal sorumlularına duyurulur..

  • @53Memati53

    @53Memati53

    4 жыл бұрын

    Allah gelecegi bilir. Allah her seyi bilir. Olmayacak seye sey denmez, ondan böyle bir "sey" bilinmez ki bilinicek bir tarafi yoktur. Eger Allah gelecek olan bir seyi pilanladiysa mutlaka olur ve tabii ki bunu Allah bilir. Mesela yillar sonra bir savasin olucagini Allah önceden kuranda belirledi. Bunun olmamasi imkansiz. Ama bunun imtihan ile ne alakasi var? Imtihanin sonucunu sadece o imtihan önümüze gelirse ve biz ya kazanirsak ya da kaybedirsek iste o zaman sonuc belli olur, cünkü Allah bize irade vermis. Imtihanin sonucunu Allah belirlemedi. Belirlenmis seyler imtihan degildir ve bunlar tabii ki olucaktir ki Allah bunlari belirledi. Iste bunun yüzünden Iblis yanlis yaptiginda önce ona sordu ve o cevap onu sirkin icine batirdi. Ve Hz Adem ve Hz Havva yanlis yaptiklarinda Allah yine onlara sordu ama bunlar af diledi ve tövbe etti ve böylece günahkar oldular ama kafir degil. Bu orgulamalar bos bosuna yapilmamistir. Yardimci oldum insallah.

  • @46HALO
    @46HALO23 күн бұрын

    kimse bir şey bilmiyor anlaşılan, kaç yıldır dinliyorum bu konuyu, ayetlere parça parça bakınca anca bu kadar oluyor demek ki. şey -şae hani olmuş (kuvveden fiile geçmiş) manasına idi. şimdide; olmamış(tasarı) - olmuş - olacak üçünü de kapsıyor diyor hoca

  • @mesutkuzucu8817
    @mesutkuzucu88174 ай бұрын

    Kehf 79-82 anlattıklarınızla çelişmiyor mu?

  • @daridabens8047
    @daridabens80474 жыл бұрын

    GRAMATİK YAPI anlamın çerçevesini belirler ve ÖZELLİKLİ anlam koyar ortaya..

  • @Kyr37
    @Kyr372 жыл бұрын

    Merhaba

  • @daridabens8047
    @daridabens80474 жыл бұрын

    Had Allah willed.. we had not ascribed ... (لَوْ شَٓاءَ اللّٰهُ ..مَٓا اَشْرَكْنَا) dil yapısına dikkat: cümlede gramatik özellikten böyle birşeyin GEÇMİŞ ZAMANDA GERÇEK OLMAMA durumu anlatılıyor.. yani ALLAH böyle bir şey DİLEMEMİŞTİR.. cümledeki gramatik özelliğin ANLAMa ne KATTIĞINI bilirsek ayet gayet rahat bir şekildee ANLAŞILIR!..

  • @kazmnursacan2371
    @kazmnursacan23714 жыл бұрын

    1:37:00 Allah'ın iman edenleri bilmesi, bir imtihan ile deneyerek imanı zayıf olanları ortaya çıkarması demek. Savaştan kaçtıkları zaman iman etmediklerini öğreniyorsa bizden farkı kalmıyor Allahın. Bizde kaçanları görünce biliriz, Allah da bizimle birlikte öğreniyorsa nasıl ilah oluyor. Bu nasıl bir itikat. Hiç yakıştıramadım.

  • @53Memati53

    @53Memati53

    4 жыл бұрын

    Allah nicin olan birseyi ortaya cikarmasi diye bir söz konusu olabilir? Allahin "imanin sayif olduguna" sahit olmasi yetmez mi? Ilah, ne derse onu yapmak ve ona köle olmak demektir. Allah tek dogru Ilah, ama ALlahin özelliklerini biz kafamiza göre yaparsak olmaz, Allah siz beni kavrayamazsiniz derken bizlere ALlahi nasil taniyalim diye bir cok özelliklerini Kuranda toplamis bizler icin apacik gösteriyor.

  • @KaravanRadyosu

    @KaravanRadyosu

    2 жыл бұрын

    Allah'ın bilmiyorum dediği şeye hayır biliyor olman lazım demek doğru mu?

  • @eminduran3157
    @eminduran31573 жыл бұрын

    Anladığım kadarıyla Allah ın önceden bilemeyeceğini söylediniz. önceden bilemeyen Allah olabilirmi.Allahın önceden bilmesi senin iradeni bağlamaz,kişi yaptığı her şeyi özgür iradesi ile yapar.Allah için önce sonra diye bir şey yoktur. zamanın yaratıcısı odur.zaman bizim için işler.A llah zamana kayıtlı değildir. Allahın gaybı bildiğini söylüyorsun önceden bilmek gayb değilmidir kişinin işlediği amelde Allahın cebri yoktur.eğer öyle olsaydı imtihandan söz edebilirmiydik.Allahın olacakları bilemeyeceğine inanmak insanın imanını zedeler.

  • @islambirliyi7684

    @islambirliyi7684

    2 жыл бұрын

    Yalnış anlamışsın kardeşim diyorki. Kaderi bize insanların iradesiz yaşadıkları şekilde anlatıyorlar,sanki Allah istəmişdir günah ve ya hayır yapmamizi. Ama aslinda Allah insanlara irade vermişdir diyor. Allah gelecəyi, bir insanın sonunu biliyor,aməllərimizin gidişatindan . Ama bunu insan kendi seçmişdir. Allah karismamisdir insanin iradesine

  • @alimaku718

    @alimaku718

    5 ай бұрын

    Ilk cumlede yanliş düşüncenin başlıyorsun