Hannah Arendt: Geriye Yalnızca Ana Dil Kalır! (1964)
1906 yılında Almanya’da doğan Hannah Arendt, genç yaşta babasını kaybetmiş ve annesiyle büyümüştür. Her ne kadar ailesinde kendine has birtakım özgün şeyler olduğunu sezinlese de, henüz küçük yaşlardayken Yahudi bir aileden geldiğinin bilincinde olmayan Arendt, sokakta oynamaya başladığında arkadaşlarının ona Yahudi karşıtı sözler söylemesiyle kökenine ilişkin gerçekleri öğrenmiştir. Bu sataşmaların Hitler’in yönetime geldiği 1933 yılından önce olduğunu göz önüne alırsak, Arendt’ın da iddia ettiği üzere, aslında Almanya’da 1933’ten çok önce Yahudi karşıtı bir politika izlenmeye başladığını da kolaylıkla anlamış oluruz. Diğer bir deyişle, Nazizm tek bir günde gökten inmemiş, uzunca yıllar boyunca toplumda beslenerek hazır hale getirilmiştir.
Buna rağmen, “kendinizi daima savunun, asla ezdirmeyin” diyen annesinin sayesinde, gelişim çağında bir nevi aşağılık psikolojisiyle boğuşmak zorunda kalmamıştır Arendt. Yirmili yaşlarına dek doğrudan politika ile ilgilenmese de insanlarla daima bu meseleleri tartışmaya açmış ve ilerleyen yıllarda akademik bir kariyeri seçmiştir. Gelgelelim, Hitler’in yönetime gelmesiyle beraber tüm toplum, ama özellikle de akademik cemiyet “eşgüdümlenmeye” başlamıştır. Diğer bir deyişle, tüm kurumlar, kuruluşlar ve bireyler her türlü günlük politikasında “devletleşmeye”, devlet ile ortak hareket etmeye, aynı anda aynı görüşleri savunmaya başlamıştır. Arendt, bu çirkin uyumun en çok akademik cemiyette olduğunu fark edince kendisini ihanete uğramış hissetmiş ve Yahudilere karşı uygulanacak saldırıları öngörerek Almanya’yı terk etmiştir.
Önce Fransa’ya, ardından Amerika’ya göç eden Arendt, İkinci Dünya Savaşı boyunca başta çocuklar olmak üzere binlerce insanın Almanya’dan kaçmasına yardım etmiştir. Örgütlenmenin önemini kavrayan Arendt, bizzat siyonist olmasa da Yahudi örgütlerle birlikte hareket etmeyi tercih etmiştir.
Kendisinin kesin surette bir filozof olmadığını, siyaset teorisyeni olduğunu ifade eden Arendt, 1964’te Günter Gaus’un hazırlayıp sunduğu programın konuğu olarak kişisel yaşamından bahsetmiş ve doğrudan kendi teorilerini aktarmamakla birlikte, emek, iş, eylem, tüketim, kamusal alan, dünyasızlık gibi düşünce sistemindeki temel kavramlara atıfta bulunarak devletlerin meşru çıkar alanlarını sorgulamış, toplumsal bölünmelere ve Auschwitz hadisesinin yarattığı tarihsel uçurumu betimlemiştir.
Bir saati aşkın bu röportajı çevirmeyi yıllardır kafamda ölçüp tartıyordum, ancak nedendir bilmem, doğru zamanın şimdi olduğu kanısına vardım. Toplumun bir kesimini, özellikle de azınlıkta kalan bir kesimini ötekileştirme üzerine kurulu bir politika ile saldırgan ve yok edici bir siyaset izlenmesi, bu süreçte her türlü kurum ve görüşün devletleşmesi ve devlet politikaları ile eşgüdümlü hareket etmesi gerektiği fikrinin olabilecek her türden propaganda ile topluma dikte edilmesi aslında çok yakın bir tarihte tanıklık ettiğimiz felaketleri doğurmuştur. Bunun bir benzerinin çeşitli iktidar hırsları sebebiyle bir daha yaşanmamasını arzu ediyorum.
Kendinize iyi bakmanızı, ama sadece sıhhat açısından değil, kendinize, toplumunuza, geleceğinize, ne istediğinize, ne hak ettiğinize ve bu bağlamda neler yapabileceğinize gerçekten şöyle iyice bir bakmanızı ve son kertede nispeten umutlu bir yaşam için doğru tercihleri yapmanızı canıgönülden diliyorum.
Yersiz Dipnot: Bu çeviri ile ilgili kanalda bir duyuru paylaşmış ve ayın sonuna dek yetişmesi için uğraşacağımı duyurmuştum. İyi ki böyle bir şey yapmışım çünkü o duyurunun baskısıyla (belki kimsenin umurunda olmayacak olmasına rağmen) kendi başımı yere eğdirmemek için yoğunlaşarak çeviriyi bitirebildim.
***
Çeviri: Ümid Gurbanov
Blog: umidgurbanov.substack.com
Twitter: umidgurbanov
* * *
Twitter: ufaktefekceviri
Patreon: patreon.com/umidgurbanov
Пікірлер: 39
Sizi özlediğimiz için "sonunda" diyebiliyorum, müthiş emek!
@umidgurbanov
Жыл бұрын
Sağ olun ve hatta mümkünse eksik olmayın.
Bu değerli çabanız için teşekkürler, bir müddettir Arendt'i incelemekteyim, zamanında geldi çeviriniz.
Harika bir paylaşım. Teşekkürler 🙏🏻 sevgiler saygılar
Bu büyük insanin önünde saygiyla egiliyorum. Bu ceviriyi yaptiginiz için de size minnettarim Ümid bey!
“Asıl mesele, düşmanlarımızın ne yaptığı değil, dostlarımızın ne yaptığıydı.” Hannah Arendt
Teşekkürler.. Özlettiniz..
Ümit abim her zamanki gibi muhteşem işler yapıyor. Çox sag ol qardaş, sən bir dənəsən 😄
İnanılmaz bir emek... Var olun!
Zamanınızı verdiğiniz için teşekkürler
Emeğinize sağlık, çok teşekkür ederim...
Emeğinize sağlık, bu içerikler her zaman takdir edilesi...
@umidgurbanov
Жыл бұрын
Teşekkür ederim.
Emeğinize sağlık 😊
Teşekkür ederim.. ne çok emek .. ben de size sevgimi sunmak ıstiyorum; sevgilerimle ❤
Bir sene önce Hannah Arendt'in çevirilerini beklediğimi söylemiştim siz de gelecek demiştiniz bildirim gelince cok mutlu oldum var olun.
@umidgurbanov
Жыл бұрын
Sağ olsun, eksik olmayın siz de.
Teşekkür ederiz❤
Ümid bey sizin çevirilerinizin çoğunu izledim, çok değerli kişileri tanımamı sağladınız , farklı çeviriler yine bekleriz zor bir iş, çok teşekkürler emeğiniz için
@umidgurbanov
Жыл бұрын
Onur duydum, eksik olmayın.
Emeğinize sağlık 🩵
emeklerinize sağlık. çok önemli bir iş olmuş. sanırım Arendt 'in Türkçe 'ye çevrilmiş ilk videosu bu aynı zamanda. Alandaki boşlukları da doldurmaya yardımcı olacak çeviriler yapmaya devam etmeniz dileğiyle. Bir Lemkin de alırız Ümit Bey :)
@umidgurbanov
Жыл бұрын
Teşekkür ederim. Benim bildiğim, bu kayıttan iki kısa parça çevirmişti Avuntusaati adlı kanalında Mehmet Gündoğdu. Ancak tam haliyle bu kadar uzun bir Arendt videosu olarak ilk olabilir tabii. Esenlikle.
eline sağlık üstadım
Bu ifadeler ki, hele böyle bir zamanda sosyo-politik etiğin cüretini yorumlamak adına referanslarıyla ufuk açıcı olduğu kadar çok da değerli. Emeğinize sağlık.
Arendt 1933 öncesine kadar siyasetten uzak ve tarih ile ilgilenmeme kararı almasına rağmen o yılların Almanya'sında Nazilerin yükselişini okuduğu gazete haberleri doğrultusunda artık iktidara oy çokluğu ile geleceklerini anlayınca apolitik olmaktan vazgeçip tehlikenin farkına vardığı noktayı çok önemsedim. Bugünün gençliği siz de öyle misini? Umid Bey harika çalışma yürek dolusu sevgiler ❤
Bir çevirmene ihtiyaç vardı Kavramların dili ortak olsun diye Evirdi kendini çevirdi dilleri Üşenmeden meftun etti
ÇOK YAŞA ÜMİD..ÇOK YAŞA..
Vita Activa: The Spirit of Hannah Arendt 2015 bu belgeselin çevirisini de bekliyoruz..😀 emeğiniz için teşekkürler
4:22
Ne çekti Heidegger den.
Barbara Sukowa'nın oynadığı 2012 tarihli biyografide kendisini bir dünya vatandaşı ,bir hümanist hatta asimile olmuş bir Yahudi olarak algılamıştım, fakat bu röportajı seyredip ilgili konuda görüş bildirdiğinde oldukça şaşırdım, zira anladığımın tam aksini iddia eden köklerine bağlı giderek radikal diyebileceğim bir duruş sergiliyor, bununla ilgili olarak o dönemde de bir yanlış anlamaya kurban gittiğini ve kendisini savunmayacağını da ekliyor .Sanırım izlediğim film de bu tür bir yanlış anlamanın etkisinde bir yorum katmış. Size sormak istediğim EŞGÜDÜMLÜLÜK olarak bahsedilen konunun ne olduğu hakkında, burası benim için muğlak kaldı, tarihsel olarak bilmediğim bir durumdan kaynaklanıyor, cevaplarsanız sevinirim.Hannah Arendt'i anlamama bulunduğunuz katkı için teşekkür ederim.
@umidgurbanov
Жыл бұрын
Merhabalar. Eşgüdümlülük olarak çevirdiğim kavramın Almancası "Gleichschaltung". Kabaca, devletin kurum ve bireyleriyle ekonomiden ticarete, kültürden eğitime her alanı devletleştirmesi anlamında kullanılıyor. Daha detaylı bilgi için şuraya bakabilirsiniz: tr.m.wikipedia.org/wiki/Gleichschaltung#:~:text=Gleichschaltung%2C%20Nazi%20terminolojisine%20ait%20bir,kontrol%20ve%20koordinasyon%20sistemi%20olu%C5%9Fturmas%C4%B1yd%C4%B1.
@ayseerensunkitay6603
Жыл бұрын
@@umidgurbanov ilginize çok teşekkür ederim, inceleyeceğim.
Benim için yavan gelecek kuru sözler yerine, bir parçayla teşekkür etmek isterim: Ulaan Passerine -White Oak
@umidgurbanov
Жыл бұрын
Çok teşekkür ederim, bilmiyordum bu parçayı. Epey beğendim. Esen kalınız.
Çok teşekkürler emeğinize
Dankeschön
@umidgurbanov
Жыл бұрын
Rica ederim.