Eski Türklerde Gündelik Hayat - Erhan Aydın
Türkler 7 ve 8. yüzyılda nasıl bir hayat yaşıyordu? Ne yiyor ne içiyordu? Gerçekten ilkel bir hayat mı sürüyordu yoksa gelişmiş bir sosyal hayattan söz edilebilir miydi? Heyecanlarını, sevinçlerini, üzüntülerini nasıl ifade ediyorlardı? Hayatlarında sadece savaş mı vardı? Hayvancılık dışında ticaretle de uğraşıyorlar mıydı? İnançlarını nasıl yaşıyorlardı? Düğünlerini nasıl yapıyorlardı? Anne, baba ve kardeşler arasındaki ilişki nasıldı? Doğan çocuklarına en çok hangi isimleri veriyorlardı? At gerçekten Türklerin vazgeçilmezi miydi?
1995’ten bugüne yazıtlar dönemi Türkçesi çalışan Prof. Dr. Erhan Aydın, aslen bir Türk dili uzmanı.
Erhan Aydın, 7-8. yüzyıllarda Türklerin sosyo-kültürel, ekonomik ve dini hayatı hakkında komşuları olan veya iletişim içinde oldukları halkların yazdıkları kaynak olarak kullanıldı fakat Türklerin kendi yazıtlarından yeterince yararlanılmadı diyor.
Eski Türklerde Gündelik Hayat - Erhan Aydın
kronikkitap.com/kitap/eski-tu...
Dağ ve üzeri KATIL üyelerimizin seçimi ve sponsorluğuyla sizlere ulaşan Hafif Tarih serisinin diğer videoları için tıklayın.
• Hafif Tarih
*
KATIL üyesi olup avantajlardan yararlanmak isterseniz tıklayın!
Nezaket şart, nefret söyleminde bulunan engellenir, espri, gırgır serbest!
/ @tarihobas
Пікірлер: 69
Yahu şu giriş animasyonu ne kadar yahşıdır, yapan arkadaşın eline koluna sağlık!
@severuslove3766
Жыл бұрын
Həqiqətən çox yaxşı girişdir, mən də çox sevirəm..
Bazı tarihçiler , Batılı tarihçilerin, Göçebe kavramını ," yurtsuz vatansız" anlamlarında tanımladığı ve Türklere bunun söylenmesinin "bir yere hakim olamayan kültürsüz bir millet" olduğunu anlatmak için kasıtlı kullanıldığını savunanlar oldu . bu yüzden "konar göçer " tanımıyla ayrıştırılması gerektiğini söylediler.
''Türkler yaşanılan hayvan yetiştiriciliğine bağlı hayatın kendilerine sunduğu şartlar dahilinde hareket ederek bir hayat tarzı oluşturmuşlardı ki bu tarz göçebe değil, konar-göçerliliktir. Zira yazın daha serin olduğu için yaylaları kışında daha ılık olduğu için güney bölgelerini kışlık/kışlak olarak tercih etmişlerdir. Batılı araştırmacılar, bir toplumun yaşayış tarzını belirlerken genelde kendi kültürlerinin bakış açılarından belirlerler. Muhkem surlarla çevrili şehir hayatını medeniyetin oluşmasının en önemli sebebi olarak görüp, bu hayat tarzından başka bir hayat tarzı yaşayan toplumları iptidai olarak nitelerler ki, biz Türkler de bu nitelemeden uzun yıllar boyunca kendi nasibimize düşeni fazlası ile almışızdır. Türklerin hayat tarzlarına baktığımızda aynı bölgede yazın ve kışın hareket ettiğini görürüz ki bunu göçebe olarak değerlendirmek doğru değildir. Türk’ün yaşadığı yerdeki hayatın temel özelliklerine baktığımız zaman iklim bakımından uygun yerlerde yaşamaya özellikle özen gösterdiklerini görürüz. Türklerin yaşadıkları geniş coğrafyada dört mevsimde farklı sıcaklıklar bulunmaktadır. Evlerini de sıcaklığın bulunduğu yerlere göre kurmayı tercih etmişlerdir. Ancak bu durum Türk hayatının göçebe değil, olsa olsa mevsimlik olduğunu göstermektedir. Bu yüzdendir ki sıcaklığın farklı olduğu her mevsimde yaşanılan yer o mevsimin adıyla anılmıştır. Kışlak, yaylak, yazlak, güzlek.'' Prof. Dr. Muallâ Yücel - Türk Tarihine Giriş/İstanbul Üniversitesi
Kanalınızda ilk izlediğim video Oleksandra Şutko-Hürrem Sultan videosuydu. Keşke bu kanalı daha önce keşfetseydim diye içimden geçirdim. Tarih, kültür, edebiyat ve diğer alanlarda bilgilendirici, faydalı içerikler ürettiğinizi düşünüyorum. Yeni şeyler öğrenmemi sağlayıp ufkumu açtığınız için teşekkür ederim.
Çocukluğumda hayvanlara isim verirdik. Hayvanlarımıza saygı duyardık. Hayvanlara hizmet etmek büyük sevap çünkü onlar bizim elimize muhtaç ve unutma onlar sayesinde doyuyoruz.
Giriş: 18:32
Yıllardır ben de kafamda kurduğumu düşünüyordum vatan sevgisi için olan ayrımı, gerçekten bahsediliyormuş aslında. Kendime not olması için bırakıyorum yorumumu ama emeğinize sağlık bu harika video için.
Sanırım konar göçerlik; yazlığın ve kışlağın aynı olduğu yer, yani şuanda Anadoluda ki yaylacılık gibi... Göçebelik ise önceden belirlenen yada belirlenmeyen yeni yerlere gitmek gibi algıladım ben 🤗
hafif tarih yayın tekrarlarını oyun oynarken arka planda dinliyorum tüm müziklerden daha hoş oluyor tavsiye ederim herkese.
Turkceyi yavas ve duzgun konustugunuzdan,KZreadden altyaziliykende izliyorum.aciklayici anlatiminiz cok guzel.hep boyle gidin.
Zamanlama harikaa 🎈bugün bir kitapçıda Erhan Aydın’ın kitaplarını keşfededururken telefonuma gelen bir bildirimle karşıma çıktınız 🎁🐇
Kitap çok güzelmiş ya sayende keşfetmiş oldum. Vatan beee :D
Yine harika bir yayın daha, yayın için teşekkürler Ceren hocacığım. 🥰❤️
Çok güzel bir yayın olmuş mutlaka alıp okuyacağım. Ağzınıza sağlık. 🌼
teşekkürler nefesine sağlık...
Bu konar göçeri tanımlarken sanki yazın yaylaya çıkma durumuna benzer bir ifade kullanmış gibi. Yani yazlık-kışlık gidilecek yerleşim büyük ölçüde belli, şeklinde yorumladım. Bu durumda sadece çadır değil, günümüze ulaşamamış olsa da bir ev düzeninin olma ihtimalini de dahil etme olanağı sağlar bu terim. Tabii kitabı okumadan havada kalır bu yorumum ama.
ya bunlar ne kadar güzel konular böyle hocaam
Kitapyurdunda görmüştüm kitabı, merak ederdim. Videonun başındayım şu an, video için şimdiden teşekkürler.
Kayıp Aydınlanma bölümü yaparsanız mutlu oluruz
teşekkürler.
Bu intro nefis olmuş nefis! 😊
25:58 Farkındalık konusunda bir degeldiğimiz noktaya bak arkadaş ya.
👏👏👏👏👏👏👏.....
İntro çok güzel..
23:05 Çok şaşırdım gerçekten. 😊
47:38 Pars kelimesiyle de bir bağlantısı olabilir bence
Ceren hanım mutlaka okumanız gereken kitap tavsiyelerinizi almayı çok isterim
Anadolu da bu gün küçük baş hayvanların kulakları, bir köydeki ve civar ķöylerdeki her aile için farklı olmak üzere çeşitli şekillerde kesilmek suretiyle işaretlenir. Dedemler yeni doğan oğlak ve kuzularının sol kulağının ucunu diler arka kısmını oyar idi. Her aile bu işaretleri tanır hayvanın kulaklarına bakarak bu hayvanın kime ait olduğunu bilir idi. Ve bu işleme damgalamak değil enemek, en koymak denir idi.
❤❤❤
En sevdğim, merak ettiğim konu buydu şu son zamanlarda. Her aradığımızı doğru kaynaklarla bulabileceğimiz bir kanal
Mikrofonun sesi çok az her yerden fulleyince anca duyuyorum, bu sorunu çözerseniz çok sevinirim Ceren Hanım.
Ceren ablaya bayılmayan var mı ya? Dünyanın en şanslı adamısın Csn Sungur!
Özlenmiş bir yayın bir solukta bitti
Canım ögüm
🍀 👍 👍
Öksüz en sevdiğim oldu, geçen netflixteki bir filmde Rus çocuğun adı Aslandı Rusçaya da geçmiş mi?
aslan slav dillerine geçerken nasıl bir karışıklık olduysa “fil” olarak geçmiş, yani kökü aslan olan “slon (слон)” kelimesi çoğu slav dillerinde aslında fil demek
videonun yeni adı bence ESKİ TÜRKLERDE AT'LARIN GÜNDELİK HAYATI olması lazım
25:05 desene atalarımız, zamanının greenpease'çileriydi 😄
gocebe sureklı farklı yerlerede goc eden fakat konar gocer ıse aynı 2 yer arasında gıt gel yapan
hayvanseverlik doğaseverlik eşitlikçi toplum eğer bunlar göçebelikten oluyorsa atıma binip gidiyorum bozkırlara
Videonun dörtte biri giriş...
El sözcüğü eğer belli bir coğrafyayı yani yurdu ifade ediyor ise İL sözcüğü de belli bir yurtta yaşayan insan topluluğunu ifade ediyor olabilir mi? Yani İL sözcüğünün bu günkü karşılığı HALK olabilir mi?
13:55 insan ilk önce kendi ana dilinde okuduğunu anlaması lazım ki. Bir araştırmaya göre genel olarak okuduğumuzu anlamıyoruz.
Og anne, ogsuz annesiz. Vavvv yeni bir sey daha ogrendik
Ak bozat(beyaz at), konurat (mor at),ala at( lekeli at),sindu at(şahane görkemli at), tay (at yavrusu), Kırgız!
Bizde hala koyunlar sürüye salınırken, yünlerinin bir kısmı belirli bir renge boyanır. Böylelikle koyunlar karışmaz bence bu da bir nevi tamgalamaktır.
Aklım bana Göçebe br yerde tutanayan ankamı getiriyor.
Kitabi almak istiyorum ama çok pahalı 🤦♂️
Sevgili Hocam, semi-nomad terimi acaba konar-göçer diye mi çevriliyor. Göçebe de dediğiniz gibi nomadlar mı? Öyleyse arada nüans var gibi. Değil mi?
'el' gibi sözcükleri açık e ile okumuşsunuz, oysa kapalı e olmalı. Eski Türkçede kapalı e ile açık e iki farklı ses idi. Kapalı e, i ile e arası bir sestir.
At ile ilgili oraya nasıl yansımış tabi bilmiyorum ama Red kit'in (luke lucke) atı düldül(Jolly Jumper) Red kit'ten hep daha akıllıdır...Bunu da buraya not düşeyim :)
Bence göçebe ve konar Göçer in anlamları gerçekten farklı mesela çingeneler göçebe kafalarına göre her yerde gidip yaşıyorlar ama Türkler 2 kere göçüyorlar bir senede
35:12 İlber Ortaylı der hep. Tarih yazmazsa insan hatırlar. Sizin yaşadığınızda böyle bir şey olmuş.
Erlik bizde çok önemli olmasına karşılık 'Erlik han' kötülük, yeraltı tanrısı demek. Bu çelişki neden ?
Evcil hayvanlarda insanlardan bir şeyler öğrenmiş
37:04 bizde madencilik mi varmış kız ?
4.murat dönemi anlatsanız çok güzel olur
Eski Türk ney ilk Türklerde yaz
Göçebe ve konar göçer arasındaki fark tartışmasını anlayabilen var mı?
@omaewashindeiru6366
Жыл бұрын
göçebe gideceği yeri önceden belli olmayan, konar göçer belli alanlara gidip ordan başka belirli alana giden
@psl2278
Жыл бұрын
@@omaewashindeiru6366 anladım teşekkür ederim
Sevan Nişanyan arslanın Moğolca diş göstermek anlamına gelen arzai- kelimesinden türemiş olabileceğini söylüyor.
Disipler arası calışma her alanda eksik
Nerede gündelik yaşam ! Bu adamlar be yer ne içerdi. Beslenme alışkanlıkları nelerdi, kıyafetleri nelerdi, nasıl metaryaller kullanırlardı vs vs sosyal hayat gündelik yaşam ne alaka bi ton laf salatası
Başlığa bak yaptığın laga lugaya bak