TRT 2’nin bu kadar kaliteli insanları dinleme fırsatı sunmuş olması çok güzel ve özel... Öne çıkan bazı notlar: -iyi bir tasarımcı olmak için iyi bir eleştirmen olmak gerek -her tasarım eleştirel bir süreçtir -mimarlığın olan biteni meşrulaştırma özelliği vardır -tek yapı ölçeği/kent ölçeği/tarihsel, sosyal yani bağlamsal ölçek/alt ölçek (gündelik yaşam)/üst ölçek (mimar uzmanlığı) -kentin deneyimlenmesi - marjinal mimarlık: sadece şekle indirgenmiştik, geometrik farklılık olarak değil, yaşam biçimine olan eleştirel bir bakış getiren bir mimarlık -İyi bir tasarım farklı birisinin anlatımına ihtiyaç duyar -yatay gece kondular dikey gece kondulara dönüştü -büyük şeyler konuşulurken mimarlık arkada kalıyor, o yüzden yapı ölçeğinde bazı şeylerin konuşulabiliyor olması değerlidir -Türkiye Mimarlık Haritası

@denizduyar3249

3 жыл бұрын

Ne kadar güzel notlar almışsınız.Çok teşekkürler. Bende de iz bırakan şöyle bi cümle geçti (51:44) '' İki yakışıklı yapı yan yana geldiğinde,yakışıklı bir kent yapmıyor kendiliğinden''

Umarım uzun soluklu bir program olur.

"kendimize ait olduğunu düşündüğümüz şeyler hakkında çok az bilgimiz var, geçmişten gelen ile çok sığ bir ilişkimiz var." Nevzat Sayın

program formatında konuk olarak piyasa mimarları(ofis sahipleri ve çalışan mimarlar), akademisyen mimarlar, şantiye ortamında çalışan mimarlar ile 4 konuk arasında bir tartışma çok daha güzel olabilir kanısındayım. yeterince "popüler kültür" arasında sıkışıp kalınan tv programlarında böyle bir ortamı sağlanırsa çok daha fazla kitleye hitap edeceğini ve ayrıca işlenmek istenen konunun çok daha iyi anlaşılacağını sanıyorum. emeğinize sağlık. umarım uzun soluklu bir program olur ve bizler de uzun bir zaman ilgiyle takip edebiliriz.

Hem bir şehir plancısı hem de bir mimarlık öğrencisi olarak keyifle izledim. Akademiden başlayıp iş hayatına uzanan alt-üst ölçek arasındaki çekişmenin küçük bir temsiliyeti gibi olmuş program, ama sanırım ortak masada oturup bu şekilde konuşmaya ve anlamaya devam ederek, ortak iş yapabilme becerisi geliştirerek ilerleyebileceğiz. Tek kişinin kolları sıvaması bir şeyleri değiştirmiyor hep birlikte kolları sıvamak, yardım eli almayı kabul etmek gerek gibi :)

inanılmaz verimli bir programdı ve devamını sabırsızlıkla bekliyorum, diğer yandan naçizane bir isteğim var, lütfen şehir plancılarını da davet ediniz, gözardı edildiğini düşünüyorum, bağımsız düşünülmemelidir mimarlık

Abdi güzer’in kentsel anlamda mimarlığa bakması çok doğru. Nevzat sayın’ ın tekil yapıları kurtarıcı bir öğe gibi görmesine ve mimarlığı piramidin en tepesine koymasına katılmıyorum. Piramidin en tepesine kent ölçeğini koymalıyız. Tekil yapılar kent ölçeği içerisinde anlam kazanabilir. TRT 2 de böyle bir yayın olması çok sevindirici. Nevzat sayın'ı tebrik ederim, çok güzel bir başlangıç olmuş. umarım uzun soluklu olur.

@Paltheus

3 жыл бұрын

Tekil yapıların "bağlam" açısından uygun olduğunda kurtarıcı olabileceğini ima ettiğini anladım aslında... şöyle ki bağlamın oluşabilmesi için tekil binaların bir arada uyum içinde olması geremektedir.

@egemenkaya9036

3 жыл бұрын

@@Paltheus kent ölçeğini merkeze koymadıktan sonra tekil yapıların kurtarıcı olacağını düşünmüyorum. Nevzat sayın ısrarla tekil yapıları kurtarıcı olarak görüyor, piramidin en tepesine mimarlığı koyuyor. bana göre piramidin en tepesine kent ölçeğini koymalıyız.

@Paltheus

3 жыл бұрын

@@egemenkaya9036 İlk yazdığınızı tekrarladınız... "bağlam" ile ilgili bişey söylemiştim... bağlam ve kent ölçeği birlikte yürüyen kavramlar... neyse...

@egemenkaya9036

3 жыл бұрын

@@Paltheus “...tekil binaların bi arada uyum içinde olması...” İle bağlam oluşmaz. bağlam vardır ve yapılar o bağlama göre senkronize olmalıdır. farklı bir nüans var. yorumlarınız icin teşekkür ederim.

@Paltheus

3 жыл бұрын

@@egemenkaya9036 Bağlam nası oluşur peki?... kentsel kimliği yerine getiren nedir? sadece coğrafik özellikler mi?

A.Güzer ve N.Sayın, Sizleri çok seviyorum. İyi ki bu konuşmalar, düşünmeler var. Nevzat Hocam, üzgünüm ama bende Abdi Hocam gibi düşünüyorum. Ama iyi ki de farklı düşünmeler bir araya geldi (ki günümüzde mimarlık mesleğinin yerinin ve nerede durduğu ile ilgili sorgulamalara altlık oluşturuyor.)

Türkiye'nin X ilçesi ve Y şehrinin herhangi bir yerinde inşa edilen yapıların birbirinden kötü olması toplum psikolojisinin bozukluğu üzerinde muazzam etkili olduğunu düşünüyorum.

@0architect-

2 жыл бұрын

Toplum psikolojisinin bozukluğunun X veya Y ilçesinde kötü binaların çıkmasında muazzam etkisi olduğunu düşünüyorum

Mimarlık ve tasarım pratiğine yönelik en yetkin sorularla tadı damakta bırakan bir program. Her bölümde bir mimarlık kitabının birkaç sayfasını alt çizgilerle betimlemek gibi.

Lütfen devamı gelsin, genç bir mimar adayı olarak merakla dinledim saygıdeğer meslektaşlarımı. Emeğinize sağlık.

Çok güzel bir yayındı. Abdi Güzer'i ekranlarda görmeye alışığız Kalebodurla mimarlık serisinden, umarım uzun soluklu olur, hatta mimarlık öğrencileride buna dahil olursa çok daha interaktif olur, eğer konuk önerisi verebiliyorsak, İhsan Bilgini görmek fena olmazdı. =)

trt 2 ye bu güzel program için teşekkürler.

Güzel bir yayındı, ,keyif alarak izledim.Takipteyiz..

Çok keyifli bir program olmus emegi geçen herkese sevgiler , devamını merakla bekliyoruz

Bu müthiş kıymetli bir şey. Umarım uzun soluklu olur.

Cok keyifli bir yayin ve seri. Dusunceli tartismalar cok kiymetli. Umarim uzun soluklu olur ve cokca kisi tarafindan izlenir!

Ders niteliğinde mükemmel bir program..

Cok keyifli ve akıcı bir söyleşi

Harikaydı

Tesekkurler!

çok lezzetli bir program olmuş

Program enfes olmuş İki hocamın da sohbeti zaten müthiştir. Ben en çok TRT 'nin mesleğimizle ilgili bu derece kaliteli bir ortama yer açmasına bayıldım. Fakat, bence mimarlığın pelerinliler diyarından halk kotuna indirilmesi isteniyorsa, formata bir nebze daha eğlence, arada biraz daha az entelektüel bir dil içeren, belki halkın da interaktif ya da röportajla katıldığı bir kısım eklenebilir, sonra bu kısımlar sosyal medyaya salınır vs... Aksi taktirde "mimarlar konuşuyor" serisinin bir tık profesyoneli fakat devamı gibi hissettiriyor. Biz yine keyifle takip edeceğiz orası ayrı. Emeği geçenlerin ellerine sağlık.

Devami gelsin lutfen

Nevzat Hocadan eğitim almayı o kadar çok istiyorum ki her anını pür dikkat dinledim.

Merhaba,kalem elde titularak Konusmalar görüntü kirliligi yapiyor. Harici program keyifli..

Gelecek bölümleri ne zaman yükleyebilirsiniz? Sevgiler :)

📌🤍 25 10 2022/1.C.Abdi GÜZER

Mim serisinin devamı niye yok

Program boyunca sn. Nevzat Sayın, sn. Abdi Güzer'i mimari eleştiriye dönmeye ikna etmeye çalışıyor. Umarım sadece ilk bölüme yönelik bir program kurgusudur. Yeni bölümleri merakla bekliyorum.

@dilarasezgin

3 жыл бұрын

yarınki programın konuğu Doğan Tekeli, kurgu farklılaşıyor. : )

@burakergul8818

3 жыл бұрын

@@dilarasezgin süper👍

Program güzel fakat iç mimarlar neden konuk edilmiyor

48. Bölümü yüklemenizi bekliyoruz..

@trt2

2 жыл бұрын

Merhabalar, MİM ve diğer tüm programlarımız, bütün bölümleriyle yalnızca TRT İzle'de. 🖥 48. bölüme buradan ulaşabilirsiniz: www.trtizle.com/programlar/mim/mim-48-bolum-6477326

Sa

@burakergul8818

3 жыл бұрын

as

abdi hocanın bu tekil yapılar, detaylar ...vs artık benim ilgi alanım dışında düşüncesini bir türlü anlamıyorum .düzgün bir kentsel planlamamız yok o zaman binaları da boş mu verelim. mimari bakışı vasatın bile çok çok altında olan, kervanın yolda düzüldüğü bizim gibi coğrafyalarda alt ölçek hiç olmadığı kadar önemsenmeli bence. sihirli bir değnek kentlere dokunacak ve her şey çok iyiye gitmeyecek. o tekil yapılara ve ufak detaylarına gösterilen ihtimam zaten kentlere yansır bir şekilde. bugün türkiye'de her yıl on binlerce apartman yapılıyor , bir tanesi dahi literatüre girmiyor ve halen herkes moda'da şurda burda ki 3-5 apartmana methiyeler düzüyor ise tam da bu sebeptendir . herkes kente dokunan projeler yapmak ister ama tüm üretimin yüzde birini bile oluşturmuyor belki bu projeler. kaldı ki kendisi aktif olarak yapı üreten biri nasıl böyle şeyler söylüyor o da ayrı bir konu.

@mehmetkars3284

3 жыл бұрын

abdi hoca olması gerekene değiniyor, mimari ile heykel sanatının farkı da burada ortaya çıkıyor. Birbirinden bağımsız onlarca harika yapının bir arada bulunması daha çok kaosa sebep olur. Haydar Aliyev kültür merkezini ele alırsak tek başına baktığınızda harika bir görünüme sahiptir ama biraz 'zoom out' yapınca onun cevre ile ne kadar uyumsuz ne kadar 'alien' bir yapı olduğunu fark edersiniz. Bir diğer örnek olarak Barcelona'ya bakarsa harika ve anlamlı bir şehir planı ve şehir dokusuna sahiptir. Barcelona kentinde gezdiğinizde her yapıya birbiri ile uyumuna ve kente hayranlık duyarsınız bu da sizin daha huzurlu yaşamanızı sağlar. Fakat, Haydar Aliyev kültür merkezinin etrafında gezerken berbat denebilecek yapıların arasında huzursuzluğu hissedersiniz. Mimaride olay çok güzel görünen yapılar yapmak değil tam tersine canlılara yaşam alanı tasarlamaktır, bana sorarsanız da insan huzurlu ve mutlu hissediyorsa o yaşam alanı başarılıdır aynı doğrultuda mimarlık da başarılıdır. Ankara veya İstanbul'un yüksek ve tekil olarak hoş görünen yapılarının arasında bir gün geçirin, sonra da eski ama birbiri ile uyumlu ve mütevazi estetiğe sahip yapılardan oluşan bir sahil kasabasında (eğer imkanınız varsa Barcelona gibi bir şehirde) bir gününüzü geçirin aradaki farkı anlayacaksınız. Zaha Hadid gibi plasitk yapıları şehirden uyumsuz bir şekilde yükseltmek yerine şehiri ahenk ile inşa etmeliyiz.

Yalan dahi olsa mimarlığa bir pelerin olarak bakmanın bireysel ölçekte başlatacağı önemsemenin yavaş yavaş büyük ölçeğe de olumlu etki edebileceğini düşünüyorum