oldukça müfîd bir sohbetti, bu tarzda sağlıklı düşünüş biçimine ülkenin her bir kesiminin ihtiyacı var. allah razı olsun.

Harika bir söyleşiydi hocamıza da emeği geçenlere de çok teşekkürler 👏👏👏

Yerleşiklik açıklığından, bozma ve yıkma alışkanlığına dönüşen devşirme kültürü. Yaşadığım yerlerdeki anılarımın yağmalandığını şimdi daha iyi görüyorum. Üzücü.Çok güzel bir konuşma, teşekkür ederim.

Çok çok iyi🙏🏻

Besim Dellaloglu bu yorumu görürse bir gün bir konferansında değinecektir. Kendisini çok yakından takip eden bir kişi olarak söylüyorum. Kaçırdığı bir yön var. Türkiyenin sorunu ne sözel ne matematikseldir. Türkiyenin sorunu siyasaldır. Türkiyenin bu kadar gettolaşması mahallelere bölünmesi tamamen siyasaldır ve özelinde de ekonomiktir. Bu kadar değişime açık hatta can atan toplumun sürekli aynı öfkede kalması da tesadüfi değil. Bence Türkiyedeki iki gurubun temsiliyetini üstlenmiş olanların seviyesizliği ten rengine bu kadar takmış olması toplumu şizofrenileştirmiş tabiri caizse ortada bırakılmış bir toplum. İktidar ele geçirilen bir şey bizim ülkede.. İktidar ele geçirilen bir şey olunca E burada yoğun bir psikolojik düşman veya şeytan üretmek zorundaki gelişimini tamamlayabilsin. Yani Asrı Saadete dönebilsinler.. Bizim aslında sizin yaptığınız tespitler gibi insanımız öğrenmeye aç değişime aç barışmaya açtır. Türkiye de sermayenin rantçı, siyasi görmemişliği kısacası ahlaksız oluşu topluma mãl ettirilmiş . Oysaki Siyasi ve ekonomik görgüsüzlük sonucu ortaya çıkmış bu durum. Ortada bırakılmış başsız bir toplum burası. Yerellik göçebelilik aidiyet tespitleriniz nokta atışı. Zaten Göçebe yaşamış bir toplumun aceleci, şimdiki zaman kipiyle konuşması estetikten yoksun olması, ayrıntıya önem vermemişliği de buradan geliyor. 21. Yüzyılda yerleşmeye çalışan toplumunda en büyük şanssızlığı bu görmemişliğe karşı örnek olabilecek Erdemli yaşayan görülebilir rol modelleri yokki bu ülkenin Copy paste yapabilsin. Tabi alt paragrafında Türkiyedeki gerçek anlamıyla örümcek cemaatlerin kamusal alana müdahalesinden kaynaklı oluşu da bu barışmaya çomak soktuğu söylenebilir.

@milkncookiez4336

3 жыл бұрын

siyasal açıdan evet bu başsızlığın büyük bir rolü var fakat toplumunda başka yorumlarda değindiğim gibi tamamen suçsuz olduğunu söyleyemeyiz. çocuk gelinler, kadına şiddet, hayvana şiddet, bekaret, diri diri aydın yakmak, başkalarının mallarını göz kırpmadan gasp etmek (6-7 eylül) ya da şiddetli kendini beğenmişlik gibi onlarca kötü hücremiz var ki bunların hepsi siyasal kalitesizlikten oluşmuş olamaz. örf adet ve töresel olarak hemen hemen hiç bir şey yok. idrak, merak ve çıkarım yapma gücü o kadar zayıf ki yok diyebiliriz sanırım. bu görmemişliğe karşı rol model olabilecek o kadar çok insan geçti ki bunların ne kadar kıymetli kimseler olduğunu kimlik siyaseti sebebiyle anlamadılar bile. örneğin uğur mumcu; günümüzde kaç milliyetçinin evinde bir uğur mumcu kitabı vardır. peki soruyu tersten soralım günümüzde hangi milliyetçinin evinde "abim çatlı"kitabı yoktur ? acaba kahraman mı yok, bizde mi iş yok ? din kısmına girmemize gerek bile olmadığını düşünüyorum.

@ahmetkaya-jg1fl

3 жыл бұрын

@@milkncookiez4336 Güzel yerden eleştiri gelmiş. Yinede sağlam kafayla okuyup, iyice düşünüp, eleştirinize katkı vermeye çalışacağım. Tersten düşünme eylemi yapmayı ben de sizin gibi seviyorum. En yakın zamanda katkı vermeye çalışacağım.

@Temur_1923

8 ай бұрын

Sen hiç toplum içine çıkmadın mı?

@ezopsecret993

7 ай бұрын

Merhaba Ahmet Kaya. Ben BESİM DELALOĞLU. sonuna kadar haklısın. Senin sayende tezlerimi tekrar gözden geçirdim. Allah razı olsun bremin. Sosyolog gibi adamsın lan keko. 😂

Tanpınar kitabını okumuştum çok beğendim. Bu konuşmada onu özetlemiş.

Muthis anlatim

Pimapen markadır. Kastettiğiniz şey pilastik pencere. Ve bu pencerelerin birçok markası var. Egepen veya fıratpen gibi onlarcası....

Geniş Zaman, İngilizce"de Present Perfect Tense değildir, Simple Present Tense'dir.

Besim Hocayı dinler ve yazılarını okurum. Fakat bu söyleşisinde söyledikleri bana çok mantıklı gelmedi. Öyle bir anlatmış ki hoca, geleneği kendi haline bırakırsak o zaten değişip devam eden bir şey zannedeceğiz. Acaba o gelenek kendi halindeyken siyasal, toplumsal, ekonomik ne gibi bir değişim sağlamış bunu merak ettim.

Hocam cidden pür dikkat dinledim. Harikuladeydi. Ancak galiba bulunulan ortamin bir gereği olarak çok anlamsiz bir apolijiye düştünüz. Geçmişte yapılan hatalara örnek olarak sunulan alfabe devrimi genel ısrar üzerine hata olmaktan çıkarılıp muhafazakar mütedeyyin siyasal kesime sunulmuş bir araca dönüştü. Tamam belki bu da doğru ama asıl mecra böylelikle terkedilmiş oldu. Hayal kırıklığı yarattı. Sunulan argüman çöktü böylelikle...

@esatmesat1

4 жыл бұрын

Harf devriminin hata olduğu bence yeterince hatalı bir görüş, elbette yan etkileri oldu bununla beraber bu iş bir sürecin sonunda önceki denemelerden alınmış dersler sonucu atılmış bir adım, travma falan yok birileri bunu belirli bir siyasi proje kapsamında ele alıyor yoksa sorun kültür vb. değil kimse kimseyi kandırmasın. Bununla beraber hocanın önerisinin soğuk kanlılıkla değerlendirilmesi gerek burası ayrı bir konu. Ayrıca hocanın bir apoloji yaptığını düşünmüyorum.

@ahel2253

4 жыл бұрын

@@esatmesat1 Doktor sen travma yok diyorsan yoktur. Bi aspirin verseydin bari:)

@esatmesat1

4 жыл бұрын

Ah El Yok haddim değil,psikolojik bir gerekçelendirmeye tıbbi bir dil kullanarak cevap verdim sadece bu...

@qwerty625100

4 жыл бұрын

Izleyecinin soru ve tenkiti hocayi zorladi. Aslinda hoca,bulundugu ortamin nabzina uygun tasarlamisti ama buyu bozuldu. Devaminda zaten mudahale edildi ve Osmanli'nin daha fazla rencide edilmesi engellendi.Bu da yazik!Akedmisyenler bildigini soyle-ye-meli. Ulkemizin asil sorunu "Din"dir!!!

BEyefendinin ilginç fikirleri ve değerli tespitleri var olmakla birlikte, alfabe konusunda haksız. Türkiye Arap yazı sistemini korusaydı, şu an okur-yazar oranı %80 üzerine çıkamazdı, bu bir bir daha iki. Arap yazı sistemi Türkçeye uygun değil. Japonya ve Rusya'dan bahsederken kaçırılan nokta bu. Japon yazı sistemi ve Rus Kiril alfabesi kendi dillerine uygun. Arap yazısı bizimkine uygun değil. Bakın bu bir olgu, gerçeklik. İkinci bir hadise, Rusya ve Japonya'dan bahsederken bu devletler sanki hiç yazı sistemlerinde revizyonlar yapmamışlar da, 1000 senedir hiç değişmeden aynı harfleri kullanıyorlarmış gibi anlatılıyor. Bu doğru değil. Açın bakın. Böyle kaba karşılaştırmalarla çıkarımlar yapmak boş. Ben üniversite düzeyinde Osmanlı Türkçesi dersi aldım. Size net söylüyorum, bugün edebiyat ve tarih bölümlerine gidin, Osmanlıcayı okuyacak kişi tek tük bulunur. Senelerce ders görür, yine okuyamazsınız. Okuduklarınız da ancak ve ancak geç dönem matbu metinleri olur. O yüzden tüm bu alfabe mevzunu bir kenara koymakta fayda var. Bununla birlikte sırf islamcı gericilerin ağzına sakız olmasın diye Eski Türkçe dersi olmasında pek sakınca yok. Tek sorun bu dersi alanların sonunda bir halt okuyamayacakları için zamanlarının boşa geçmiş olması olacak.

Hendese هندسة Osmanlıca değil ARAPÇA bir kelime…! Dikkatimizi çekerim😮

Türkçe tıp dili olmaz. Milli tıp dili olmaz. Tıp dili ortaktır ve genellikle Latince'dir. Tıp dili uluslararası ve ortak olmasa, farklı ülkelerin hekimleri birbirini anlayamazlar Bay Profesör.

Güzel güzel gelip en son yine liboşluğa bağlıyor ya :D bunlar adam olmaz.

Geçmişten nefret eden kemalistlere hangi geleneği anlatacaksınız :)

@esatmesat1

4 жыл бұрын

İdealize edilmiş destanlaştırılmış bir geleneği değil elbette, bunun için zaten bol bol televizyon izlemek yeter kimsenin anlatmasına gerek yok bunu :)