''BEN YALNIZCA ALLAH'A GÜVENDİM'' - FETHULLAH GÜLEN HOCAEFENDİ

-Sıkıntılar ve gadredenler dökülür yollarda kalırlar; Hakk’a müteveccih yaşayanlar ise, gidip O’na ulaşırlar!..
-Yüzler O’na müteveccih bulununca, hiç utanmayacakları ve mahcup olmayacakları şekilde yaşamış; hızlana düşmeyecekleri ve “Eyvah, keşke!..” demeyecekleri bir hayat sürmüş olurlar.
-*Hazreti Adem’den (aleyhisselam) günümüze kadar hiç eksik olmadı o muhalif rüzgarlar, o her şeyi saçıp savuran fırtınalar. Fakat Allah’a itimadı kavî olan kimseler çınarların bile devrildiği dönemlerde hep dimdik durdular.
- “Ey halkım! Eğer mevcut konumumla aranızda bulunmam ve Allah’ın âyetlerini okuyup onlarla öğüt vermem size ağır geliyorsa, şunu bilin ki ben, yalnızca Allah’a güvenip dayandım. Siz de bir araya gelip, bana karşı nasıl bir yol izleyeceğiniz konusunda anlaşın ve Allah’a ortak tanıdıklarınızı da yardımınıza çağırın. Böyle yapın ki, sonra keşke şöyle yapsaydık, böyle yapsaydık demeyesiniz! Sonra da, bana hiç mühlet vermeden, hakkımdaki hükmünüzü hemen uygulayın!” (Yunus, 10/71)
*(Hazreti Nuh aleyhisselam gibi derim.) Ben, yalnızca Allah’a güvendim, dayandım. Bir araya gelip, bana karşı nasıl bir yol izleyeceğiniz konusunda anlaşın ve ortaklarınızı da yardımınıza çağırın. Bütün hilelerinizi, komplolarınızı toplayıp üzerime gelin. İçinizde bir ukde kalmasın; ‘Şunu da yapsaydık!’ demeyecek şekilde, neyiniz varsa, bütün imkanlarınızla gelin ey Robespierre’ler, ey Yezid’ler, ey Haccac’lar, ey Allah’tan korkmayan Tiran’lar!..
*Seyyidinâ Hazreti İbrahim ve ona inananlar Allah’a tevekküllerini şöyle dile getirmişlerdir:
“Ey Yüce Rabbimiz, biz yalnız Sana güvenip Sana dayandık. Bütün ruh u cânımızla Sana yöneldik ve sonunda Senin huzuruna varacağız. Ey Ulu Rabbimiz, bizi kâfirlerin imtihanına (baskı, zulüm ve işkencelerine) mâruz bırakma, affet bizi; şüphesiz Sen Azîz ve Hakîm’sin.” (Mümtehine, 60/4-5)
*Hazreti İbrâhim, “Rabbim Sana tevekkül oldum, Sana yöneldim, inâbe ettim; sonuçta varış da zaten Sanadır.” diyor. Kendisine karşı komplo ve tuzak fasit dairelerinin birbirini takip ettiği dönemde bütün Nemrut’lara, Robespierre’lere, Yezid’lere karşı meydan okurcasına dimdik duruş örneği sergiliyor. Adeta sonraki nesillere “İşte böyle durun, Allah böyle durmaktan razı oluyor.” diyor.
*O tertemiz soluklardan bir başkası (Hazreti Şuayb aleyhisselam) aynı duruşu şu ifadelerle seslendiriyor:
“Siz ne yaparsanız yapın, ne derseniz deyin, biz, Allah’a güvenip dayandık. Ey Rabbimiz! Bizimle şu halkımız arasında hükmünü ver ve hakkı ortaya koy; hiç şüphesiz Sen, gerçeği en doğru ve en hayırlı biçimde ortaya koyansın.” (A’râf, 7/89)
*Allah’ın (celle celâluhu), Firavun’un ordularından kaçan Hazreti Musa’ya yardımı da ıztırar diliyle yapılan duaya icâbet gibidir. Öyle bir anda Hazreti Musa, إِنَّ مَعِيَ رَبِّي سَيَهْدِينِ “Rabbim benimledir ve O muhakkak ki bana kurtuluş yolunu gösterecektir.” (Şuarâ, 26/62) diyerek Allah’a yönelmiş ve bunun üzerine Cenâb-ı Hak da “Biz Mûsâ’ya, ‘Asânı denize vur!’ diye vahyettik.” buyurmuştur. Hazreti Musa, asâsını yere vurunca deniz koca dağlar gibi dalgalar halinde yarılıp açılmış, o ve beraberindekiler denizin ortasından geçip gitmiş ve fevkalade bir ihsanla sahil-i selamete ermişlerdir.
*Tasalanma! Allah bizimle beraberdir.” (Tevbe, 9/40) diyor ve ekliyordu: “İki kişi hakkındaki zannın nedir ki, onların üçüncüsü Allah’tır.” Siz artırarak söyleyebilirsiniz: Üç iseniz, dördüncüsü unutmayın sizi gözeten Allah’tır, dört iseniz, beşincisi Allah’tır… İnsanlığın İftihar Tablosu, orada kendi yakîn, tevekkül, teslim ve tefvizini ifade etmenin yanı başında, aynı zamanda rehberliği açısından bize düşünmemiz, dememiz, etmemiz gerekli olan hususlar mevzuunda da bir ders veriyor: Musibetler karşısında ye’se ve gevşekliğe düşmeyin; “Tasalanmayın! Allah bizimle beraberdir.”
*Sarsılmamalı, paniğe kapılmamalı, yürüme ahengimizde duraklamaya girmemeli. Belki vites değiştirmeler olabilir; çünkü yollar hep aynı, dümdüz, şehrah değildir. Bazen rampalar olur, bazen virajlar olur. Onun için, yolun keyfiyetini nazar-ı itibara alarak vitesi bazen üçe takarsınız, bazen dörde takarsınız, bazen de beşe, altıya, yediye takarsınız; bazen ona takacağınız yerler de olur.
Bu video aşağıdaki linkten derlenmiştir:
www.herkul.org/bamteli/bamteli...

Пікірлер