Başımdaki alarmı susturup yataktan kalktım. Ayın 25'i olduğunu görmemle içimden bir küfür savurmuştum. Regl olmuş olmam gerekiyordu ama karnımda zerre ağrı yoktu. Rutin işlerimi halledip banyodan çıktığımda gecikmiş olduğunu görmem pek de hoş değildi. Regl taeihlerim aşırı ağrılı geçtiği için ekstra ilaçlar alıyordum hatta iğne yemek için hastaneye gittiğim, işten izin aldığım bile oluyordu. Belirsizlik bu yüzden hoş değildi. İlacımın bitmiş olması ise şanssızlıktı. Yine de yanıma ped alıp ne olur ne olmaz diye çamaşırıma da takmıştım. Çantamı hazırlayıp saçlarımı taradım, rahat bir şeyler giymek istiyordum. Bol ve salaş bir pantolon seçip üzerime kolsuz beyaz bir badi giydim. Süslenmeye bile mecalim yoktu ama cildimi de toparlamam gerekiyordu, biraz kapatıcı rimel ve gloss işi görmüştü. Çantamı alıp evden çıktığımda arabama ilerliyordum. Umarım Jeon denen heriften önce odasında olurdum. Kendisi çalıştığım şirketin sahibiydi, yanında olma sebebimse sürgün yemiş olmak... Babam şirketin hissedarlarından biriydi, evden ayrılma ve kendi ayaklarım üzerinde durma isyanımdan sonra burada çalışmamı şart koşmuştu. Jungkook kabul etmiş ya da zorunda kalmıştı orasını bilmiyordum ama birbirimizden pek haz etmezdik. Her zaman eksiğimi arar ve sivri diliyle konuşurdu. Ben de ondan farklı değildim, kovulmayacak olmamın verdiği rahatlıkla her çıkışında ona misliyle karşılık veriyordum. İşimi hakkıyla yapardım ama, babama tek bir kelime edemezdi. Arabayı park edip içeri girdim, asansör kapanmak üzereyken elimi uzatıp durdurmuştum. İçine bindiğimde gördüğüm adamın kaşları havalandı. "Yn Hanım?" "Günaydın Bay Jeon." Samimi olmayan bir şekilde gülümseyip yanına yaklaştım ve aynaya döndüm, saçlarımı düzeltirken beni izlediğinin farkındaydım. Aynı katta indiğimizde ikimiz de onun odasına girdik, günlük planını önüne bıraktım ve onun odasının içinde olan kendi oda kısmıma geçtim. Araya keşke duvar falan örülmüş olsaydı çünkü sadece cam vardı. Bu adamı sürekli görmek de hoş değildi. Masama yerleşip işlerime odaklandım. Çok geçmeden gelen telefonla tekrar Jungkook'un yanına dönmüştüm. "Dinliyorum." "Birkaç ortakla görüşmemiz lazım, anlaşma için." Başımı salladım, karnım hafiften ağrımaya başlıyordu ve şuan için konfor alanım olan şirketten çıkmak istemiyordum. Söylesem anlayışla karşılardı muhtemelen ama gerek yoktu. Onun arabasıyla gidecektik. Ön tarafa geçtiğimde o da sürücü koltuğuna oturdu. Ellerim refleks olarak karnıma gitti, kendimi sarıp sarmala ihtiyacı çok ağır basıyordu. "İyi misin?" "Hm hm." Bakışlarını benden çekip arabayı çalıştırdı. Garip, karanlık bir mekana geldiğimizde ürpermeden edemedim. Evet o bir mafyaydı, babam gibi. Ama ben değildim, alışamayacaktım da. İki korumayı atlatıp müdür yazılı kapıyı çalmadan açtı, kucağında iki tane yarı çıplak kadınla oturan hafif kel ve göbekli adam neye uğradığını şaşırınca kızlar da kucağından kalkmıştı. Benim de sizden farkım yok müdür bey. Anlaşmaya geldik sanıyordum, fuhuş baskınına değil. Kapıdan çıkan kadınların Jungkook'a attıkları alıcı bakışlarla kaşlarım çatıldı, birisi bariz dudağını dişleyip güldüğünde kendimi biraz daha onun yanında buldum. Patronuma sulanıyorlar! Beni geride bırakan Jungkook masanın önüne yaklaştı, müdürün yüzü kızarmış elini yakasına atmıştı. "B-bay Jeon" diyebildi kekeleyerek. "Ya bay Jeon... Neden akıllanmıyorsunuz anlamıyorum." Adamın telaşına rağmen sert ve keskin sesi beni bile korkuturdu, eğer onu tanımasam yani. Cebinden çıkardığı küçük kağıdı adama uzattı. Adamın bariz yutkunuşu gözle görülmeyecek gibi değildi. "Ama e-efendim yapa-" "Kes lan!" Ani yükselişi beklemediğim için bu sefer biraz tırsmış olabilirim. Biraz. "İmzala şunu, mühür bas sonra. 5 saniyen var ve aksi taktirde dışarıdaki adamlarım burayı başına yıkacak. 3 saniyen kaldı." Adamın titriyen elleri masadan bir kalem alıp hızla kağıdı imzaladı ve çekmeceden çıkardığı yuvarlak mühürü imzanın üstüne bastı. Kağıdı elleri arasında tutarken ölüm fermanına bakıyormuş gibiydi. Jungkook beklemeden uzanıp kağıdı aldı ve cebine attı. Arkasını dönüp bileğimden yakaladığında gördüğüm son şey masasında çöktükçe çöken adamdı. Hızlı adımlarına uymaya çalışarak onu takip ettim. Kapıdan geçerken aynı kadını görmem içimde garip bir sinir yüklemesine neden oluyordu. Önümüze geçmesiyle durduk. Daha doğrusu Jungkook durduğu için ben de durmak zorunda kalmıştım. Karnımdaki ağrı şiddetlenirken gözlerimi yumdum ve ona daha çok tutundum. "Numaranızı alabilir miyim?" Sesiyle gözlerimi açtığımda hayran hayran yanımdaki adama bakıyordu. "Telefon kullanmıyorum." dedi Jungkook. Elindeki telefonunu saklama gereği duymadan. Gitmeye niyetlendi ama tekrar önü kesildi. "Başka bir şey de olur. Siz bedava çalışacağım kadar iyi duruyorsunuz." Orospuya bak. Bir bu kalmıştı yemin ederim adama bir eskort dadanmadığı kalmıştı. Önceki saha gezimizde peşimize bir gay takılıp burnundan getirmişti, gerçi o zaman baya dalga geçmiştim ama şuan durum çok farklıydı. Elini daha sıkı tuttum, bakışları bana döndüğünde yüzümde her ne gördüyse kaşları çatıldı. Yan tarafa kayıp yine beni sürükleyerek yürümeye devam etti. Arabaya yaklaştığımızda durmak zorunda kaldım yere çöküp bekleyebilirdim, ama yürüyemezdim. "Yn?" "Karnım çok ağrıyor." "Onu anladım, içeride de rengin atmıştı zaten." "Beni niye peşinden sürüklüyorsun ki?" "Başına bela alma diye." "Ben öyle biri miyim?" Göz devirdi, öyleydim. Ama çekinmeden "evet" demesi onur kırıcıydı. "İşe niye geldin ki?" "Sabah iyiydim!" "Tamam. Bağırma. Gel hadi." Kendimi içeri attığımda oturduğum için biraz daha iyi durumdaydım. "Ne yapayım? Hastaneye mi gidelim?" "Adama ne imzalattınız?" "Kirasını ödemiyordu, mekanı elinden aldım." "Ama burası çok büyük, sizin mi oldu şimdi?" "Yarısı benim, yarısı babanın Yn. Sorgulama bunları çok ilgin varmış gibi." "İlgim olduğundan değil ama babam yakında bu işlerden çekileceğini söyledi. Bilmem hatırlar mısınız ama ben tek çocuğum." Şaşırdı. Bunu beklemiyordu, ilk duyduğumda ben daha çok şaşırmıştım. "Ne yani? Ben seninle mi ortak olacağım?" Burnumdan güldüm. Hayali bile katlanılmazdı. "Merak etme, ben babamı işte tutacağım."

@cynosurecatty

2 ай бұрын

"İyi olur. Şimdi hastane mi ev mi onu söyle." "İşe devam edebilirim." Dik dik baktığında oflayarak ellerimi karnıma doladım. Geliyordu gelmekte olan. Eve gidersem en azından o dağılmış halimi görmezdi. Haklıydı, boşuna diretiyordum. "Eve gitmek istiyorum." Yolu bildiği için kafasını sallayıp arabayı sürmeye devam etti. Altımda hissettiğim ıslaklıkla içimden bir küfür savurdum. Eve kadar beklemeliydi, yarı yolda bayılma tehlikem vardı. Kollarımı daha çok sardım bedenime. Acısı dayanılmazdı, bu ay da canıma okunacaktı. Yutkundum, bu daha hiçbir şeydi. Evime geldiğimizde arabadan inip kapımı açması beklemediğim bir kibarlıktı. "Yürüyebilecek misin?" Hayır. "Evet." Yere bastığımda karnım gerildiği için felaket bir acı dalgası yayıldı bedenime. Yüzümü buruşturmadan edemedim. Bir şeyler homurdanıp yanıma geldi. Ellerini sırtımda ve bacaklarımda hissettiğimde havalanmıştım. Ses etmedim. Ayağıyla araba kapısını kapattı. Çantamdan aldığı anahtarla eve girdik. Kokusunu yakından soluyor olmam dengemi alt üst ederken tekrar hissettiğim kramplarla titrek bir nefes kaçtı ağzımdan. Bakışları yine bana dönmüştü. "Evde yatıp dinlenmeliydin." "Nereden bilebilirdim ki?" "Her ay normal geçiriyormuş gibi konuşma." Haklıydı, gizli diye bir şey de kalmamıştı ama olsundu. "Yanına gelmediğimde babam ortalığı ayağa kaldırıyor." "Baban kızı için anlayışlı bir adam Yn." "Ne deyim? Baba benim regl sancılarım başladı gidemiyorum mu?" "Bana söylerken zerre çekinmemen de bir garip." Ters ters baktım suratına. "Sen babam mısın Jungkook?" Tek kaşı havalandı. "Jungkook?" "Şuan patronum olduğunu düşünmüyorum. Çok takılıyormuş gibi davranma sende!" Güldü, sinirleniyordu. Yine de bana teselli vermeyi seçerek yatağıma bıraktı. "Sakin ol." Bu sefer acıyla inlediğimde anında iki büklüm olmuştum. Sesli bir nefes verdiğini duydum. "Üzerine rahat bir şeyler giysen daha iyi olmaz mı?" "Olur." Nasıl olacaktı? "Pijamaların nerede?" "Dolabı a-aç sol rafta." Gözlerimi yumdum, nefesimi kesecek kadar ağrı evresine yaklaşıyorduk, biliyordum. "Yn?" Cevap veremedim. Çok soru soruyordu, çık git işte be adam. "Başıma belasın yemin ediyorum." Git diyordum. Yatağın yan tarafının çöktüğünü hissettim. Bir eli alnıma dokundu sonra geri çekildi. "Bunları sana giydirmemiz lazım." Giydir o zaman demek istedim, yine konuşamadım. "Bunun için kızmayacağını düşünüyorum." Ellerini pantolonumda hissettim düğmeyi açtı sonra fermuarı. Çıkarmak için beni kaldırdığında yine acıyla inledim. Bacaklarımdan sıyrılışını hissettim. Sonra rahat pijamamı. Diğer yanıma geldi bu sefer. Üzerimdekini çıkardı, üstümde sadece sütyenim varken karşısında olmak sonra düşüneceğim bir detaydı. Normalde evde sütyen giymiyordum. Sustum tabii ki. "İlacın da mı yok?" Mırıltı şeklinde reddettim bu dediğini. Nerede olduğunu hatırlamıyordum. Sanırım bitmişti. Siktirdi. "Uyumak istiyorum." Kısık çıkan sesimle daha çok çektim bacaklarımı kendime. Eli saçımı okşadı, önüme gelenleri arkaya itekledi. Bir süre bakışlarını hissettim sonra yanımdan gitti. Minnet duymalıydım, sahi ilk defa onunla kavga etmek istemiyordum. Annemden ve babamdan uzaktayken ilgiyle saçımı okşamış, beni düşünmüştü. Teşekkürlerdi. Aradan ne kadar geçti bilmiyorum ama yanımda hissettiğim hareketlilikle gözlerim aralandı, bilincimle beraber her bir zerreme akın eden ağrıyla yine yüzümü buruşturdum. Gördüğüm kişiyle içimde garip bir his oluştu. "Kook?" "Buradayım." Gitmemiş miydi? "Gel, karnına sıcak su koyalım." Üzerimdeki battaniyeyi açıp elimi karnımdan çekti, boşalan kısmı dolduran sıcaklıkla yutkundum. Çok güzeldi. "Burası, değil mi?" "Hm hm." Karnımdaki sıcaklık hareket etmeye başladığında kaşlarım çatıldı. Gözlerimi tekrar araladım. Sıcak su elinde dururken, diğer eliyle masaj yapıyordu. Kısa süre sonra elini çekti. Daha fazlası lazımdı oysa. Üzerimi tekrar örttüğünde gideceğini düşündüm. Ama yanıma uzanması beklemediğim bir şeydi. "Ne yapı-" "Kapat gözlerini." Yüzü dibime girdiğinde tekrar yıtkunmak zorunda kaldım. Gözlerimi kapattım ve yine acımla baş başa kaldım. Güçlü bir kadındım, bu da geçecekti. Kafam yastığa daha çok gömüldü. Geçmiyordu. İlaca ihtiyacım olduğu barizdi ama şuandan sonra içersem de akıntı kesilecek ve bu kadar acıya sebep olan kan içeride kalacaktı. Mırıltı şeklinde bir nefes daha verdiğimde inliyor olduğumu yeni fark ettim. Adımı ağzından duymam da yeni bir detaydı. Gözlerimi açtım, anında birkaç yaş süzüldü. "Bu kadar mı acıyor?" Sesini ilk defa bu kadar nazik ve kısık duyuyordum. Kafamı sallamakla yetindim. Elini tekrar ağrıyan kısma, karnımın biraz daha altına koydu. Nedensizce iyi geliyordu. Belki ona daha yakın olursam, daha iyi gelirdi. Zorlansam da vücudumu ona yaklaştırıp sarıldım ve kafamı boynuna gömdüm. Masaj yapan eli duraksadı, nefes almayı da bıraktı sanki o an. Ya da ben öyle kuruyordum. Tekrar normale döndüğünde daha çok sokuldum heybetli bedenine. Bir eli karnımı bir eli saçlarımı okşarken ferah kokusu rahatlatıyordu. Birkaç titrek nefes daha aldım. Ellerim onun ellerinin üzerine gitti. Kemikli ellerine tutundum, karnıma biraz daha bastırdım. Sıcaklığında kaybolmak istiyordum. "Jungkook." "Söyle güzelim." "Ellerin, acımı nasıl azaltabiliyor?" Güldü, ama çok uzun sürmedi. "Bunu her ay yaşıyor musun?" "Hm hm" "Yn, gerçekten mi?" Elleri durduğunda parmaklarından tutup ben yön verdim. Ağrısı azalıyordu. "Geçiyor şuan devam et sen." Şaşkınlıklar içerisindeydim. "Çikolata istiyor musun? Ya da başka bir şey?" Sen yetersin, diyemedim. İstemiyordum başka bir şey. Ama gitmesini de istemiyordum. "Hayır, böyle iyi." "Kedi gibi sırnaştın, tabii iyi olur." Homurdandı halinden memnun gibiydi oysa. "Konunun seninle ilgisi yok, kim olsa ona yapışırdım." Azıcık yalandan kimse ölmezdi. "Daha önce birine yapıştın mı?" "Hayır." "İyi o zaman." "İyi mi?" "Evet. Bundan sonra ben yanında olacağım. Gelip bende rahatlaman için." Ağzım açık kaldığında ne diyeceğimi bilemedim, neyse ki bu halimi görmemişti. "Teşekkür ederim." diyebildim sesimi bulduğumda. Kulağıma hafif kıkırtısı geldi. "İtiraz edip benimle kavgaya girişmen gerekiyordu." Hala saçımı okşayan eliyle biraz daha mayıştım. "Şuan bana istediği yapabilirsin sesimi çıkarmam o derece bir kıvamdayım." Güldü, ne kadar güzel güldüğünden haberi var mıydı acaba? "Uyu hadi biraz." Kafamı salladım uslu bir çocuk gibi. Onun kollarında onun kokusuyla kendimi uykuya bıraktım. Gözlerimi açtığımda kendimi huzurlu bir uykudan uyanmış gibi hissediyordum, gözlerimi ovaladım yataktan doğrulduğumda karnıma giren kramplarla yine iki büklüm olmuştum. Jungkook. Neredeydi? Yanım boştu, saate baktığımda akşam 8 olduğunu gördüm, çok uyumuştum. Gitmişti muhtemelen. Kendimi zorlayıp ayağa kalktım ve banyoya gittim işlerimi hallettikten sonra odaya dönmem 20 dakikamı almıştı, bu acıyla anca kaplumbağa gibi hareket edebiliyordum. Yatağa oturdum, baş ucumdaki çikolatalara kaydı bakışım. Yüzüme derin bir gülümseme yayıldı. Birini açıp yemeye başladığımda şeker alınmış çocuk gibi hissediyordum. Tıpkı birilerinin bugün kalbime dokunduğunu hissettiğim gibi. Ağzımın tadı yerine geldiğinde teşekkür mesajı atmak için telefonu elime aldım ta ki kapıdan giren kişiyi görene kadar. "Uyandın mı?" "Sen gitmedin mi hala?" Kafasını olumsuz anlamda salladı. Aynen zaten gitmişti ben hayal görüyordum. "Beni kovuyor musun? Geldiğimden beri sana hizmet ediyorum ve sen." Kaşlarını çattığında kahkaha atmıştım. "Hayır, kovmuyorum. Sadece şaşırdım. Akşama kadar evimde ne yaptın?" Bu sefer o güldü. "Sana ilaç bile aldım, hala sorgulanıyorum." Elindeki kutuyu yeni fark ediyordum. "Nereden çıktı bu?" "Doktor bir arkadaşımı aradım, bunu önerdi ve aldım." Benim için bunu da mı yapmıştı? Yuhtu. Kollarım yine karnıma dolandı, oturduğum yerde daha da çökerken önüme gelip eğilmişti. "Şişt, geçecek." Geçmiyordu. Çenemden tutup kafamı yukarı kaldırdığında göz göze geldik, yakınlığı yine çok fazlaydı ama geri çekilecek gücüm

@cynosurecatty

2 ай бұрын

yoktu. Dudaklarıma dokundu parmakları, sonra araya koyduğu ilacı içeri itti. Uzattığı suyu tutmama izin vermeden içirdi. Yutmuştum. Bardağı geri çekti, bir eli başımın arkasında destek oluyordu, yine göz göze geldik bu sefer onun yutkunduğunu kavislenen adem elmasından anlamıştım. Geri çekilmedi baktı yüzüme uzun uzun. Ama ben bakamadım, yeniden bastıran ağrıyla ihtiyaç duyduğum şey sıcak avcu ve rahatlatan parmaklarıydı. Bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum. Dudaklarım büzüldüğünde yine ona döndüm, hala beni izliyordu. "Bakma şöyle." "Nasıl?" "Bakma işte." Yüzünü başka yöne çevirdi. Peki. Sakinim. "Jungkook." "Söyle." "İşin var mı?" "Senden başka yok." Kalbimi her defasında bir hoş ediyordu. "Şey, elini alabilir miyim. Karnımda dursada olur masaj yapmana ger-" Arkama geçip yatak başlığına yaslandı beni tutup kendine çektiğinde itiraz etme fırsatım olmadan bacak arasına girmiştim. "Yat" dedi, omzumu kendine çekerken. Adamın koynuna girmiş biri olarak bundan çekinmem saçmaydı, yaslandım bedenine. Elleri pijamamın lastiğinden içeri sızdı, kalbim hızlanırken o çamaşırımın üzerine yerleştirdi ellerini. Daha çok yaslandım ona. Bana kendimi savunmasız hissettiriyordu, belki de öyleydim. Damarlı kolları bileklerine kadar gözüküyor sonrası vücudumu ısıtıyordu. Yine onun tarafından sarılıp sarmalanmış olmak hoşuma gitti. "Sana çok borçlandım." "Ne konuda?" "Tüm gün yanımdaydın." "Bunu borçlanman için yapmadım." "Öyle demedim zaten, boş ver." Saçımda hissettiğim nefesiyle gözlerim kocaman açıldı. Sonra dudakları ve nazik öpüşü. Kalbim sanırım yerinden çıkacaktı. "İstediğin bir şey var mı?" "Hayır. Sıcaklığın yetiyor." Daha çok mayıştım, yeni uyanmış olmama rağmen. Üzerimde bıraktığı etkisine şaşırmıyordum artık. Görünen köy kılavuz istemezdi. Telefonum çaldığında uzanıp yastığın altından aldım. Babamdı. "Jungkook babam." Endişeli ifademe yine sakince cevap verdi. "Aç, niye şirkette olmadığımızı soracak. İstediğini söyle, zaten biliyordur." Zaten biliyordur, haklıydı. Atacağım adımdan bile haberim vardı. Boşuna basılmış gibi hissetmemiştim. Eğer babam için sorun olsa en başında Jungkook'un evime girmesine müsaade etmezdi. Telefonu açıp sesi dışarı verdim. "Baba." "Kızım, nasılsın?" "İyiyim. Sen?" "Uğraşıyorum, iş güç." O konuya girmeyecekti. "Ne için aramıştın?" "Şirkette değilsin, evden de çıkmamışsın saatlerdir. Yalnız mısın?" Kafamı kaldırıp tepemdeki adama baktım, dudağımı dişlediğimde bakışları oraya kaysa da toparladı. Umursamazsa omuz silkti. "Değilim." Ve yanımda kim olduğunu sorma lütfen. "Söyle o yanındaki hergeleye sana iyi baksın. Telefonlarını da zamanında açsın ki seni rahatsız etmek zorunda kalmayım. Kapatmam lazım şimdi." Omuzlarım çökerken rahatlamış bir nefes verdim. Tekrar ona döndüğümde sırıtıyordu. "Ne kadar iyi baktığımı bilemez." Kucağında olmamdan ve yatakta olmamızdan bahsediyordu ben de güldüm istemsizce. "Telefonunu niye açmadın ki?" "Sesini kısmıştım, sen uyanma diye, duymamışım." Yine aynısı oluyordu, önüme döndüm. Acım hafifliyordu, ilacın etkisi miydi onun mu bilmiyordum. Telefonum elimdeyken aklıma gelenle yine ona döndüm, arkamda olması işimi zorlaştırıyordu. "Yemek söylüyorum." "Gerek yok, giderim şimdi." Gidemezdi. Peki, çirkef olacaktım. "Otur oturduğun yerde. Hizmetin bitmedi." "Pazarlanan mal gibi kaldım ya." En azından itiraz etmemişti. "Ne yemek istiyorsun?" "Seni." "Ne?" Dudaklarını boynuma bastırdığında kaçmaya çalıştım ama karnımdaki elleri izin vermedi. "Jungkook dur." Kalbim yine atağa geçerken gülmeye başladım, gülüşlerimin arasında debeleniyordum. "Hizmetimin karşılığını alıyorum." "Yemek!" diye bağırdığımda yine dudaklarını hissettim, huylandığım için kafamı o tarafa eğmiştim. "Rahat dur, karnım daha doymadı." "Asıl sen rahat dur! Bıraksana be adam." Geri çekildiğinde yüzümde hala alık bir sırıtış vardı. "Sen dua et ellerim meşgul." Kıkırdadım. "Ama benim değil, ben senden daha üstünüm, ayrıca benim yatağımdasın. Doğru durun Bay Jeon." Tek kaşı havalandı. "Bu üstünlük mevzusunu bir hafta sonra konuşalım." "Pis adam!" Gülerken ellerini daha çok bastırdı, artık o kadar acımıyordu ama hoşuma gidiyordu. "Bir şey demedim, ne anladın ki?" Mırıldanıp önüme döndüm. Vicdan azabı çekmeye başladığımda dudak büzerek korktuğum soruyu sordum, kabul ettiği taktirde yalnız hayatıma geri dönecektim. "Jungkook." "Hm?" "İşine dön. Babam hastalıkta bile taviz vermezdi, yanında çalışan adamın da böyle yapmasını ister." "Az önce mesaj attı, yeni işim sen iyileşene kadar başında beklemekmiş.". Şok olmuş bir şekilde yine ona döndüğümde gülüşü ve güzel yüzü görüş açıma girdi, göz kırptığında ne yapacağımı bilemedim. Baba, neyin peşindesin? Telefonu çaldığında bir elini karnımdan çıkarıp telefonuna uzanıp açtı ve kulağına götürdü, arayan kişiden sanırım haz etmiyordu anında değişen yüzündan bunu anlamıştım. "Carlos?" Karşı tarafın ne dediğini duymuyordum, ama Jeon gittikçe sinirleniyordu. "Seninle bir daha iş yapanı siksinler. Değil ofisimde, çevremde bile görünme." "Sakın, bir daha gözüme görünme. Seni ben öldürürüm." Korkutucuydu, hissizdi. "Ne halin varsa gör. Anlaşmayı sen iptal et, o da sakın elime geçmesin." Telefonu kapatıp yan tarafa fırlattı ve eliyle alnını ovdu bir süre. Kucağından kalktım, bakışları beni bulduğunda arkamı dönüp onunla yüz yüze geldim. Boynum tutulacaktı adama bakmak için! Yine bacak arasındaydım ama bu sefer resmi olarak kucağında olmuyordum. Dizlerim üzerinde durduğumda ondan biraz daha uzundum. "Ne oldu?" "Bir şey yok." "Kimdi o? Onunla konuşurken duygusuz gibiydin." Yüzüme baktı bir süre, derin bir nefes verdi sonra. "Çünkü ona karşı duygularım yok." Ne? Ne!? "A-ama yani-" "Sen gelsene böyle." Lafımı tamamlamama izin vermeden kalçamdan tutup kendine çekti ve kucağına oturttu beni. Bacaklarımı iki tarafından serbest bırakırken ne olduğunu anlamamıştım. "Ne yapıyorsun?" "Babanın istediği gibi yakından ilgileniyorum." Elleri belimi sardı. Bahsettiği yakınlığın bu olmadığına emindim. Ama ses etmedim. Bir daha onu böyle görebilir miydim, bilmiyordum. O yüzden şansımı sonuna kadar kullanacaktım. Çünkü kalbim artık kaçamayacağım şeyler haykırıyordu. Gözlerine baktım uzun uzun. O da kaçırmadı ben de. Dakikalar geçti, belki saatler ya da sadece saniyeler önce onda kayboldum sonra kendimi buldum. Bir eli saçıma çıktı, önüme düşen tutamı kulağımın arkasına yerleştirdi, sevdi sonra. Çocuk gibi hissettim. "Jungkook." "Yn" Aynı anda konuştuğumuzda yine sadece ona bakıyordum. Güldüm. "Söyle." dedi. Ölsem ilk ben konuşmazdım. "Tabii ki konuşmayacağım. Önden buyur Bay Jeon." "Seni seviyorum." Aynen ben de seni. Bir dakika. Ne? "Ne?" "Gözlerini kocaman açma mümkünse. Daha sevimli oluyorsun yiyesim geliyor." Hormudanıp elini gözlerimin önüne doğru salladı ama ben pek anda değil gibiydim. "Nasıl seviyorsun?" Güldü. "Nasılı mı olur? Çok seviyorum işte. Anlamadın mı?" "Ne zamandır seviyorsun?" Evet saçmalıyordum. Ama yine cevap verdi. "Bilmiyorum, başta baya sinirimi bozuyordun ama sonra birden tüm güzel yönlerin önüme serildi. Büyü yapmış olabilir misin? Çünkü gelmediğinde günüm bok gibi geçiyordu." Gözlerimi kırpıştırdım. Ne bekliyordum ki? Ben de sevmiyor muydum? Bugün emin olmamış mıydım? Hayatımda olmayı ve sevgimi kazanmayı en çok o hak ediyordu. Babam bile ona güvenip beni emanet ediyordu. Göz boyamakla alakası yoktu bugün yaptıklarının. "Jungkook-" "Zamana ihtiyacın varsa, istediğin kadar beklerim. Yanında olmak şartıyla tabii. Benden başkası geçiremez acılarını zaten." İstemsizce güldüm, hala ne diyordu. Kollarımı boynuna dolayıp kendimi ona yasladım, belimdeki elleri sırtıma çıkıp sarmaladı beni. Kulağına fısıldamak istedim, çok gizli bir bilgiydi çünkü. "Ben de seni seviyorum." Aslında ilk ben konuşsaydım direkt sevgili olalım derdim. İyi ki bu anı mahveden bir öküz olmamıştım. Normalde böyle biri değildim zaten, hep regl yüzündendi. Kesinlikle. Saçıma ve yanağıma bir öpücük kondurdu. Dudaklarını tenimde hissetmek bambaşkaydı. "Uyumak ister misin?" "Yemek yiyecektik." Dudak büzdüğümde kafasını salladı. "Hadi, yemek yiyelim sevgilim." "Ne?" "Ne ne?" "Ne dedin sen?" "Hadi" "Sonraki" "Yemek yiyelim?" "O değil diğeri." "Ne, dedim? Hadi dedim?" "Off Jungkook. Ölürsün sanki bir daha desen." "Sevgilim." Yüzüme salak bir sırıtış yayıldı. Sevgilisiydim. Yine benim dediğime gelmiştik. Yanaklarımdan nazikçe tutup dudağıma kapandı, nefesim kesilirken halimden hiç şikayetçi değildim. Hala geçmemiş orada olan ve bu olaya benimle şahit olan karın ağrımı bile unuttum. Güzel olurdu bizden, sevgili. bitmistir...

@moon_kisses

Ай бұрын

AYAYAYAYAYAYYAYA ÇOK GÜZELLLLLLL

@moon_kisses

Ай бұрын

ELİNE SAĞLIKKKK

@oylesine_biriT_T

Ай бұрын

MÜKEMMELDİ BACIMWATERR

ABİ SKTİR COK GUZEL COK GUZEL COK GUZEL DELİRCEM YEMİN EDERİM SUREKLİ OKUYASİM GELİYO

@cynosurecatty

Ай бұрын

oku yavrum tutan mı var 😉

@Midnight520

Ай бұрын

@@cynosurecatty okuyorumm zateen sanirim bu bugunki 6. okuyusum sbsbsbsbshshh

@cynosurecatty

Ай бұрын

yerim yaaa (yeni kurgu geliyo az kaldıı)

Ne kadar yumos yumos oldum anlatamam BENDE BOYLE BIR SEVGILI İSTİYORUM COK GUZEL OLLMUSSSS

@cynosurecatty

2 ай бұрын

kim istemez ki 😮‍💨🥰

ilk defa bir hikaye beyeniyorum Çokk güzell❤

@cynosurecatty

7 күн бұрын

yaaa, kanalımı keşfetmene sevindim o zaman 🥹🫶🏻

AY ALLAH IM KURGU COOOOOOOOOOOK GUZELL ELLERINE SAGLUK YAVRUMMM

@cynosurecatty

Ай бұрын

😚😚😚🫶🏻❤️

O kadar hoş oldum ki,bian regl oldum sandım, inşallah gelecekteki patronumla böyle anlar yaşarım ahahahah gerçekten çok hoştu,bide regl olurken çikolata olayı asla dogru değil ya ben soslu et ve hayvan gibi yemek yemek istiyorum ahdhiad

@cynosurecatty

2 ай бұрын

ben de yazarken o kadar kaptırmısıım ki karnım agrıdı bir ara xksolmxlskzld begenmene cok sevindim bir de benim canım tatlı cekiyo yaa degisiyor aslında xkslxmks

@mydarkworlded_

2 ай бұрын

@@cynosurecatty bende regl olurken regl kurgusu yazmıştım ve ne hissedersem onu yansıtmıştım dbjaksjs çünkü bende fazlasıyla ağrı çekiyorum sürekli iğne vurdurmaya gittiğimde doktor özele git ultrasona falan gir kist olabilir demişti ağlıyordum böyle ağrıdan, bitkisel ilaç falan verdi doktor şuan neredeyse ağrı çekmiyorum sadece bel ve eklem ağrısı çok oluyor

@V.iolette

2 ай бұрын

Aman da aman, en sevdiğim yazarlarım muhabbet mi ediyor?! İkiniz de harikasınız!!!!!🤩💜

@cynosurecatty

2 ай бұрын

gecmis olsun o zaman (ben de regl oldugun gün yazmaya basladım ahskshaldjalksa)

@cynosurecatty

2 ай бұрын

Harika olan sensin 😚🎀

bayıldım abi bayıldıım çok iyi

@cynosurecatty

Ай бұрын

@bone olursan ben de sana bayılırım 🎀

Mükemmel olmuşşşşş, ellerine sağlık 💜

@cynosurecatty

Ай бұрын

begenmene cok sevindim ❤️🎀

@_Yoonmin_Taekook_Hyunlix_

Ай бұрын

@@cynosurecatty 💜💜

Çok güzel yazıyorsun yeni hikaye gelmesi lazım acill

@cynosurecatty

Ай бұрын

tesekkür ederim, gelicekk cok az kaldıı

Eline sağlık ❤❤

@cynosurecatty

2 ай бұрын

ne mutlu bana begendirebildiysem 🎀🫶🏻

CCOOOOOOKKK GÜZELDİİ ELLERİNE SAĞLIK BEBEİŞİMM 🫂😻🌸💓

@cynosurecatty

2 ай бұрын

begenmene cook sevindim 🎀❣️

Yumuş yumuş oldum.

@cynosurecatty

2 ай бұрын

dimiii 🥰🥰

KARDEŞİM ADIN MÜKEMMEL Mİ? YPTIĞIN BÜTÜN ŞEYLER MÜKEMMEL OLUYODA

@cynosurecatty

7 күн бұрын

ooyyyy 😽🤭

çok güzel olmuş ellerine sağlık okurken bi mutlu oldum 💜

@cynosurecatty

Ай бұрын

begenmen beni cok onure etti ❤️🥰

@JUNGKOOK_479

Ай бұрын

@@cynosurecatty sen yazarsinda ben begenmezmiyim çok güzel olmuş tekrardan ellerine sağlık

@cynosurecatty

Ай бұрын

teşekkür ederim askmm seni mutlu etmeye devam edeceğim 🎀

@JUNGKOOK_479

Ай бұрын

@@cynosurecatty sabırsızlıkla bekliyor olacağım canım 💜

ben baya begendim guys siz ne dersiniz? sarkıyla okudunuz dimi hissiyatı cok güzeldi 🫠

Mükemmel ya,mükemmel. Ben senin kanalını neden bu kadar geç farkettiim-Pişmanım)

@cynosurecatty

Ай бұрын

hicc önemli değil askm, bundan sonra bizimlesin 🫶🏻

Abi şaka mı?? Çok iyi, hayran kaldım gerçekten

@cynosurecatty

Ай бұрын

tesekkürlerrr ❤️‍🔥

Tek bölümlük hikayen bile ünlü Wattpad kitaplarından daha mantıklı ilerliyor. Hesabını çok sevdim ben

@cynosurecatty

2 ай бұрын

ben de seni cok sevdim her videoda yorum belirtiyorsun tam olarak aradıgım kitle özetisin 🫶🏻👌🏻

@Parkchaeyoungstan

2 ай бұрын

@@cynosurecatty sen bekle daha hesabını fulleme gibi bir amacim var wmdkx

En sevdiğim kurgu desem abartmis olmam galiba emeğine sağlık ,)

@cynosurecatty

Ай бұрын

yaa cok onure oldum 🥹🫶🏻

Sonra neden standartlarin yüksek diyolar ya bu cok minnos nasi yuksek olmasin

@cynosurecatty

11 күн бұрын

O KADAR HAKLISIN Kİ 🥲

BOYLE BIR ADAM BEKLIYORUM CIDDILI ILGIYE IHTIYACIM VARMIS BENIM 2 SAATTIR SIRITIYORUM

@cynosurecatty

Ай бұрын

ben de simdi sırıtıyorum yoruma ehehe

La şansa bak daha yeni reglim bitti duahhs ve mükemmel (jungkook'a aşık olduğumu düşünmeye başladım hdghahs)

@cynosurecatty

2 ай бұрын

tekrar olasın mı geldi anlamadım JXLDNFLAMXKSJ (ben de asıgım betimledigim karakterlerle ama by bir sır 🤫😋)

@halisemelekcelik8935

2 ай бұрын

@@cynosurecatty yok aman aman LGS den sornaya mümkünse

@cynosurecatty

2 ай бұрын

ayy sınava mı giriceksin basarılar dilerimm

Reglken bunu okumak... ben burada ilaçla hayatıma devam edeyim tabii. HANİ BANA JUNGKOOK? Lsmcdmmdls

@cynosurecatty

2 ай бұрын

geçmiş olsun... (Jungkook bir hayal ürünü değil buna olan inancını kaybetme bulacaksın.)

Lann bu regl oşdığum zaman okudum mk tek bizim baiımıza gelmioo🤧

@cynosurecatty

Күн бұрын

gelir ya... gelir (ümitsizlikl

Kız keşke regl olmasaydi

@cynosurecatty

2 ай бұрын

bir part daha yazabilirim

@Parkchaeyoungstan

2 ай бұрын

@@cynosurecatty süper olur

Siyah poşeti bana sokun😭😭😭

@cynosurecatty

2 ай бұрын

NDLEMXPSKXPSMXLAMXŞAÖZŞSMSPXDSPXK