Anadolu Alevi Kültürü -Semah(Seyid Nizamoğlu )Hü Diyelim Döne Döne

Alevi Bektaşi yörelerinde, 100’e yakın farklı semah türleri ve değişik adlarla Dönülen Semah bulunmaktadır. Bunlardan en tanınmışları Kırklar Semahı, Turnalar Semahı, Gönüller Semahı, Kırat Semahı, Hubyar Semahı gibi adlarla bilinen değişik yörelere ait semahlardır. Bu Semah ,ta Seyid Nizamoğlu Deyişi ile Söylelenen bir Semahtır
Bir dertliyem derdim vardır
Ya ben nice dönmiyeyim
Herdem işim ah ü zardır
Ya ben nice dönmiyeyim
Aşk odu yürekde yanar
Beni gören mecnun sanar
Gökyüzünde ay gün döner
Ya ben nice dönmiyeyim
Gel şekki gönülden gider
Müminlerde inkar nider
Meleklerde arş devreder
Ya ben nice dönmiyeyim
Biziz ümmet-i naciler
Din yolunda duacılar
Kabe'de döner hacılar
Ya ben nice dönmiyeyim
Bu sırra münkirler ermez
Dost yolunu körler görmez
Çarh-ı felek döner durmaz
Ya ben nice dönmiyeyim
Yeller eser deniz coşar
Irmaklar dağlardan aşar
Döne döne sular taşar
Ya ben nice dönmiyeyim
Seyyid Nizamoğlu tekdir
Münafığın işi şektir
Evvel ahır dönmek haktır
Ya ben nice dönmiyeyim
Yaşamı ve kişiliği hakkında doyurucu bilgi bulunmayan ancak, çağının tanınmış ve büyük saygı görmüş ozanlarından biri olan Seyyid Seyfullah Kasım Efendi (Nizam Oğlu) XVI. yüzyılın başında İstanbul'da doğdu.
Babası, İmam Zeynel Abidin soyundan ve büyük şeyhlerden Seyyid Nizamüddin hazretleridi. Şiirlerinde Seyyid Seyfullah, Seyyid Seyfi, Seyyid Nizamoğlu, Seyfi adlarını tapşırmıştır.
Seyyid Seyfullah, Osmanlı hükümdarlarından III. Murad Han devrinde (1574-1595) ününü duyurmaya başladı. Bu dönem içinde Osmanlı Devleti'nin her yönden düzeni bozulmaya başlar. Devamlı savaşlar yüzünden ekonomik durumun bozulduğu, rüşvet karşılığı memuriyetlerin satılmaya başlandığı, reaya'nın fazla vergiler yüzünden köylerini bıraktığı, bunun kötü sonuçlar doğurduğu, bilgisizlik ve taassub'un arttığı, Nizam Oğlu'nun şu beyitlerinden de anlaşılmaktadır:
Zulm ile doldu dünya yokdur huzura imkan
Ma'mur olan yerleri zalimler etti viran
Alem harab'a vardı yıkıldı Mülk-i Osman
Kan ağlasun reaya çak edüben giriban
Nizam Oğlu iyi bir eğitim ve öğrenim görmüş, çağının gereği olan şeriat ve tarikat ilimlerini öğrenmiş, aydın bir zümre içinde yaşamış ve yazdığı didaktik şiirlerinde bütün mutasavvıflar gibi o da; nefsini bilmeyenlere, dünya malına tapanlara, riyakarlara, sofulara çatan ifadeleriyle, bir çok tekke şairlerini geçmiştir. İlahi'leri bestelenerek tekkelerde, ayin-i cem'lerde sonraki yüzyıllarda okunmuştur.

Пікірлер

    Келесі