Çok güzel bir oyun hocam emeginize saglik mükemmmel
@denilstyle43704 жыл бұрын
Nerde oluyor bu
@meryemakcicek63055 жыл бұрын
merhaba
@cumburcemaat85193 жыл бұрын
Aaaa ben
@serdaryldrm2334 Жыл бұрын
ATATÜRK'ÜN İLKOKUL ANISI: ALTIN SAÇLI, DENİZ GÖZLÜ ÇOCUK Mustafa, Şemsi Efendi Okulu son sınıfa giderken, bir gün sınıf öğretmeni, bugün okula bir müfettişin geleceğini, ona karşı saygılı olmalarını, soracağı sorulara doğru cevap vermelerini söyledi. Eğer bilmiyorlarsa kesinlikle parmak kaldırmamalarını ihtar etti. İlk dersten sonraki teneffüste öğrenciler arasında konuşulan tek konu müfettişin sınıfta ne gibi bir soru sorabileceğiydi. Müfettişin sorduğu bir sorunun bile bilinememesi, kötü bir intiba bırakırdı. Bu durumda Mustafa, çalışkan öğrenciler arasında ön plana çıkıyor ve arkadaşlarına müfettişin sorduğu en zor soruyu bile doğru cevaplandıracağı sözünü veriyordu. İkinci ders, ikinci teneffüs derken, üçüncü dersin ortalarına doğru kapı çalındı ve müfettiş sınıfa girdi. Müfettiş, öğretmenle bir süre konuştuktan sonra sınıfa dönerek ilk soruyu sordu: Osmanlı Devleti, Avrupa'yı fethetmek istedi ama neden başarılı olamadı? Belki bu soru öğrenciler için, biraz ağır bir soruydu ama ağırlıkların kaldırılıp kaldırılamayacağı yani sorunun cevaplandırılıp cevaplandırılamayacağı da böyle bir soru sorulmadan bilinemezdi. Bu soru için, sınıfın en çalışkan dört öğrencisi parmak kaldırdı. Bunların arasında Mustafa da vardı. Aslında müfettiş sınıfa girip öğretmenle konuşurken, orta sıralarda oturan sarı saçlı, mavi gözlü ve o mavi gözlerinden zeka fışkıran öğrenciyi hemen fark etmişti. Müfettiş, nedense bu sarışın öğrenciye parmak kaldırmasına rağmen, söz hakkı vermemiş, parmak kaldıran başka bir öğrenciden sorduğu sorunun cevabını istemişti. O öğrenci de, müfettişin beklediği bir şablon içinde soruyu cevaplamıştı. İkinci soru, ilk sorudan çok daha zor olmalıydı. Bir devlet çıksa, diyelim ki, bu Osmanlı Devleti olsun, dünyaya hakim olsa, bu durum ebediyete kadar devam eder mi? Mustafa olaya bu paralelde dik bir çizgi çekmek ihtiyacını hissetmişti. Birbirine paralel giden iki doğru bu dik çizgiyle kesişmeliydi. Mustafa'nın parmak kaldırıp söz isteyerek soruya verdiği cevap şu oldu: " Hayır, etmez. Bırak ebediyeti elli yıl bile devam etmez. Her ne için olursa olsun, başka milletleri boyunduruk altına almak, onları köle durumuna düşürmenin adı emperyalizmdir. Her millet kendi sınırları içinde özgür ve bağımsız yaşamalıdır. Yaşasın özgürlük, yaşasın bağımsızlık!.." Mustafa'nın büyük bir coşku içinde söylediği bu sözler üzerine müfettiş, bir süre öğretmenle konuştuktan sonra, Mustafa'nın yanına giderek, O'nu alnından öptü: " Yaşa Mustafa! Türk Milleti, senin gibi son derece bilgili, kültürlü ve düşüncesini korkmadan söyleyebilen, çağdaş yeni nesil gençlere emanet edilecektir. Sen Türk Milli Eğitimi'nin gururusun. " Atatürk'ün Çocukluğu - Serdar Yıldırım - Ezgi Yayınları - Yayın Yılı: Aralık 1994 ATATÜRK 135 YAŞINDA - 2016 Yazan Ve Okuyan: Serdar Yıldırım kzread.info/dash/bejne/e42MrKp8Ya3aodY.html
@meryemakcicek63055 жыл бұрын
merhaba hocam
@dodobonito5324
5 жыл бұрын
Meryem Akçiçek merhabalar
@bahadrsar71573 жыл бұрын
Bizim gibi oynayamamislar ama iyi
@SeymaTokur-xb9ud Жыл бұрын
Hocalarım müziği bulan var mı? Ben de kullanmak istiyorum
@didemayranc91834 жыл бұрын
Emeğinize sağlık müziğini paylaşabilir misiniz? Hemen paylaşabilirseniz sevinirim
@rukiyegulec4746
Жыл бұрын
Müziğin ismi nedir girişin ula ula olan bukd rhizlisini bulamiyoruz
@eminedks15 жыл бұрын
Bu şarkıyı bi yerden atma şansınız varmı
@havvaalemdar4037
Жыл бұрын
Muzik kimin lutfen
@mhehmett4 жыл бұрын
Arkadaşlar çok güzel olmuş. Emeğinize sağlık. Bu müziği kullanmak isterim. Gönderirseniz sevinirim. mehmetcinardere@gmail.com
Пікірлер: 21
Harika
Helal olsun emeği gecen herkese
Hocam ben Beytullah bu arada
Muhteşemmm yaaa böle bişey yok ya
@dodobonito5324
5 жыл бұрын
berat armağan teşekkür ederiz 🙏☺️
@aysegul3110
2 жыл бұрын
Müzik nerden bulabiliriz acaba
Çok güzel bir oyun hocam emeginize saglik mükemmmel
Nerde oluyor bu
merhaba
Aaaa ben
ATATÜRK'ÜN İLKOKUL ANISI: ALTIN SAÇLI, DENİZ GÖZLÜ ÇOCUK Mustafa, Şemsi Efendi Okulu son sınıfa giderken, bir gün sınıf öğretmeni, bugün okula bir müfettişin geleceğini, ona karşı saygılı olmalarını, soracağı sorulara doğru cevap vermelerini söyledi. Eğer bilmiyorlarsa kesinlikle parmak kaldırmamalarını ihtar etti. İlk dersten sonraki teneffüste öğrenciler arasında konuşulan tek konu müfettişin sınıfta ne gibi bir soru sorabileceğiydi. Müfettişin sorduğu bir sorunun bile bilinememesi, kötü bir intiba bırakırdı. Bu durumda Mustafa, çalışkan öğrenciler arasında ön plana çıkıyor ve arkadaşlarına müfettişin sorduğu en zor soruyu bile doğru cevaplandıracağı sözünü veriyordu. İkinci ders, ikinci teneffüs derken, üçüncü dersin ortalarına doğru kapı çalındı ve müfettiş sınıfa girdi. Müfettiş, öğretmenle bir süre konuştuktan sonra sınıfa dönerek ilk soruyu sordu: Osmanlı Devleti, Avrupa'yı fethetmek istedi ama neden başarılı olamadı? Belki bu soru öğrenciler için, biraz ağır bir soruydu ama ağırlıkların kaldırılıp kaldırılamayacağı yani sorunun cevaplandırılıp cevaplandırılamayacağı da böyle bir soru sorulmadan bilinemezdi. Bu soru için, sınıfın en çalışkan dört öğrencisi parmak kaldırdı. Bunların arasında Mustafa da vardı. Aslında müfettiş sınıfa girip öğretmenle konuşurken, orta sıralarda oturan sarı saçlı, mavi gözlü ve o mavi gözlerinden zeka fışkıran öğrenciyi hemen fark etmişti. Müfettiş, nedense bu sarışın öğrenciye parmak kaldırmasına rağmen, söz hakkı vermemiş, parmak kaldıran başka bir öğrenciden sorduğu sorunun cevabını istemişti. O öğrenci de, müfettişin beklediği bir şablon içinde soruyu cevaplamıştı. İkinci soru, ilk sorudan çok daha zor olmalıydı. Bir devlet çıksa, diyelim ki, bu Osmanlı Devleti olsun, dünyaya hakim olsa, bu durum ebediyete kadar devam eder mi? Mustafa olaya bu paralelde dik bir çizgi çekmek ihtiyacını hissetmişti. Birbirine paralel giden iki doğru bu dik çizgiyle kesişmeliydi. Mustafa'nın parmak kaldırıp söz isteyerek soruya verdiği cevap şu oldu: " Hayır, etmez. Bırak ebediyeti elli yıl bile devam etmez. Her ne için olursa olsun, başka milletleri boyunduruk altına almak, onları köle durumuna düşürmenin adı emperyalizmdir. Her millet kendi sınırları içinde özgür ve bağımsız yaşamalıdır. Yaşasın özgürlük, yaşasın bağımsızlık!.." Mustafa'nın büyük bir coşku içinde söylediği bu sözler üzerine müfettiş, bir süre öğretmenle konuştuktan sonra, Mustafa'nın yanına giderek, O'nu alnından öptü: " Yaşa Mustafa! Türk Milleti, senin gibi son derece bilgili, kültürlü ve düşüncesini korkmadan söyleyebilen, çağdaş yeni nesil gençlere emanet edilecektir. Sen Türk Milli Eğitimi'nin gururusun. " Atatürk'ün Çocukluğu - Serdar Yıldırım - Ezgi Yayınları - Yayın Yılı: Aralık 1994 ATATÜRK 135 YAŞINDA - 2016 Yazan Ve Okuyan: Serdar Yıldırım kzread.info/dash/bejne/e42MrKp8Ya3aodY.html
merhaba hocam
@dodobonito5324
5 жыл бұрын
Meryem Akçiçek merhabalar
Bizim gibi oynayamamislar ama iyi
Hocalarım müziği bulan var mı? Ben de kullanmak istiyorum
Emeğinize sağlık müziğini paylaşabilir misiniz? Hemen paylaşabilirseniz sevinirim
@rukiyegulec4746
Жыл бұрын
Müziğin ismi nedir girişin ula ula olan bukd rhizlisini bulamiyoruz
Bu şarkıyı bi yerden atma şansınız varmı
@havvaalemdar4037
Жыл бұрын
Muzik kimin lutfen
Arkadaşlar çok güzel olmuş. Emeğinize sağlık. Bu müziği kullanmak isterim. Gönderirseniz sevinirim. mehmetcinardere@gmail.com